- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Fenerbahçe'ye Şampiyonlar Ligi kapısını açan kritik kararın perde arkası 7 maddede gizli..
UEFA, Fenerbahçe'yi 2012-2013 sezonuda Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edebilir vizesini verdikten sonra Habertürk gazetesi spor yazarı Halil Özer, bu kararın hangi aşamalardan geçtiğini anlattı.
1)F.Bahçenin Aydınlar döneminde puan silme cezasını kabul etmesi, suçun kabulü anlamına gelecekti. Ancak cezaya karşı çıkılması kulübün önünü açtı.
2)TFF kurullarının yaptığı incelemeler, UEFAda tatmin edici bulundu.
3)F.Bahçenin adının daha önce hiçbir şaibeye karışmamış olması, Disiplin Kurulunun kararında etkili oldu.
4)Başbakan Erdoğanın konuşmalarından ikna olan UEFA Başkanı Platini ve Genel Sekreter Infatino da, F.Bahçenin ceza almaması yönünde görüş belirtti.
5)UEFA Disiplin Kurulunun Şikeyle ilgili kanaate ulaşılamadı kararına varması, olayı noktaladı.
6)UEFA Disiplin Kurulu, F.Bahçenin geçen yıl TFF tarafından Şampiyonlar Ligine gönderilmemesinin yeterli bir ceza olduğunu düşündü.
7)Bu aşamadan sonra soruşturmayla ilgili yeni bir belge ortaya çıkmadığı sürece, Disiplin Kurulunun gündeminde F.Bahçe olmayacak.
CEZA VERİLMEYECEĞİNİ ERZİK BİLİYORDU
Eğer Fenerbahçe'ye ceza verilecek olsaydı Şenes Erzik kendisine gönderilecek olan özel uçakla Ankaradaki genel kurula sanıyorum gelmezdi. Oysa bu planlama karardan bir hafta önce yapıldı
Ne olduysa Portekiz-Çek Cumhuriyeti maçı sonrasında oldu. Disiplin Komitesi Varşova Hilton Otelinde toplandı. Hakem katlarının hemen üstündeki katta. Ama kaçıncı kat olduğunu bilmiyorum. Bu odalar en üst düzey korumalı odalar. UEFAnın Varşovada yaptığı bütün toplantılar burada gerçekleşiyor. Fenerbahçenin kaderi de burada çizildi. Toplantı yaklaşık bir saat sürdü. Ama geç saatlerde bitti. Eğer o gece erken bitip bu haberi öğrenebilseydik muhtemelen Habertürk olarak Pulitzer ödülünü kazanabilirdik. Biz ancak sabahın erken saatlerinde öğrenebildik. Karar belki geç açıklandı ama UEFA Disiplin Kurulu üyeleri ya da UEFA yetkilileri, biz ve sizler gece uyurken bu karar belliydi. Öncelikle şunu söylemek lazım. Şu anda karar kesin. Bu kararın değişme şansı yok. Daha doğrusu değişmeyecek. Sadece Beşiktaş olayında olduğu gibi disiplin müfettişi üç gün içinde itiraz edebilir. Dördüncü gün ise bu hakkı yok. Ama şu var. Disiplin müfettişi böyle bir şey yapmayacak. Bu itiraz gündemde bile değil. Bir dahaki disiplin kurulu toplantısında ise böyle bir konu yok artık.
TAMAM BU İŞ BİTTİ DENDİ AMA...
Tabi şunu da belirtmek lazım. Türkiye Futbol Federasyonu da bu toplantıları sürekli takip altında tuttu. Belki şu anda çok soğukkanlı bir davranış sergiliyorlar ama dün TFFde büyük bir heyecan vardı. Bence kararın böyle çıkacağını biliyorlardı ama son dakika sürprizi yaşamamak için sonuna kadar streslerini korudular. Yıldırım Demirören telefonla sürekli olarak Hiltonda bulunan yakın çevresini arıyordu. Kendisine sabah saatlerinde Tamam bu iş bitti denmesine rağmen ancak resmi yazı ile rahatlayabildi. Ve bence Şenes Erzik de ceza verilmeyeceğini biliyordu. Eğer ceza verilecek olsaydı Erzik kendisine gönderilecek olan özel uçakla Ankaradaki genel kurula sanıyorum gitmezdi. Oysa bu planlama karardan bir hafta önce yapıldı.
