Dindarlıktan Kindarlığa

Vtnsvr

New member
Mustafa Yıldırım



Kendisine ve bağlılarına göre “Çağın eşsizi” de olsa, sonunda insanoğludur işte.

Yaşını başını çoktan almış; cumhuriyet muhalifi siyasetçilerce el üstünde tutulduğundan ölçüyü kaçırmış ve geride kalanları bombayla tehdit etmiş :



“Ey din ve âhiretini dünyaya satan bedbahtlar!

Yaşamanızı isterseniz, bana ilişmeyiniz!

İlişseniz, intikamım muzaaf (katmerli) bir surette sizden alınacağını biliniz, titreyiniz!

Ben rahmet-i İlahîden ümid ederim ki: Mevtim, hayatımdan ziyade dine hizmet edecek ve ölümüm başınızda bomba gibi patlayıp başınızı dağıtacak!

Cesaretiniz varsa ilişiniz!

Yapacağınız varsa, göreceğiniz de var!”


Kendisini mahkûm edecek olan yargıçlardan ve devlet yöneticilerinden öcünün alınacağını belirtiyordu:

“Beni öldürdükten sonra yaşayamayacaksınız! Kahhar bir el ile cennetiniz ve mahbubunuz olan dünyadan tardedilip ebedî zulümata çabuk atılacaksınız!

Arkamdan, pek çabuk sizin Nemrudlaşmış reisleriniz gebertilecek, yanıma gönderilecek.

Ben de huzur-u İlahîde yakalarını tutacağım.

Adalet-i İlahiye, onları esfel-i safiline atmakla intikamımı alacağım!”


Elbette o bu sözleri söyledikten ve aynı satırlar kitaplarda yayınlandıktan sonra, pek çok bomba patladı, pek çok bilim-düşün insanı öldürüldü.

Öldürülenlerin yakalarına öte dünyada nasıl yapıştığını bilemeyiz; ama onun gibi minare şerefelerinde yürüyen, onun gibi rüyalarına dayanarak bekar yaşamı seçen kişi işini öte dünyaya bırakmak niyetinde değildi. Amerika’ya “hicretinden” önce aynen şöyle yazıyor ve bu satırlar MEB denetimi dışında çalıştırılan kurs evlerinde (dershanelerde) reşit olmayan çocuklara okutuluyordu.

“Bilakis, cennete gitmek üzere İslam’a dahil olan toplulukların karşısına, engel ve mânia olarak çıkan küfür yığınının başına darbeyi vurma, önünü alma, darbeyi vurup onu sarsınca, hemen onu teşrih (ameliyat) masasına yatırma; kalbine ve kafasına iman enjekte etme; sopayı sadece onun içine imanı sokabilmek için tepesine vurup bayıltma... Budur İslamın şuuru.”

Aynı kişi kendisine eziyet ettiğine inandığı devlet görevlilerinin (Valinin) daha sonraları sancılı hastalıklardan kıvrandığını yazmaktan sanki haz duyuyordu. Olabilir kindarlık insana özgüdür; ama böylesine hınca kapılan kişileri “hoşgörü” önderi olarak yüce devlet Amerika’ya bile takdim edilmesine ne demeli?

Bu yazdıklarımın “zinhar” son haftaki olaylarla, yargı işleriyle bir ilişkisi yoktur.

Amerikan filmlerindeki gibi ; benzerlikler, yalnızca bir rastlantıdır!

Hem kindarlık dindarlara yakışmaz ki !



Not: Meraklısı için geniş bilgi: Meczup Yaratmak. ( Mustafa YILDIRIM )
 

HTML

Üst