Doğu Perinçek'in Cezaevinden Tayyip Erdoğan'a Mektubu !..

Vtnsvr

New member
Sayın Recep Tayyip Erdoğan,
Başbakan
Ankara

Sayın Milletvekili Onur Öymen’in “Ergenekon operasyonu kapsamında, İlhan Selçuk, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun niçin sabah 04.30’da gözaltına alındığına” ilişkin soru önergesine, İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay, şu cevabı vermiştir:

“Şüphelilerden bazılarının yurtdışına çıkma hazırlığında olduklarının tespit edilmesi üzerine operasyon sabahın erken saatlerinde başlatıldı.”
Adalet Bakanı da bir süre önce aynı içerikte bir açıklama yapmıştır. Hükümet üyelerinizin bu açıklamaları, 21 Mart 2008 gecesinden beri devam ettiğiniz kanunsuz uygulamalara gerçek dışı gerekçeler imal etmek durumuna düştüğünüzü göstermektedir.

GERÇEKLER

Gerçekler şöyledir:
Almanya’da bütün Türk toplumunu temsil eden kuruluşların düzenledikleri “Irkçılığa Karşı Dostluk ve Dayanışma” toplantılarına;
Diğer seçkin şahsiyetler yanında, Sayın Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun, Sayın Ferit İlsever’in ve benim de katılacağım, yazılı ve görsel basın yoluyla aylardan beri duyuruluyordu.Toplantılar, Türkiye Büyükelçiliği’nin ve Başkonsolosluklarının bilgisi dahilinde ve destekleriyle düzenlendi. Devletin hem Emniyet Teşkilatı, hem de Dışişleri Bakanlığı, toplantıların konusunu, yerini ve zamanını biliyorlardı.

Toplantılar, 22 Mart 2008 Cumartesi günü Hannover’de ve 23 Mart 2008 Pazar günü Hamburg’ta idi. Kanunsuz gözaltı uygulaması, bizlerin uçakla hareket gününden bir gün önce oldu. Demek ki, sorguya o gün veya daha önceki günler uygun saatlerde çağrılmamız mümkündü ve yasalara uygun olurdu.



CESARET VE GÜCÜNÜZ KALMAMIŞ !..

Bu olgular karşısında,
1. TBMM kürsüsünden kamuoyuna yalan söylenmiştir.
2. Bizleri gece yarısı gözaltına aldığınızı mertçe savunacak cesaretiniz ve gücünüz kalmamıştır. Çünkü suçlusunuz.

TÜRKİYE’Yİ BOP EŞBAŞKANLARINA BIRAKMAYIZ !..

3. Türkiye’den kaçmak, emperyalist devletlerle işbirliği yapan “gaflet ve dalalet içindeki iktidar sahipleri”nin yıkıldıkları zaman başvurdukları çarelerdir. En utanç verici örnekler, Sultan Vahdettin ve Damat Ferit’lerdir.
4. Türkiyemizi, ABD’nin BOP Eşbaşkanlarına ve ABD ile “2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma” yapanlara bırakıp gitmeyeceğimizi, emperyalistler de bilmektedir, işbirlikçiler de! Ergenekon korkuları da bu nedenledir.

ABD’NİN TALİMATIYLA UYGULUYORSUNUZ !..

5. Türk milletinin bağımsızlığını ve egemenliğini, özetle Atatürk Devrimi’ni hedef alan bu kanunsuz tertipleri, ABD ve AB makamlarının talimatlarıyla uyguladığınız belgelenmiştir. ABD sözcülerinin, Avrupa Parlamentosu’nun ve AB Komisyonu üyelerinin, “Ergenekon’un üzerine sonuna kadar gidin” yolundaki karar ve açıklamaları, sizi ele vermiştir ve bu kanıtlar da suç dosyalarınıza girmiş bulunmaktadır.
6. Ergenekon Operasyonu’nu esas hedefine ilerletme kararının 5 Kasım 2007 günü ABD Başkanı Bush ile Washington’daki buluşmanızda alındığını, bizzat yakın arkadaşınız Fehmi Koru iki kez ifşa etmiştir (Kanal 7, 28 Ocak 2008 ve Yeni Şafak, 1 Şubat 2008). Türk devletinin ve yargısının, Washington’da hiçbir karar organı ve mekanizması bulunmuyor. Bu olayda, ABD makamlarının almış olduğu bir kararın size tebliğ edilmiş olduğu açıkça görülüyor. ABD ile BOP Eşbaşkanlığı bağlantıları işlemektedir.

O tarihten sonra Ergenekon Operasyonu’nu bir “İşçi Partisi Operasyonu”na dönüştürdünüz. Anayasa güvencesi altında olan bir siyasi partinin Genel Başkanını, Genel Sekreterini, Genel Başkan Yardımcısını ve üst düzey yöneticilerini, Anayasa Mahkemesi tarafından İşçi Partisi hakkında alınmış bir kapatma kararı olmadan tutuklattınız ve İşçi Partisi’ni fiilen kapatmaya kalktınız. Anayasayı çiğnediniz.

İŞGAL DÖNEMİNDEN BERİ İLK KEZ !..

