PePeSanceS
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Her maç öncesi “Maç Yazısı” yazılır, ama ben bugün daha önemli bir şey yazacağım;
Tam bir “Araştırmacı Gazetecilik”
Olay yaratacak bir “Yazı Dizisi”
Yüzyılın Sorusu…
Ve işte o soru….
DAVUL NEREDE ?
Hani o, kapalı tribünün kalbinde, “Kalp atışlarının sesi gibi” gümleyen…
Stada gidemediğimiz veya alınmadığımızda (o mevzuya ilerleyen bölümlerde gireceğim)
Maçı “ti-vi”den izlerken bile,Burası İnönü dedirten
Tribüne ayar veren,rakiplerin ritmini bozan; o Davul…
Hani tokmağın kankası olan…
ARAŞTIRDIM…
Bilin bakalım ne olmuş?
“CEZALI “İ-MİŞ!
Neden mi ?..
“Küfüre tempo kazandırmak” suçundan 1 yıl hak mahrumiyeti…
O da giremiyormuş artık İnönü`ye…
Savunmasında “Ben küfür etmedim amacım küfrü bastırmaktı” dese de… nafile,
Kesmişler cezayı…
Olayı kör bir yetkili kulakları ile görmüş,
Güvenlik kameraları ile tespit edilmiş durum,
Harbiden de sövüyormuş…
Davul kudurmuş,kuduz gibiymiş ,böğürmüş; “Beşiktaş’ı satanın … güm güm güm”…
Sonra “Davul”,giremez olmuş artık maçlara,tabi bunu duyan “Çan”da
Davul yoksa,bende yokum demiş…
Geçen gün Köyiçi’nde rastladım “Davul”a , yanında da “Çan” vardı..
Kendilerinden geçmiş durumdaydılar…
Alayına gidiyorlardı yine, hemde Tokmak ne verdi ise.
Kulaklarımı kırpmadan, Gözlerimle dinledim onları…
Yürüdüler, yürüdüler ve kayboldular.
Hiç biriniz orada yoktunuz….
Not:Hikaye`de geçen “Davul ile Çan”a hayat veren;
“Sarı Emrah” ve “Otaban Ahmet”e itafen, “Tüm tribün gazi’lerine” armağan edilmiştir…
Allah Hepimizi Davul Etsin!..
ERDEM ULUS / HABER1903