Vtnsvr
New member
Kaynak: Tuğrul Keskingören-Açık İstihbarat
Bu yazı bir komplo teorisi değildir, ve o iddiada da değildir, fakat eliti
veya yönetici sınıfı toplumbilim açısından algılama ve tanıma yöntemine göre
geliştirilmis bir yaklaşımdır. Nethaber.com sitesinin yazarlarindan Nevzat
Basım, komplo teorisi yazmak bir oyundur diyor ve ekliyor yazdığı senaryoya
inanmak ise zeka geriliğidir. Kendisine katılmakla birlikte komplo teorisi
ile bazı görünen gerçekleri ayırt etmek gerekir diye düşünüyorum. Dünyanın
önde gelen istihbarat kuruluşlar komplo teorilerini iki farklr düzlemde
gerçekleştirirler, birincisi içe dönük beyin fırtınaları (brainstorming),
ikincisi ise bence çok farklı bir şekilde dışa yönelik açılımlardır. Dışa
yönelik açılımlarda ise medya, TV, internet siteleri, ve benzeri halkı veya
diğer rakip istihbarat kuruluşlarını yönlendirmede kullanılmak üzere
üretilmis senaryolardır. Tabi Nevzat Basım’ın iddia ettiği gibi kendin uret
kendin inan cinsinden elit kavramının dışında üretilen senaryolarin bazıları
ise bumerang usulü, üretenleri vurabilir.
Bu yazıda derin devlet kavramı üzerine kendi tecrübelerimden kaynaklanan
bazı notları paylaşmak istiyorum, çünkü bu notların paylaşılması ülkemizin
geleceği, insanlarimizin ve insanligin, kirlilik ve karanliklar duvarlari
arkasinda, halka ragmen halk icin verilen kararlarin kimler tarafindan
alindiginin ogrenilmesinin belki huzurlu ve guvenli bir toplum yaratilmasina
verebilecegi katkidan dolayidir. Bu katki ozgur ve devletten bagimsiz bir
bireyin olusturulmasina sunulan okyanusa bir damla da bizden misali bir
yaklasim olarak algilanmalidir. Siz ister komplo olarak gorun isterse bir
bilgi notu olarak algilayan, devlet kavrami ve onu elinde tutan siyasi,
askeri ve kulturel elit sizden habersiz fakat sizin adiniza karar veren bir
mekanizma olmustur. Belki buna Max Weber¹in deyimi ile burokraside
diyebilirsiniz. Fakat bu elit kavrami veya Islamcilarin beyaz Turkler olarak
tanimladigi, solcularin Turkiye burjuvazisi veya benim elit olarak
benimsedigim tanimlari birbirleri ile tamamen ortusen bir denklem
icermektedir. Demokrasi ile bagdasmayan bu yonetici elit zaman icinde
sekillenir ve kuresellesen dunyada yerel yonetim gucunu olusturur. Yerelden
tanimimiz ise her ulke icin olusan burokraside kendine yer bulmus ulkeyi
yoneten siniftir. Bu sinifin olusturdugu politikalar halka ragmen halk icin
ve devletin devamini ongorurken, devami ongorulen devlet aslinda halkin
algiladigi devlet tanimindan farklidir, cunku zaman icinde kuresellesme ve
uluslararasi iliskiler ile sekil degistirmis, ve orjinalinden ayrilmistir.
Bu asamada yerel elit, kuresel elitten farkli politikalar uretemez, cunku
her konumda yani askeri, siyasi ve kulturel olarak bagimlidir. Elitin kendi
halkina olan yakinligi, kuresel elite olan uzakligi ile ters orantilidir. Bu
duzlem icinde sekillenen elitin politikalari o ulkenin bagimsizligini
sekillendirir. Kuresellesen dunyada bagimsizlik kavrami ise zaten ayrica
tartisilmasi gereken bir fikir jimnastigi olarak degerlendirilebilir.
