ßáDßøÿ
Løvє's áÑgèL
'Artık bu takımın önümüzdeki sezon şampiyon olması gerekir. Yeni gelecek futbolcular da bunu kafalarına iyice kazımalı'
* ‘Artık bu takımın önümüzdeki sezon şampiyon olması gerekir. Yeni gelecek futbolcular da bunu kafalarına iyice kazımalı’
* ‘Lincoln Galatasaray’a pek fazla şey vermedi, ama taraftarları kendisini el üstünde tutuyor. Bence haksız bir ilgi bu’
* ‘Fenerbahçe şampiyonluğa oynarken Roberto Carlos Türkiye’de değildi. Bunu bir Türk futbolcusu yapsaydı, onu asarlardı’
Beşiktaş ‘Deli’ lakaplı Kaptanı İbrahim Üzülmez, sezonun genel değerlendirmesinden izlenmesi gereken transfer politikasına kadar pek çok konuda konuştu. ‘maraton.com.tr’ye açıklamalar yapan tecrübeli futbolcu hiç sözünü sakınmadı ve rakipleri hakkında da cesur sözler sarf etti. İşte İbrahim Üzülmez’in görüşleri:
Her bölgeye transfer şart
* Transfer yapılması bizi fazla olumsuz etkilemez, çünkü her an rekabete hazırız. Sezon boyunca özellikle cezalıların, sakatların, hatta formsuzların olacağını düşünürsek, her bölgeye takviye yapılabilir. Belki gereklilik değil, ama alternatif için zorunluluk. Pek çok kulvarda, çok uzun bir maratona çıkacağız çünkü.
* Türkiye’de transferde yapılan yanlışların temelini iyi araştırmak gerekiyor. Bir kere transfer yaparken ekip kurmanız gerekiyor. Biz transfere sezon biterken son haftalarda başlıyoruz. Halbuki Avrupa’da bir oyuncuyu bir yıl süresince izleyen kulüpler var. Biz ise bunun tersini yapıyoruz. Son maçlara bakıp iyi ya da kötü olarak değerlendiriyoruz. Bence bir oyuncuyu bir sezon izlemek şart. Türkiye’ye getireceğiniz oyuncunun istikrarlı olması gerekiyor. Bu, en önemli özelliktir.
* Zapotocny ve Sivok hakkında çok fazla yorum yapamamam. Çünkü çok takip ettiğim oyuncular değil ikisi de... Ama hocamız ve Sinan ağabey uzun süredir izliyorlarmış. Onlar onay verdiyse, demek ki iyi oyunculardır. Udinese’de, İtalya Ligi’nde oynamak da kolay değil sonuçta, değil mi? Transferleri gerçekleştiği takdirde Beşiktaş’a güç katacaklarını düşünüyorum.
Yabancıları abartıyoruz
* Gordon acımasızca eleştirildi. Çok fazla oynama şansı bulamadı. Kötü oynadığı maçlar kadar iyi oynadığı maçlar da oldu. Biz Türk insanı olarak bir insana ısınırsak onun hatalarını göz ardı ediyoruz. Genelde bu böyle. Lincoln örneğindeki gibi. Çok fazla bir şey vermedi takımına ama çok seviliyor. Diğer oyuncuların önüne çıktı. Servet olsun, Mehmet Topal olsun, Arda olsun bu oyuncular çok daha fazla mücadele etti. Ama Lincoln sivil olarak stada geliyor, yine de çok büyük sevgi görüyor. Haksız görüyor bu ilgiyi. Anlatmak istediğim bu yani. Gordon’a ısınamadı bizim insanımız bundan oluyor bana göre.
* Bir başka örnek de Roberto Carlos.. Dünya markası. Türkiye’ye geldi, çok kritik haftalarda takımını yalnız bıraktı. Fenerbahçe şampiyonluğa oynuyor, o Türkiye’de değil. Bunu bir Türk oyuncusu yapsaydı onu asarlardı, takımdan gönderirlerdi. Ama o Roberto Carlos, kredisi var. Biz kendi futbolcumuzun değerini bilmezken, yabancıyı fazla abartıyoruz. Havaalanında öyle karşılıyoruz ki, kendini Maradona sanıyor. Sonra iki hafta kötü oynayınca eline bavulu verip, tek başına yolluyoruz. Hem sevgiyi, hem de eleştiriyi abartıyoruz.
Benden sonra kaptan Toraman
* İstanbul BŞ Belediye maçını kazansaydık, yüzde 80 şampiyon olurduk. Bizim için kırılma noktası o maç oldu. Biz rakibimizi oynattık, Galatasaray ise daha sonra aynı ekibe pozisyon bile vermedi. O mücadeleyi kazansaydık ne Fenerbahçe maçında o olaylar olurdu, ne de Oftaş karşılaşmasını seyircisiz oynardık. Bu sezon aleyhimize çok hakem hatası olduğunu da belirtmek isterim.
* Taraftar bizi her zaman destekledi. Bizim de artık, son iki yıldaki hatalarımızı tekrarlamayıp, onlara şampiyonluk yaşatmamız gerekiyor. Yeni gelecek oyuncuların da bunu kafalarına kazımaları gerekiyor. Bu sene çok titiz bir çalışma var hem transfer konusunda, hem de diğer konularda. Benden sonra kaptanlığı İbrahim Toraman’ın başarıyla yapacağına inanıyorum. Hem kişiliği, hem hırsı bunun için yeterli.
Milli Takım’a alınmalıydım
* Milli takımda olmak isterdim. Şampiyonaya gitmemizde emeğim olduğunu düşünüyorum. Fatih Hoca’nın bize bu jesti yapmasını isterdim. ‘Bir burukluk var mı?’ diye sorarsanız, ‘evet var,’ O kadronun içinde oynamasam dahi olmak isterdim. Yani biraz çağırılmamanın kırgınlığı var ama çok fazla da ön plana çıkartmak istemiyorum. İçimde yaşıyorum bunu ve her zaman takım arkadaşlarımın ve hocamızın yanında olduğumu belirtmek istiyorum.
. . . Alıntıdır . . .