"PLATİNİ VE INFANTINO YAKINDAN TAKİP ETTİ"
Şimdi bu olayın yorumları elbette yapılacak. Ancak bu karar bana göre tamamen bir UEFA iç stratejisi. Yani toplayıp çıkarıp bölüp böyle bir karar aldılar. Ayrıca sızan bilgiler de bu kararın en üstten geldiği. Yani Platini ve İnfantino. Ve ikisinin de bu dosyaları yakından takip ettiği biliniyor. Ama tercih haklarını yani Fenerbahçenin ceza almaması konusundaki görüşlerini de disiplin kuruluna bildirdiler. UEFAda şu andaki hiyerarşik yapıyı bildiğim için disiplin kurulunun da bu kararı farklı bir şekilde vermesine olanak yoktu. O yüzden bu kararın bu saatten sonra değişmeyeceğini düşünüyorum. Bir disiplin kurulu üyesinin hem de en aktif ve en umut beklenen üyesinin Bayern Münihin bahis şikesine karıştığını ortaya çıkarıp anında işine son verildiğini de unutmayalım.
DAHA FAZLA CEZAYA GEREK YOK
Ve bir de en kritik olayın Mehmet Ali Aydınlar döneminde yaşandığı ortaya çıktı. Eğer o gün Fenerbahçe Kulübü son güne kadar kabul ettiği puan silme kararına son dakikada itiraz etmeseydi bugün sonuçlar daha farklı olabilirdi. Gerekçeli karar ne zaman açıklanır bilmiyorum. Ancak disiplin kurulu toplantısının sonucunda Fenerbahçenin geçen yıl TFF tarafından gönderilmemesinin yeterli olduğu görüşü hakim. Zaten Şampiyonlar Ligine kendilerinin değil TFFnin göndermediğini her seferinde söylüyorlar. Ve şu anda ellerinde bulunan dosyaya göre Fenerbahçenin daha fazla ceza almasına gerek duyulmamış.
BAŞBAKAN GÖRÜŞMESE BU İŞ NASIL ÇÖZÜMLENİRDİ?
Tabi ben şu anda sadece UEFA kulislerinde konuşulanları buradan aktarıyorum. Varşova ve Gdansk kulislerinden. Bu karardan sonra belki de Fenerbahçenin CAStan davasını neden çektiğini daha iyi anlayabiliriz. Bir de şu var: Eğer UEFAnın kongresi İstanbulda olmasaydı; Platini, Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmeseydi acaba bu iş nasıl çözümlenirdi onu da bilemiyorum. Ancak Başbakan Erdoğanın Platini ile yaptığı görüşmede UEFA başkanının son derece etkilendiği bir gerçek. Ve bir de TFF... Hiç kimsenin ummadığı ve beklemediği bir şekilde bu olayı çözdüler. Bir de ayrı yönü var. UEFAnın gönderdiği yazıda zaten olayın kapandığı açıkça anlaşılıyor. Bu yüzden de federasyon son derece rahat. Çünkü bu yazıda UEFA, TFFnin Etik, Disiplin ve Tahkim Kurulunun incelemelerinden tatmin olmuş. Zaten gelebilecek tepkilere de bu raporlara göre hazırlık yaptı. Ve özellikle Fenerbahçenin bugüne kadar uluslararası arenada adının hiçbir şeye karışmaması etken olurken, Türkiyedeki olaylarda da yeterli kanaate ulaşamamış. O yüzden Fenerbahçenin Şampiyonlar Ligine katılmasına izin verdi. Eğer daha fazla belge bulunursa yeniden ceza verme hakkını saklı tutuyor. Bu yazı da şimdi federasyonun elinde. İşte püf noktası burası. Çünkü UEFAnın Fenerbahçe dosyasını yeniden ele alması için bunlardan başka belge yok. Yani 3 Temmuzdan beri elinde ne varsa o. Bu saatten sonra başka belge gelmeyeceği gerçeğini de unutmayalım.
UEFA 1 SENE SONRA BÖYLE BİR YAZIYI NEDEN GÖNDERSİN?
