İŞTE USTACA SAKLANAN GERÇEK GÜNDEM
TERÖRİSTBAŞI Öcalan: Devletle anlaştık, BDPliler yemin edebilir!
KAMUOYU ŞİKE,FENER,YEMİN KRİZİ DİYE OYALANIRKEN AKP BİR TAŞLA 4-5 KUŞ VURUYOR..MUHALEFET UYUYOR, MİLLET UYUTULUYOR PAZARLIK SÜRECİNDE ŞEHİTLER GELİYOR, KOMUTANLAR TUTUKLANIYOR AKP FUTBOLU DİZAYN EDİYOR, DENİZ FENERİ İŞİNİ HALLEDİYOR(!!), PKKYLA ANLAŞMAYI GÖZDEN KAÇIRIYOR
Abdullah Öcalan avukatları aracılığı ile yaptığı açıklamada, barış konseyi için mutabakata varıldığını söyledi. Öcalan BDPlilerin devletle yapacakları yazılı mutabakat neticesinde yemin edebileceklerini ifade etti.
İmralıda ömür boyu hapis cezasını çeken PKK elebaşı Abdullah Öcalan, heyetle görüşme yaptığını ve 15 Temmuz tarihinin kendisi için bir hükmü kalmadığını söyleyerek, son görüşmesin Barış Konseyinin kurulması için mutabakata vardıklarını belirtti.
Fırat Haber Ajansıda yer alan habere göre Öcalan, Barış Konseyi ne resmi bir devlet organı olacak ne de sadece sivil bir organ olacaktır. Barış Konseyi, barış çalışmaları, barışın gerçekleşmesi ve çözüm için çalışacaktır. Bir ay veya bir aydan daha kısa bir sürede Barış Konseyi kurulmalıdır dedi.
Öcalanın 6 Temmuz günü gerçekleşen haftalık görüşmesinde İmralıda devam eden görüşmeler, daha önce sunduğu protokoller, 15 Temmuz tarihi, Çatı Partisi, yemin krizi ve çatışmasızlık sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulunduğu öğrenildi.
PROTOKOLLERDE İMZA SÖZKONUSU DEĞİL
Öcalan, kendisiyle görüşen heyete ve Kandile sunduğu protokollere ilişkin şunları söyledi: Benimle görüşen heyet ve onlara daha önce sunduğum protokollere ilişkin şunları belirtmek istiyorum. Protokoller konusunda kamuoyunda bir yanlış anlaşılma ve algılama olmuştu. Karayılan da söz etmiş. Protokoller kamuoyunda yanlış anlaşıldığı gibi bizim ve devlet tarafından karşılıklı imzalanmış bir şey değildir. Protokollerde imza söz konusu değildir. Bu konularda bir yanlış anlaşılma olmuştur. Protokoller karşılıklı imza şeklinde değil de çözüme ilişkin üzerinde mutabakata varılan bir metin şeklindedir. Protokoller ön açıcı, çözüm geliştirici ve çözüme ilişkin devletle üzerinde uzlaşmaya vardığımız ve bağlı kalacağımız çözüm metinleridir, çözüm protokolleridir. Protokoller önümüzdeki süreçte atılması gereken somut ve pratik adımlara ilişkindir. Protokollere imza atma söz konusu değildir. Daha o aşamaya gelmiş değiliz. Halen heyetle protokoller üzerinde görüşmeler ve çalışmalar devam ediyor, üzerinde çalışılıyor.
15 TEMMUZUN ARTIK HÜKMÜ KALMADI
Öcalan, daha önceki açıklamalarında dile getirdiği 15 Temmuz tarihinin artık bir hükmet ve anlamı kalmadığını söyledi: Daha önce bahsettiğimiz 15 Temmuz tarihi yanlış algılanmasın. 15 Temmuz dememizin sebebi heyetle yapacağımız son görüşme tarihinin 15 Temmuza yakın tarih olmasındandır. Zaten heyetle yapacağımız görüşmeyi daha erken gerçekleştirdik. Benim için esas olan bu görüşmeydi 15 Temmuz tarihi değil. Bu görüşmeyi de bugün gerçekleştirdiğimizden artık benim için 15 Temmuzun bir hükmü ve bir anlamı kalmamıştır.
