"Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalı!"
Prof. Eser Karakaş'tan çarpıcı tespit
Balçiçek Pamir’le Söz Sende’nin bugünkü konuğu Star gazetesi yazarı Prof. Dr. Eser Karakaş Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması gerektiğini söyledi. Karakaş’a göre Diyanet ve Genelkurmay Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında oluşturulmak istenen otoriter yönetimin iki ayağını oluşturuyor ve Diyanet İşleri Başkanlığı esas itibariyle halkı kendi dinine karşı koruma görevi üstlenmiş durumda. Karakaş bu nedenle muhafazakarların Diyanet’i sahiplenmelerini de hiç anlayamadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Böyle bir kurumun kaldırılmasını söylemek akademisyen kimliğimle benim için mümkün ama bunu bir siyasi parti lideri söylese o parti kapatılır. Çünkü yasaya göre bu kapatılma sebebi oluşturuyor.”
Karakaş, Diyanet İşleri’nin herkesin cebinden çıkan vergilerle ayakta durduğunu, bünyesinde 110 bin tane imam istihdam ettiğini ve bütçeden Adalet Bakanlığı’ndan daha fazla pay aldığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Bu haliyle kabul edilebilir bir model değildir. Diyanet İşleri’nin en azından Avrupa ülkelerinde örnekleri görüldüğü gibi herkesin kendi rızasına göre vergisinden pay vereceği istemeyenin hiç vermeyeceği bir sistem haline getirilmeli. Bu ülkede sayıca az da olsa Hristiyanlar da ateistler de ve hatta belki Budistler de yaşıyor. Onların vergileri neden bu kuruma gitsin ki?”
Balçiçek Pamir’in “Aleviler de Diyanet’te temsil edilmek istiyorlar, buna yorumunuz nedir?” sorusuna Prof . Karakaş’tan ilginç bir cevap geldi: “Aleviler son derece haklılar ama - hadi bir kısmı diyeyim- yanlış bir şey istiyor. Bu kurumun tamamen ortadan kaldırılmasını isteyecekleri yerde kendileri de bu sisteme dahil olmaya çalışıyorlar. Bu çok yanlış bir yöntem” dedi.
Prof. Eser Karakaş'tan çarpıcı tespit
Balçiçek Pamir’le Söz Sende’nin bugünkü konuğu Star gazetesi yazarı Prof. Dr. Eser Karakaş Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması gerektiğini söyledi. Karakaş’a göre Diyanet ve Genelkurmay Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında oluşturulmak istenen otoriter yönetimin iki ayağını oluşturuyor ve Diyanet İşleri Başkanlığı esas itibariyle halkı kendi dinine karşı koruma görevi üstlenmiş durumda. Karakaş bu nedenle muhafazakarların Diyanet’i sahiplenmelerini de hiç anlayamadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Böyle bir kurumun kaldırılmasını söylemek akademisyen kimliğimle benim için mümkün ama bunu bir siyasi parti lideri söylese o parti kapatılır. Çünkü yasaya göre bu kapatılma sebebi oluşturuyor.”
Karakaş, Diyanet İşleri’nin herkesin cebinden çıkan vergilerle ayakta durduğunu, bünyesinde 110 bin tane imam istihdam ettiğini ve bütçeden Adalet Bakanlığı’ndan daha fazla pay aldığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Bu haliyle kabul edilebilir bir model değildir. Diyanet İşleri’nin en azından Avrupa ülkelerinde örnekleri görüldüğü gibi herkesin kendi rızasına göre vergisinden pay vereceği istemeyenin hiç vermeyeceği bir sistem haline getirilmeli. Bu ülkede sayıca az da olsa Hristiyanlar da ateistler de ve hatta belki Budistler de yaşıyor. Onların vergileri neden bu kuruma gitsin ki?”
Balçiçek Pamir’in “Aleviler de Diyanet’te temsil edilmek istiyorlar, buna yorumunuz nedir?” sorusuna Prof . Karakaş’tan ilginç bir cevap geldi: “Aleviler son derece haklılar ama - hadi bir kısmı diyeyim- yanlış bir şey istiyor. Bu kurumun tamamen ortadan kaldırılmasını isteyecekleri yerde kendileri de bu sisteme dahil olmaya çalışıyorlar. Bu çok yanlış bir yöntem” dedi.