Şimdi tabi ki bazı konularda şüpheler var Acaba bu süreç UEFAda bitmedi mi? diye. 3 Temmuzdan sonra gelen Ağustos ayında ne olup bittiğini tam olarak anlamamasına rağmen Fenerbahçenin Avrupaya alınmamasını kabul eden UEFA aradan geçen bir sene sonra böyle bir yazıyı neden göndersin? Şüpheleri olsaydı emin olun UEFA en azından bu sene de Fenerbahçenin Avrupaya gitmesini askıya alırdı. Bu kadar dolambaçlı yollara başvurmazdı. Bu karar geçici olsaydı Galatasaray ve Trabzonspor için gönderdiği yazıya Fenerbahçeyi de eklerdi. 10 gün beklemezdi. Bence bundan sonra bir şeyler beklemek Godotu beklemek kadar anlamsız. Ben yanılacağımı sanmıyorum. Bu süreci tartışacak çok zamanımız var. Neler olup bittiğini elbet bir gün anlayacağız. Hiçbir şey sonsuza kadar gizli kalamaz. Ama şu gerçek var; eğer bir gün yine UEFAya Türkiyeden böyle bir konu gelirse hiçbir şekilde hoşgörülü davranmayacağını şimdiden söyleyebilirim.
DEMİRÖREN VE EKİBİ KONUŞMAYACAK
Bir gerçeği kesinlikle gözardı etmemek lazım. Belki ben dahil hepimizin çok fazla umutlu olmadığı Demirören federasyonu ile genel sekreter Emre Alkin bu süreçte hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar başarılı bir operasyon yaptı. Tereyağından kıl çeker gibi bu işi çözdüler. Zaten Nihat Özdemirin yaptığı teşekkür konuşması da bunun kanıtı. Örneğin her şeyi adım adım takip ettiler. Mail ortamında hiçbir yazışmayı kabul etmediler. Sadece Platini, İnfantino ve birkaç kişinin ıslak imzalarını kapsayan fakstan gönderilen yazışmalarla çalıştılar. Ve hemen şunu da söyleyeyim. Demirören ve ekibi bu konuda hiç konuşmayacaklar. Hatta genel kurulda bile sadece kulüplere geçmiş olsun mesajı verecekler hepsi o kadar. Ama şu var, bu işin perde arkasında gerçekten büyük payları var. Demirören elbette şu anda Beşiktaş dışarıda kalmışken zafer çığlığı atamıyor. Gözü kulağı CAStan gelecek haberde.
F.BAHÇELİ TARAFTARLARIN BASKISINI UEFA HİSSETTİ
Bir de şu var. UEFA kulislerinde öğrendiğim bir şey. Bu süreçte Fenerbahçeli taraftarların inanılmaz baskısı UEFAda kesinlikle hissedilmiş durumda. En basitinden bir örnek vereyim. Platininin kendi özel cep telefonuna her gün en azından 10 sms mesajı geliyormuş. Bu mesajların tümü Fenerbahçe taraftarından. O telefonu nasıl buldular, ne yazıyorlar bilmiyorum. Ama o telefonu bulup istediklerini yazmışlar. Nasıl buldukları ise belli değil. Yanlış anlamayın tehdit filan kesinlikle yok. Sadece durum tespiti ve savunma içerikli smsler. Tabi bunların kararda ne kadar etkisi var onu bilmiyorum. Fenerbahçe aleyhine atılan mesajları ve mailleri ise çok fazla ciddiye almıyorlar, son derece de normal karşılıyorlar. Çünkü aynı olayı İtalyada birçok kez yaşamışlar.
DÜNYA BASINI BU KARARI KONUŞUYOR
PORTEKİZ: Expresso: UEFAdan Fenerbahçeye yeşil ışık.
Mais Futbol: Şampiyonlar Ligi için Fenere izin verildi. De Sporto: Fenerbahçe Devler Ligine dönebilir A Bola: Fenerbahçe vizeyi kaptı. Record: UEFA Fenerbahçeye onay verdi.
HOLLANDA: Soccernews: Kuyt ve Fenerbahçe Şampiyonlar Liginde.
ALMANYA: Financial Times: Fenerbahçe Şampiyonlar Ligine katılıyor.
Welt: UEFAdan çifte izin. Kicker: Fener ve Bursaya uluslararası vize.
FRANSA: Football: Fenerbahçeye temiz kağıdı.
France TV: UEFA Feneri Şampiyonlar Ligine dahil etti.
ABD:Washington Post: Bursa CASı kazandı, Fenerbahçe Devler Ligi bileti aldı.
ULUSLARARASI:
Goal: UEFA Fenerbahçeyi akladı.
AFP: UEFAdan Fenerbahçeye geçiş izni.
Bloomberg: Rapor Fenerbahçeyi temizledi. ESPN: Bursaspor Avrupa Ligi uygunluğuna erişti.