7. Türkiye’de Birinci Dünya Savaşı sonundaki İngiliz ve Fransız işgalinden bu yana, ilk kez bir yönetim, emperyalist devletlerin açık talimatlarıyla millî güçlere ve Türk Ordusu’na karşı operasyonlar düzenlemiş ve yurtseverleri hapislere atmıştır. Vahdettin’lerin ve Damat Ferit’lerin tarihi mirasına sarılmış olduğunuz sabittir.

YARGIYA TALİMAT YAYINLADINIZ !..

8. ABD ve AB’den gelen talimatları uygulamadaki pervasızlığınız o dereceye varmıştır ki, bizzat siz, Başbakan koltuğunu işgal etmenize rağmen, “Ergenekon’un üzerine sonuna kadar gidilecek” türünden Atlantik ötesi dayatmaları aynen seslendirerek Yargı’ya baskı yönelttiniz. Hatta hükümetinizin üyeleri, Ergenekon tutuklamalarını, AKP’yi kapatma davasına bir cevap olarak uyguladığınızı itiraf ettiler. Hukuk devletini ayaklar altına aldınız.

BATI MERKEZLERİNDE
YÜRÜTÜLEN MÜCADELEYİ SIRTINDAN HANÇERLEDİNİZ !..

9. Alman devlet kurumlarıyla bağlantılı ırkçı terör örgütlerinin yurttaşlarımızı evleriyle birlikte yakmalarına karşı, Almanya’daki Türkleri birleştirmek ve Alman halkının dostluğunu kazanmak için yürüttüğümüz mücadeleyi arkadan vurdunuz ve bu uygulamanızla da hangi cephede yer aldığınızı sergilediniz.

10. Talât Paşa Komitesi olarak, “Ermeni soykırımı” yalanına karşı Lozan’da, Berlin’de, Paris’te ve diğer Batı merkezlerinde yürüttüğümüz mücadelelerde bizi hep sırtımızdan hançerlediniz. Avrupa Parlamentosu’nun 2006 yılı Eylül ayında aldığı “Talât Paşa Komitesi’ni dağıtın” kararını uygulayarak, Türk devletinin otoritesinin üstünde başka egemenliklere bağlılığınızı kanıtladınız. Ve en son tam İsviçre’nin soykırım önyargısına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM)’nde dava açmak üzere olduğumuz günlerde, bizi utanmadan “terör örgütü” olmakla suçlayıp tutuklatarak, AİHM’deki Türkiye düşmanı çevrelerle aynı cephede savaştığınızı gösterdiniz ve onlara üzerinize düşen desteği verdiniz. Hatta bilgisayarlarımızdaki AİHM’e başvuru hazırlıklarımıza el koyarak, bizi dava açamaz hale getirme girişiminde bulundunuz.

MİLLİ MÜCADELEYİ TERÖR KAPSAMINA ALDINIZ !..

11. Emniyet Genel Müdürlüğü Raporu’yla “ulusalcılığı terör kapsamı içine” alarak, Türk milletine ve milli devlete karşı stratejik düşmanlık içine girdiğinizi ilan ettiniz. Buna bağlı olarak, Türk milletinin bağımsızlığı için mücadele eden yurtseverlere ve Türk Ordusu mensuplarına “Ergenekon Terör Örgütü” adını verdiniz. Böylece bu büyük milletin “tarih mirasını yıkma” hedeflerini ilan eden Karen Fogg’ların Türk tarihine karşı psikolojik savaşında görev üstlendiniz.

ATATÜRK DEVRİMİNE STRATEJİK DÜŞMANLIK İÇİNDESİNİZ !..

12. “Ergenekon Terör Örgütü Operasyonu” başlığı altında yürüttüğünüz uygulamalar, basit bir kanunsuzluk olmayıp, Atatürk Devrimi’ne stratejik düşmanlık boyutundadır. Ve Batılı emperyalistlerin Kemalist Devrimi tasfiye amaçlarıyla bağlantılıdır.

BOP MEMURİYETİNİZLE HAÇLI SEFERİNDE YER ALDINIZ !..

13. Türkiye Cumhuriyeti’nin yalnız laiklik ilkesini değil, devlet bağımsızlığını, ülke ve millet bütünlüğünü hedef alan emperyalist projede örgütlü olarak görev üstlendiğinizi bizim saptadığımız tam 31 ayrı konuşmanızda ısrarla belirttiniz. 15 Şubat 2004 gecesi Kanal D ekranından yaptığınız “tarihi” açıklamada, “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır’ı merkez yapacağınızı” söyleyerek, ABD’den almış olduğunuz görevin içeriğini tanımladınız. Dahası ABD yetkililerinin, Büyük Ortadoğu Projesi’yle Müslüman halkların yaşadığı “24 ülkenin sınırlarını ve rejimlerini değiştirme” hedefine bağlanarak, yine ABD liderlerinin “Haçlı Seferi” diye ilan ettikleri bu savaşta, Haçlı ordularının yanında mevzilendiniz.

