Selam Arkadaslar
Dini Siirleri Bu Baslik Altin da Topliyalim
Dini Siirleri Bu Baslik Altin da Topliyalim
Çok azap var Cehennemde
Ramazan geldi dayandı,
camiler nura boyandı.
Top atıldı, kandil yandı,
cümlemiz buna inandı.
İlk on günü, rahmet boldur,
sonra günahlar afv olur.
Bayram gecesi, müminler,
Cehennemden azat olur.
Kardeşim, oruç tut sen de,
namazlarını kıl, hem de!
günahtan sakın her demde,
Çok azap var Cehennemde!
Düşman sana saldırıyor,
oruç zayıflatır diyor.
İlmi fenni, o çiğniyor,
hain, hep yalan söylüyor!
Uyan! Gitti ömrün çoku,
oruç tut, anla aç toku!
İslam kitaplarını oku,
insanlıktan al bir koku!
Ramazan geldi dayandı,
camiler nura boyandı.
Top atıldı, kandil yandı,
cümlemiz buna inandı.
İlk on günü, rahmet boldur,
sonra günahlar afv olur.
Bayram gecesi, müminler,
Cehennemden azat olur.
Kardeşim, oruç tut sen de,
namazlarını kıl, hem de!
günahtan sakın her demde,
Çok azap var Cehennemde!
Düşman sana saldırıyor,
oruç zayıflatır diyor.
İlmi fenni, o çiğniyor,
hain, hep yalan söylüyor!
Uyan! Gitti ömrün çoku,
oruç tut, anla aç toku!
İslam kitaplarını oku,
insanlıktan al bir koku!
Azrail başına geldiği zaman
Azrail, başına geldiği zaman
kırılır ayakla kol, yavaş yavaş.
Mevlam nasip etsin din ile iman
akar gözlerinden sel, yavaş yavaş.
Yüksek uçan gönül, yorulur bir gün
ölçü terazisi, kurulur bir gün.
Herkesin yaptığı, sorulur bir gün,
döner mi, yâ Rabbi, dil yavaş yavaş.
Hep nefsine uydun, tevbe etmedin
her bulduğun yedin, şükür etmedin.
Nihayet, bu kara toprağa geldin
çekilir dünyadan el, yavaş yavaş.
Kabrin üzerine dikerler taşı
bir avuç toprağa koyarsın başı.
Baba, oğlun görmez, kardaş kardaşı
gider, geri dönmez yol, yavaş yavaş.
Kâfurlu, ılık suyu koyarlar
o nazlı bedeni, tekmil soyarlar.
Öldüğünü konu komşu duyarlar
gelir geri ahbaplar, yavaş yavaş.
Azrail, başına geldiği zaman
kırılır ayakla kol, yavaş yavaş.
Mevlam nasip etsin din ile iman
akar gözlerinden sel, yavaş yavaş.
Yüksek uçan gönül, yorulur bir gün
ölçü terazisi, kurulur bir gün.
Herkesin yaptığı, sorulur bir gün,
döner mi, yâ Rabbi, dil yavaş yavaş.
Hep nefsine uydun, tevbe etmedin
her bulduğun yedin, şükür etmedin.
Nihayet, bu kara toprağa geldin
çekilir dünyadan el, yavaş yavaş.
Kabrin üzerine dikerler taşı
bir avuç toprağa koyarsın başı.
Baba, oğlun görmez, kardaş kardaşı
gider, geri dönmez yol, yavaş yavaş.
Kâfurlu, ılık suyu koyarlar
o nazlı bedeni, tekmil soyarlar.
Öldüğünü konu komşu duyarlar
gelir geri ahbaplar, yavaş yavaş.