Devler Ligi kararının perde arkası | Maraton.com.tr | Fenerbahçe, UEFA, Platini, Erdoğan, Şampiyonlar Ligi, Şenes Erzik, Fenerbahçeye Devler Ligi vizesi, UEFAnın Fenerbahçe kararının perde arkası
UEFA, Fenerbahçe'yi 2012-2013 sezonuda Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edebilir vizesini verdikten sonra Habertürk gazetesi spor yazarı Halil Özer, bu kararın hangi aşamalardan geçtiğini anlattı.
1)F.Bahçenin Aydınlar döneminde puan silme cezasını kabul etmesi, suçun kabulü anlamına gelecekti. Ancak cezaya karşı çıkılması kulübün önünü açtı.
2)TFF kurullarının yaptığı incelemeler, UEFAda tatmin edici bulundu.
3)F.Bahçenin adının daha önce hiçbir şaibeye karışmamış olması, Disiplin Kurulunun kararında etkili oldu.
4)Başbakan Erdoğanın konuşmalarından ikna olan UEFA Başkanı Platini ve Genel Sekreter Infatino da, F.Bahçenin ceza almaması yönünde görüş belirtti.
5)UEFA Disiplin Kurulunun Şikeyle ilgili kanaate ulaşılamadı kararına varması, olayı noktaladı.
6)UEFA Disiplin Kurulu, F.Bahçenin geçen yıl TFF tarafından Şampiyonlar Ligine gönderilmemesinin yeterli bir ceza olduğunu düşündü.
7)Bu aşamadan sonra soruşturmayla ilgili yeni bir belge ortaya çıkmadığı sürece, Disiplin Kurulunun gündeminde F.Bahçe olmayacak.
CEZA VERİLMEYECEĞİNİ ERZİK BİLİYORDU
Eğer Fenerbahçe'ye ceza verilecek olsaydı Şenes Erzik kendisine gönderilecek olan özel uçakla Ankaradaki genel kurula sanıyorum gelmezdi. Oysa bu planlama karardan bir hafta önce yapıldı
Ne olduysa Portekiz-Çek Cumhuriyeti maçı sonrasında oldu. Disiplin Komitesi Varşova Hilton Otelinde toplandı. Hakem katlarının hemen üstündeki katta. Ama kaçıncı kat olduğunu bilmiyorum. Bu odalar en üst düzey korumalı odalar. UEFAnın Varşovada yaptığı bütün toplantılar burada gerçekleşiyor. Fenerbahçenin kaderi de burada çizildi. Toplantı yaklaşık bir saat sürdü. Ama geç saatlerde bitti. Eğer o gece erken bitip bu haberi öğrenebilseydik muhtemelen Habertürk olarak Pulitzer ödülünü kazanabilirdik. Biz ancak sabahın erken saatlerinde öğrenebildik. Karar belki geç açıklandı ama UEFA Disiplin Kurulu üyeleri ya da UEFA yetkilileri, biz ve sizler gece uyurken bu karar belliydi. Öncelikle şunu söylemek lazım. Şu anda karar kesin. Bu kararın değişme şansı yok. Daha doğrusu değişmeyecek. Sadece Beşiktaş olayında olduğu gibi disiplin müfettişi üç gün içinde itiraz edebilir. Dördüncü gün ise bu hakkı yok. Ama şu var. Disiplin müfettişi böyle bir şey yapmayacak. Bu itiraz gündemde bile değil. Bir dahaki disiplin kurulu toplantısında ise böyle bir konu yok artık.
TAMAM BU İŞ BİTTİ DENDİ AMA...
Tabi şunu da belirtmek lazım. Türkiye Futbol Federasyonu da bu toplantıları sürekli takip altında tuttu. Belki şu anda çok soğukkanlı bir davranış sergiliyorlar ama dün TFFde büyük bir heyecan vardı. Bence kararın böyle çıkacağını biliyorlardı ama son dakika sürprizi yaşamamak için sonuna kadar streslerini korudular. Yıldırım Demirören telefonla sürekli olarak Hiltonda bulunan yakın çevresini arıyordu. Kendisine sabah saatlerinde Tamam bu iş bitti denmesine rağmen ancak resmi yazı ile rahatlayabildi. Ve bence Şenes Erzik de ceza verilmeyeceğini biliyordu. Eğer ceza verilecek olsaydı Erzik kendisine gönderilecek olan özel uçakla Ankaradaki genel kurula sanıyorum gitmezdi. Oysa bu planlama karardan bir hafta önce yapıldı.
