jason_
New member
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, ''AB ülkelerinde 100 bin kişiye 750 hemşire düşerken, Türkiye'de yüz bin kişiye 140 hemşire düştüğünü'' bildirdi.
SES Merkez Yönetim Kurulu'nca Dünya Hemşireler Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, hemşireliğin sağlık hizmetleri içerisinde yoğun emek ve özveri isteyen, hoşgörü, şefkat ve sabır gerektiren onurlu bir meslek olduğu belirtildi. Sağlığın, ekip hizmeti olmasına rağmen, hemşireliğin yardımcı sağlık hizmetler sınıfına alındığı ifade edilen açıklamada, ''Bu şekilde hemşirelik mesleğinin bağımsızlığının yok sayıldığı'' öne sürüldü. Açıklamada, ''Hemşirelik, mesleki eğitimi ve meslek onuru sağlıkta dönüşüm programıyla yok edilmek istenilmektedir'' denilerek, AB ülkelerinde 100 bin kişiye 750 hemşire düşerken, Türkiye'de 100 bin kişiye sadece 140 hemşire düştüğü ifade edildi.
'Ebe ve hemşireler zaman zaman fiziki şiddete uğruyor'
Hasta ve hasta yakınlarıyla sürekli muhatap olan ebe-hemşirelerin zaman zaman ''fiziki şiddete'' uğradıkları belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Acil hemşiresi, diyaliz hemşiresi, yoğun bakım hemşiresi vb. branşlarda çalışan hemşirelerin yerleri ihtiyaca binaen gibi gerekçelerle sürekli yer değiştirmeye devam edilmektedir. Bugün Sağlık Bakanlığına bağlı çalışan sağlık teknisyeni, ebe ve hemşirelerin bir kısmı isteklerinin dışında; satın alma, sekreterlik ve kalite yönetimi gibi işlerde kendi mesleğinin dışında çalıştırılmaktadır. Bu nedenle yaşanan eksiklikler alanı dışında çalıştırılan bu kişilere mal edilerek soruşturmalara tabi tutularak cezalandırılmaktadır. Sağlık çalışanlarının örgütlenme hakkı olan sendikal mücadeleleri, sıradan demokratik talepleri baskı, soruşturma, sürgün ve tutuklamalarla engellenmektedir. Her an mesleğini uygularken, Hepatit A- B-C, HIV, Kırım Kongo gibi hastalıkların bulaşma riskiyle, yaralanmalar, iğne batması, kesiklerle karşı karşıya kalmaktadır. Bütün bunlar iş kazası ve meslek hastalığı olarak tanımlanmamakta, hemşire, ebe, hekim, laborant gibi sağlık ekibinin sunduğu hizmet ağır ve tehlikeli iş sayılmamaktadır. Başta hemşireler olmak üzere sağlık çalışanlarına farklı statülerde 4b, 4c, 4924, vekil ebe-hemşire ve taşeron şirkette çalışma gibi güvencesiz çalışma dayatılmaktadır.''
Hemşirelerin sorunların giderilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, şu taleplerde bulunuldu: ''Tüm sağlık emekçilerine fiili hizmet süresiyle erken emeklilik hakkı tanınmalı, performans uygulanması kaldırılarak temel ücret insanca yaşayacak düzeye yükseltilmeli. ILO hemşirelik antlaşması imzalanarak gerekleri yerine getirilmeli. Hastayı müşteri, çalışanı köleye dönüştüren 'sağlıkta dönüşüm programı' durdurulmalı. 4b, 4c, taşeron, sözleşmeli tüm güvencesiz hemşireler kadroya alınmalı. Gece çalışması, meslekte artan yıl sayısına göre azaltılmalı. Doğum izinleri ücretli hale getirilmeli. Cinsiyetçi iş bölümüne son verilmeli. 24 saat çalışılan yerlerde ücretsiz kreşler açılmalı. İş yeri sağlık birimleri açılarak, iş kazaları ve meslek hastalığı tanımlarının yapılmalı.''
