Depresyonu Yenmek

T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ
İŞLETME BÖLÜMÜ




DEPRESYONU YENMEK





YÖNLENDİREN
Doç. Dr. Hasan İBİCİOĞLU


HAZIRLAYAN
İbrahim Ethem PARALI
0121402047






ISPARTA – 2002


İÇİNDEKİLER
I. Anafikir......................................................................
II. Kitap Özeti ...............................................................
- Yazar Hakkında ...........................................................
- Depresyon Nedir? .......................................................
- Belirtileri Nelerdir? ......................................................
- Kimler Depresyona Girer? ...........................................
- Nereden Başlamalıyız? ................................................
- Bulutları Dağıtmaya Başlayın ......................................
- Yardıma İhtiyacınız Var mı? ........................................
- Yaşadığım Sorunları Kimse Bilmez .............................
- Kara Bulutlarda Gümüş Pırıltılar Olabilir mi? ..............
- Depresyondaki biriyle Yaşamak ....................................
- Depresyondaki Birine Nasıl Danışmanlık Yapılır? ........
- Gençler Neden İntihar Ediyor?........................................
- Vakit Çok Geç olduğunda ...............................................
- Neşeli olma Zamanıdır ....................................................















ANAFİKRİ
Depresyon, tıpkı deprem gibidir, onunla yaşamaya alışmalıyız.
Depresyon, tıpkı aşk gibidir, tanımlayamasak da hepimiz bir kere tatmışızdır.




