Turkiye¹nin yerel ve kuresel elit kavramindaki iliskiler zinciri bize derin
devlet olarak algilanan toplumsal projeleri animsatir. Bu projelerin
uretilmesi ve uygulamaya konulmasi asamalarinda kuresel elit ve diger guc
guruplari ortak hareket ederler. Bu bir komplo teorisi degil, buyuk bir
sirketin yonetilmesi asamasinda verilen kararlarin nasil alindiginin ve
nasil uygulamaya konuldugunun siyasi bir orneklemidir. Sirket icindeki
yoneticiler arasindaki fikir ayriliginin fazla bir onemi yoktur. Yerel veya
kuresel elit, yani iki kesimde burokratik elit sinifini olusturur, ve halk
icin karar vermezler, sistemin devami ve guvenligi icin kararlarini alir ve
uygularlar. Kuresel ve yerel elit arasindaki fark uygulama asamasinda
kendini gosterebilir. Bazen de kuresel elit veya emperyalizm, calistigi
yerel elitin kendisi ile olan fikir ayriliklarini yeni bir yerel elit
olusturarak veya destekleyerek diger elit gurubu oyun disi birakabilecegi
mesajini vererek hegemonyasini tamamen ortaya koyar veya gercekten de diger
yerel eliti elimine eder ve yenisini olusturur. Gurcustan, Ukrayna ve
Kirgizistan¹da gerceklesen renkli devrimler, yeni elit olusumunda en guzel
orneklerdir. Diktator Pinochet¹inin Sili¹sindeki 1973 yapilanmasi ve yine 12
Eylul askeri rejiminin sekillendirdigi Neoliberal batakliklar tarihsel
olarak bu olusumda en guzel orneklemleri icerir
Turkiye¹de ve dunyada tartisilmaya baslanan “Gladyo” veya derin devlet
kavrami aslinda yukarida anlatilan teorik yaklasim icinde
degerlendirilebilir diye dusunuyorum. Cunku Turkiye’de her ne kadar degisik
siyasi, sosyal ve ekonomik cikar guruplari da olsa yonetici elit veya Turkiye
Burjuvazisi yerel yonetici eliti olusturmaktadir, bazilarinin derin devlet
olarak veya “Gladyo” olarak algiladiklari aslinda ne “Gladyo” ne de derin
devlet kavrami ile iliskiskilidir; “Ergenekon” olarak nitelendirilen kisi ve
guruplar, siyasi, sosyal ve ekonomik olarak sistemin disinda bulunan
guruplardan olusmaktadir. Bunlar sistemin icinde degildirler, ve olamazlarda
cunku ekonomik uretim iliskileri icinde hic bir zaman yerleri olmamistir.
Hatta sistem ve elit icin bir “tehlike” olusturmaktadirlar. Derin devlet
kavrami, bunlarin ötesinde, makro politik kararları alan guruplar olarak
tanimlanmalidir. Mesela Kıbrıs Politikasinda değisik bir acilima giden
Turkiye, Rauf Denktas’ı tasfiye etmistir. Bu baglamda anlatmak istedigim,
Kibris politikasindaki bu açılımın dogru veya yanlışlığı degil, fakat bu
kararlari alanlarin kimler oldugu ile ilgilidir. Iste bu kimler kavrami,
bizi elit veya yonetici sinifa goturur. Kibris politikasindaki degisiklik,
AK Parti ile ilgili degildir. Cunku AK Parti buyuk resimde sadece belli bir
donemdeki degisiklikleri onaylayan “noter” islevi gormektedir. Abdullah
Öcalan’ın yargilanmasi esnasinda, MHP’nin nasil ikna edildigi veya Bulent
Ecevit’in Avrupa Birligi ile gelen ozellestirme yasalarina evet demesi
benzer gecici donemleri icerir. Bu gecici donemlerde kimin iktidarda
oldugunun veya kararlarin altinda kimlerin imzasinin bulundugunun hic bir
onemi yoktur. Cunku bu kisi, parti ve guruplarin elit kavrami ile iliskileri
yoktur. Elit kavrami sizin sahnede gormediginiz fakat oyunu yazan ve kuresel
elit ile dogrudan iliski icinde olan kisi ve guruplardan olusmaktadir.