"PLATİNİ VE INFANTINO YAKINDAN TAKİP ETTİ"
Şimdi bu olayın yorumları elbette yapılacak. Ancak bu karar bana göre tamamen bir UEFA iç stratejisi. Yani toplayıp çıkarıp bölüp böyle bir karar aldılar. Ayrıca sızan bilgiler de bu kararın en üstten geldiği. Yani Platini ve İnfantino. Ve ikisinin de bu dosyaları yakından takip ettiği biliniyor. Ama tercih haklarını yani Fenerbahçenin ceza almaması konusundaki görüşlerini de disiplin kuruluna bildirdiler. UEFAda şu andaki hiyerarşik yapıyı bildiğim için disiplin kurulunun da bu kararı farklı bir şekilde vermesine olanak yoktu. O yüzden bu kararın bu saatten sonra değişmeyeceğini düşünüyorum. Bir disiplin kurulu üyesinin hem de en aktif ve en umut beklenen üyesinin Bayern Münihin bahis şikesine karıştığını ortaya çıkarıp anında işine son verildiğini de unutmayalım.
DAHA FAZLA CEZAYA GEREK YOK
Ve bir de en kritik olayın Mehmet Ali Aydınlar döneminde yaşandığı ortaya çıktı. Eğer o gün Fenerbahçe Kulübü son güne kadar kabul ettiği puan silme kararına son dakikada itiraz etmeseydi bugün sonuçlar daha farklı olabilirdi. Gerekçeli karar ne zaman açıklanır bilmiyorum. Ancak disiplin kurulu toplantısının sonucunda Fenerbahçenin geçen yıl TFF tarafından gönderilmemesinin yeterli olduğu görüşü hakim. Zaten Şampiyonlar Ligine kendilerinin değil TFFnin göndermediğini her seferinde söylüyorlar. Ve şu anda ellerinde bulunan dosyaya göre Fenerbahçenin daha fazla ceza almasına gerek duyulmamış.
BAŞBAKAN GÖRÜŞMESE BU İŞ NASIL ÇÖZÜMLENİRDİ?
Tabi ben şu anda sadece UEFA kulislerinde konuşulanları buradan aktarıyorum. Varşova ve Gdansk kulislerinden. Bu karardan sonra belki de Fenerbahçenin CAStan davasını neden çektiğini daha iyi anlayabiliriz. Bir de şu var: Eğer UEFAnın kongresi İstanbulda olmasaydı; Platini, Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmeseydi acaba bu iş nasıl çözümlenirdi onu da bilemiyorum. Ancak Başbakan Erdoğanın Platini ile yaptığı görüşmede UEFA başkanının son derece etkilendiği bir gerçek. Ve bir de TFF... Hiç kimsenin ummadığı ve beklemediği bir şekilde bu olayı çözdüler. Bir de ayrı yönü var. UEFAnın gönderdiği yazıda zaten olayın kapandığı açıkça anlaşılıyor. Bu yüzden de federasyon son derece rahat. Çünkü bu yazıda UEFA, TFFnin Etik, Disiplin ve Tahkim Kurulunun incelemelerinden tatmin olmuş. Zaten gelebilecek tepkilere de bu raporlara göre hazırlık yaptı. Ve özellikle Fenerbahçenin bugüne kadar uluslararası arenada adının hiçbir şeye karışmaması etken olurken, Türkiyedeki olaylarda da yeterli kanaate ulaşamamış. O yüzden Fenerbahçenin Şampiyonlar Ligine katılmasına izin verdi. Eğer daha fazla belge bulunursa yeniden ceza verme hakkını saklı tutuyor. Bu yazı da şimdi federasyonun elinde. İşte püf noktası burası. Çünkü UEFAnın Fenerbahçe dosyasını yeniden ele alması için bunlardan başka belge yok. Yani 3 Temmuzdan beri elinde ne varsa o. Bu saatten sonra başka belge gelmeyeceği gerçeğini de unutmayalım.
UEFA 1 SENE SONRA BÖYLE BİR YAZIYI NEDEN GÖNDERSİN?
Şimdi tabi ki bazı konularda şüpheler var Acaba bu süreç UEFAda bitmedi mi? diye. 3 Temmuzdan sonra gelen Ağustos ayında ne olup bittiğini tam olarak anlamamasına rağmen Fenerbahçenin Avrupaya alınmamasını kabul eden UEFA aradan geçen bir sene sonra böyle bir yazıyı neden göndersin? Şüpheleri olsaydı emin olun UEFA en azından bu sene de Fenerbahçenin Avrupaya gitmesini askıya alırdı. Bu kadar dolambaçlı yollara başvurmazdı. Bu karar geçici olsaydı Galatasaray ve Trabzonspor için gönderdiği yazıya Fenerbahçeyi de eklerdi. 10 gün beklemezdi. Bence bundan sonra bir şeyler beklemek Godotu beklemek kadar anlamsız. Ben yanılacağımı sanmıyorum. Bu süreci tartışacak çok zamanımız var. Neler olup bittiğini elbet bir gün anlayacağız. Hiçbir şey sonsuza kadar gizli kalamaz. Ama şu gerçek var; eğer bir gün yine UEFAya Türkiyeden böyle bir konu gelirse hiçbir şekilde hoşgörülü davranmayacağını şimdiden söyleyebilirim.
