MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Terörist başının önümüzdeki ayın ortalarında yeni bir çözüm paketi açıklayacağını önce Ruşen Çakırdan okuduk... Meğer hükümet de bu konudaki hazırlıkları duymuş... Başbakanın başkanlığında bazı bakanların katılımıyla yapılan toplantının amacı da bu pakete karşı devletin tavrını belirlemekmiş...
Dün de Ertuğrul Özkökten öğrendik ki, Aponun avukatları şimdiden halkla ilişkiler ve propaganda çalışmalarına başlamışlar...
Eğer randevu alabilirlerse TÜSİADla bile görüşmek istiyorlarmış...
Özkökün yazdıklarında, daha doğrusu avukatların anlattıklarında yeni hiçbir şey yok...
Tek farklılık; geçen günlerde yabancı bir kuruluşun gündeme getirdiği, Musulun Türkiyeye katılması önerisi...
Musul ve Kerkük, Türkiye sınırlarına katılacak ama yönetimi, Türkiyenin Doğu ve Güneydoğusunu da egemenlik alanına alacak olan Kürt Federe Devletinde olacak...
Yani...
Davulu bizim sırtımıza asacaklar ama tokmak onlarda duracak...
***
Bu ülkenin anayasasına ve yasalarına saygılı hiçbir vatandaşı, Misak-ı Millinin dışında kalan topraklara göz dikmez...
Bu yüzden, Musul-Kerkük yemini göstererek, bizi avlamaya çalışanlara söylenecek tek söz var:
Başka kapıya!
Musulun Kerkükün siyasi yükünü Türkiyeye yıkıp, Iraktaki Araplarla Türkiyeyi savaştıracaklar; keyiflerine bakacaklar...
Bu bir...
***
İmralıdaki adam, bu ülkenin tarihindeki en büyük kalkışmanın başıdır ve elinde otuz bine yakın insanımızın kanı vardır...
Ben kendi adıma ondan çözüm üretmesini değil, hesap vermesini bekliyorum.
Ama o; hesap vermek bir yana, kendi yarattığı terörü yönetmeyi sürdürüyor...
Avukatları aracılığıyla çetesine talimatlar yağdırıyor...
Dünya kamuoyuna barış (!) dolu mesajlar gönderip, ikinci Mandela olmaya soyunuyor...
Ve ne ilginçtir ki; tüm bunları Kandilde ateş altında değil, İmralıda devlet güvencesinde yapıyor...
İktidara düşen; bu eli kanlı katili muhatap alıp, yeni politikalar üretmek değil; onun, yasaları yok sayarak yıllardır dış dünyayla ilgisini sağlayan avukatları hakkında yasal işlem başlatmaktır.
Bu iki!
***
Peki; Türkiye, bu dahiyane paketi kabul etmezse...
Bu olasılık karşısında, iş bitirici avukatların tehdidi aynı:
Türkiye bu plânı kabul etmezse, şiddet bitmez!
Yani sopa mı, kırbaç mı, seç istediğini diyorlar...
Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti hükümetine düşen tek görev var:
Sınırlarını korumak, tüm vatandaşlarını demokratik, sosyal, laik bir hukuk devletinde yaşatmaya devam etmek...
Bunu yapamıyorlarsa da çekip gitmek...
Bu da üç!
***
ZAMLAR VE TEPKİSİZLİK!
Son iki haftadır sudan şekere, pasaporttan kimsesizlerin barınma ücretlerine kadar yapılan onlarca zam gösteriyor ki; kriz, teğet geçmek bir yana, Türkiye bütçesini fena halde sarstı...
Bu yüzden iktidar, ürettiği her malın ve hizmetin ücretine zam yapıyor, vergi oranlarını yükseltiyor...
Beni şaşırtan ise CHP ve MHP başta olmak üzere muhalefetin bu konuda dut yemiş bülbülü oynaması...
Mayın konusunda halkı pasif direnişe davet eden Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli, bu ülkenin insanlarını daha da yoksullaştıran bu zamlar karşısında neden tepkisiz kalıyorlar?
Neden ciddi direniş eylemleri için örgütlerini harekete geçirmiyorlar?
Yoksa halkın yoksullaşması onları ilgilendirmiyor mu?
***
GÜNÜN SORUSU
Başbakanı defalarca uyardım, Konvoyla giderken çocuklara oyuncak, defter, kitap fırlatıyorsunuz... Bu, çok tatsız olaylara neden olabilir dedim. Dediğim de oldu: Konyada 8 yaşındaki bir çocuk, Başbakanın fırlattığı defterle başından yaralandı...
Koca Başbakan, hediye vermek için daha insani bir yöntem bulamıyor mu?
***
BÜYÜKANIT ARTIK KONUŞMALI (30)
Başbakanın, Dolmabahçe buluşmasında konuşulanları sadece Büyükanıtın açıklayabileceğini söylemesinden sonra tam 30 yazı yazdım... Yaşar Beye, konuşulanları gizleyerek kimi, neden koruduğunu sorup durdum...
