kadymp
Turk4lyfe
evet arkadaslar bundan boyle elimden geldigince bu bolumde din ile ilgili ilginc etkileyici super hikayeler eklicem bu bolumun yeterince ilgi gormesi halinde sabitlenmeside talebimdir...
ilk hikayemiz fakirler le ilgili gercekten guzel bir yazi okumanizi tavsiye ederim...
PEYGAMBERLERLE ARKADAS
Süleyman Aleyhisselam Allah Teala' ya niyazda bulundu:
- Ey Rabbim, fakirlerin salih olanlarini çok seviyorsun. Ahirette bunlara ne mükafat vereceksin merak ediyorum. Allahu Teala buyurdu ki:
- Ey Süleyman! Fakir ve salih olan kullanma neler ikram edecegimi ben biliirm. Onlarin bazilarini cennette peygamberlerle arkadas edecegim. Her fakir bir peygamberle ayni tahtta oturacaktir. Onunla beraber yiyip içecektir. Bunun üzerine hazreti Süleyman sordu:
- Yarabbi, cennette benim arkadasim olacak fakiri bana bildir. Allahu Teala buyurdu ki:
- Ey süleyman! Eger cennet arkadasini ögrenmek istersen,ikindi vakti sehrin kuzey tarafina çik,orada rastlayacagin kimse cennetteki arkadasin olacaktir. Hazreti Süleyman, ikindi vakti o tarafa gitti. Orada ihtiyar bir fakir gördü. Sirtinda odun yükü vardý. Üzerinde de eski bir elbise vardý. Dinlenmek maksadýyla biraz durdu. Hazreti Süleyman ihtiyarin yayýna selam verdi. ihtiyar:
- Ey ihtiyar, sirtindaki bu odun nedir?
- Ben fakir bir kimseyim. Her gün daga gider, sirtimda odun getirip satar, onunla çocuklarýmýn nafakasini temin ederim.
- Ey ihtiyar, bu sekilde çalismakla çok yoruluyorsun. Gel bundan sonra da odun satmaktan vazgeç. Benim yanima gel, sarayimda benimle beraber yiyip içersin. Seninle ayni tahtta oturalim, sen de benimle beraber sultan ol! Bu ihtiyar yasinda zahmet ve sikintidan kurtul!
- Ey Süleyman! Bu geçici dünyada ben, saltanata talip olmak istemem. Ben halimden memnunum. Allahu Teala sana saltanat vermis, bana da fakirlik ihsan buyurmus. Sultanligin sana mübarek olsun, bana fakirlik yeter. Saltanat herkesin yapabilecegi bir is degildir.
- Madem ki saltanitimi paylasmak istemiyorsun,sana maas baglayayim. Bu yastan sonra, sen ve çoluk çocugun rahat etsin!
- Ey Süleyman, benim fakirlikten dolayi bir sikayetim yoktur. Ben halimden memnunum, bunun sükrünü yapmaya çalisiyorum. Sen sultanligina devam et, ben de fakirligime devam edeyim. Ben bu halimle daha rahatim,huzurluyum. Beni dünya islerine karistirip da huzurumdan etme! Ýhtiyarýn bu cevabý üzerine Hz.Süleyman buyurdu ki:
- Ey Aziz, burada teklifimi kabul etmedin, fakat ahirette, cennette arkadaþým olcaksýn, benimle beraber bulunacaksýn! Bunu bana Allahu Teala haber verdi.
Haline þükredip, o haliyle Allahu Teala'nýn emirlerini yerine getirmeye çalýþan, ona isyan etmeyen nice fakirler, ahirette büyük nimetlere kavuþacaklardýr. Ahirette, peygamberlerle, þehitlerle beraber olacaklardýr.
Bunun için böyle salih fakirleri hor görmemeli, onlarýn kalbini kýrmamalýdýr. Kimin ne olduðu bilinmez. Beðenilmeyen, hor görülen kimse, Allahu Teala'nýn sevgili kulu olabilir. Fakirlik büyük nimettir.