Mesela, Turkiye¹nin Birlesmis Miletler temsilcisi Baki İlkin bu baglamda
elit kavrami icinde tanimlanabilecek en guzel orneklemi olusturur. Baki
İlkin, 12 Eylul askeri darbesinde diktator Kenan Evren’in ozel kalem
mudurudur, elit tarafindan Islamci olarak gosterilen AK Parti iktidarinda
ise Kibris politikalarinda Rauf Denktas’in tasfiye surecinde yine Disisleri
bakanligi mustesari Ugur Ziyal ile cok onemli bir rol oynayarak Turkiye¹nin
makro politikalarini yonlendirmistir. Bulent Ecevit’e, Kemal Dervis’i lanse
eden kisidir. Elitin siyasi rengi yoktur, onlar sizin benim gibi sol, sağ,
ülkücü, islamcı, marksist veya kürtçü kavramları içinde değerlendirilip
tanimlanamazlar. Noterler ise beli bir sure sonra elit yani ‘Beyaz Türkler’
taraıindan tasfiye edilirler. Recep Tayyip Erdoğan veya AK Parti veya
Fethullah Gülen cemaati bu süreç sonunda, elitin kendileri için oluşturduğu
politikalardan nasiplerini alacaklardır, çünkü bu kaçınılmazdır. Hatta
onlar da sistem ve elit için birer tehdit unsuru olarak görülmektedirler. Bu
açıdan Fethullah Gülen, AK Parti veya “Ergenekoncular” olarak adlandırılan
kişi ve guruplar arasında elit açısından bir fark yoktur ve bu elit Amerikan
bağımlısıdır..
Yine Turkiye¹nin Washington elcisi olan Nabi Sensoy¹da, bu elit kavrami
icinde yerel elit ile kuresel elit arasindaki dengeleri koruyan ve sistemin
devami icin politikalar uygulayan ve onlari denetleyen yapisi ile derin
devlet kavraminda merkez konumundadir. Cunku ABD¹de yasayan Turkleri solcu,
sagci, Islamci Kurdcu olarak niteleyen ve Ergenekon baglaminda gercek
olmayan verilere dayanarak bilgi notu alan bir zihniyet ancak derin devlet
veya ³Gladyo² mekanizmasi icinde degerlendirilebilir. Turkiye¹nin Washington
elcisi olan Nabi Sensoy Turk halkinin degil ama, kendi elitsel cikarlarini
korudugu Amerika¹daki Turk derneklerinden ATAA¹da yasanan baskanlik
secimlerinde de gorulmustur. Sensoy secimle isbasina gelen yonetimi elcilige
davet ederek ³siz kim oluyorsunuz, sizinle devleti arkama alarak ugrasirim²
derken, Sensoy¹un anladigi devlet ile halkin tanimladigi devlet anlayisi
arasindaki farki iyi gormek lazimdir. Cunku, Sensoy¹un anladigi devlet
anlayisi halki yonetilmesi gereken bir kitle olarak goren, demokratik ve
ozgurlukcu acilimi degil fakat baskici elitsel derin devletci emperyalizme
bagimli bir tanimin ifadesinin disa yansimis seklidir. Iste elitci ve disa
bagimli bu zihniyetin Turkiye¹yi 1950¹erden itibaren yonettigini akildan
cikarmamak gerekmektedir. Bu baglamda Turkiye¹deki elit mekanizmalari icinde
derin devletin ve Gladyo¹nun yapilandigi en onemli kurum Disisleri
Bakanligidir. Bu kurumun son yillarda ki Avrupa Birligi ve ABD politikalari
ve Turkiye burjuvazisi TUSIAD ile olan yakinliklari dikkatle incelendiginde
elitci derin devlet zihniyetinin ne kadar hakim oldugu gorulebilir.
Sermayenin oldugu yerde derin devlet ve Gladyo vardir, sermayenin ve
burjuvanin deskeklemedigi derin devlet kagit kulelerden ibarettir.
