Dans etmeye ihtiyacım var!

Sercinho7

Dark Side of Creation
Katılım
27 Eyl 2005
Mesajlar
6,204
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
34
Konum
Karşıyaka 35½
Aslı'nın üçüncü albümü "Söylediğim Şarkılarda Saklı" yakında piyasaya çıkıyor.

26032007115834_47_463262asl.jpg


Durumlara kayıtsız kalamayan, güçlü duruşunu da hiç elden bırakmayan Aslı'nın önceki çalışmalarına göre daha sert olan bu albümü, tecrübeyi ve yeni bir başlangıcı temsil ediyor.

Bu albüm diğer iki albümünün aksine gayet sert... İnsanı rahatsız etmiyor da sarıp sarmalıyor sanki...

Bu güçlü, sert ve çok daha ayakları yere basan bir albüm oldu. 7 senedir profesyonel müzik piyasasında olup çok da el altında olmayan sanatçılardanım ben. Bir şekilde içinde olmama rağmen yeni bir sanatçıymışım gibi tekrar tekrar kendimi ifade etmek zorunda kalıyorum. Ama ilk iki albümden sonra ne yapmak istediğim konusunda çok nettim. Daha önce Kemancı'da Mary Jane isimli grubumla sahne alırken, önce abisiyle sonra Serkan Çeliköz'le (Kargo) tanışmıştım. Uzun bir hikaye... O kadar uzun zaman geçti ki kardeş gibiyiz.

Serkan benim müziğimde olmazsa olmazlardan biri. Şarkılarıma hayat vermesinin dışında birlikte de müzik yapıyoruz. Senelerdir olduğu gibi şu an da "nasıl bir yol izlemeliyim" konusunda hemfikiriz. Bu albümde ne istediğimi söylediğimde, onun da benim için düşündüğü şey aynıydı, dolayısıyla daha rahattım. Şarkılar bir doğrultuda ilerliyor dikkat ettiyseniz.

İlk iki albümden sonra şirket değiştirdiniz. Bu sizi nasıl etkiledi?

İlk albüm benim için çok özel ve kesinlikle rahatça kaydedilen bir albümdü. Mesela Sony BMG benimle albüm anlaşması imzaladığında, henüz tek bir bestemi bile dinlememişlerdi. Sesime ve yorumuma güvendiler. Plak şirketi, çalışmamızı beğendiği için tüm kararlarımıza saygı duydu. Bu albümü de aynı şekilde çok rahat, hiçbir sıkıntı yaşamadan yaptık. Ama ikinci albümde istediklerimi tam anlamıyla yapamamıştım.

Bir sanatçı için müziğine karışılmaması çok önemlidir. Sanatçının bir şekilde yönlendirilmesini savunan bir insanım ama işi bilen insanlar tarafından... Ben eleştirilere daha açık olmayı, müziğim konusunda insanları dinlemeyi öğrendim zaten... Her albüme çok emek verdim. Bu da çok duyguyla ve hissedilerek yapılan bir albüm oldu. Yol üzerinde rastladığım herkes albüme çok inandı.

Yüksek Sadakat'in klavyecisi Uğur Onat'ın stüdyosunda kayıtlarımızı yaptık. Şarkılarımız tamamdı ama o da gereken yerlerde destek verdi ve projeyi çok sahiplendi.

Ve üçüncü albüm geldi...

Evet... Önceki tecrübelerimin de etkisiyle bu diğerlerinden daha iyi oldu. Bu albümü yaparken amacım, müzikal duruşumu çok açık bir şekilde ortaya koymaktı. Bunu da başarabildiğime inanıyorum. Umarım insanlar da bu şekilde düşünür. Mesela albümde grup havasını yansıtmayı istiyordum. Kayıtlarda çalan arkadaşlarla birlikte bunu başardık. Sahnede bu arkadaşlar benimle çalamayacaklar, çünkü hepsi iyi grupların müzisyenleri... Müzisyenin sizin müziğinizi sevmesi ve onu beğenerek çalması albümdeki kayıtlara yansır. Sağ olsun arkadaşlar müziğimi sevdiler.

Şarkı sözleri çok kolay akılda kalıyor, sert ama pozitifler...

Ben pozitif yaşayan, umutlarını ve umutsuzluklarını şarkılara döken, yıkılsa da güçlü durabilen biriyim. Daha önceki şarkı sözlerimde de bu vardı. Benim yaptığım en sert albüm olduğu doğru. Neysem oyum. Hayat iniş çıkışları itibariyle önünüze her türlü zorluğu çıkarıyor ama yaşamaya devam ediyorsunuz; ne kadar zayıf hissetseniz de! Benim sözlerim de bunları anlatıyor.

Aslı'nın iç dünyasında neler değişti?

İlk albümü çıkardığımda 22 yaşındaydım, şimdi 30'um. Benim de kendi içimde bir gelişme yaşamam kaçınılmazdı. Hiçbir zaman hırslı olmadım, ama çok hırslı olmamamın kariyerime olumsuz etki ettiğini düşünmüyor da değilim.

"Dans Etmeye İhtiyacım Var"ı albümün çıkış parçası olarak seçtiniz. Diğer Aslı şarkıları gibi enerjik, yerinde duramayan bir şarkı...

Serkan (Çeliköz) ile birlikte yaptığımız bir şarkı. Midtempolu slow şarkılarım daha çok seviliyordu, ama besteci olarak kendimi geliştirmek istedim. Serkan bu konuda çok yardımcı oldu. Tüm parçalar sert olduğu kadar enerjik... Sert ama melodik, insanların içini karartmayan, hatta neşelendiren şarkılar olmasını istemiştik zaten içinde... Gerçi albüm bittikten sonra acaba bir slow şarkı daha mı koysaydık albüme, çok mu hızlı oldu demekten kendimi alamadım.

İmaj da değişmiş biraz...

İnsanlar uzun saçlı halimi çok sevmişlerdi. "Uzun saçlı Aslı'mızı geri verin" çağrıları vardı. Ben de uzattım.


alıntıdır..
 
albümü dinledim.gerçekten bomba.bayadır baştan sona zevkle dinlediğim türkçe albüm yoktu.kendimden şüphe ediyodum koptum mu türkçe müzikten diye.
 
albüm benimde hoşuma gitti...bu sıralar hep aslı dinliyom....
 
Geri
Üst