BARIŞ KONSEYİNİN KURULMASI İÇİN MÜTABAKATA VARDIK
Heyetle son görüşmesinde Barış Konseyinin kurulması için mutabakata vardıklarını söyleyen Öcalan şöyle konuştu: En son heyetle yaptığımız bugünkü görüşmede üzerinde uzlaştığımız en önemli ve atılması gereken pratik adım, Barış Konseyinin oluşturulmasına-kurulmasına ilişkindi. Heyetle Barış Konseyinin kurulmasına ilişkin bir mutabakata varmış durumdayız. Zaten bu durum protokollerde de yer almaktadır. Barış Konseyinin kurulması, atılması gereken ve atılacak en önemli somut adımdır. Barış Konseyi, mutlaka kurulmalıdır. Barış Konseyi ne resmi bir devlet organı olacak ne de sadece sivil bir organ olacaktır. Barış Konseyi, barış çalışmaları, barışın gerçekleşmesi ve çözüm için çalışacaktır. Bir ay veya bir aydan daha kısa bir sürede Barış Konseyi kurulmalıdır.
ANAYASA KONSEYİ KURULMALI
Öcalan şöyle devam etti: İkinci ve en önemli diğer bir husus da Anayasa Konseyinin kurulmasına ilişkindir. Anayasa Konseyi, anayasa yapım çalışmalarını yürütecektir. Anayasa Konseyi Anayasa Meclisi şeklinde ayrı bir meclis olmayacaktır, klasik meclis şeklinde algılanmamalıdır. Anayasa Konseyi, yeni anayasa yapımı çalışmalarını yürütecek bir konseydir. Bu konseyin içinde BDP de yer alıp anayasa çalışmalarını yürütebilir. BDP de Anayasa yapım çalışmalarında yer alacak ve bu çalışmaları yürütecektir. Anayasayla ilgili diğer çalışmalar da var ama beni ilgilendiren Bloktur. Aynı şekilde anayasa konseyi çalışmalarına ben de katkı sunarım.
YEMİN KRİZİ NASIL AŞILIR?
Öcalan, Yemin krizi nasıl aşılır? diyerek şöyle konuştu: Bu kriz çözülür mü çözülmez mi bilemiyorum. Ancak BDP daha önceki gibi oyunlara gelmemelidir. Daha önce söylediğimiz gibi hükümetle bir mutabakata varılarak yemin edebilirler. Bu mutabakat mutlaka olmalı ve önemlidir. Yapacakları mutabakat metni, devlete sunduğum protokollerle paralel olabilir veya kendi koşulları ve durumlarına göre yapabilirler. Örneğin bu protokollere Hatip Diclenin durumu, diğer beş tutuklu vekilin serbest bırakılması, KCKlilerin serbest bırakılması, hatta tüm tutsakların serbest bırakılması, yüzde on barajının düşürülmesi ve TMKnın değiştirilmesi gibi hususlar eklenebilir. Öyle hemen Hatip Dicle meselesi ve diğer meseleler çözülmeyebilir, öyle hemen serbest bırakılma olmayabilir. Ancak bu koşulların yerine getirilmesi için zaman içinde devletin-hükümetin yapacağı şeyler bir yazılı metne bağlanır ve zamanla yerine getirilir. Bu metinle, bu sorunların gelecekte çözümü için bir mutabakat sağlanmış olur. Bu mutabakat, sorunların çözümü için ön açıcı ve çözüm geliştirici olur. CHPnin de yemin krizine ilişkin hükümetle bir protokolleri olur mu olmaz mı bu değil de beni asıl ilgilendiren Demokratik Bloktur.
CEMİL ÇİÇEK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPABİLİR
Devletin, BDPnin bu yazılı mutabakatı konusunda çok da sıkıntı çıkarmaması gerekir. Zaten basına yansıdığı gibi Cemil Çiçek de çözülmesi gereken en önemli birinci sorunun Kürt sorunu olduğunu söylüyor. Bu konuda Cemil Çiçek, üzerine düşeni yapabilir. Bu şekilde yazılı bir mutabakat sağlanırsa BDP de yemin edebilir ve Meclise dahil olur, çalışır. Çalışmalarında başarılar diliyorum.
