Dah De Bulut Dah De !..

Vtnsvr

New member
Sevgili okuyanlarımın birisinden bir elektronik posta aldım.
İletisinde diyor ki;
" ...
Üzülme Ahmet, üzülme ...
Davranma ikide bir kuşağına !..
Büyük balık küçük balığı yutar demişler...
Hem sen balık mısın Ahmet ?
Onu müsaade et de sardalyalar düşünsün !...
... "

Ne diyelim çok haklı okurum.
Ancak serde " Çılgın Türkler " den kalma çılgınlık var ya !..
Tutamıyorum kendimi ve birden bağırı veriyorum ...

" Dah de bulut dah de !.. "

Gençliğimizde adalara pikniğe giderdik...
" ...
Adanın yeşil çamları
Aşkımıza yer olsun
... "

Vapur güvertelerinde kulaklarımıza ulaşan " akbarik " yahut " kalismeras " sözcüklerine aşına olmuştuk. İnanın o günlerde 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Agustos, 29 Ekim günlerinde sapına kadar " Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşı " olan, ve korkmadan, kimselerden icazet almadan " Ne Mutlu Türküm " diyen bu yurttaşlar, Mustafa Kemal'den sonra gelen beceriksiz ve aciz yönetimlerin maarifeti olarak bu yurttaşlarımız sessizliğe büründüler.

Bu arada çok sevdiğim dostlarımdan birisi iletisinde; " ... Kömünizm sona erdi, tarihe karıştı. Korkarım bu beceriksizlikle Kemalizm de tarihe karışacak !.. " demiş. Hem O'nun bu ifadesine hak verdim. Hem de yüreğimin derinliklerinde bir sızı duydum. Öyle bir sızı ki, tarif edilemez, tasvir edilemez. Ve dilimden " Vatan bağrına düşman dayadı hançerini ... " tümcesi bir anda dökülü verdi. Ancak hepinizin bildiği sonunu getiremedim.

Yine coştum !..
Ne de olsa serde " Çılgın Türkler " in torunu olmak var.


Doğuştan mezara kadar " Mustafa Kemal'in Neferi " olmak var...

Yıllar önce II nci Abdülhamit döneminde, " Güllü Agop " Tiyatrosunda sahnelenen Vatan Şairi Namık Kemal'ın ( ışıklar içinde yatsın ) " Vatan Yahut Silistire " tiyatro eseri oynanıp son perde kapanırken o günlerde yaşayan " Çılgın Türkler " in torunlar hep bir ağızdan " Kemali isteriz !.. " diye haykırmışlardı. Günümüzde bu hayrışlar gittikçe cılız ulaşıyor kulaklara ve hatta zaman, zaman " sözde değil özde " sözcükleri ile ifadelerine çıkış yapıp vurguda bulunanlar bile gün geliyor " tıs pıs " oluyorlar.

İşte o zaman haykırmak bize düşüyor !..
" Dah de bulut dah de !... "
Basıyoruz narayı...

Ben bazı dostlar devreye girip, bağırmak çağırmakla olmaz...
" Halkı bilinçlendirmek lazım !.. "
" Onlara gerçekleri anlatmak lazım "
" Hedefe demokrasi ile varmamız gerekir " diye fikirlerini belirtiyorlar..
Lâkin ben ısrar ediyorum " Dah de bulur dah de !.. " diye haykırıyorum.

Ülkemizde söz gelimi " Ne At kalmıştır, ne de Üsküdar !.. "
Bana göre " Türkiye bindirilmiştirbir alâmete, gitmektedir, Yugoslavya olmağa !.. "
Bu bakımdan, dostlarım ve dost bildiklerim bağışlasınlar bendenizi !..
Mustafa Kemal'den sonra başlayan " Karşı Devrim " usul, usul ve " sözde değil özde " mantığı ile,
Mustafa Kemal'in şemsiyesi altında hep " ben, ben " mantığı ile günümüzde gerçek bütün çıplaklığı ile suratımızda bir tokat gibi patlamıştır.

Biz tokadı yedikten sonra, diğer yanağımızı çevirecek değiliz.
Hem çevirmeyiz, hem de Mustafa Kemal'in Neferlerine bu aşağılık davranış yaraşmaz bizlere ...
Çünkü O, daha 1915 yılında " ... Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum " emrini vermiştir.
Bu bağlamda bizim artık " sözde değil özde " palavralarına kanacak zaman ayıracak zamanımız yok...
Önderimizin izinde diyoruz ki " ... Ya istiklâl ya ölüm !.. " Bu söylemin dışındaki söylemler " sadece ve sadece lâf-î güzâf " olur.

Ne zaman hep bir ağızdan " Dah de bulut dah de !.. " diye haykırarak, ben sen o yok biz varız.
O biz ki, Mustafa Kemal Sevdalıları biz,
O biz ki, " Mustafa Kemal'e belirttiği saatte görevini ifa edemeyerek intihat etme yürekliliğini gösteren Albay Reşat ( ışıklar iöinde yatsın ) beyin " torunlarıyız.
Tekrar haykırmak içimden geldi..

Haydi hep birlikte " Dah de bulut dah de !... "

Olacak, olacak ne de olsan Gazi Paşa'nın buyurduğu gibi " ... damarlarımızda asil Türk Kanı dolaşıyor.. "
O halde mesele yok demektir.

Sevgili Dostum Yüksel CAVLAK, bu gün yazısında Deniz BAYKAL'a geçmiş olsun diyerek; yapması gerekenlerin altını çiziyor...
Ah sevgili dostum ah !..
Sen hiç Türkiye'de gördün mü ?
Siyasi Parti Genel Başkanlarının " izzet ü ikbâl ile " görev bıraktıklarını...