Bu tarihi duruşunuz, İslamiyet’i bir aldatma ve çıkar aracı olarak kullandığınıza ilişkin saptamaların da kesin kanıtıdır. Bu büyük suçunuz Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından saptanınca, bu kez Anayasa Mahkemesi’ne verdiğiniz 30 Nisan 2008 tarihli savunmanızda, Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığı’nı inkar ederek yalan yazdınız ve bu yalanınızı kendi imzanızla belgelediniz. 31 kez itiraf ettiğiniz suçunuzu bugün Anayasa Mahkemesi önünde inkar ettiğinize göre, artık BOP Eşbaşkanlığı’nın suç olduğunu biliyorsunuz.

YIKILIP GİDİYORSUNUZ !..

Sonuç olarak, Ergenekon tertipleriyle bu milletin ve Müslüman halkların geleceğine kasteden BOP Eşbaşkanlığı yönetimi, işte yıkılmaktadır. Büyük devrimci önder Atatürk’ün deyişiyle “çıkarlarını yayılmacıların emelleriyle birleştirmiş” nice iktidar sahibi, parmaklarındaki pırlanta taşlı yüzükleri, sarayların eşyalarına bile göz diken saltanat düşkünlükleri ve haramzadelerine aldıkları gemileriyle birlikte batmışlardır. “Türkiye’yi dünyaya pazarlamak”la açıkça iftihar edenlerin, “ABD ile 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma yaptığını” itiraf edenlerin, Citibank’ın 3 milyar dolar vergi borcunu hangi çıkar karşılığında sildikleri henüz bilinmeyenlerin, kendileri şatafat ve ihtişam içinde “yaşam biçimlerini” sürdürürken milleti sadakaya muhtaç hale düşüren ve ülkeyi borç batağına saplayanların saltanatlarının yıkılmakta olduğu, bu umutlu ortamda, size bütün insani duygularımla sade, dürüst ve şerefli bir gelecek ve iyilikler dilerim.

Selam ve saygılarımla…

Doğu PERİNÇEK
İşçi Partisi Genel Başkanı

1 No’lu F Tipi Cezaevi / B-54 Tekirdağ


Ek: “Almanya’da kitle örgütlerinden Denktaş, Perinçek ve Alemdaroğlu’na cesaret ödülü” başlıklı 2 sayfalık haberin fotokopisi (Aydınlık, 16 Mart 2008, s.24-25).
http://www.aydinlik.com.tr/16.03.2008/default.htm
 

UnDi

New member
olur mu ya ne diyorsun sen R.T.E kurtacak bu vatanı nasıl bir mektupmuş o öle açlık yok işsizlik yok bizim bi sorunumuz yok Abd ile anlaşma yapsa nolacak biz dinimizi yaşayalım vatan önemli deil (!)
 
bir zamanlar parti programında bağımsız sosyalist kürdistan ve bağımsız sosyalist türkiye diye ülke haritasını ikiye bölenlere sadece sunu diyorum ORHAN PAMUK U VATAN HAİNİ İLAN ETTİNİZ UTANIN
 

64general1

New member
Dogu Perinçek vatanhainiyse ki bu adam gazeteci ve dergi sahibi olarak gitmiş olamaz mı? bu bölücübaşının ayagına hiç bir şekilde gidilmesini ben onaylamıyorum ama 1996 yılında yine 8 askerimizin kaçırılması nedeniyle Akın Birdal'la birlikte giden Zaman gazetesi kurucusu,Pkk'lı teröristleri bile şehit olarak görüp agıtlar yakan mazlum-der başkanı AKP milletvekili kimdir bilirmisiniz?

