chuckies
_-€X-_

Ağla
Bir destandır bu benim, uçsuz bucaksız sevda
Kaybetmeden ışığı yürümek gökyüzüne
Vakit varken daha bir çığlık yükselir
Bırakıp gitme beni bağladığın zincire
Kaybolup giden, bozkırda bir çiçek
Affeder beni ağladığım öyküler
Bir tek sen kalsan geriye, bozkırın tek gülü
Ağla yüreğim ağla
Seni zincire vuran, bir gülmüş meğer
Ağla yüreğim ağla, bozkırın tek gülü
İçimdedir benim
Onsekiz yaşım, şu ufka bakışım
Beni zincire vuran korkuyu yakışım
Hatırlarım seni getiren seher yelini
Düşürdüğün alevle yüreğimi yakışın
Kaybolup giden bozkırda bir çiçek
Affeder beni ağladığım öyküler
Bir tek sen kalan geriye, bozkırın tek gülü
Asla vazgeçme
Bir yol var önümde uçsuz bucaksız
Bakıyorum, bakıyorum ben
Yıkılmışım dizlerimin üstüne
Ağlıyorum, ağlıyorum brn
Yalnız bir cocuğum yürümekten korkuyorum
Sonra bir melek gelip yanıma, diyor ki
Asla vazgeçme başın öne eğilmesin
Asla vazgeçme bil ki tanrı seninle
Yemin ettim yürümeğe ardıma bakmaksızın hemde
Kalkıyorum, kalkıyorum ben
Ellerimde gözyaşım sel olmuş akıp gidiyor
Yürüyorum, yürüyorum ben
Ne kadar uzakta da olsa o güneşin ışığı
Yüreğim hep yakındır sana
Asla vazgeçme başın öne eğilmesin
Asla vazgeçme bil ki tanrı seninle
Ben sildim şimdi gözyaşımı, dizlerimde değilim yürüyorum
Artık korkmuyorum ki
Tanrım verdiğin sabır bana zırh oldu
Artık vazgeçmiyorum ki, artık yenilmiyorum ki
Asla vazgeçme başın öne eğilmesin
Asla vazgeçme bil ki tanrı seninle
Ateşoğlu
Tanrı koymuş senin adını
Ey kartal bakışlı Ateşoğlu
Et ve kan tek yumruk olmuş
Bedeninde yüreğinde
Ölüm sana diz çökmelidir şimdi
Rehberin sabırdır senin
Nefretin dağı delip geçse de
Sabreden yüreğin zafere yakındır senin
Ateşoğlu, Ateşoğlu salla pençeni yere göğe
Ateşoğlu, Ateşoğlu bağlıyım sonsuza dek nefretine
Rehbere yazılmamış vazgeçmek
Azim sana meleklerin armağanı
Güneşe baktım güneşe yine
Zafer düştü ellerime
Vazgeçmiyorum şimdi yürümekten
Yol gösteren yok tanrıdan başka
Yıkılmaz asla Ateşoğlu
Çünkü kalbine kazımış bu sevdayı
Ateşoğlu, Ateşoğlu salla pençeni yere göğe
Ateşoğlu, Ateşoğlu bağlıyım sonsuza dek nefretine
Korkmuyorum şimdi yenilmekten
Diz çökmedim ben ölüme
Varlığın ruhuma güç veriyor benim
Düşlerim ölmedi daha Ateşoğlu
Ay batarken
Gözlerim, yorgun gözlerim
Yaralı kartal gibi
Bu söylediğim son yorgun şarkı
Dinle beni duymayan ışık nehri
Yollara düşsem
Yollara düşsem
Sana son bir kez daha
Türküler söylesem
Ay batarken
Düşlerim çağlar benim,