Ama o, ser verip sır vermiyor...
Bana göre, geçmişteki parlak kariyerine yazık ediyor!
..::MUSTAFA MUTLU::..
Dün de Ertuğrul Özkökten öğrendik ki, Aponun avukatları şimdiden halkla ilişkiler ve propaganda çalışmalarına başlamışlar...
Eğer randevu alabilirlerse TÜSİADla bile görüşmek istiyorlarmış...
Özkökün yazdıklarında, daha doğrusu avukatların anlattıklarında yeni hiçbir şey yok...
Tek farklılık; geçen günlerde yabancı bir kuruluşun gündeme getirdiği, Musulun Türkiyeye katılması önerisi...
Musul ve Kerkük, Türkiye sınırlarına katılacak ama yönetimi, Türkiyenin Doğu ve Güneydoğusunu da egemenlik alanına alacak olan Kürt Federe Devletinde olacak...
Yani...
Davulu bizim sırtımıza asacaklar ama tokmak onlarda duracak...
***
Bu ülkenin anayasasına ve yasalarına saygılı hiçbir vatandaşı, Misak-ı Millinin dışında kalan topraklara göz dikmez...
Bu yüzden, Musul-Kerkük yemini göstererek, bizi avlamaya çalışanlara söylenecek tek söz var:
Başka kapıya!
Musulun Kerkükün siyasi yükünü Türkiyeye yıkıp, Iraktaki Araplarla Türkiyeyi savaştıracaklar; keyiflerine bakacaklar...
Bu bir...
***
İmralıdaki adam, bu ülkenin tarihindeki en büyük kalkışmanın başıdır ve elinde otuz bine yakın insanımızın kanı vardır...
Ben kendi adıma ondan çözüm üretmesini değil, hesap vermesini bekliyorum.
Ama o; hesap vermek bir yana, kendi yarattığı terörü yönetmeyi sürdürüyor...
Avukatları aracılığıyla çetesine talimatlar yağdırıyor...
Dünya kamuoyuna barış (!) dolu mesajlar gönderip, ikinci Mandela olmaya soyunuyor...
Ve ne ilginçtir ki; tüm bunları Kandilde ateş altında değil, İmralıda devlet güvencesinde yapıyor...
İktidara düşen; bu eli kanlı katili muhatap alıp, yeni politikalar üretmek değil; onun, yasaları yok sayarak yıllardır dış dünyayla ilgisini sağlayan avukatları hakkında yasal işlem başlatmaktır.
Bu iki!
***
Peki; Türkiye, bu dahiyane paketi kabul etmezse...
Bu olasılık karşısında, iş bitirici avukatların tehdidi aynı:
Türkiye bu plânı kabul etmezse, şiddet bitmez!
Yani sopa mı, kırbaç mı, seç istediğini diyorlar...
Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti hükümetine düşen tek görev var:
Sınırlarını korumak, tüm vatandaşlarını demokratik, sosyal, laik bir hukuk devletinde yaşatmaya devam etmek...
Bunu yapamıyorlarsa da çekip gitmek...
Bu da üç!
***
ZAMLAR VE TEPKİSİZLİK!
Son iki haftadır sudan şekere, pasaporttan kimsesizlerin barınma ücretlerine kadar yapılan onlarca zam gösteriyor ki; kriz, teğet geçmek bir yana, Türkiye bütçesini fena halde sarstı...
Bu yüzden iktidar, ürettiği her malın ve hizmetin ücretine zam yapıyor, vergi oranlarını yükseltiyor...
Beni şaşırtan ise CHP ve MHP başta olmak üzere muhalefetin bu konuda dut yemiş bülbülü oynaması...
Mayın konusunda halkı pasif direnişe davet eden Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli, bu ülkenin insanlarını daha da yoksullaştıran bu zamlar karşısında neden tepkisiz kalıyorlar?
Neden ciddi direniş eylemleri için örgütlerini harekete geçirmiyorlar?
Yoksa halkın yoksullaşması onları ilgilendirmiyor mu?
***
GÜNÜN SORUSU
Başbakanı defalarca uyardım, Konvoyla giderken çocuklara oyuncak, defter, kitap fırlatıyorsunuz... Bu, çok tatsız olaylara neden olabilir dedim. Dediğim de oldu: Konyada 8 yaşındaki bir çocuk, Başbakanın fırlattığı defterle başından yaralandı...
Koca Başbakan, hediye vermek için daha insani bir yöntem bulamıyor mu?
***
BÜYÜKANIT ARTIK KONUŞMALI (30)
Başbakanın, Dolmabahçe buluşmasında konuşulanları sadece Büyükanıtın açıklayabileceğini söylemesinden sonra tam 30 yazı yazdım... Yaşar Beye, konuşulanları gizleyerek kimi, neden koruduğunu sorup durdum...
Ama o, ser verip sır vermiyor...
Bana göre, geçmişteki parlak kariyerine yazık ediyor!
..::MUSTAFA MUTLU::..