AKP'li İhsan Aslan:"Ben Kürdistanlıyım"
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın Güneydoğu politikalarını yönlendirdiği bilinen AKP Diyarbakır Milletvekili M. İhsan Arslan'ın, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni "Kürdistan" olarak nitelediği ortaya çıktı.
Temelde devlet düşmanlığı
AKP Meclis Grubu'nda ve hükümette dört danışmanı tarafından yanlış yönlendirilmekle suçlanan Başbakan Erdoğan'ın ABD'de Başkanlık Sarayı'na rahatlıkla girip-çıkabilen gayri resmidanışmanı, belediye müteahhidi danışmanı Mücahit Arslan'ın da babası olan AKP Diyarbakır Milletvekili M. İhsan Arslan'ın, 1991 yılında Musa Anter, Ömer Vehbi Hatipoğlu, İsmail Beşikçi, Hüseyin Okçu, Azad Germiyani, Ali Bulaç gibi isimlerle Güneydoğu meselesi ile ilgili sorulara verdiği cevapların toplandığı "Kürd Soruşturması" isimli kitaptaki görüşlerinin temeli devlet düşmanlığına oturuyor.
Devletin, Güneydoğu politikasının yanlış olduğunu, devletin Kürtler'i ezdiği, baskı yaptığı gibi iddiaları ortaya atan AKP'li milletvekili, doğum yeri olan Batman'ın Sason İlçesi'ni "Kürdistan" toprağı olarak nitelerken, PKK'lı teröristlere "gerilla" diyor, PKK'nın vahşetlerini ise "Ulusal Kurtuluş Savaşı" olarak değerlendiriyor.
PKK ALKIŞLANMALIYMIŞ!
Arslan, PKK'nın eylemlerinin "alkışlanacak bir başkaldırı" olduğunu iddia ederken, AKP'li milletvekili, Misak-ı Milli sınırlarının da "hiçbir şeyi ifade etmediği" görüşünü savunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, "70 yıldır Kürtler'i ezdiğini" ileri süren AKP'li milletvekili M. İhsan Arslan, devletin Kürtler'e haksızlık yaptığını, Kürtler'in istediği tüm hakların da verilmesinin şart olduğunu belirtirken, meselenin tek çözümünün Türkiye'nin tamamında uygulanacak "Eyalet Sistemi" olduğunu düşündüğünü söylüyor. İşte Güneydoğu Anadolu Bölgemizi "Kürdistan" toprağı olarak ilan eden AKP Milletvekili ve Başbakan'ın akıl hocalarından M. İhsan Arslan'ın görüşlerinden bazı satır başları:
- İster TC'nin zulmünden, devletin teröründen bahsedelim, ister PKK'nın Kurtuluş Mücadelesi'ne dönüşen eylemleri yahut sivillere yönelik katliamlardan bahsedelim, ister bu gelişmeler karşısında bölgede Müslümanlar'ın takınması gereken tavrın ne olması gerektiğinden, netice değişmiyor...
- İğneyi kendinize, sonra çuvaldızı karşınızdakine batırın. Bu inkarcı ve kanlı politikalar karşısında siz olsaydınız ne yapardınız? Son İslam devletini, hilafet makamını ve onun müesseselerini hangi sebeple olursa olsun ortadan kaldıran ve yegane politikası İslam'a düşmanlık ve onu yok etme esası üzerine kurulan bir zihniyet ve otoriteye karşı girişilen tüm isyan ve baş kaldırıları alkışlamak gerekir.
- Mücadelenin ilk günlerinde bir köye gece gizli gidebilen gerilla timleri, artık gündüzleri gitme imkanı bulmuştur...
- Zulme karşı verdiği mücadele sonunda halkın mazlumiyeti yanında ve onun yegane koruyucu ve destekçisi konumuna giren gerilla hareketi, bu imajı ile bölge halkının gözünde muteber bir kişiliğe sahip olmuştur.
- Başlangıçta silahlı mücadele ile şiddet uygulayan devlet arasında bocalayan halk, daha sonra ulusal kurtuluş mücadelesi verdiği kabul edilen PKK hareketi yanında yer almaya başladı.
- Çeşitli iç ve dış mahfillerin hesap ve senaryosu sonucu HEP Temsilcileri SHP bünyesinde parlamentoya girme fırsatı elde etti. Bu Kürd milletvekilleri de parlamentoyu ulusal mücadele için bir cephe yapmaktan geri kalmadılar.
- Devlet geçen 70 yıl boyunca Kürdler'e haksızlık yapıldığını açıkça itiraf ederek Kürdler'in sosyal ve siyasal yaşamda kendilerini ifade etmelerine imkan tanınmalıdır...
- Anayasa başta olmak üzere mevcut yasalarda gerekli düzenleme ve değiştirmeler yapılarak yasal engeller kaldırılmalıdır.
- Askeri önlemlerin çare olmayacağı düşüncesinden hareketle bölgedeki tüm ilave askeri birlikler geri çekilmeli, Özel tim ve koruculuk sistemi kaldırılmalıdır.
- Ve son olarak Özal ile aynı öneride bulunmanın sıkıntısını duymakla birlikte, kısa vadede alınması gerekli yegane önlemin (aynı zamanda yegane çözümün) Türkiye'nin tamamına uygulanacak yeni bir "EYALET SİSTEMİ" olduğunu hatırlatmak isterim.
"BENİM VATANIM KÜRDİSTAN"
AKP Diyarbakır Milletvekili M. İhsan Arslan'ın, Kürd Soruşturması isimli kitaptaki, hakaret içeren sözlerinden bazıları da şunlar:
- Kemalist, laik ve demokratik ilkeler, TC Anayasası'nın ilk ve temel ilkeleri, Türkiye'de yaşayan herkese zorla dayatılmaktadır. Yani Türkiye'de varolan herkes, bu ilkelere iman etmek ve yaşamının her safhasında ona uygun amel etmek zorundadır. Meclis'i tamamı değil, halkın tamamı istese bile bu ilkelerin değiştirilmesi talebinde bulunulamaz...
- Yapmaya çalıştığım izah çerçevesinde, doğduğum yer olması itibariyle Kürdistan vatanımdır. Halen yaşamakta olduğum yer itibariyle de Türkiye vatanım durumundadır. Ayrıca Ay ve Merih'te değil de dünya coğrafyasında yaşıyor olmam nedeniyle de dünya vatanımdır...
- Şuraya gelmek istiyorum. Müslümanların vatanı neresi ise orayı korumak, orayı kurtarmak ve vatan diye orasını isimlendirmek gerekir. Bu manada Türkiye coğrafyasının Misak-ı Milli ile çizilen sınırları hiçbir anlam ifade etmemektedir.. kaynak.heddam
http://www.dusunenadam.com.tr/haberler.php?id=115


Pekala bu resimlerle adamın gazeteciliğine ragmen vatan haini ilan ettik.Yukarıdaki belgelerle Perinçek'ten daha bariz bir bölücü olan bu milletverkilini ve bünyesinde barındıran AKP ve onu güneydogu danışmanı olarak belleyen Erdogan'a destekleriniz bir tezat olmuyormu?Eğer Perinçek bu resimlerden dolayı vatan hainiyse,o zaman AKP 'ye de Erdoğan'ada bir sıfat yakıştırmalısınız.
 