___
BIR GENCIN TOVBESI ( MUTLAKA OKUYUN ) TOVBENIN ONEMI
Allahü teâlâ, peygamberi Musa aleyhisselâma hitap edip
" (Ey Musa! Filân mahallede, bizim dostlarımızdan biri vefât etti. Git onun işini gör. Sen gitmezsen, bizim rahmetimiz onun işini görür) buyurdu.
Hazret-i Musa, emir olunduğu mahalleye gitti.
Oradakilere:
-Bu gece, burada, Allahü teâlânın dostlarından biri vefât etti mi? diye sorunca:
-Ey Allahın peygamberi! Allahü teâlânın dostlarından hiç kimse vefât etmedi. Ama, filân evde zamanını kötülüklerle geçiren fâsık bir genç öldü. Fıskının çokluğundan, hiç kimse onu defnetmeye yanaşmıyor, dediler.
Musa aleyhisselâm:
-Ben onu arıyorum, buyurdu. Gösterdiler.
Hazret-i Musa, o eve girdi. Rahmet meleklerini gördü.Ayakta durup, ellerinde rahmet tabakları olup, Allahü teâlânın rahmet ve lütfunu saçıyorlardı.Hazret-i Musa, yalvararak münacaat etti:
-Ey Rabbim! sen buyurdun ki, o''Benim dostumdur.'' İnsanlar ise fâsık olduğuna şahitlik ediyorlar. Hikmeti nedir?
Allahü teâlâ:
(Ey Musa! İnsanların onun için fâsık demeleri doğrudur. Ama, günahından haberleri var, tövbesinden haberleri yok. Benim bu kulum, seher vakti, toprağa yuvarlandı ve tövbe etti. Bizim huzurumuza sığındı. Ben ki, Allah'ım! Onun sözünü ve tövbesini kabul ettim. Ona rahmet ettim ki, bu dergâhın ümitsizlik kapısı olmadığı anlaşılsın!) buyurdu.
ilk hikayemiz fakirler le ilgili gercekten guzel bir yazi okumanizi tavsiye ederim...
PEYGAMBERLERLE ARKADAS
Süleyman Aleyhisselam Allah Teala' ya niyazda bulundu:
- Ey Rabbim, fakirlerin salih olanlarini çok seviyorsun. Ahirette bunlara ne mükafat vereceksin merak ediyorum. Allahu Teala buyurdu ki:
- Ey Süleyman! Fakir ve salih olan kullanma neler ikram edecegimi ben biliirm. Onlarin bazilarini cennette peygamberlerle arkadas edecegim. Her fakir bir peygamberle ayni tahtta oturacaktir. Onunla beraber yiyip içecektir. Bunun üzerine hazreti Süleyman sordu:
- Yarabbi, cennette benim arkadasim olacak fakiri bana bildir. Allahu Teala buyurdu ki:
- Ey süleyman! Eger cennet arkadasini ögrenmek istersen,ikindi vakti sehrin kuzey tarafina çik,orada rastlayacagin kimse cennetteki arkadasin olacaktir. Hazreti Süleyman, ikindi vakti o tarafa gitti. Orada ihtiyar bir fakir gördü. Sirtinda odun yükü vardý. Üzerinde de eski bir elbise vardý. Dinlenmek maksadýyla biraz durdu. Hazreti Süleyman ihtiyarin yayýna selam verdi. ihtiyar:
- Ey ihtiyar, sirtindaki bu odun nedir?
- Ben fakir bir kimseyim. Her gün daga gider, sirtimda odun getirip satar, onunla çocuklarýmýn nafakasini temin ederim.
