Dilde Tasarruf!
Hiç yorulmuyor dil,
Kısıtlı kelimeleri evirip çevirip, yeni sözler türettiğimizi sanıp, müsrifçe, alabildiğine, ne çok konuşuyoruz...
Hiç susmuyoruz ve yinede ifade edemiyoruz kendimizi.
Her daim herşeye konuşur olunca, sözün anlamı bitmiş.
“Acı çekiyorum” dediğinizde insanlar elinize iğne mi batmış, acı biber mi yemişsiniz yoksa kalbiniz bedeninizden mi sökülmüş, aradaki farkı anlayamaz hale gelmiş.
“Aşkım”, dediğinde kedinize köpeğinize mi, vitrinde gördüğünüz elbiseye mi, yoksa yürek yangını sevgiliye mi seslendiğinizi bilemez hale gelmiş.
“Dost” ayağa düşmüş, her gülümseyen dost olmuş, yüzdeki gülümseme ekşimeye yüz tutunca dost, ayı postuna dönmüş.
“Şeytan” melek, kötülüğün adı fıtrat olmuş.
İnsanın sesi ve kelimeleri o kadar boğmuş ki Alemi, Alemin sesi duyulmaz olmuş.
Zaman;
Dile tasarrufu ögretme, kelimeleri israftan kurtarma, seste cimrilik etme zamanı.
S. Aydoğdu