'Devlet Eliyle Tehdit Edildim'

Newwave

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
17 Kas 2007
Mesajlar
12,976
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
World Of Hackhell

xpmpaw.jpg


'Devlet eliyle tehdit edildim'

Devlet eliyle tehdit edildim diyen Ertuğrul Özkök'ün o yazısı

Ertuğrul Özkök, sön dönemlerde ortaya çıkan olaylarla ilgili olarak çok konuşulacak bir yazı kaleme aldı.

Önceki gece hayatımda ilk defa devlet eliyle tehdit aldım.Bu yazıyı çekinerek yazıyorum.

İçimden, "Keşke benden hiç söz edilmeseydi ve çok daha rahat yazabilseydim" diye geçiyor.

Yani mağdurlardan biri ben olduğum için biraz kompleksle, biraz çekinerek yazıyorum.

* * *

Önceki geceden itibaren telefonlarım çalmaya başladı.

"TRT’de biri senin hakkında konuşuyor."

"Haham" olmadığını, birçok konuda yalan söylediğini ispatlayan bir diziyi yayınladığımız günden beri bizi tehdit ediyordu.

Elinde kaset varmış, yok bunları açıklarmış.

Hayatımız tehditlerle, iftiralarla mücadele içinde geçtiği için, vız gelir tırıs gider.

Dün böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak.

Ancak bu tehditlerin bize tebliğ edilmesine aracılık yapan TRT’ye bir çift sözüm var.

TRT; devletin televizyonu.

Yani bizlerin verdiği vergilerle yaşıyor.

Birisi çıkıp, önüne geleni harcıyor.

Ülkenin ana muhalefet partisi başkanı MİT ajanı oluyor.

İşadamları karanlık ilişkiler içinde gösteriliyor.

Komutanlar hiçbir mesnedi olmayan suçlamalara maruz bırakılıyor.

Gazeteciler hakkında ipe sapa gelmez sözler söyleniyor.

Devletin polisine işkenceci deniliyor.

Ve kimse soru sormuyor.

Kardeşim sen neden tutuklandın?

Siz sormadınız ben söyleyeyim.

Dolandırıcılıktan.

Dışarı nasıl kaçtın?

Veya kaçırıldın?

Madem bu kadar şey biliyordun, nasıl olup da seni bıraktılar?

Soran yok, dinleyen çok...

O konuşuyor, TRT’miz, "Tarafsız saha müşahidi" olarak çanak tutuyor.

"Anlat kardeşim, biraz daha anlat. Önüne geleni biraz daha parçala."

* * *

Bir de şu tesadüfe bakın.

Bantların avukatlara verilip, ülkede yeniden bir propaganda furyasının başlatıldığı gün, TRT’miz de, aynı şahısla canlı bağlantı kuruyor.

Sanki tarihinde böyle bir şey varmış gibi, bize bir de yayıncılık başarısından söz ediyor.

Şahıs, devletin yayın kuruluşu üzerinden bize tehdit savuruyor.

"Üstüme gelirseniz, sizi yakarım."

Madem o şahısla bu kadar "kanka"sınız, isteyin o tehdit kasedini yayınlayın da, yayıncılık başarısı olsun.

Ben şuna inanırım:

"Gerçek, zan altında kalmaktan daha az acıtıcıdır."

Son zamanlarda TRT’deki gelişmeleri ilgiyle ve sevinerek izliyordum.

Olumlu birçok iş yapılıyordu.

Ama bu olay bir şeyi gösterdi.

TRT gözümüzde devletin kurumuydu.

Önceki günkü yayından sonra artık, benim gözümde devletin değil, "derin devlet"in kurumudur.

Partizanlığın hálá egemen olduğunu bir kere daha gözümüzün içine soktu.

Artık sadece şunu bilmek istiyorum.

Acaba bu derin operasyon emri nereden geldi?

Evet, işte onu çok merak ediyorum.

Burası Türkiye, bir gün mutlaka onu da öğreniriz.

* * *

Hayatımda ilk ağır direkt tehdidi 1997 yılında bir mafya babasından almıştım.

Kamuoyu önündeki ilk açık tehdidi de, devletin kurumu TRT aracılığıyla aldım.

Bana bu zevki tattıran devletimin müstesna kurumuna en içten teşekkürlerimi sunarım.

Ertuğrul Özkök / Hürriyet


Kaynak
 
vallahi kardeşim herkes ektiğini biçer o değilmiydi akp iktidar olsun çırpınıp duran rte öven yazılar yazan şimdi biraz aklı başına gelmiştir ama iş işten geçtikten sonra
 
çok doğru kardeşim hiç acımam bu ÖZKÖK gibilere düne kadar Tayyibe methiyeler düzüyordu beter olsun şerefsiz
 
HÂLÂ ÇIKIP NASIL KONUŞABİLİYORSUN ?



Kekeç, Özkök'ü fena vurdu
Ahmet Kekeç sordu: '28 Şubat’a destek veren, ‘Topyekün savaş’, ‘İşi bu defa silahsız kuvvetler halletsin’, ‘Paşa başkanı hizaya soktu’ manşetlerini atan kimdi?'