Dogu Perinçek vatanhainiyse ki bu adam gazeteci ve dergi sahibi olarak gitmiş olamaz mı? bu bölücübaşının ayagına hiç bir şekilde gidilmesini ben onaylamıyorum ama 1996 yılında yine 8 askerimizin kaçırılması nedeniyle Akın Birdal'la birlikte giden Zaman gazetesi kurucusu,Pkk'lı teröristleri bile şehit olarak görüp agıtlar yakan mazlum-der başkanı AKP milletvekili kimdir bilirmisiniz?

AKP'li İhsan Aslan:"Ben Kürdistanlıyım"
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın Güneydoğu politikalarını yönlendirdiği bilinen AKP Diyarbakır Milletvekili M. İhsan Arslan'ın, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni "Kürdistan" olarak nitelediği ortaya çıktı.
Temelde devlet düşmanlığı
AKP Meclis Grubu'nda ve hükümette dört danışmanı tarafından yanlış yönlendirilmekle suçlanan Başbakan Erdoğan'ın ABD'de Başkanlık Sarayı'na rahatlıkla girip-çıkabilen gayri resmidanışmanı, belediye müteahhidi danışmanı Mücahit Arslan'ın da babası olan AKP Diyarbakır Milletvekili M. İhsan Arslan'ın, 1991 yılında Musa Anter, Ömer Vehbi Hatipoğlu, İsmail Beşikçi, Hüseyin Okçu, Azad Germiyani, Ali Bulaç gibi isimlerle Güneydoğu meselesi ile ilgili sorulara verdiği cevapların toplandığı "Kürd Soruşturması" isimli kitaptaki görüşlerinin temeli devlet düşmanlığına oturuyor.
Devletin, Güneydoğu politikasının yanlış olduğunu, devletin Kürtler'i ezdiği, baskı yaptığı gibi iddiaları ortaya atan AKP'li milletvekili, doğum yeri olan Batman'ın Sason İlçesi'ni "Kürdistan" toprağı olarak nitelerken, PKK'lı teröristlere "gerilla" diyor, PKK'nın vahşetlerini ise "Ulusal Kurtuluş Savaşı" olarak değerlendiriyor.
PKK ALKIŞLANMALIYMIŞ!
Arslan, PKK'nın eylemlerinin "alkışlanacak bir başkaldırı" olduğunu iddia ederken, AKP'li milletvekili, Misak-ı Milli sınırlarının da "hiçbir şeyi ifade etmediği" görüşünü savunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, "70 yıldır Kürtler'i ezdiğini" ileri süren AKP'li milletvekili M. İhsan Arslan, devletin Kürtler'e haksızlık yaptığını, Kürtler'in istediği tüm hakların da verilmesinin şart olduğunu belirtirken, meselenin tek çözümünün Türkiye'nin tamamında uygulanacak "Eyalet Sistemi" olduğunu düşündüğünü söylüyor. İşte Güneydoğu Anadolu Bölgemizi "Kürdistan" toprağı olarak ilan eden AKP Milletvekili ve Başbakan'ın akıl hocalarından M. İhsan Arslan'ın görüşlerinden bazı satır başları:
- İster TC'nin zulmünden, devletin teröründen bahsedelim, ister PKK'nın Kurtuluş Mücadelesi'ne dönüşen eylemleri yahut sivillere yönelik katliamlardan bahsedelim, ister bu gelişmeler karşısında bölgede Müslümanlar'ın takınması gereken tavrın ne olması gerektiğinden, netice değişmiyor...
- İğneyi kendinize, sonra çuvaldızı karşınızdakine batırın. Bu inkarcı ve kanlı politikalar karşısında siz olsaydınız ne yapardınız? Son İslam devletini, hilafet makamını ve onun müesseselerini hangi sebeple olursa olsun ortadan kaldıran ve yegane politikası İslam'a düşmanlık ve onu yok etme esası üzerine kurulan bir zihniyet ve otoriteye karşı girişilen tüm isyan ve baş kaldırıları alkışlamak gerekir.
- Mücadelenin ilk günlerinde bir köye gece gizli gidebilen gerilla timleri, artık gündüzleri gitme imkanı bulmuştur...
- Zulme karşı verdiği mücadele sonunda halkın mazlumiyeti yanında ve onun yegane koruyucu ve destekçisi konumuna giren gerilla hareketi, bu imajı ile bölge halkının gözünde muteber bir kişiliğe sahip olmuştur.
- Başlangıçta silahlı mücadele ile şiddet uygulayan devlet arasında bocalayan halk, daha sonra ulusal kurtuluş mücadelesi verdiği kabul edilen PKK hareketi yanında yer almaya başladı.
- Çeşitli iç ve dış mahfillerin hesap ve senaryosu sonucu HEP Temsilcileri SHP bünyesinde parlamentoya girme fırsatı elde etti. Bu Kürd milletvekilleri de parlamentoyu ulusal mücadele için bir cephe yapmaktan geri kalmadılar.
- Devlet geçen 70 yıl boyunca Kürdler'e haksızlık yapıldığını açıkça itiraf ederek Kürdler'in sosyal ve siyasal yaşamda kendilerini ifade etmelerine imkan tanınmalıdır...
- Anayasa başta olmak üzere mevcut yasalarda gerekli düzenleme ve değiştirmeler yapılarak yasal engeller kaldırılmalıdır.
- Askeri önlemlerin çare olmayacağı düşüncesinden hareketle bölgedeki tüm ilave askeri birlikler geri çekilmeli, Özel tim ve koruculuk sistemi kaldırılmalıdır.
- Ve son olarak Özal ile aynı öneride bulunmanın sıkıntısını duymakla birlikte, kısa vadede alınması gerekli yegane önlemin (aynı zamanda yegane çözümün) Türkiye'nin tamamına uygulanacak yeni bir "EYALET SİSTEMİ" olduğunu hatırlatmak isterim.
"BENİM VATANIM KÜRDİSTAN"
AKP Diyarbakır Milletvekili M. İhsan Arslan'ın, Kürd Soruşturması isimli kitaptaki, hakaret içeren sözlerinden bazıları da şunlar:
- Kemalist, laik ve demokratik ilkeler, TC Anayasası'nın ilk ve temel ilkeleri, Türkiye'de yaşayan herkese zorla dayatılmaktadır. Yani Türkiye'de varolan herkes, bu ilkelere iman etmek ve yaşamının her safhasında ona uygun amel etmek zorundadır. Meclis'i tamamı değil, halkın tamamı istese bile bu ilkelerin değiştirilmesi talebinde bulunulamaz...
- Yapmaya çalıştığım izah çerçevesinde, doğduğum yer olması itibariyle Kürdistan vatanımdır. Halen yaşamakta olduğum yer itibariyle de Türkiye vatanım durumundadır. Ayrıca Ay ve Merih'te değil de dünya coğrafyasında yaşıyor olmam nedeniyle de dünya vatanımdır...
- Şuraya gelmek istiyorum. Müslümanların vatanı neresi ise orayı korumak, orayı kurtarmak ve vatan diye orasını isimlendirmek gerekir. Bu manada Türkiye coğrafyasının Misak-ı Milli ile çizilen sınırları hiçbir anlam ifade etmemektedir.. kaynak.heddam
http://www.dusunenadam.com.tr/haberler.php?id=115