Derin devlet kavrami icinde degerlendirelebilecek bir diger yonetici elit
ise emekli buyukelci Faruk Logoglu¹dur. Washington¹da 2001-2006 yillarinda 5
yil elcilik yapmis bulunan Faruk Logoglu¹nun Milliyet gazetesinde yayinlanan
roportajini http://www.milliyet.com.tr/2006/09/11/guncel/agun.html dikkatle
okumanizin derin devlet kavramini daha iyi anlamamizda bize yardimci
olabilecegini dusunuyorum. Her ne kadar AK Parti aleyhinde de olsa Faruk
Logoglu, emekli olduktan sonra muhafazakar ve Islami kesime ³yakin² olan
Ulker gurubunun finanse ettigi ASAM¹da yonetici olmus, Iran ve Orta Asya
uzerine politikalar ureten bu kurumun basina gecerek derin devletten emekli
olunmadiginin guzel bir ornegini teskil etmistir. Veya Faruk Logoglu ile
Nabi Sensoy¹un, Irak savasinin mimarlarindan Paul Wolfowitz ve Eric Edelman
veya muhafazakar Musevi lobisi ile olan yakinliklarinin bize, kimin elit,
kimin derin devlet oldugunu anlatmasi acisindan onemli olduguna inaniyorum.
Derin devlet kavramini, o sizin gazetelerde okudugunuz silahla yakalanan
albaylar veya uc bes tane mafya babasi icinde tanimlamak cok buyuk bir
yanilgidir. Bu Marks¹in yanlis bilinc kavrami icinde degerlendirilebilir.
Eger derin devlet kavramini iyi anlamak ve algilamak istiyorsaniz, unlu
sosyolog William Domhoff¹un Amerika¹yi Kim Yonetiyor (Who Rules America
http://sociology.ucsc.edu/whorulesamerica/) baslikli kitabini okumanizi
tavsiye ederim. Rakamlar ile ABD¹nin nasil yonetildigini ve yonetici elitin
kimler oldugunu cok iyi aciklayan bu kitabin, Dr. Domhoff¹un belittigi gibi,
bence de bir Turkiye ornekleminin doktora tezi olarak yapilmasi, Turkiye
siyaset sosyolojisine yapilabilecek en buyuk katkidir. Veya bize elit
kavramini bilimsel olarak kazandiran Machiavelli'¹nin tilkiler (Kurnazlar)
ve aslanlar (Guc kullananlar) denkleminde anlattigi, unlu Italyan sosyolog
Wilfredo Pareto¹nun bu terimleri genisleterek demokrasi baglaminda
kullandigi aciklamalarini iyi algilamamiz ve derin devlet kavramini kucuk
resimlerde degil, fakat daha buyuk ³liyakat² nisanlarinda aramamizin daha
dogru oldugunu dusunuyorum. Cunku kutsal devlet olarak halk tarafindan
gorulen aslinda elitin kutsadigi devlettir, yonetilen kesimin dus
dunyasindaki serap degil. Elitin algiladigi ve tanimladigi devlet kavrami
ile halkin devleti, derin siyasi, ekonomik ve sosyal farkliliklar icerir.
Eger oyle olmasaydi, isci ezilmez, Kurd dilini konusur, Islamci ibadetinde
ozgur olurdu. Elit, kendi algiladigi devlet tanimi icin her siyasi ve sosyal
hareketi bir tehdit olarak gorur, bu yuzden bu hareketlerin kontrol altinda
tutulmasi ve gerektiginde elimine edilmeleri mumkundur. Bu acidan derin
devlet, halki degil kendisini korur.
Bu anlatilanlar bir komplo teorisimi, iste buna siz karar verin. Derin
devlet kavrami ile ilgilenenlere Amy Goodman¹in editorlugunu yaptigi
Democracy Now adli internet radyosunu ve sitesini
http://www.democracynow.org dinlemelerini ve okumalarini oneririm. Kagit
kulelerden ibaret olan kendilerini derin devlet olarak goren zihniyet ile
sermayenin ve emperyalizmin derin devlet ve Gladyo¹sunu iyi ayirt etmenizi
oneririm. Derin devlet bence, Lenin¹in tanimladigi gibi ozgurlugun olmadigi
yerdir, ozgurlugun oldugu ulkede ise derin devlet yoktur. Son soz olarak,
sahsimca insanlik onuru en yuce degerdir, derin devlet bu onura indirilmis
en buyuk darbedir, birakin insanlari ozgurce yasasinlar.
