VolkaN
Altın Üye
- Katılım
- 28 Haz 2007
- Mesajlar
- 8,232
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
Emekli Orgeneral Edip Başer, darbelerin demokrasiyi geliştirdiğinin iddia edilemeyeceğini belirterek, "Demokratik bir toplumda, demokratik bir yaşamda darbelerden söz etmek dahi abes." dedi.
İkinci ordu komutanıyken emekli olan, daha sonra Türkiye Terörle Mücadele Koordinatörlüğü görevinde bulunan emekli Orgeneral Edip Başer, İnönü Üniversitesi'nde 'Türkiye'nin ulusal güvenliği' konulu bir konferans verdi. Demokratlara göre 1980 ihtilalinin demokrasiye büyük bir darbe vurduğunu söyleyen Başer, "O günlerde, o tarihlerde hatta günümüzde Türkiye'de yaşanan rejimin adına gönül rahatlığıyla demokrasi demek mümkün müdür değil midir? Ben kesinlikle darbe savunması yapıyor değilim. Asker emeklisi olmam hiçbir şeyi değiştirmez. Keşke o darbeler hiç olmasaydı." diye konuştu. Başer, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Keşke Beyazıt Meydanı'nda her gün 8-10 tane üniversiteli gencin cesedi toplanıp, ana babalarına birer sandık içerisinde teslim edilmeseydi. Keşke üniversitelerimizde kızıl bayraklar dalgalandırılmaya, Galata Kulesi'nden kızıl bayrak sallandırılmaya başlanmasaydı da o darbeler olmasaydı."
Edip Başer, din ve inanç konusunun, yeterli eğitime dayalı ve iyi niyetle kullanılması halinde, ulusal birliği güçlendireceğini ifade ederek, "Samimi inanç sahibi dindar insanları eğitmek ve aydınlatmak yerine, kendi hataları olmayan dinsel cehaletlerine bağlı bazı davranışları nedeniyle dışlamak, aşağılamak da, bölücü etkiler yaratabilecek çok ciddi yanlışlardandır." dedi. Çetin Çiftçi, Malatya
kaynak
İkinci ordu komutanıyken emekli olan, daha sonra Türkiye Terörle Mücadele Koordinatörlüğü görevinde bulunan emekli Orgeneral Edip Başer, İnönü Üniversitesi'nde 'Türkiye'nin ulusal güvenliği' konulu bir konferans verdi. Demokratlara göre 1980 ihtilalinin demokrasiye büyük bir darbe vurduğunu söyleyen Başer, "O günlerde, o tarihlerde hatta günümüzde Türkiye'de yaşanan rejimin adına gönül rahatlığıyla demokrasi demek mümkün müdür değil midir? Ben kesinlikle darbe savunması yapıyor değilim. Asker emeklisi olmam hiçbir şeyi değiştirmez. Keşke o darbeler hiç olmasaydı." diye konuştu. Başer, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Keşke Beyazıt Meydanı'nda her gün 8-10 tane üniversiteli gencin cesedi toplanıp, ana babalarına birer sandık içerisinde teslim edilmeseydi. Keşke üniversitelerimizde kızıl bayraklar dalgalandırılmaya, Galata Kulesi'nden kızıl bayrak sallandırılmaya başlanmasaydı da o darbeler olmasaydı."
Edip Başer, din ve inanç konusunun, yeterli eğitime dayalı ve iyi niyetle kullanılması halinde, ulusal birliği güçlendireceğini ifade ederek, "Samimi inanç sahibi dindar insanları eğitmek ve aydınlatmak yerine, kendi hataları olmayan dinsel cehaletlerine bağlı bazı davranışları nedeniyle dışlamak, aşağılamak da, bölücü etkiler yaratabilecek çok ciddi yanlışlardandır." dedi. Çetin Çiftçi, Malatya
kaynak