Sende haklısın " Allah'tan umut kesilmez... "
Bakarsın " ... Gün doğmadan neler doğar !.. "

Ne dersiniz dostlar çok mu uçtum !..
O halde yere konabilmek için haydi hep birlikte ...

" Dah de bulut dah de !.. "

Yahu bilirsiniz Anadolumuzun güzel insanı kıvrak zekâsı ile derki ;
" Bak sen ne kadar pişkin, suratına tükürsen, yağmur yağıyor " diyor der...
Hani derler ya an ve sopayı eline al diye !..
Bakın " Anlı Şanlı Tuncay Özkan " efendi ne diyor !..
" ....
Sevgili yurttaşlarım,
Sizi siyaset yapmağa çağırıyorum...
... "
Anlat, anlat heyecanlı oluyor efendi...
Ufak atta civcivler yesin...
Allah aşkına sen bu milleti " enayi mi sanıyorsun ? "

" Dah de bulut dah de !.. "
Efendi bizi " ... Herkesi bu kavgada bizimle birlikte olmaya, bu yolculuğu birlikte yapmaya, Türkiye için çoğalmaya, çağlamaya: Vatan, namus ve ahde vefayı savunmaya " çağırıyor. Tekrarlıyalım efendi " yalancının mumu yatsıya kadar yanar !.. " Son kez Kanaltürk ekranlarında " kahve dövücülerinin hıh deyicileri " misali Kerimcan Kamal efendi ile Türk halkına yaptığın son konuşmayı hatırlıyor musun ?..

Doğru sen hatırlarsın da,
Yine işin hinliğindesin !..
Acaba diyorsun " unutanlar var mıdır ?.. "
Tuncay efendi, sen ve senin gibi önce medyatik şöhret olup siyasi parti kuracaklar ile bir yere varılamıyacağını sizde biliyorsunuz da !.. Acaba diyorsunuz, şeşer beşer TBMM çatısı altına grup kuracak bir sayıya ulaşıp girebilir miyiz hesapları yapıyorsunuz. Efendiler " ... geçti Bor'un pazarı sürün eşşeğinizi Niğde'ye " Bu fikrin hâyâlini kuranlara tekrardan hatırlatayım ki; bu ulus artık " Mustafa Kemal şemsiyesi " altında kendilerine şirin gözükmek isteyenlere pek itibar etmeyecektir. Bu böyle biline !..

Ulus olarak tek kurtuluş !..
Nedir sizce diyenlere,
Tekrar haykırayım " Dah de bulut dah de !.. "
Haydi hep birlikte !...

Haydi Mustafa Kemal'in Nefeleri !..

" Dah de bulut dah de !... "

Ahmet Selçuk ACUNSAL
 

Tunyukuk

New member
....Sen hiç Türkiye'de gördün mü ?
Siyasi Parti Genel Başkanlarının " izzet ü ikbâl ile " görev bıraktıklarını...

DOĞRU SÖZE NE DENİRRRRRRRRR
 

viroutic

New member
GEÇTİ BOR’UN PAZARI



Geçti BOR’un pazarı sür eşeği Niğde’ye

Herkes böyle söyler de bilmez sebebi niye.



Vakti ile bir köylü hazırlanmış pazara.

Heybe sepet yüklenmiş biraz da almış para .



“Deh” demiş eşeğine hemen yola koyulmuş

Hava sıcak, yol uzun gözüne uyku dolmuş.



Bulmuş bir çeşme başı su içmiş serinlemiş.

Kavağın gölgesinde yatmış biraz dinlenmiş.



Yorgun bitkin garibim hemen uykuya dalmış.

Gün batmış gece gelmiş yeniden sabah olmuş.



Kuşluk öğlen arası uyanmış yavaş yavaş,

Atlamış eşeğine , başlamış yol’a savaş.



Gide gide yol bitmiş, köylü ulaşmış BOR’a

Koskoca Pazar kayıp aramış sora sora.



Kimi demiş zavallı , kimi demiş aklı yok.

Kimi haline gülmüş, kimi demiş yazık çok.



Bunu gören biri anlmat demiş derdin ne ?

Gözünden sızan yaşlar akıyormuş göğsüne.



Başından geçenleri başlamış anlatmaya

Eşek zırlayı vermiş tutalıs sıtmaya



Vurmuş “Çüş” demiş, durmaz kesememiş sesini

Yuların ipi ile bağlamış çenesini



Köylü bir bir anlatmış başından geçenleri

Yanındaki anlamış bu yolda dünden beri



Demiş bugün Çarşamba , pazar dün Salı’ydı

Bugün dün olsa idi pazar da olmalıydı.



BOR’lu der ki köylüye biraz bekle şurada.

Sakın bir yere gitme kaybolursun burada.



BOR’lu gider evine birşeyler getirmeye

Köylü eli yüzünde başlamış düşünmeye.



Fazla zaman geçmeden BOR’lu evinden döner.

Al şu yiyecekleri belki karnın açtır der.



Derki vakit daraldı hemen indir miğdeye.

Geçti BOR’un pazarı sür eşeği Niğde’ye.



İş işten geçti , diye derler deyim olarak.

Yıllarca süre gelen içimizde bu merak.



Geçti BOR’un pazarı sür eşeği NİĞDE’ye

Herkes böyle söyler bilmez kimse sebebi ne diye.
 

HTML

Üst