MARCUSX
New member
Demokrasi denilince aklıma kömür çuvalı gelir...
SIRA Anayasa’da değişiklik yapıp da kendilerini yargılayacak yargıçları kendilerinin seçmesine sıra geldiğinde, “Batı demokrasilerinde de var” diyorlar...
Batı?..
Neren benziyor “Batı demokrasilerine” usta...
“Oval cisimlere çok bakmanın” doğru olmadığını söylüyordu ya hoca efendi... Hele “ortası delik oval cisimlere” bakmak zararlı...
O günden beri ne zaman araba tekeri görsem...
(.........)
Böyle eğitilmiş bir toplum çoğunluğu ile “Batı demokrasisi” söz konusu olduğunda, aklıma kömür-makarna-nohut geliyor da “demokrasi” gelmiyor...
Elimde değil...
Senin aklına nereden geldi “Batı demokrasisinin içindeki” yargıç seçimi?..
Sormazlar mı adama:
Dünyada bir tek kişinin; hem tüm milletvekillerini, hem TBMM Başkanı‘nı, hem Cumhurbaşkanı’nı seçtiği bir tek “demokrasi” var mı?..
Seçmenlerin, kendilerini temsil edecek milletvekillerinin adlarını ancak “seçtikten” sonra öğrendikleri parlamenter sistem?..
Tarikatın yönettiği bir ülke?.. Cumhurbaşkanı’nın “şüpheli”, Başbakan’ın “sanık”, iktidarın “irticanın merkezi” olduğu mahkemelerce belirlenmiş bir memleket?..
Batı ile ortak bir Deniz Feneri davası var, var olmasına...
Batı’daki ucunda Alman Mahkemesi, “Hukuk tarihinin en büyük dolandırıcılık davası” diyerek sanıkları mahkûm etti...
Türkiye ucunda ise aynı sanıklar, iktidarın kanatları altında itibarla dolanıyorlar, dava külleniyor...
Kendi yargıcını seçmek tamam da, başka neren benziyor Batı demokrasisine?..
Benziyorsa, “demokrasi” deyince niye benim aklıma kömür çuvalı ile nohut geliyor usta?..
Bekir COŞKUN
SIRA Anayasa’da değişiklik yapıp da kendilerini yargılayacak yargıçları kendilerinin seçmesine sıra geldiğinde, “Batı demokrasilerinde de var” diyorlar...
Batı?..
Neren benziyor “Batı demokrasilerine” usta...
“Oval cisimlere çok bakmanın” doğru olmadığını söylüyordu ya hoca efendi... Hele “ortası delik oval cisimlere” bakmak zararlı...
O günden beri ne zaman araba tekeri görsem...
(.........)
Böyle eğitilmiş bir toplum çoğunluğu ile “Batı demokrasisi” söz konusu olduğunda, aklıma kömür-makarna-nohut geliyor da “demokrasi” gelmiyor...
Elimde değil...
Senin aklına nereden geldi “Batı demokrasisinin içindeki” yargıç seçimi?..
Sormazlar mı adama:
Dünyada bir tek kişinin; hem tüm milletvekillerini, hem TBMM Başkanı‘nı, hem Cumhurbaşkanı’nı seçtiği bir tek “demokrasi” var mı?..
Seçmenlerin, kendilerini temsil edecek milletvekillerinin adlarını ancak “seçtikten” sonra öğrendikleri parlamenter sistem?..
Tarikatın yönettiği bir ülke?.. Cumhurbaşkanı’nın “şüpheli”, Başbakan’ın “sanık”, iktidarın “irticanın merkezi” olduğu mahkemelerce belirlenmiş bir memleket?..
Batı ile ortak bir Deniz Feneri davası var, var olmasına...
Batı’daki ucunda Alman Mahkemesi, “Hukuk tarihinin en büyük dolandırıcılık davası” diyerek sanıkları mahkûm etti...
Türkiye ucunda ise aynı sanıklar, iktidarın kanatları altında itibarla dolanıyorlar, dava külleniyor...
Kendi yargıcını seçmek tamam da, başka neren benziyor Batı demokrasisine?..
Benziyorsa, “demokrasi” deyince niye benim aklıma kömür çuvalı ile nohut geliyor usta?..
Bekir COŞKUN