Kitabı elime aldığımda çok sıkıcı bir işe başladığımı düşünüyordum. Bir cesaret başladım kitaba. Giriş bölümünü okuduktan sonra yazarla aynı şeyleri düşündüğümüzün farkına vardım.
Yazarımız ilk bölümde kendisinin depresyona nasıl girdiğinden bahsediyor. İyi bir hayata sahip olan yazarın sorunları üçüncü çocuğuyla birlikte başlıyor. Yazarın şekiz aylık bebeği bir akşam ağlamaya başlıyor ve daha sonra hiç ayağa kalkamıyor. Gidilmedik doktor kalmıyor ama sonuç hep aynı. Doktorların yazarımıza söylediği bebeğin beyninde bir sorun olduğu ve umutsuz vaka olduğuydu. Doktoru ona bu bebekten ümidini kesmesini ve yeni bir bebek düşünmesini ister.
Yazarın dördüncü çocuğu erkek olur. Ne yazık ki bu çocukta hastadır ve ümitsiz vakadır. Doktorların yaşamaz dediği çocuk on dokuz yaşına kadar yaşadı. Tabii buna yaşamak denirse. Asla büyümedi, sağırdı, kördü, bütün yıllar boyunca bir bitkiden farksız bir yaşam sürmüştü. Çocuğun ölümünden sonra dünyadaki tek dertli insanın kendisi olmadığını anlayan yazar, diğer insanlara yardım etmeye başladı.
Yazarı tanıttıktan sonra depresyon hakkında biraz bilgilenelim. Phsicology Today’da martin Seligman, “Depresyon, kişinin kendisinin umutsuz olduğuna inanmasıdır” şeklinde bir tanım yapar. Dr. Joseph Schildkraut da “Depresyon tek bir çöp kutusuna bir arada atılmış çeşitli hastalıklardan oluşur” ifadesini kullanır.
Yazar kendince depresyonun belirtilerin saptamış. Bunlar: Pasif olma, ilgi kaybı, kötümserlik umutsuzluk, kendini değersiz görme, geri çekilme, kendi benliğiyle uğraşma, mutlu insanlardan hoşlanmama, kişiliğin ve alışkanlıkların değişmesi, bitkinlik, gereğinden fazla iştahlı olma ya da yemeden içmeden kesilme, içki ya da ilaç kullanma eğiliminin artması, konsantrasyonda zayıflık, hastalık hastası olma, intihar eğilimleri, ani iyileşme ve ölümü çağırmak. Eğer kendinizde ya da çevrenizde bu belirtileri görüyorsanız harekete geçin. Çünkü erken teşhis tedavinin çabuk yapılmasını sağlar.
Şimdi de kimlerin depresyona girebileceği konusuna bir bakalım. Doğuştan kaybetmiş olan kişiler, başarılı insanlar, iletişim kuramayanlar, yarışma becerisi olmayanlar, yapacak çok işi olanlar, yapacak hiçbir şeyi olmayanlar, koşulları ağır olanlar, ciddi hastalıkları olan insanlar, kendisini değerli görmeyenler, çok yüksek standartları olanlar, kendilerini suçlu hissedenler, bu tür insanlar depresyona girmeye yakındırlar.
Peki, nereden başlamalıyız?
Problemi tanımlayın: Bir probleminiz olduğunu kabul ediyor musunuz?
Yardıma ihtiyacınız olduğuna karar verin: Gerçekten yardım istiyor musunuz, yoksa acı çekmeyi mi seçiyorsunuz?
Nedenleri araştırın: Bugün moraliniz neye bozuk?
Alternatifler arayın: Alternatifleriniz nelerdir? Onları yazıya geçirin.
Sağlığınızı kontrol edin: Sağlığınızı ve fiziksel kondisyonunuzu kontrol ettiniz mi?
Kendinize acıma duygunuzu analiz edin: Kendinize acıma duygusu içinde boğuluyor musunuz?
Sorunlardan kaçının: Sorunları kendiniz mi arıyorsunuz?
Bulutları dağıtmaya başlayın:
Harekete geçin: Harekete geçmeye hazır mısınız? Kendinize ulaşmaktan mutluluk duyacağınız en az bir yeni hedef belirleyin ve bunu yazın.
Organize olun: Günlük yaşamınızı düzenlemek istiyor musunuz? Yaşamınızın hangi alanlarının toparlanmaya ihtiyacı olduğunu bir kağıda yazın.
Önceliklerinizi sıraya koyun: Öncelikleriniz gerçekten doğru bir sırada mı? Yapmanız gereken değişikliklerin bir listesini hazırlayın.
Kendinizi geliştirin: Kendi imajınızı geliştirmek için hangi adımları atmalısınız?
Başka birisine yardımcı olun: Her hafta başka insanlar ayardım etmek için ne kadar zaman harcıyorsunuz? Unutmayın; Amaçsızlık = Başarısızlık = Depresyon.
Mali durumunuzu gözden geçirin: Mali sorunlarınız sizi baskı altında tutuyor mu? Farkına varın, önemli adımlar atmaya başladınız.