İÅTE USTACA SAKLANAN GERÃEK GÃNDEM TERÃRİSTBAÅI Ãcalan: Devletle anlaÅtık, BDPliler yemin edebilir! - İlk KurÅun Gazetesi
KAMUOYU ŞİKE,FENER,YEMİN KRİZİ DİYE OYALANIRKEN AKP BİR TAŞLA 4-5 KUŞ VURUYOR..MUHALEFET UYUYOR, MİLLET UYUTULUYOR PAZARLIK SÜRECİNDE ŞEHİTLER GELİYOR, KOMUTANLAR TUTUKLANIYOR AKP FUTBOLU DİZAYN EDİYOR, DENİZ FENERİ İŞİNİ HALLEDİYOR(!!), PKKYLA ANLAŞMAYI GÖZDEN KAÇIRIYOR
Abdullah Öcalan avukatları aracılığı ile yaptığı açıklamada, barış konseyi için mutabakata varıldığını söyledi. Öcalan BDPlilerin devletle yapacakları yazılı mutabakat neticesinde yemin edebileceklerini ifade etti.
İmralıda ömür boyu hapis cezasını çeken PKK elebaşı Abdullah Öcalan, heyetle görüşme yaptığını ve 15 Temmuz tarihinin kendisi için bir hükmü kalmadığını söyleyerek, son görüşmesin Barış Konseyinin kurulması için mutabakata vardıklarını belirtti.
Fırat Haber Ajansıda yer alan habere göre Öcalan, Barış Konseyi ne resmi bir devlet organı olacak ne de sadece sivil bir organ olacaktır. Barış Konseyi, barış çalışmaları, barışın gerçekleşmesi ve çözüm için çalışacaktır. Bir ay veya bir aydan daha kısa bir sürede Barış Konseyi kurulmalıdır dedi.
Öcalanın 6 Temmuz günü gerçekleşen haftalık görüşmesinde İmralıda devam eden görüşmeler, daha önce sunduğu protokoller, 15 Temmuz tarihi, Çatı Partisi, yemin krizi ve çatışmasızlık sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulunduğu öğrenildi.
PROTOKOLLERDE İMZA SÖZKONUSU DEĞİL
Öcalan, kendisiyle görüşen heyete ve Kandile sunduğu protokollere ilişkin şunları söyledi: Benimle görüşen heyet ve onlara daha önce sunduğum protokollere ilişkin şunları belirtmek istiyorum. Protokoller konusunda kamuoyunda bir yanlış anlaşılma ve algılama olmuştu. Karayılan da söz etmiş. Protokoller kamuoyunda yanlış anlaşıldığı gibi bizim ve devlet tarafından karşılıklı imzalanmış bir şey değildir. Protokollerde imza söz konusu değildir. Bu konularda bir yanlış anlaşılma olmuştur. Protokoller karşılıklı imza şeklinde değil de çözüme ilişkin üzerinde mutabakata varılan bir metin şeklindedir. Protokoller ön açıcı, çözüm geliştirici ve çözüme ilişkin devletle üzerinde uzlaşmaya vardığımız ve bağlı kalacağımız çözüm metinleridir, çözüm protokolleridir. Protokoller önümüzdeki süreçte atılması gereken somut ve pratik adımlara ilişkindir. Protokollere imza atma söz konusu değildir. Daha o aşamaya gelmiş değiliz. Halen heyetle protokoller üzerinde görüşmeler ve çalışmalar devam ediyor, üzerinde çalışılıyor.
15 TEMMUZUN ARTIK HÜKMÜ KALMADI
Öcalan, daha önceki açıklamalarında dile getirdiği 15 Temmuz tarihinin artık bir hükmet ve anlamı kalmadığını söyledi: Daha önce bahsettiğimiz 15 Temmuz tarihi yanlış algılanmasın. 15 Temmuz dememizin sebebi heyetle yapacağımız son görüşme tarihinin 15 Temmuza yakın tarih olmasındandır. Zaten heyetle yapacağımız görüşmeyi daha erken gerçekleştirdik. Benim için esas olan bu görüşmeydi 15 Temmuz tarihi değil. Bu görüşmeyi de bugün gerçekleştirdiğimizden artık benim için 15 Temmuzun bir hükmü ve bir anlamı kalmamıştır.
