anakinrick
1.618
Uğur MELEKE
Antrenörlük hayatının (2,5 yıllık Köln dönemi hariç) neredeyse tamamı şampiyonluk kovalayarak geçmiş Christoph Daum’un doğasında hücumcu bir anlayış var. Sarı-lacivertlilerin (aşırtma gol uzmanı Ulm kalecisi ve şaşkın Nürnberg savunmasına karşı oynadığı) iki hazırlık maçı izleyenlere belki çok fazla fikir vermedi, ama yine de Daum’un “yediğinden fazlasını atmak” gibi bir niyeti olduğunu anladık en azından...
Daum, takımının savunmadan top yaparak çıkmasını istiyor, Ulm önünde ilk 11’de şans verdiği Bekir’in yerinde Nürnberg karşısında (ayağı daha iyi olan) Önder’i kullanması bunun işareti... Bu düşüncedeki bir hocanın Türkiye’de bulabileceği en uygun stoper Bilica, Daum için büyük şans... Nürnberg önünde sol stoperde görev yapan Bilica, hem savunmanın yönetimini üstlendi, hem artık ciddi biçimde kaçak oynayan Carlos’un açıklarını kapattı, hem de çok cesurca ve başarıyla dikine toplar atarak oyun kurdu. Rijkaard’ı saymazsak, bu yılın en faydalı transferi Bilica...
İyi top kullanılmasını istiyor
Köln’deki gibi Fenerbahçe’de de 4-2-3-1 benzeri bir anlayış benimseyen Daum, göbekteki ikilisinin de iyi top kullanmasını istiyor. Alman hocanın Ulm önünde Ali Bilgin’i, Nürnberg karşısında da Vederson’u bu bölgede denemesinin nedeni bu. Gerek Selçuk, gerekse Deniz’in, “topu al ve en yakınındakine ilet” algoritması ile çalışması Daum’u tatmin etmiyor, daha akılcı oynayan merkez oyuncusu arıyor. Belli ki Daum, Aykut Kocaman’ın Brezilya’dan 2 uçak biletiyle dönmesi için duacı...
Öndeki dörtlüde Deivid, Alex ve Semih çok formda, ayakları aynı dili konuşan bu (ikisi doğuştan, biri kalpten) üç Brezilyalının yanına aynı lisanı konuşan dördüncü bir adam gerek... Uğur Boral’ın o dili çok akıcı konuşamadığı ortada, ama gerek M.Topuz gerekse Özer’in dönüşleri oradaki lisan sorununu çözebilir.
milliyet