Sen giderken, gözyaşım
Dinmiyor, dinmiyor benim
Dün gece düşümde bir kartalın sırtından
Seyre daldım dünyayı
Ne ölüm, ne acı ne de yalnızlık vardı
Yollara düşsem
Yollara düşsem
Sana son bir kez daha
Türküler söylesem
Ay batarken
Düşlerim çağlar benim,
Sen giderken, gözyaşım
Dinmiyor, dinmiyor benim
İnip de yeryüzüne
Gördüm doğup büyüdüğüm yeri
Şu kahpe yalnızlığın bahçelerini
Demirnefer
Hey! Hey! Güneş batarken yine
Gözlerimi diktim göğe, bekliyorum seni
Hey! Hey! Yıldızlar parlarken gece
Eğme başını yalnızken oğul
Demirnefer
Alevdir oğul
Demirnefer
Güneştir oğul
Demirnefer
Sensin oğul
Hey! Hey! Ellerime bir ömür
Düşe kalka giden yüzündür yüzün
Dolunay
Benim şu ömrümde üç ölüm, üç acı
Biri yalnızlık, biri hasret, biri keder
Benim şu ömrüme yalnızlık katan
Vazgeçip duran, sığınan bir yürek
Diz çök, diz çök
Diye fısıldarken ölüm
Sakın dinleme onu
Geriye dönme sakın
Dolunayda üç kere
Yemin ettim tanrıya
Dolunayda üç ölüm
Esir almış beni
Benim şu ömrümde üç aşk, üç zafer
Biri azim, biri çalışma, biri hedef
Benim şu ömrüme yiğitlik katan
Haykırıp duran, dinmeyen bir yürek
Diz çök, diz çök
Diye fısıldarken ölüm
Sakın dinleme onu
Geriye dönme sakın
Dost yüreği
Yalnızlığın bahçelerinde doğup büyümüşüm ben
Dinle beni dost yüreği, kaderimi arıyorum ben
Tanrım! Dön bana yüzünü, niye kanattılar yüreğimi?
Yerlerde sürüklediler beni, küle çevirdiler yollarımı
Benim andım dost yüreği geriye asla dönmemektir
Şarkılar söyleye söyleye düşe kalka yürümektir
Çocukken ben daha gökyüzüne doğan o güneşi
Seyre dalardı gözlerim
Tutmaya kalkınca sonuna dek düşlediğim o günleri
Ellerimi kestiler benim
Benim andım dost yüreği geriye asla dönmemektir
Şarkılar söyleye söyleye düşe kalka yürümektir
Umuduma küfretselerde, gözlerim kör olsa bile
Benim andım dost yüreği geriye asla dönmemektir
Karanlığa diz çökmüşüm ben
Doğduğumdan beri
Çevremde üç zindan, üç zincir, üç ölüm
And içmeye başladığımdan beri
Kapatmıyorum gözlerimi
Ne olur duy beni dost yüreği
Tanrım! Dön bana yüzünü, niye kanattılar yüreğimi?
Yerlerde sürüklediler beni, küle çevirdiler yollarımı
Hedef büyük
Rehbere yazılmamış vazgeçmek
Düşmanım tembele
Dört yanda şarkı gibi ayak seslerim
Zafer en büyük aşkımın
Zafer Diken'in
Hedef büyük
Hedef büyük
Hedef büyük artık!
Oturmalı yaşayan nefret tahtına
Sıfırladım engelleri önümden
Gücümü sesimden bileğimden aldım
Servetim sevdiğim
Zafer Diken'in
Hedef büyük
Hedef büyük
Hedef büyük artık!
