Denizanası / SuaLtının BaLerinLeri

Rien

Banned
Katılım
13 Tem 2007
Mesajlar
4,381
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
119
Konum
Diler bu kızlar susmamı, iyi kötü bi markayım
Şaşırtıcı vücut şekilleri, gerektiğinde kullandıkları etkili silahları ile denizanaları, denizler dünyasının sessiz, şeffaf ve bir o kadar da gizemli ve güzel canlıları...


denizanasi1.jpg


Denizanaları, kendilerini tanımayanlara bazen ürkütücü gelir. Bazen de sadece gizemli bir siluet olarak bilinir. Oysa, aynı ekolojiyi paylaşıyoruz ve onları tanımamız lazım. Onlar, mavi-yeşil suların derinliklerine süzülürken bize eşlik eden canlılar. Onlar, bize “gelinlerin büyülü dansını sunan” gizemli hayvanlar.


İKİ ÇEŞİT DENİZANASI

Denizanalarında genel olarak iki çeşit vücut şekli var. Birincisi ismini Yunan mitolojisindeki Medusa’dan alan medüz, diğeri ise polip şeklinde bir vücut yapısına sahip olanlar. Medüzler bir çanı andırıyor ve su içinde serbestçe hareket edebilme yeteneğine sahipler. Polip diye sınıflandırılan denizanası ise tüp şeklinde ve serbestçe hareket edemiyor.

denizanasi2.jpg


Birçok balıkadam, bazı büyük denizanalarının derin sularda adı konulmamış bir bale gösterisi yaptığına şahit oluyor. Oysa denizanaları, hareket edebilen öteki canlılarda bulunan ‘sert omurga’dan yoksunlar. Öyleyse nasıl hareket edebiliyorlar? Denizanalarında biri vücudun dış kısmını, öteki de sindirim ve dolaşım sisteminin bulunduğu iç kısmı kaplayan iki doku tabakası var. Bunların arasında ise mesoglea denen jel benzeri bir katman bulunuyor. İç ve dış tabakanın sıkışması sonucunda mesoglea’da sıkışıyor ve denizanasının içindeki su bir jet motoru gibi dönüp, ağızdan dışarı çıkıyor. Sonra da denizanası eski şekline dönüyor. İşte denizanalarının sualtındaki ritmik hareketleri, birbirini izleyen bu kasılma-gevşeme hareketlerinin bir sonucu. Polip şeklindekiler ise, bir yere tutunmuş oldukları için kısıtlı hareket etme imkânına sahipler.

denizanasi3.jpg


DENİZANASININ AV SAATİ

Besin girişi ve boşaltım, vücudun dışa açılan tek kapısı olan ağız yoluyla yapılıyor. Peki denizanası besinini, yani avını nasıl yakalıyor? Yüz milyonlarca yıldır var olabilmeyi başarabilmiş olan denizanalarının çoğu, doğada bir tek kendi şubelerinin yani Cnidaria şubesi üyelerine özgü mükemmel bir silaha sahip.

denizanasi4.jpg


Nematosist adı verilen bu yakıcı silah, denizanasının saçaklarındaki cnidosit isimli özelleşmiş bir hücrenin yapısında bulunuyor. Etkili bir silah olan nematosist’in içerdiği zehir sayesinde bir denizanası oldukça büyük avlar bile yakalayabiliyor. Cnidosit hücrelerinin içerisinde kıvrılarak katlanmış şekilde duran bu silah, yine bu hücrelerde bulunan bir tetiğin av tarafından harekete geçirilmesiyle yaydan çıkan bir ok gibi ava saplanıp onu bir anda felç ediyor. Denizanasının bu silahı bazen insanlar için de tehlike yaratabiliyor. Mesela Tropikal Pasifik sularında yaşayan Physalia cinsi bir denizanası, insanları birkaç saniyede felç edip ölümcül sonuçlar doğuracak kadar etkili nematosist’lere sahip.

denizanasi5.jpg


Bazı denizanası türleri ise koloniler halinde gözlemleniyor. Çeşitli özelliklere sahip polipler ve medüzler bir araya gelip tek bir birey halini alabiliyor ya da poliplerin oluşturduğu kolonilere rastlanabiliyor. Koloniyi oluşturan bireyler, hareket, savunma, beslenme ve üreme işlevlerini kendi aralarında bölüşerek tek bir canlının organlarıymış gibi hayatlarına devam ediyorlar.
 
Geri
Üst