Danıştay Başkanı Çörtoğlu'na göre başörtülünün eğitim hakkı yok

[VolkaN]

Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, emekli olmasına 3 gün kala ilginç bir çıkış yaptı. Çörtoğlu, Danıştay'ın 140. kuruluş yıldönümü sebebiyle düzenlenen törende, üniversitelerde başörtüsü serbestliği getiren anayasa değişikliklerine karşı çıktı
Bunun 'eğitim hakkı' olarak görülemeyeceğini savundu. Anayasa değişikliğinin, Anayasa'nın temel, değişmez ilkelerine ve yargı kararlarına uygun yapılabileceğini belirten Çörtoğlu, "Cumhuriyetimizin özü ve ulusal yaşamımızın temeli olan laiklik ilkesi ve laik eğitim kurallarını dolaylı dahi olsa zaafa uğratacak hiçbir düzenlemenin, iç hukukumuzda bireysel eğitim hakkının sağlanması olarak görülmesine olanak bulunmadığı gibi uluslararası hukuk ve hukukun evrensel ilkeleri karşısında da koruma ve himaye görmesi söz konusu değildir." dedi. Çörtoğlu, AK Parti'ye açılan kapatma davasını eleştiren AB çevrelerine tepki gösterirken yargı kararlarının tartışılmasını doğru bulmadı. 'Eleştiri sınırlarını aşan eleştirileri' üzülerek izlediğini kaydetti.

Danıştay'da düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, TBB Başkanı Özok ile çok sayıda davetli katıldı. Rize'de bulunan Başbakan Erdoğan gelmedi. Çörtoğlu, törende yaptığı konuşmada kuvvetler ayrılığı ilkesinin önemine dikkat çekti. Anayasa'nın egemenliğin kullanımını, yalnızca seçimle gelmiş olanlara değil, diğer organlara da tanıdığına işaret etti. Çörtoğlu, "Hukukun üstünlüğü ilkesini benimsemiş toplumlarda son söz yargıya aittir." dedi. İktidarın gücünün yargı ile dengelenmesinin, yasama ve yürütme organları ile idarenin işlemlerinin yargısal denetime bağlı olmasının hukukun üstünlüğünün bir gereği olduğunu vurguladı. Danıştay'ın yetkisini aştığını ifade edenleri üzülerek izlediklerini kaydetti.

Çörtoğlu, anayasa değişikliği tartışmalarına temas ederken yargı denetimini etkisiz kılmaya yönelik girişimlerin, yargı bağımsızlığına darbe vuracağını ileri sürdü. Bilim Kurulu'nun hazırladığı anayasa taslağının resmi bir niteliği bulunmadığı için konuyla ilgili değerlendirmelerini saklı tuttuklarını ifade etti. Kendi önerilerini ise şöyle sıraladı: "Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile Yüksek Askerî Şûra kararları yargı denetimine açılmalı. HSYK'nın oluşumu, görev ve yetkileri gözden geçirilmeli. HSYK kararları yargı denetimine tabi olmalı."

kaynak

 

[srkngncy]

baş örtülü bayanlarımızın eğitim hakki yok diye birşey kimse diyemez dememeli.. herkes dini seçiminde özgürdür ve dinin gerekliliklerini yerine getirmek mecburiyetindedir.. dini gerekliliklerimizi yerine getirmeyecek olduktan sonra o dini seçmemizin o dine inanmamızın bir anlami kalmaz.. ama şuda bir gerçek ki türkiye bu haliyle baş örütüsüne uygun bir zeminde değildir.. çüki türkiye bulunduğu konum ittibariyle ve üzerinde yaşayanlar ittibariyle bir çok millete ve dini inanisa sahip insanlara ev sahipliği yapmaktadir.. sadece baş örtüsüne izin vermek ülkede bazi kesimlerce hoş karsilanmayacağı gibi bu yüzden çeşitli eylemlerede neden olacaklardir.. ve sonucunda da belki diğer din mensuplarida türkiyede hak iddaa edip onlarda kendi dini simgelerine de özgürlük isteyeceklerdir.. unutulmamalıdır ki üniversiteler ve kamu kurum kurulusları her milletten toplumlara açık yerlerdir.. elbet ki din adi altinda eylem yapip insanları kiskirtmaya calisan insanlar ortaya cikicak ve ülkemizi çok büyük sorunlara götüreceklerdir.. her türlü olasılık iyice düşünülüp tartisilip uygun bir zeminden uzlasilmali.. zaten uzlasi ortamlarında aşılamayacak hiç bir konu olmayacaktır.. haber için tşkler saygılarımla