Ateş gibi yanmayı
Ölümüne sevmeyi
Bana sen öğrettin
Hükmetmeyi, hükmetmeyi
Hep hükmeden olmak
Benim tek servetimdi zafer, uğruna gözyaşı döktüğüm
Ve yürüdüğüm yollarda nefret ve yalan vardı
Sesime dayadım sırtımı, kaybedecek hiçbir şeyim yok
Dönüp baktım ufka doğru, görecek çok şeyim vardı
Benim bir elimde dünya diğeinde diğer yarısı
Hep hükmeden olmak, istiyorum ben
Yalnızlığa mahkumum ben, milyonlarca nefretim olsa da
Korku adım adım kaçıyor benden
Tanrıya her yakarışımda
Sabır diye bir silahım var, kaybedecek hiçbir şeyim yok
Ve diz çökecek düşman, onu göğe her kaldırışımda
Benim bir elimde dünya diğeinde diğer yarısı
Hep hükmeden olmak, istiyorum ben
Işık
Bir melekti geldi yanıma
Diz çöküverdim önünde
Ve ağlıyordum ben
Yıkılmıştım dizlerimin üstüne, kırılmış onuruma
Tutmayan dizlerime, akan gözyaşlarıma bakıp
Yere eğilmiş başımı kaldırıp göğe doğrulttu beni
Ve ağlıyorken ben, bir ışık gördüm ufukta
O ışık acıya
O ışık hasrete
O ışık ölüme
Meydan okuyor, meydan
Ve ağlıyorken ben, bir ışık gördüm ufukta
Işık olsam
Haykırıp yağmurun altında
Ufukta aradığım bir umut
Dilimden düşmeyen bir öykü
Saklıdır aşkın sandığında
Ah gene akşam çökerken
Perde perde karanlığa düşen benim
Ah ben giderken senin
Işık olsam yoluna
Vay! Karanlığın sonu
Ölüm hasretin oğlu
Gönlünde ateş olsam
Işık olsam, haykırsam yine
Al beni vur aynalara
Kır uğursuz günlerimi
Yürü vazgeçmeden yürü
Karanlığın sonunda bir umut
Ah gene akşam çökerken
Perde perde karanlığa düşen benim
Ah ben giderken senin
Işık olsam yoluna
Kara dünya
Yıkılan yürek, yanan dünya
Bu tanıdığım nefretin sesi
Yağıyor başıma alev alev
Bir tek umutlarım kalkandır bana
Ah! Şimdi ensemde ölüm
Bir zamanlar zümrüt yeşili
Şimdi ağlıyor genç gözlerim
Dünya, karadünya
Geçilmez kalkan gözüyaşlı umut
Dünya, karadünya
Son söz ölümsüz düşlerimin
Bir zamanlar ay parçası
Şimdi kana boyanmış yüzü
Elleri titrek, gözleri büyümüş
Korkmuş ama yılmayan çocuk
Bir zamanlar hayal kuran
Koşmak yerine diz çöken
Yüreğini tanrıya koşturan çocuk
Dünya, karadünya
Geçilmez kalkan gözüyaşlı umut
Dünya, karadünya
Son söz ölümsüz düşlerimin
Var ya, bu öykü senin, benim, herkesin oğul
Var ya, ölüm var ya, birlikte koşarsak yarın bizimdir oğul
Kara toprak
Karanlık bulutlardan damla damla kan düştü
Gözyaşlarıma karışıyor bu yağmur benim
Tahtımdan gözlüyorum geriye gelenleri
Et ve kana bürünen, ölümü yenenleri
Artık benim de dönüş vaktim geliyor
Yürüyorum durmaksızın, ardıma bakmaksızın
Suyu çekilmiş bir ağaç gibi kuruyorum ben
Gözyaşlarımı içenler asla ölmeyecekler
Ah! kara toprağa
Toza, kemiğe büründüm ben
Son andımı içtiğimde
Toza kemiğe büründüğümde
Anmasın hiç kimse benim adımı
Vaktiyle geberttiğim ölüm bana diz çöktürüyor
Ne yazık ki bana boyun eğdiriyor
Ah! Ellerim fışkırıyor topraktan çiçek gibi
Kesiyor ellerimi mezarımın dikenleri
Akan kanım ıslatıyor sızlayan ellerimi
Bir daha tutamam ben asla düşlerimi
Ah! kara toprağa
Toza, kemiğe büründüm ben
Ah! kara toprağa
Çok uzaklara gidiyorum ben
Her yanımı sarıyor kollarıyla karanlık
Her yanımda toprak kokuyor geçmişim gibi
Karagül
Kara bir gül açıyor, son sevdanın bağrında
Ayrılık vakti geldi şimdi, yolculuk son aşka
Son sevdayım ben, şurda ağlayan çocuk
Yüzümü göğe dönmüş gibi huzura ermişi ben
İstersen kilitle beni kağıların ardına
Yine gelirim koynuna
Vazgeçmem senden ben, ben ah! Karagül ah!