Pekala bu resimlerle adamın gazeteciliğine ragmen vatan haini ilan ettik.Yukarıdaki belgelerle Perinçek'ten daha bariz bir bölücü olan bu milletverkilini ve bünyesinde barındıran AKP ve onu güneydogu danışmanı olarak belleyen Erdogan'a destekleriniz bir tezat olmuyormu?Eğer Perinçek bu resimlerden dolayı vatan hainiyse,o zaman AKP 'ye de Erdoğan'ada bir sıfat yakıştırmalısınız.

dediğin doğruysa ve suç teşkil etmişse ülkenin mahkemeleri var gerekeni yapardi

gazeteci miiii??????????????

sen bu foruma boş yere yazıyorsun o dönem işçi parti başkanı olarak gitti görüntüler lübnan'dan BEKA VADİSİ'NDEN ve yine o dönem perinçek işçi partisindeyken haritalarla ülkeyi ikiye bölüp

bağımsız sosyalist kürdistan ve bağımsız sosyalist türkiye diye adlandırmıştı...gazeteci tabiki gidebilir ona sözümüz yok haber değeri var ve gider ama anlattığın doğru değil
 

64general1

New member
dediğin doğruysa ve suç teşkil etmişse ülkenin mahkemeleri var gerekeni yapardi

gazeteci miiii??????????????

sen bu foruma boş yere yazıyorsun o dönem işçi parti başkanı olarak gitti görüntüler lübnan'dan BEKA VADİSİ'NDEN ve yine o dönem perinçek işçi partisindeyken haritalarla ülkeyi ikiye bölüp

bağımsız sosyalist kürdistan ve bağımsız sosyalist türkiye diye adlandırmıştı...gazeteci tabiki gidebilir ona sözümüz yok haber değeri var ve gider ama anlattığın doğru değil
Seviyesizlik etme tartışacaksan adam gibi tartış!Benim boş ve dolu yere yazdığımın kararı senin gibi emperyalist-fetulahçı görünümlü olup solcuyum diyen birine hiç düşmez.

Konu Perinçek'in kişiliği değil.Adamı resimlerle görüntülendigi için Vatan haini ilan ettin.Bende diyorum ki evet adam gazeteci beğensende begenmesende bu adam bildim bileli Aydınlık dergisinin sahibi ve hadi bunuda görmeyelim ve adamı daha açık beyenlarda ve eylemlerde bulunan AKP milletvekili için "dediğin doğruysa ve suç teşkil etmişse ülkenin mahkemeleri var gerekeni yapardi" deyip mahkemelere topu atan sen bu adamı yargısız vatan haini ilan etmen çifte standart olmuyormu?Tamam Vatan haini kabul ettiysek vicdanında o zaman AKP-Erdoğan ne oluyor?
Ayrıca adam eski kominist-Apo'da eski kominist olarak kurdu pkk'yı sonra niteliğini değiştirdi. Pkk'yı apoya MİT kurdu diyebilen yazıları az okumadık.Perinçek Mitçi diyen yazılar okuduk.Yani sonuçta doğru dediğimiz adam yanlış,yanlış dediğimiz adamlar da çıkabilir.
 