DEMİRÖREN VE EKİBİ KONUŞMAYACAK
Bir gerçeği kesinlikle gözardı etmemek lazım. Belki ben dahil hepimizin çok fazla umutlu olmadığı Demirören federasyonu ile genel sekreter Emre Alkin bu süreçte hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar başarılı bir operasyon yaptı. Tereyağından kıl çeker gibi bu işi çözdüler. Zaten Nihat Özdemirin yaptığı teşekkür konuşması da bunun kanıtı. Örneğin her şeyi adım adım takip ettiler. Mail ortamında hiçbir yazışmayı kabul etmediler. Sadece Platini, İnfantino ve birkaç kişinin ıslak imzalarını kapsayan fakstan gönderilen yazışmalarla çalıştılar. Ve hemen şunu da söyleyeyim. Demirören ve ekibi bu konuda hiç konuşmayacaklar. Hatta genel kurulda bile sadece kulüplere geçmiş olsun mesajı verecekler hepsi o kadar. Ama şu var, bu işin perde arkasında gerçekten büyük payları var. Demirören elbette şu anda Beşiktaş dışarıda kalmışken zafer çığlığı atamıyor. Gözü kulağı CAStan gelecek haberde.
F.BAHÇELİ TARAFTARLARIN BASKISINI UEFA HİSSETTİ
Bir de şu var. UEFA kulislerinde öğrendiğim bir şey. Bu süreçte Fenerbahçeli taraftarların inanılmaz baskısı UEFAda kesinlikle hissedilmiş durumda. En basitinden bir örnek vereyim. Platininin kendi özel cep telefonuna her gün en azından 10 sms mesajı geliyormuş. Bu mesajların tümü Fenerbahçe taraftarından. O telefonu nasıl buldular, ne yazıyorlar bilmiyorum. Ama o telefonu bulup istediklerini yazmışlar. Nasıl buldukları ise belli değil. Yanlış anlamayın tehdit filan kesinlikle yok. Sadece durum tespiti ve savunma içerikli smsler. Tabi bunların kararda ne kadar etkisi var onu bilmiyorum. Fenerbahçe aleyhine atılan mesajları ve mailleri ise çok fazla ciddiye almıyorlar, son derece de normal karşılıyorlar. Çünkü aynı olayı İtalyada birçok kez yaşamışlar.
DÜNYA BASINI BU KARARI KONUŞUYOR
PORTEKİZ: Expresso: UEFAdan Fenerbahçeye yeşil ışık.
Mais Futbol: Şampiyonlar Ligi için Fenere izin verildi. De Sporto: Fenerbahçe Devler Ligine dönebilir A Bola: Fenerbahçe vizeyi kaptı. Record: UEFA Fenerbahçeye onay verdi.
HOLLANDA: Soccernews: Kuyt ve Fenerbahçe Şampiyonlar Liginde.
ALMANYA: Financial Times: Fenerbahçe Şampiyonlar Ligine katılıyor.
Welt: UEFAdan çifte izin. Kicker: Fener ve Bursaya uluslararası vize.
FRANSA: Football: Fenerbahçeye temiz kağıdı.
France TV: UEFA Feneri Şampiyonlar Ligine dahil etti.
ABD:Washington Post: Bursa CASı kazandı, Fenerbahçe Devler Ligi bileti aldı.
ULUSLARARASI:
Goal: UEFA Fenerbahçeyi akladı.
AFP: UEFAdan Fenerbahçeye geçiş izni.
Bloomberg: Rapor Fenerbahçeyi temizledi. ESPN: Bursaspor Avrupa Ligi uygunluğuna erişti.
Devler Ligi kararının perde arkası | Maraton.com.tr | Fenerbahçe, UEFA, Platini, Erdoğan, Şampiyonlar Ligi, Şenes Erzik, Fenerbahçeye Devler Ligi vizesi, UEFAnın Fenerbahçe kararının perde arkası