Bu yazı bir komplo teorisi değildir, ve o iddiada da değildir, fakat eliti
veya yönetici sınıfı toplumbilim açısından algılama ve tanıma yöntemine göre
geliştirilmis bir yaklaşımdır. Nethaber.com sitesinin yazarlarindan Nevzat
Basım, komplo teorisi yazmak bir oyundur diyor ve ekliyor yazdığı senaryoya
inanmak ise zeka geriliğidir. Kendisine katılmakla birlikte komplo teorisi
ile bazı görünen gerçekleri ayırt etmek gerekir diye düşünüyorum. Dünyanın
önde gelen istihbarat kuruluşlar komplo teorilerini iki farklr düzlemde
gerçekleştirirler, birincisi içe dönük beyin fırtınaları (brainstorming),
ikincisi ise bence çok farklı bir şekilde dışa yönelik açılımlardır. Dışa
yönelik açılımlarda ise medya, TV, internet siteleri, ve benzeri halkı veya
diğer rakip istihbarat kuruluşlarını yönlendirmede kullanılmak üzere
üretilmis senaryolardır. Tabi Nevzat Basım’ın iddia ettiği gibi kendin uret
kendin inan cinsinden elit kavramının dışında üretilen senaryolarin bazıları
ise bumerang usulü, üretenleri vurabilir.
Bu yazıda derin devlet kavramı üzerine kendi tecrübelerimden kaynaklanan
bazı notları paylaşmak istiyorum, çünkü bu notların paylaşılması ülkemizin
geleceği, insanlarimizin ve insanligin, kirlilik ve karanliklar duvarlari
arkasinda, halka ragmen halk icin verilen kararlarin kimler tarafindan
alindiginin ogrenilmesinin belki huzurlu ve guvenli bir toplum yaratilmasina
verebilecegi katkidan dolayidir. Bu katki ozgur ve devletten bagimsiz bir
bireyin olusturulmasina sunulan okyanusa bir damla da bizden misali bir
yaklasim olarak algilanmalidir. Siz ister komplo olarak gorun isterse bir
bilgi notu olarak algilayan, devlet kavrami ve onu elinde tutan siyasi,
askeri ve kulturel elit sizden habersiz fakat sizin adiniza karar veren bir
mekanizma olmustur. Belki buna Max Weber¹in deyimi ile burokraside
diyebilirsiniz. Fakat bu elit kavrami veya Islamcilarin beyaz Turkler olarak
tanimladigi, solcularin Turkiye burjuvazisi veya benim elit olarak
benimsedigim tanimlari birbirleri ile tamamen ortusen bir denklem
icermektedir. Demokrasi ile bagdasmayan bu yonetici elit zaman icinde
sekillenir ve kuresellesen dunyada yerel yonetim gucunu olusturur. Yerelden
tanimimiz ise her ulke icin olusan burokraside kendine yer bulmus ulkeyi
yoneten siniftir. Bu sinifin olusturdugu politikalar halka ragmen halk icin
ve devletin devamini ongorurken, devami ongorulen devlet aslinda halkin
algiladigi devlet tanimindan farklidir, cunku zaman icinde kuresellesme ve
uluslararasi iliskiler ile sekil degistirmis, ve orjinalinden ayrilmistir.
Bu asamada yerel elit, kuresel elitten farkli politikalar uretemez, cunku
her konumda yani askeri, siyasi ve kulturel olarak bagimlidir. Elitin kendi
halkina olan yakinligi, kuresel elite olan uzakligi ile ters orantilidir. Bu
duzlem icinde sekillenen elitin politikalari o ulkenin bagimsizligini
sekillendirir. Kuresellesen dunyada bagimsizlik kavrami ise zaten ayrica
tartisilmasi gereken bir fikir jimnastigi olarak degerlendirilebilir.