Senin linç ettirdiğin liberaller ne olacak?

Birçok şeyden korkan (mesela ‘Yahudi medyası’ diye anılmaktan korkan) Ertuğrul Özkök, Ergenekon davasından da korkuyormuş.

Hançeresini patlatırcasına ‘Çeteler temizlensin’ diye bağırıyormuş.

Fakat, karşısında kendilerine hálá ‘demokrat’, hálá ‘liberal’ demeye utanmayan faşist bir ‘linç mangası’ varmış.

Bunlar, savcıyı bir kenara çekmiş, parmağını Özkök’e uzatarak, ‘Ne duruyorsunuz, onları da içeri alın’ diye bağırıyormuş.

Burada, araya girip, bir iki düzeltme yapmam gerekiyor.

Birincisi, Özkök ne zaman ‘çeteler temizlensin’ diye bağırmış?

Ben hatırlamıyorum.

Birkaç cılız Ergenekon itirazı dışında, onun kaleminden şöyle okkalı bir karşı-çete yazısı okuyamadık...

Bağırdıysa da, demek ki sesi o kadar gür çıkmadı.

Kapatma davası ve Deniz Feneri olayında daha bir kıyıcı, daha bir gürül gürüldü...

Hele, ‘biat medyası’ diye efelenmeleri, Kemalist lince maruz kalmış Atilla Yayla’ya ‘Keşanlı Galileo’ diye güya esprili yüklenmeleri, sol husyesi görevi verdiği ‘terbiyesiz kalem’le birlikte Başbakan’a gürlemeleri, Hilton arazisine imar izni vermeyen siyasileri ‘itin bilmem neresine’ sokmaları...

İstediğinde, pekala ‘gür’ ve ‘gümrah’ olmasını biliyormuş.

Sıra Ergenekon’a gelince neden bağırdığı halde sesini duyuramıyor?

Demek ki bağırmıyor...

Demek ki, ‘bağırmış gibi’ yapmayı tercih ediyor ve bunu yememizi bekliyor.

Biz de inadına yemiyoruz.

Diyoruz ki, ‘Bu kadar bombayı, bu kadar cinayeti, açığa çıkmış bu kadar darbe girişimini niçin sorun yapmıyorsunuz? Bu görevin üzerinizden alınmasını mı bekliyorsunuz?’

İkincisi şu:

Diyor ki Özkök, ‘Bir avuç güya liberal gazeteci, güya aydın, iktidarı ele geçirmiş, entelektüel bir faşist rejimi payidar kılmış. Hava neredeyse 12 Eylül’ün sivil versiyonu... En küçük itirazınızı yazsanız anında sırtınıza ‘Darbeci’ ve ‘Ergenekoncu’ etiketini yapıştıracak.’

Değil misiniz?

Darbeci ve muhtıracı değil misiniz?

28 Şubat’a destek veren, ‘Topyekün savaş’, ‘İşi bu defa silahsız kuvvetler halletsin’, ‘Paşa başkanı hizaya soktu’ manşetlerini atan kimdi?

Karargahta pişen haberleri gazete sayfalarına çakan kimdi?

Onca asparagas, onca karargah çıktısı, kişilik haklarına saldıran onca manipülatif haber kimin eseriydi?

Her şeyin ‘hukuktan ibaret olmadığını’ yazan kimdi?

Kenan Evren’i, ‘kendi halinde yaşlı, sevimli, tonton bir adam’ olarak resmeden kimdi?

Pakistan Yüksek Mahkemesi’nin darbeyi onaylayan kararını, ‘28 Şubat’ın meşruiyet belgesi’ diye yutturan kimdi?

Demek ki, iktidarı ele geçirerek ‘faşist bir rejimi payidar kılan’ güya gazeteci, güya aydın birtakım liberaller, Ergenekon konusunda sesin gür çıkmadığı için seni linç ettirmeye uğraşıyor.

Öyle mi?

Kim bunlar?

İsim ve adres ver, gidip birlikte pataklayalım...

Peki, senin linç ettirdiğin liberaller?

Onlar ne olacak?

Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar, Altan biraderler, Mahir Kaynak ve Mahir Sayın’ı suç örgütlerine hedef gösteren, insan hakları savunucusu Akın Birdal’ın kurşunlanmasına neden olan ‘Andıç’ belgesini Hürriyet gazetesinin manşetine çakan sen değil misin?

Bu ülkeye (ve bazı liberallere) özür borcu yok mu senin?

Hálá çıkıp nasıl konuşabiliyorsun?

Ahmet Kekeç - Star Gazetesi
 
Şahıs, devletin yayın kuruluşu üzerinden bize tehdit savuruyor.

"Üstüme gelirseniz, sizi yakarım."


bu şahıs maşanın ucundaki pislik bu anlaşıldı
maşada ergenekon operasyonu
esas soru şu maşayı kim tutuyor amacı ne
bu sorunun cevabı gerçekleri görmemizi sağlayacaktır
gören zaten görüyor
bop eşbaşkanlarını abd nin kurmaya çalıştığı kürdistanı
 
Geri
Üst