Kolpaçino Bomba filminin çekimlerini tamamlayan Şafak Sezer, çocukluğuna dair ilginç anılarını HT Magazin’e anlattı. Ankara’da ‘Karabela’ adlı bir çetenin üyesi olduğunu açıklayan sempatik oyuncunun çetedeki göreviyse ayakkabı çalmakmış. Hırçın bir çocukluktan sonra komedi oyuncusu olan Sezer, birkaç yıl öncesine kadar geçim sıkıntısı yaşadığını da açık yüreklilikle paylaştı.
'Kolpaçino Bomba'dan beklentiniz nedir?
Serinin ilk filmi domuz gribinin yaygın olduğu bir dönemde gösterime girmiş olmasına rağmen 650 bin kişi tarafından izlendi. Sonra çıkan DVD'leri neredeyse yok sattı. Anladık ki ilk film 650 bin kişiden daha fazla gişe yapabilirmiş. Bu nedenle serinin ikinci filmini çekmeye karar verdik. Her karakterin ayrı ayrı sevildiğini görmüş olmamız da bir diğer etken.
İzleyiciye ne vaat ediyorsunuz?
Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında ne yaşanıyorsa aynısını vaat ediyorum. Bol eğlence. Derbi maçından nasıl keyif alınıyorsa 'Kolpaçino Bomba'dan da aynı keyif alınacak.
Rakiplerinizin filmlerinin gişesi 3 milyondan aşağıya düşmüyor. Sizin filmlerinizin izleyici sayısı bir milyonu bile bulmuyor. Nedir bunun nedeni?
Evet, doğru söylüyorsunuz. Filmlerim bu güne kadar ortalama 750-800 bin kişi tarafından izlendi. Bu rakam tatmin edici olsa da çıtanın yükseldiği bu dönemde az gibi görünüyor olabilir. Kabul etmek gerekir ki bundan önce rol aldığım filmlerin bütçesi diğer meslektaşlarımın filmlerinin bütçesinden çok daha aşağıdaydı. Bütçesi belli seviyede olan filmlerde rol almayı kabul etmek benim başarısızlığım olarak algılanıyorsa başarısızım. Ne var ki unutulmaması gereken nokta kısıtlı imkânlarla belli bir gişe elde etmiş olduğumdur.
'Kolpaçino Bomba'nın bütçesi beklentileriniz ölçüsünde mi?
Beklentilerim ölçüsünde olduğunu söyleyebilirim. Bütçe yüksek olunca daha fazla izleyiciye ulaşmak için teknik açıdan çeşitli varyasyonlarda bulunabildik.
Reklam filmlerinizin gördüğü ilgiyle sinema filmlerinizin gördüğü ilgi arasındaki çelişkiye ne dersiniz?
Reklam filmleri sadece benim üzerime olunca doğal olarak döktürüyorum. Sinema filmlerinde ise benim dışımda da oyuncular var. Sadece bana odaklanma söz konusu olamayınca sinema filmlerinde kentimi yeterince gösterememiş olabilirim.
'METELİĞE KURŞUN ATTIM, BİRİKİMİM YOK'
Zaman zaman yanlış filmlerde rol aldığınızı düşünüyor musunuz? Örneğin 'Kadri'nin Götürdüğü Yere Git'te neden yer aldınız?
Geçim derdinden dolayı rol aldım. Söylenen parayı vermemiş olsalar da bir şeyler kazandım işte.
Meteliğe kurşun attığınızı mı düşünmeliyiz?
Parasızlıktan saatlerimi, DVD koleksiyonumu sattım. Meteliğe o kadar kurşun atıyordum işte. Olmayınca olmuyor. Benim birikimim yok.
Ne var ki o kadar reklam filminde rol alıyorsunuz...
Reklam filmlerinde rol almaya daha yeni başladım. Daha önce aman aman paralar kazanmıyordum. Bir filmden kazandığımla bir yıl idare etmek zorunda kalabiliyordum. İki yıl hiçbir iş yapmayıp bomboş oturduğumu da unutmamak gerek.