Ah! Karagül, karagül
Ah! Karagül, karagül
Ah! Karagül, karagül
Ayrılık vaktidir şimdi
Fırlatıp atsan da beni dağların doruklarına
Bir gece koynunda açıveren ben olurum
Bir dağın doruğuna ekersen eğer beni
Birgün ovalara inen ben olurum, ben olurum
İstersen kilitle beni kapıların ardına
Yine gelirim koynuna
Vazgeçmem senden ben, ben ah! Karagül ah!
Ah! Karagül, karagül
Ah! Karagül, karagül
Ah! Karagül, karagül
Ayrılık vaktidir şimdi
Dinle beni, bu esir yüreği
Yanık bir ağıt, türküyüm ben
Karanlığın altında koşarken düşe kalka
Gözlerimi kamaştıran sensin karagül
Onsekizinde
Her gece doğan ay doğmadı bu gece
Hasret yüreğime hançer gibi saplanır
Ey ölüm gelmedin niye, bedenim acıdan kıvranır
Gözlerimden yaş değil kan, kan sel olmuş akıp gidiyor
Toprağa kavuştuğundan beri, canım tenimden ayrılıyor
Belki üzerinde öleceğim belki
Gökyüzünden görünürse hayalin
Onsekizindeki gözlerin gece dolunaya gülümsüyor
Onsekizinde
Öğret bana
Ve yürüyorum korkudan arta kalanlarla
Ve son kez gördüğümü söylüyorum
Ellerimle solunca gibi ezilenleri
Hükmetmeye hazırım dünyaya
Ben dağların doruklarından seyre kapılmışım seni
Yüce tanrım bana güç ver
Sabretmeyi öğret bana
Öğret, öğret, öğret
Sabretmeyi öğret
Öğret, öğret, öğret
Sevmeyi de öğret
Çünkü ben açım, açım, ölüm yüreğimi hırpalar
Dayanacak gücüm yok
Ellerimle sarılmışım mezarın taşına
Hükmetmeye hazırım dünyaya
Ben dağların doruklarından seyre kapılmışım seni
Yüce tanrım bana güç ver
Sabretmeyi öğret bana
Öğret, öğret, öğret
Sabretmeyi öğret
Öğret, öğret, öğret
Sevmeyi de öğret
Ben açım aç, ekmeğimi kavga ile yerim
Ağlar iken gözlerimi kırmızı bir perde örter
İşte o perdeden seyrederim seni
Aşk kırmızıyken daha güzel
Önderim ben
Yürüdüğüm bu yolun yaraladı beni dertleri
Vazgeçmedim ben hiçbirşeyden
Kurduğum hayaldi yalnızca bu!
Gözlerimin içinde
Yılmadan, gözyaşlarıyla doruklara tırmanan
Önderim ben bu yolu yaratan
Önderim ben haykırırken
Önderim ben
Liderim ben, ben, ben
Gülmedim yalanını peşine düşmedim hainin pençesine
Korkmadım asla kanım akacak diye
Çünkü yüreğim tanrıdan yana
Yılmadan, gözyaşlarıyla doruklara tırmanan
Önderim ben bu yolu yaratan
Önderim ben haykırırken
Önderim ben
Liderim ben, ben, ben
Yüreğimdeydi sözlerim, durmadan yazdığım
Korkmadan söyledim ben
Asla vazgeçmedim ki ben
Asla geriye dönmedim ben
(Çocuk) : Sen ey! Karatoprak, ömrün bittiği yer!