Seviyesizlik etme tartışacaksan adam gibi tartış!Benim boş ve dolu yere yazdığımın kararı senin gibi emperyalist-fetulahçı görünümlü olup solcuyum diyen birine hiç düşmez.

Konu Perinçek'in kişiliği değil.Adamı resimlerle görüntülendigi için Vatan haini ilan ettin.Bende diyorum ki evet adam gazeteci beğensende begenmesende bu adam bildim bileli Aydınlık dergisinin sahibi ve hadi bunuda görmeyelim ve adamı daha açık beyenlarda ve eylemlerde bulunan AKP milletvekili için "dediğin doğruysa ve suç teşkil etmişse ülkenin mahkemeleri var gerekeni yapardi" deyip mahkemelere topu atan sen bu adamı yargısız vatan haini ilan etmen çifte standart olmuyormu?Tamam Vatan haini kabul ettiysek vicdanında o zaman AKP-Erdoğan ne oluyor?
Ayrıca adam eski kominist-Apo'da eski kominist olarak kurdu pkk'yı sonra niteliğini değiştirdi. Pkk'yı apoya MİT kurdu diyebilen yazıları az okumadık.Perinçek Mitçi diyen yazılar okuduk.Yani sonuçta doğru dediğimiz adam yanlış,yanlış dediğimiz adamlar da çıkabilir.
gazeteci olsaydı resimdeki insanlarla bir devrimci edasıyla tokalaşmadı parti yetkilisi diye gitti oraya..artı kardeşim seviyesizlik yapmadım fetullahıçı değilim ak partili hiç değilim sizler gibi laik hiç hiç değilim Demokratım ben
 

dracula36

New member
zaten şu fetocuların bir tanesi bile çıkıp delikanlı gibi söyleyemiyor,niye korkuyorsunuz oğlum biz sizin ne mal olduğunuzu tipinizden bile anlıyoruz,siz kimi kandırıyorsunuz ben akp li değilim fetocu değilim diye yerlermi bu demokrat ayaklarını,herkes demokrat zaten demokrasi çok güzel birşey sıkışınca demokrat oluyor herkes bizde gülüyoruz,bizim oralarda bir laf vardır "at yalanı ... inananı" diye,boşluğu dolduramıyorum ama siz kafiyeli bi şekilde uydurursunuz oraya birşeyler.
 

bbxvv

New member
Bir zamanlar büyük bir kominist gibi konuşup birden inanılmaz milliyetçi olan perinçek e sadece gülerim.
 

64general1

New member
birader komünizmi bana bi anlatsana nasıl bişeymiş öğrenelim.
Kominizmi anlayabilse kominist olur.Sor ona kominizm =Dinsizlik olarak bilirler genelde.
Kemalizm=dinsizlik.yani anti_emperyalist hangi ideoloji varsa,dinsizlik olarak belletilmiş ülkemizdeki emperyalist işbirlikçileri tarafından.
 

sononline

New member
tekrar gelip yazmak bile istemedim ama kaçtı cevap bile vermedi dersiniz yok siz demezsiniz de şeytan bu boş durmaz aklınızı kurcalar :D

sinir olmamak elde değil terörist başıyla el ele kol kola resimleri bile var oraya buraya mektup yazıyor...biz de teröriste ve yandaşına sövmekten banlanıyoruz ne güzel değil mi? bir zamanlar gavura gavur demek yasaklandı sonuç felaket oldu eskiye göre bir avuç yer kaldı şimdi teröriste kızmak yasak gülsek mi ağlasak mı...ilk kez banlandık neyse ki teröriste küfür ermek suçundan bu suçsa ben suçumu itiraf ediyorum pişmanda değilim ne gam ne keder

kömünizm ise ütopya...lakin hayallerde bile biraz mantık vardır bunda yok boş ver böyle boş işleri kendinize ve çevrenize faydalı işleri öğrenmeye bak biladerim (muhtemelen yaşın 34 büyükse abimsin) anlamını bile öğrenmek için zamanını kaybetme!

neyse şikayet etmeyin modları yormayın son kez burdayım kendim giderim

hackhell'in paylaşımcı userlerine de teşekkür güldük eğlendik programlardan faydalık vs.

thered:sigara:
 

Vtnsvr

New member
Başlatmayın departmanınıza…


İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:
ÖZETLER:
• Sözüm, Türkiye’mize karşı bu alçakça tertibi yürüten merkeze.
• Ben İşçi Partisi Genel Başkanıyım.
• Başlatmayın şimdi departmanınıza!
• Yarın Türkiye’yi yönetecek Parti’nin önderiyim.
• Öyle departman, mepartman tanımam
• İşçi Partisi dışında hiçbir örgütün disiplini altına girmem!