'BOZUK ORTAMDA YETİŞTİM'
Sizi oyunculuk ücreti en yüksek birkaç oyuncudan biri olarak biliyorduk.
Sinemadan çok iyi paralar kazanmadım. Kazanmış olsaydım saatlerimi satmak zorunda kalmazdım. Parayı reklam filmleri ve dizi olmak üzere televizyondan kazandım.
Para kazanmak yaşantınızı ne ölçüde değiştirdi?
Her şeyden önce kafam rahatladı, stres azaldı. Çocuklarımın okul taksitlerini dert etmeme gibi bir lükse sahip oldum. İstiyorum ki kızlarım benimkinden çok farklı bir ortamda büyüsünler. Çünkü benim yetiştirilme ortamım bozuktu.
'BÜYÜK FUTBOLCU OLABİLİRDİM'
Çocukluğunuza dair içinizde birçok ukde kalmış gibi...
Annemi babamı kaybettim. İsterdim ki evimin arabamın olduğunu görsünler, güzel güzel lokantalarda yemek yiyelim. Ne yazık ki olmadı. Çocukken Karabela çetesinin üyesiydim. Bu nedenle çocukluğum kavga-dövüş içinde geçti. Arkadaşlarım koyun çalardı. Ben ayakkabı. Çocukluğum böyle deli zıpır bir şekilde geçti. Bunun dışında içimde kalan en büyük ukde futbolcu olamamak. Gençlerbirliği alt takımında oynarken bir maçta sakatlandım. Oysa büyük bir futbolcu olabilecek kapasiteye sahiptim. Sakatlıktan sonra sahipsiz kaldığım için futbol hayatım erken bitti.
Başka ne vukuatlarınız vardı?
Böyle şeyler işte. Çocukluğumdan çıkalım, bugünlere gelelim.
Peki kavga ve dövüş içinde büyüyen bir çocuk nasıl komedyen olabiliyor?
O zamanlar aslında hayatımız o kadar komikti ki. Arkadaşlarım çaldıkları koyunu bize getirip 'Teyze şunu pişirsene yiyelim' diyorlar. Hatta o kadar komikti ki Yılmaz Erdoğan 'Çocukken yaşadıklarını yaz, çok komik film olur' dedi. En uç noktada yaşananlar aslında hayatın komedisi.
'HER OYUNCU ÖDÜL ALMAK İSTER'
Komedi oyuncularının belli bir noktadan sonra farklı tarzlarda filmlerde rol almalarının nedeni sizce nedir?
Oyuncu dediğin adam her rolde oynamak ister. Zaten biz komedyen değiliz. Komedyenlik başka bir şeydir, biz komedi işinde oyunculuk yapıyoruz. Biz 'Kolpaçino'yu aslında çok ciddi yazdık. Oynarken komediye dönüştü. O senaryoyu başkası oynasın hayatta komedi olmaz. Ben oynayınca komedi oluyor.
Sinema eleştirmenleri tarafından ciddiye alınmayı istemek bir neden olamaz mı?
Gişede halk tarafından ödüllendirilmek tamam ama her oyuncu heykelcikle ödüllendirilmeyi ister. Altın Portakal almazsam eksik bir oyuncu olmam ama almayı çok isterim. Komedi filmleri ödüllendirilmez diye bir kural yok. 'Çöpçüler Kralı' almamış mıydı? İş planlarımı bozmayacaksa neden gidip farklı bir tarzda kendimi göstermeyeyim?
KOLPAÇİNO BOMBA'NIN HER ŞEYİ
Şafak Sezer, senaryosunun yazımına katkıda bulunduğu ‘Kolpaçino Bomba’ filmi için hem kameranın önünde hem de ardında yer aldı. Sezer, ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturduğu filmde başrolleri Aydemir Akbaş, Arzu Yanardağ, Ali Çatalbaş, Tuğba Melis Türk ve Kubilay Penbeklioğlu ile paylaştı.