- Ey ihtiyar, bu sekilde çalismakla çok yoruluyorsun. Gel bundan sonra da odun satmaktan vazgeç. Benim yanima gel, sarayimda benimle beraber yiyip içersin. Seninle ayni tahtta oturalim, sen de benimle beraber sultan ol! Bu ihtiyar yasinda zahmet ve sikintidan kurtul!
- Ey Süleyman! Bu geçici dünyada ben, saltanata talip olmak istemem. Ben halimden memnunum. Allahu Teala sana saltanat vermis, bana da fakirlik ihsan buyurmus. Sultanligin sana mübarek olsun, bana fakirlik yeter. Saltanat herkesin yapabilecegi bir is degildir.
- Madem ki saltanitimi paylasmak istemiyorsun,sana maas baglayayim. Bu yastan sonra, sen ve çoluk çocugun rahat etsin!
- Ey Süleyman, benim fakirlikten dolayi bir sikayetim yoktur. Ben halimden memnunum, bunun sükrünü yapmaya çalisiyorum. Sen sultanligina devam et, ben de fakirligime devam edeyim. Ben bu halimle daha rahatim,huzurluyum. Beni dünya islerine karistirip da huzurumdan etme! Ýhtiyarýn bu cevabý üzerine Hz.Süleyman buyurdu ki:
- Ey Aziz, burada teklifimi kabul etmedin, fakat ahirette, cennette arkadaþým olcaksýn, benimle beraber bulunacaksýn! Bunu bana Allahu Teala haber verdi.
Haline þükredip, o haliyle Allahu Teala'nýn emirlerini yerine getirmeye çalýþan, ona isyan etmeyen nice fakirler, ahirette büyük nimetlere kavuþacaklardýr. Ahirette, peygamberlerle, þehitlerle beraber olacaklardýr.
Bunun için böyle salih fakirleri hor görmemeli, onlarýn kalbini kýrmamalýdýr. Kimin ne olduðu bilinmez. Beðenilmeyen, hor görülen kimse, Allahu Teala'nýn sevgili kulu olabilir. Fakirlik büyük nimettir.
___
BIR GENCIN TOVBESI ( MUTLAKA OKUYUN ) TOVBENIN ONEMI
Allahü teâlâ, peygamberi Musa aleyhisselâma hitap edip
" (Ey Musa! Filân mahallede, bizim dostlarımızdan biri vefât etti. Git onun işini gör. Sen gitmezsen, bizim rahmetimiz onun işini görür) buyurdu.
Hazret-i Musa, emir olunduğu mahalleye gitti.
Oradakilere:
-Bu gece, burada, Allahü teâlânın dostlarından biri vefât etti mi? diye sorunca:
-Ey Allahın peygamberi! Allahü teâlânın dostlarından hiç kimse vefât etmedi. Ama, filân evde zamanını kötülüklerle geçiren fâsık bir genç öldü. Fıskının çokluğundan, hiç kimse onu defnetmeye yanaşmıyor, dediler.
Musa aleyhisselâm:
-Ben onu arıyorum, buyurdu. Gösterdiler.
Hazret-i Musa, o eve girdi. Rahmet meleklerini gördü.Ayakta durup, ellerinde rahmet tabakları olup, Allahü teâlânın rahmet ve lütfunu saçıyorlardı.Hazret-i Musa, yalvararak münacaat etti:
-Ey Rabbim! sen buyurdun ki, o''Benim dostumdur.'' İnsanlar ise fâsık olduğuna şahitlik ediyorlar. Hikmeti nedir?
Allahü teâlâ:
(Ey Musa! İnsanların onun için fâsık demeleri doğrudur. Ama, günahından haberleri var, tövbesinden haberleri yok. Benim bu kulum, seher vakti, toprağa yuvarlandı ve tövbe etti. Bizim huzurumuza sığındı. Ben ki, Allah'ım! Onun sözünü ve tövbesini kabul ettim. Ona rahmet ettim ki, bu dergâhın ümitsizlik kapısı olmadığı anlaşılsın!) buyurdu.