Turkiye¹nin yerel ve kuresel elit kavramindaki iliskiler zinciri bize derin
devlet olarak algilanan toplumsal projeleri animsatir. Bu projelerin
uretilmesi ve uygulamaya konulmasi asamalarinda kuresel elit ve diger guc
guruplari ortak hareket ederler. Bu bir komplo teorisi degil, buyuk bir
sirketin yonetilmesi asamasinda verilen kararlarin nasil alindiginin ve
nasil uygulamaya konuldugunun siyasi bir orneklemidir. Sirket icindeki
yoneticiler arasindaki fikir ayriliginin fazla bir onemi yoktur. Yerel veya
kuresel elit, yani iki kesimde burokratik elit sinifini olusturur, ve halk
icin karar vermezler, sistemin devami ve guvenligi icin kararlarini alir ve
uygularlar. Kuresel ve yerel elit arasindaki fark uygulama asamasinda
kendini gosterebilir. Bazen de kuresel elit veya emperyalizm, calistigi
yerel elitin kendisi ile olan fikir ayriliklarini yeni bir yerel elit
olusturarak veya destekleyerek diger elit gurubu oyun disi birakabilecegi
mesajini vererek hegemonyasini tamamen ortaya koyar veya gercekten de diger
yerel eliti elimine eder ve yenisini olusturur. Gurcustan, Ukrayna ve
Kirgizistan¹da gerceklesen renkli devrimler, yeni elit olusumunda en guzel
orneklerdir. Diktator Pinochet¹inin Sili¹sindeki 1973 yapilanmasi ve yine 12
Eylul askeri rejiminin sekillendirdigi Neoliberal batakliklar tarihsel
olarak bu olusumda en guzel orneklemleri icerir
Turkiye¹de ve dunyada tartisilmaya baslanan “Gladyo” veya derin devlet
kavrami aslinda yukarida anlatilan teorik yaklasim icinde
degerlendirilebilir diye dusunuyorum. Cunku Turkiye’de her ne kadar degisik
siyasi, sosyal ve ekonomik cikar guruplari da olsa yonetici elit veya Turkiye
Burjuvazisi yerel yonetici eliti olusturmaktadir, bazilarinin derin devlet
olarak veya “Gladyo” olarak algiladiklari aslinda ne “Gladyo” ne de derin
devlet kavrami ile iliskiskilidir; “Ergenekon” olarak nitelendirilen kisi ve
guruplar, siyasi, sosyal ve ekonomik olarak sistemin disinda bulunan
guruplardan olusmaktadir. Bunlar sistemin icinde degildirler, ve olamazlarda
cunku ekonomik uretim iliskileri icinde hic bir zaman yerleri olmamistir.
Hatta sistem ve elit icin bir “tehlike” olusturmaktadirlar. Derin devlet
kavrami, bunlarin ötesinde, makro politik kararları alan guruplar olarak
tanimlanmalidir. Mesela Kıbrıs Politikasinda değisik bir acilima giden
Turkiye, Rauf Denktas’ı tasfiye etmistir. Bu baglamda anlatmak istedigim,
Kibris politikasindaki bu açılımın dogru veya yanlışlığı degil, fakat bu
kararlari alanlarin kimler oldugu ile ilgilidir. Iste bu kimler kavrami,
bizi elit veya yonetici sinifa goturur. Kibris politikasindaki degisiklik,
AK Parti ile ilgili degildir. Cunku AK Parti buyuk resimde sadece belli bir
donemdeki degisiklikleri onaylayan “noter” islevi gormektedir. Abdullah
Öcalan’ın yargilanmasi esnasinda, MHP’nin nasil ikna edildigi veya Bulent
Ecevit’in Avrupa Birligi ile gelen ozellestirme yasalarina evet demesi
benzer gecici donemleri icerir. Bu gecici donemlerde kimin iktidarda
oldugunun veya kararlarin altinda kimlerin imzasinin bulundugunun hic bir
onemi yoktur. Cunku bu kisi, parti ve guruplarin elit kavrami ile iliskileri
yoktur. Elit kavrami sizin sahnede gormediginiz fakat oyunu yazan ve kuresel
elit ile dogrudan iliski icinde olan kisi ve guruplardan olusmaktadir.