BARIŞ KONSEYİNİN KURULMASI İÇİN MÜTABAKATA VARDIK
Heyetle son görüşmesinde Barış Konseyinin kurulması için mutabakata vardıklarını söyleyen Öcalan şöyle konuştu: En son heyetle yaptığımız bugünkü görüşmede üzerinde uzlaştığımız en önemli ve atılması gereken pratik adım, Barış Konseyinin oluşturulmasına-kurulmasına ilişkindi. Heyetle Barış Konseyinin kurulmasına ilişkin bir mutabakata varmış durumdayız. Zaten bu durum protokollerde de yer almaktadır. Barış Konseyinin kurulması, atılması gereken ve atılacak en önemli somut adımdır. Barış Konseyi, mutlaka kurulmalıdır. Barış Konseyi ne resmi bir devlet organı olacak ne de sadece sivil bir organ olacaktır. Barış Konseyi, barış çalışmaları, barışın gerçekleşmesi ve çözüm için çalışacaktır. Bir ay veya bir aydan daha kısa bir sürede Barış Konseyi kurulmalıdır.
ANAYASA KONSEYİ KURULMALI
Öcalan şöyle devam etti: İkinci ve en önemli diğer bir husus da Anayasa Konseyinin kurulmasına ilişkindir. Anayasa Konseyi, anayasa yapım çalışmalarını yürütecektir. Anayasa Konseyi Anayasa Meclisi şeklinde ayrı bir meclis olmayacaktır, klasik meclis şeklinde algılanmamalıdır. Anayasa Konseyi, yeni anayasa yapımı çalışmalarını yürütecek bir konseydir. Bu konseyin içinde BDP de yer alıp anayasa çalışmalarını yürütebilir. BDP de Anayasa yapım çalışmalarında yer alacak ve bu çalışmaları yürütecektir. Anayasayla ilgili diğer çalışmalar da var ama beni ilgilendiren Bloktur. Aynı şekilde anayasa konseyi çalışmalarına ben de katkı sunarım.
YEMİN KRİZİ NASIL AŞILIR?
Öcalan, Yemin krizi nasıl aşılır? diyerek şöyle konuştu: Bu kriz çözülür mü çözülmez mi bilemiyorum. Ancak BDP daha önceki gibi oyunlara gelmemelidir. Daha önce söylediğimiz gibi hükümetle bir mutabakata varılarak yemin edebilirler. Bu mutabakat mutlaka olmalı ve önemlidir. Yapacakları mutabakat metni, devlete sunduğum protokollerle paralel olabilir veya kendi koşulları ve durumlarına göre yapabilirler. Örneğin bu protokollere Hatip Diclenin durumu, diğer beş tutuklu vekilin serbest bırakılması, KCKlilerin serbest bırakılması, hatta tüm tutsakların serbest bırakılması, yüzde on barajının düşürülmesi ve TMKnın değiştirilmesi gibi hususlar eklenebilir. Öyle hemen Hatip Dicle meselesi ve diğer meseleler çözülmeyebilir, öyle hemen serbest bırakılma olmayabilir. Ancak bu koşulların yerine getirilmesi için zaman içinde devletin-hükümetin yapacağı şeyler bir yazılı metne bağlanır ve zamanla yerine getirilir. Bu metinle, bu sorunların gelecekte çözümü için bir mutabakat sağlanmış olur. Bu mutabakat, sorunların çözümü için ön açıcı ve çözüm geliştirici olur. CHPnin de yemin krizine ilişkin hükümetle bir protokolleri olur mu olmaz mı bu değil de beni asıl ilgilendiren Demokratik Bloktur.
CEMİL ÇİÇEK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPABİLİR
Devletin, BDPnin bu yazılı mutabakatı konusunda çok da sıkıntı çıkarmaması gerekir. Zaten basına yansıdığı gibi Cemil Çiçek de çözülmesi gereken en önemli birinci sorunun Kürt sorunu olduğunu söylüyor. Bu konuda Cemil Çiçek, üzerine düşeni yapabilir. Bu şekilde yazılı bir mutabakat sağlanırsa BDP de yemin edebilir ve Meclise dahil olur, çalışır. Çalışmalarında başarılar diliyorum.
İÅTE USTACA SAKLANAN GERÃEK GÃNDEM TERÃRİSTBAÅI Ãcalan: Devletle anlaÅtık, BDPliler yemin edebilir! - İlk KurÅun Gazetesi