Korkmuyorum ben!
(Ölüm) : Ey önderim diyen, gücün bana yetmez ki senin.
Korkuyorsun elbet
(Çocuk) : Hayır! Önderim ben, sözleriyle çığlığıyla
Bu yolu ben çizmişim, vazgeçmiyorum ben!
Sabret yüreğim
Yorulduğun anda ruhum
Köşeye çekilme artık, kamçıla yüreğini
Koşsun durmadan
Ezilmeyen gözlerinde
Nefretin kömür gibi simsiyah
Acılar ölümlüdür, sevinçler ölümsüz
Sabret yüreğim, zafer eşsizdir, eşsiz
Sabret yüreğim
Gözlerin alev, gözlerin ateş
Yorgun bedende dinmeyen yürek
Bir gün gelir elbet son yolculuk vakti
Ellerimde bir ömür gözyaşın
Gözlerin alev, gözlerin ateş
Yorgun bedende dinmeyen yürek
Sana ihtiyacım var
Ne karanlıktır sensiz gecelerim
Yalnız düşlerim ışık saçmış hep
Seni ellerimle sevdiğim
Güneşe götürdüğüm gecelerimde
Huzurum sona ermiş benim sevdiğim
Acının en karasıdır yüreğime haspsolan
En koyusu, en zalimi, en içlisi
Yüreğimi yakan acının
Sana ihtiyacım var
Sana ihtiyacım var
Yoksa bana ölüm, ölüm, ölüm düşüyor
Sana ihtiyacım var
Sana ihtiyacım var
Yoksa bana karatoprak yurt oluyor
Nedir seni sevdiren bilmem canımın içi
Ama bildiğim ateşlerde yandığım
Aşk ateşlerinde sevda ateşlerinde
Yana yana bittiğim ateşlerde
Sana ihtiyacım var
Sana ihtiyacım var
Yoksa bana ölüm, ölüm, ölüm düşüyor
Sana ihtiyacım var
Sana ihtiyacım var
Yoksa bana karatoprak yurt oluyor
Tek kelimem
Benim bir sevdiğim var idi
Gözleri çakmak çakmak
Dudakları al idi
Gözlerime uyku girmez oldu
Özledim seni tek kelimem bu
Konuşmayı unuttum unutalı
Özledim seni tek kelimem bu
Senin güllerin kurudu gitti
Yüreğimden kan akıyor şimdi
Sökülecek canım kalmamış
Bana şimdi ölüm, ölüm düştü
Ah ne yazık gelmiyor ölüm
Ah ne yazık alınmıyor canım
Sensiz bir ömrün çocuğuyum ben
Analık etmiş acılar bana
Senin güllerin kurudu gitti
Yüreğimden kan akıyor şimdi
Sökülecek canım kalmamış
Bana şimdi ölüm, ölüm düştü
Yüreğine al beni
Hırpalanmış yüreğim, ağlıyor sana
Dolunay gözyaşıma, karışıyor sevdiğim
Zincirlenip sana, düş görebilmek için
Ölmeden al beni, yüreğine al beni
Yüreğine al beni
Yüreğine al beni
Zincirlenip ellerinden
Alnına yaz beni
Gözlerinin önünde başım hep öne eğik
Ne olur hiç götürme ışığını uzaklara
Zincirlenip sana, ışığınla yanmak için
Ölmeden al beni, yüreğine al beni
Yüreğine al beni
Yüreğine al beni
Zincirlenip ellerinden
Alnına yaz beni
And içip gidiyorum, bu yolun sonuna
Melekler alır beni, düşersem yarı yolda