Mesela, Turkiye¹nin Birlesmis Miletler temsilcisi Baki İlkin bu baglamda
elit kavrami icinde tanimlanabilecek en guzel orneklemi olusturur. Baki
İlkin, 12 Eylul askeri darbesinde diktator Kenan Evren’in ozel kalem
mudurudur, elit tarafindan Islamci olarak gosterilen AK Parti iktidarinda
ise Kibris politikalarinda Rauf Denktas’in tasfiye surecinde yine Disisleri
bakanligi mustesari Ugur Ziyal ile cok onemli bir rol oynayarak Turkiye¹nin
makro politikalarini yonlendirmistir. Bulent Ecevit’e, Kemal Dervis’i lanse
eden kisidir. Elitin siyasi rengi yoktur, onlar sizin benim gibi sol, sağ,
ülkücü, islamcı, marksist veya kürtçü kavramları içinde değerlendirilip
tanimlanamazlar. Noterler ise beli bir sure sonra elit yani ‘Beyaz Türkler’
taraıindan tasfiye edilirler. Recep Tayyip Erdoğan veya AK Parti veya
Fethullah Gülen cemaati bu süreç sonunda, elitin kendileri için oluşturduğu
politikalardan nasiplerini alacaklardır, çünkü bu kaçınılmazdır. Hatta
onlar da sistem ve elit için birer tehdit unsuru olarak görülmektedirler. Bu
açıdan Fethullah Gülen, AK Parti veya “Ergenekoncular” olarak adlandırılan
kişi ve guruplar arasında elit açısından bir fark yoktur ve bu elit Amerikan
bağımlısıdır..
Yine Turkiye¹nin Washington elcisi olan Nabi Sensoy¹da, bu elit kavrami
icinde yerel elit ile kuresel elit arasindaki dengeleri koruyan ve sistemin
devami icin politikalar uygulayan ve onlari denetleyen yapisi ile derin
devlet kavraminda merkez konumundadir. Cunku ABD¹de yasayan Turkleri solcu,
sagci, Islamci Kurdcu olarak niteleyen ve Ergenekon baglaminda gercek
olmayan verilere dayanarak bilgi notu alan bir zihniyet ancak derin devlet
veya ³Gladyo² mekanizmasi icinde degerlendirilebilir. Turkiye¹nin Washington
elcisi olan Nabi Sensoy Turk halkinin degil ama, kendi elitsel cikarlarini
korudugu Amerika¹daki Turk derneklerinden ATAA¹da yasanan baskanlik
secimlerinde de gorulmustur. Sensoy secimle isbasina gelen yonetimi elcilige
davet ederek ³siz kim oluyorsunuz, sizinle devleti arkama alarak ugrasirim²
derken, Sensoy¹un anladigi devlet ile halkin tanimladigi devlet anlayisi
arasindaki farki iyi gormek lazimdir. Cunku, Sensoy¹un anladigi devlet
anlayisi halki yonetilmesi gereken bir kitle olarak goren, demokratik ve
ozgurlukcu acilimi degil fakat baskici elitsel derin devletci emperyalizme
bagimli bir tanimin ifadesinin disa yansimis seklidir. Iste elitci ve disa
bagimli bu zihniyetin Turkiye¹yi 1950¹erden itibaren yonettigini akildan
cikarmamak gerekmektedir. Bu baglamda Turkiye¹deki elit mekanizmalari icinde
derin devletin ve Gladyo¹nun yapilandigi en onemli kurum Disisleri
Bakanligidir. Bu kurumun son yillarda ki Avrupa Birligi ve ABD politikalari
ve Turkiye burjuvazisi TUSIAD ile olan yakinliklari dikkatle incelendiginde
elitci derin devlet zihniyetinin ne kadar hakim oldugu gorulebilir.
Sermayenin oldugu yerde derin devlet ve Gladyo vardir, sermayenin ve
burjuvanin deskeklemedigi derin devlet kagit kulelerden ibarettir.