Depresyonun durumuna göre dışarıdan yardım alabilirsiniz. Yardım için nelere ve nerelere baş vurabilirsiniz?
Aile doktorunuz.
Ruhsal durumunuzu iyileştirici ilaçlar.
Çeşitli ruh sağlığı kurumları.
Psikoterapi.
Grup terapisi.
Alkolikler birliği.
Elektroşok terapisi.
Stres analizi.
Elektronik testler.
Biyolojik geri besleme.
Yaşadığım sorunları kimse bilmez diyenlerden misiniz? Unutmayın:
Kendinizi ifade edin.
Yalnız olmadığınızın farkına varın.
Değişiklik yapmayı isteyin.
Suçluluk duygunuzla barışık olun.
Depresyonunuzu açıkça itiraf edin.
Depresyonunuz ve suçluluk duygunuz uzun süredir üzerinizde ağır bir yükse, rahatlamak ve yeni bir başlangıç yapmak istiyorsanız, bunu kendinize itiraf etmeniz ruhunuzu temizlemenizi sağlayacaktır. İçinizdeki gücün ruhunuzu arındıracağına inanın!
Önünüze çıkabilecek sorunlar gelişmenizi sağlayacak heyecan verici olanaklara dönüşebilir. Bunun için:
Geçmişi unutun: Geride kalanları unutmayı ve önünüzdekilere ulaşmayı tek hedef yapın.
Gümüş bir pırıltı arayın: Her şeyde bir hayır olduğunu hatırlayın, fakat bunu çok abartmayın.
Duygularınızı yazıya dökün: Neden aklınıza gelen düşünceleri olduğu gibi kağıda geçirmiyorsunuz? Düşüncelerinizi başka insanlarla paylaşın ve bunları insanları cesaretlendirmek amacıyla kullanın.
Umudunuzu koruyun: İçinde yaşadığımız koşullar bizi zorlayabilir ama soğukkanlılığımızı kaybetmemeliyiz.
Depresyona girmiş bir arkadaşınız var ve beraber yaşıyorsunuz. Ona nasıl davranmanız gerektiğini hiç düşündünüz mü?
Onu duygularını açması için cesaretlendirin.
Onu tatlı sözlerle kandırmaya çalışmayın.
Açıkça görülen baskı ve endişeleri ortadan kaldırın.
İlginç planlar yapın.
Şikayet etmeyin.
Cesaretinizin kırılmasına izin vermeyin.
Depresyon geçiren insanlara danışmanlık yapmak istiyorsunuz. Daha sonra pişman olmak istemiyorsanız geçmeniz gereken bazı safhalar var.
Konunuzu bilin: İlgilendiğiniz konuyla ilgili her kitabı okuyun ve satırların altını çizin.
Arkadaşlarınıza dikkat edin: Başka bir insanın bencilce ve aykırı tutumlarına destek olmak kolaydır, oysa iyi bir danışman dinlemesini bilmeli ve gerçeği söylemekten çekinmemelidir.
İstek oluşturun: Bir insan yardıma ihtiyacı olduğunu itiraf etmeye istekli olmadıkça ve sorunu konusunda herhangi bir adım atması gerektiğini kabul etmedikçe dünyadaki en iyi danışman bile olsanız ona yardım edemezsiniz.
Geçmişi, bugünü ve geleceği sorgulayın:
a. Gerçek sorunu bulmak.
b. En iyi alternatifi bulması için onu yönlendirmek.
c. Sürekli davranışlarını değiştirmesini sağlamak.
Son zamanlarda sıkça karşılaşılan bir durum gençlerin intihar etmesi. İntiharların temelde iki sebebi vardır. Sevgi ve güven eksikliği. İntihar edecek gençlerin belirtileri nelerdir?
Davranış değişiklikleri.
Notlarda düşüş.
Değişik arkadaşlar.
Sersem bakışlar ve sıkkın tavırlar.
Yemek yeme alışkanlıklarında açıkça fark edilebilir değişiklikler.
uyku düzeninin değişmesi.
İntihar hakkında konuşma.
Yazılı işaretler.
Sahip olunan şeyleri vermek.
İntihar teşebbüsü.
Bu durumda anne ve babalar ne yapabilir:
Çocuğunuzu elinizden geldiği kadar sevin, anlayış gösterin ve onaylayın.
Çocuğunuzla iyi bir iletişim kurun. İletişimin iki yönlü bir yol olduğunu unutmayın.
Değerleri ve standartları geliştirmede ailenin ve anne babanın sözünün geçmesini sağlayın.
Çocuğunuza iyi örnek olun.
Eğer gerekirse zaman geç olmadan profesyonel yardım isteyin.
Düşünün ki her şey için çok geç. Bir dostunuzun çocuğu intihar etmiş. Neler yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?
Hemen yanına gidin.
Dinleyin ve koruyun.
Suçu ortadan kaldırın.
Yargılamayın.
Onlara bunun neden olduğunu söylemeyin.
onların normal bir cenaze töreni hazırlamalarına yardım edin.
Daha sonra onları kontrol edin.
Neşeli olma zamanıdır. İleriyi planlayın, sorumlulukları paylaştırın, her şeyi basitleştirin, başkalarını düşünerek çalışın ve mutlu olun...
 

HTML

Üst