Gazetelerde okudum:
Doğu Perinçek, yeni adıyla Agarta terör örgütünün “departmanlarından” birinin başkanıymış.
Sözüm gazetelere ve gazetecilere değil, Türkiye’mize karşı bu alçakça tertibi yürüten o merkeze ve o merkezin psikolojik savaş aygıtına:
Başlatmayın şimdi “departmanınıza”!

İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANIYIM
Evet, önce adam gibi Türkçe konuşun sonra şu iki sözcüğün altından kalkmaya bakın:
“Başlatmayın departmanınıza”!

Ben İşçi Partisi’nin Genel Başkanıyım. Yarın Türkiye’yi yönetecek olan Parti’nin önderiyim.
Öyle departman, mepartman tanımam! Hele sizin “departmanlarınızın” cepheden düşmanıyım.
İşçi Partisi disiplini dışında hiçbir örgütün disiplini altına girmem.
Bırakın Agartanızı Magartanızı, İşçi Partisi yöneticilerini Cumhurbaşkanı da yönetemez ve yönlendiremez; Başbakan da, Genelkurmay Başkanı da, başka bir makam da!
İşçi Partisi, bugün Türkiye’de sistemin denetleyemediği tek örgüttür; tek kurumdur.

ŞAŞKINLARA
Bir çift söz de Gladyo’yu, çeteleri, departmanları falan ABD emperyalizminin hedef aldığı yurtseverlerin içinde bulma beklentisine sokulan şaşkınlara:
Biraz başınızı kaldırsanıza!
Tepenizde hep o departmanların şefleri.
Size maaş verenlerin yüzlerine bir göz atsanıza!
ABD’den atanmış oralara hesap veren misyonerler, mafya-tarikat rejiminin beyleri!
Şerefli insanlara saygılı olun da, biraz şerefinizi kurtarın!

KARAR VERMİŞİZ
Biz İşçi Partisi yöneticileri, Türkiye halkının, Türk milletinin devrimcileriyiz. Türk Devrimi’nin fedailer geleneğinden geliyoruz. Bu ABD güdümlü Mafya-tarikat-gladyo rejiminden halkımızı kurtarmaya; halkı seferber ederek Kemalist Devrim’i tamamlamaya karar vermişiz; Milli Hükümet Programımızı halka sunmuşuz.

Amacımızı gerçekleştireceğimizi biliyoruz.
Bu sisteme boyun eğmeyiz ve bu sistemin hiçbir örgütüne teslim olmayız.
Milletimize güveniyoruz.
Karar vermişiz bir kez.

SİSTEMİN KOLTUKLARINA ESİR OLACAĞIMIZA…
Abdullah Gül gibi ABD ile 2 sayfa 9 maddelik gizli antlaşma yapıp Çankaya koltuklarına oturtulacağımıza, şerefimizle İşçi Partisi’nin görevlerini yaparız.

Tayyip Erdoğan gibi ABD’nin BOP Eşbaşkanı olup Haçlı seferinde piyon misyonu üstleneceğimize, onurumuzla halkın neferi oluruz.
Hilmi Özkök gibi başında ABD’nin geçirdiği çuvalla tarihe geçen bir SüperNATO memuru olacağımıza, Mustafa Kemal’in askerleri oluruz.

ABD ve AB’den ilan edilen açık talimatlarla Atatürk Devrimcilerini hapislere atan operasyon görevlisi olacağımıza, yıkılmaz vicdanlarımızla sizin F tipi cezaevlerinizde yatarız ve yıkarız sizin duvarlarınızı da, zaten çökmekte olan kalelerinizi de!

20 BİN GİZLİ TANIK BİLE BULSANIZ…
Anladınız mı yıkılıyorsunuz!
20 gizli tanık değil, 20 bin gizli tanık bulsanız yine yıkılıyorsunuz!
Tarihe; şerefsizlere, alçaklara, düşkünlere ve muhbirlere muhtaç kalan iktidar sahipleri olarak geçeceksiniz!

Sizi ABD yöneticileri bile kurtaramaz!
Çünkü Türkiye’yi parçalamayı amaçlayan bir plana dâhil oldunuz; kirli çıkarlarınızı emperyalistlerin Millî devletimizi yıkma emelleriyle birleştirdiniz!
Tekirdağ ve Kandıra F tipi cezaevlerinden duvarları yıkarak değil, kapıdan elimizi kolumuzu sallayarak çıkacağız.

Çünkü o duvarların içine Cumhuriyet yıkıcıları, Milletin mallarını yiyerek haramzadelerine gemicikler alanlar, milyarlarca doları iç eden Soros bozuntuları, vatan toprağımız Diyarbakır’ı Kukla Devlet’e merkez yapma planlarına hizmet ederek ağır suç işleyenler konacak, Cumhuriyet Hukuku uygulanacak.

Bu yazıyı yazdıktan sonra üç gün beklettim ve bir kez daha okudum, bir yanlış var mı diye.
Tek cümleyi bir kez daha vurguluyorum:

Başlatmayın şimdi departmanınıza!
 

terso.

New member
ister akp ister mhp ister ip isterse de fetullah teröre ve onun hizmetlerine kim uşaklık ederse Allahın laneti onun üzerine olsun.....
 

HTML

Üst