Derin devlet kavrami icinde degerlendirelebilecek bir diger yonetici elit
ise emekli buyukelci Faruk Logoglu¹dur. Washington¹da 2001-2006 yillarinda 5
yil elcilik yapmis bulunan Faruk Logoglu¹nun Milliyet gazetesinde yayinlanan
roportajini http://www.milliyet.com.tr/2006/09/11/guncel/agun.html dikkatle
okumanizin derin devlet kavramini daha iyi anlamamizda bize yardimci
olabilecegini dusunuyorum. Her ne kadar AK Parti aleyhinde de olsa Faruk
Logoglu, emekli olduktan sonra muhafazakar ve Islami kesime ³yakin² olan
Ulker gurubunun finanse ettigi ASAM¹da yonetici olmus, Iran ve Orta Asya
uzerine politikalar ureten bu kurumun basina gecerek derin devletten emekli
olunmadiginin guzel bir ornegini teskil etmistir. Veya Faruk Logoglu ile
Nabi Sensoy¹un, Irak savasinin mimarlarindan Paul Wolfowitz ve Eric Edelman
veya muhafazakar Musevi lobisi ile olan yakinliklarinin bize, kimin elit,
kimin derin devlet oldugunu anlatmasi acisindan onemli olduguna inaniyorum.
Derin devlet kavramini, o sizin gazetelerde okudugunuz silahla yakalanan
albaylar veya uc bes tane mafya babasi icinde tanimlamak cok buyuk bir
yanilgidir. Bu Marks¹in yanlis bilinc kavrami icinde degerlendirilebilir.
Eger derin devlet kavramini iyi anlamak ve algilamak istiyorsaniz, unlu
sosyolog William Domhoff¹un Amerika¹yi Kim Yonetiyor (Who Rules America
http://sociology.ucsc.edu/whorulesamerica/) baslikli kitabini okumanizi
tavsiye ederim. Rakamlar ile ABD¹nin nasil yonetildigini ve yonetici elitin
kimler oldugunu cok iyi aciklayan bu kitabin, Dr. Domhoff¹un belittigi gibi,
bence de bir Turkiye ornekleminin doktora tezi olarak yapilmasi, Turkiye
siyaset sosyolojisine yapilabilecek en buyuk katkidir. Veya bize elit
kavramini bilimsel olarak kazandiran Machiavelli'¹nin tilkiler (Kurnazlar)
ve aslanlar (Guc kullananlar) denkleminde anlattigi, unlu Italyan sosyolog
Wilfredo Pareto¹nun bu terimleri genisleterek demokrasi baglaminda
kullandigi aciklamalarini iyi algilamamiz ve derin devlet kavramini kucuk
resimlerde degil, fakat daha buyuk ³liyakat² nisanlarinda aramamizin daha
dogru oldugunu dusunuyorum. Cunku kutsal devlet olarak halk tarafindan
gorulen aslinda elitin kutsadigi devlettir, yonetilen kesimin dus
dunyasindaki serap degil. Elitin algiladigi ve tanimladigi devlet kavrami
ile halkin devleti, derin siyasi, ekonomik ve sosyal farkliliklar icerir.
Eger oyle olmasaydi, isci ezilmez, Kurd dilini konusur, Islamci ibadetinde
ozgur olurdu. Elit, kendi algiladigi devlet tanimi icin her siyasi ve sosyal
hareketi bir tehdit olarak gorur, bu yuzden bu hareketlerin kontrol altinda
tutulmasi ve gerektiginde elimine edilmeleri mumkundur. Bu acidan derin
devlet, halki degil kendisini korur.
Bu anlatilanlar bir komplo teorisimi, iste buna siz karar verin. Derin
devlet kavrami ile ilgilenenlere Amy Goodman¹in editorlugunu yaptigi
Democracy Now adli internet radyosunu ve sitesini
http://www.democracynow.org dinlemelerini ve okumalarini oneririm. Kagit
kulelerden ibaret olan kendilerini derin devlet olarak goren zihniyet ile
sermayenin ve emperyalizmin derin devlet ve Gladyo¹sunu iyi ayirt etmenizi
oneririm. Derin devlet bence, Lenin¹in tanimladigi gibi ozgurlugun olmadigi
yerdir, ozgurlugun oldugu ulkede ise derin devlet yoktur. Son soz olarak,
sahsimca insanlik onuru en yuce degerdir, derin devlet bu onura indirilmis
en buyuk darbedir, birakin insanlari ozgurce yasasinlar.