SES Merkez Yönetim Kurulu'nca Dünya Hemşireler Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, hemşireliğin sağlık hizmetleri içerisinde yoğun emek ve özveri isteyen, hoşgörü, şefkat ve sabır gerektiren onurlu bir meslek olduğu belirtildi. Sağlığın, ekip hizmeti olmasına rağmen, hemşireliğin yardımcı sağlık hizmetler sınıfına alındığı ifade edilen açıklamada, ''Bu şekilde hemşirelik mesleğinin bağımsızlığının yok sayıldığı'' öne sürüldü. Açıklamada, ''Hemşirelik, mesleki eğitimi ve meslek onuru sağlıkta dönüşüm programıyla yok edilmek istenilmektedir'' denilerek, AB ülkelerinde 100 bin kişiye 750 hemşire düşerken, Türkiye'de 100 bin kişiye sadece 140 hemşire düştüğü ifade edildi.
'Ebe ve hemşireler zaman zaman fiziki şiddete uğruyor'
Hasta ve hasta yakınlarıyla sürekli muhatap olan ebe-hemşirelerin zaman zaman ''fiziki şiddete'' uğradıkları belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Acil hemşiresi, diyaliz hemşiresi, yoğun bakım hemşiresi vb. branşlarda çalışan hemşirelerin yerleri ihtiyaca binaen gibi gerekçelerle sürekli yer değiştirmeye devam edilmektedir. Bugün Sağlık Bakanlığına bağlı çalışan sağlık teknisyeni, ebe ve hemşirelerin bir kısmı isteklerinin dışında; satın alma, sekreterlik ve kalite yönetimi gibi işlerde kendi mesleğinin dışında çalıştırılmaktadır. Bu nedenle yaşanan eksiklikler alanı dışında çalıştırılan bu kişilere mal edilerek soruşturmalara tabi tutularak cezalandırılmaktadır. Sağlık çalışanlarının örgütlenme hakkı olan sendikal mücadeleleri, sıradan demokratik talepleri baskı, soruşturma, sürgün ve tutuklamalarla engellenmektedir. Her an mesleğini uygularken, Hepatit A- B-C, HIV, Kırım Kongo gibi hastalıkların bulaşma riskiyle, yaralanmalar, iğne batması, kesiklerle karşı karşıya kalmaktadır. Bütün bunlar iş kazası ve meslek hastalığı olarak tanımlanmamakta, hemşire, ebe, hekim, laborant gibi sağlık ekibinin sunduğu hizmet ağır ve tehlikeli iş sayılmamaktadır. Başta hemşireler olmak üzere sağlık çalışanlarına farklı statülerde 4b, 4c, 4924, vekil ebe-hemşire ve taşeron şirkette çalışma gibi güvencesiz çalışma dayatılmaktadır.''
Hemşirelerin sorunların giderilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, şu taleplerde bulunuldu: ''Tüm sağlık emekçilerine fiili hizmet süresiyle erken emeklilik hakkı tanınmalı, performans uygulanması kaldırılarak temel ücret insanca yaşayacak düzeye yükseltilmeli. ILO hemşirelik antlaşması imzalanarak gerekleri yerine getirilmeli. Hastayı müşteri, çalışanı köleye dönüştüren 'sağlıkta dönüşüm programı' durdurulmalı. 4b, 4c, taşeron, sözleşmeli tüm güvencesiz hemşireler kadroya alınmalı. Gece çalışması, meslekte artan yıl sayısına göre azaltılmalı. Doğum izinleri ücretli hale getirilmeli. Cinsiyetçi iş bölümüne son verilmeli. 24 saat çalışılan yerlerde ücretsiz kreşler açılmalı. İş yeri sağlık birimleri açılarak, iş kazaları ve meslek hastalığı tanımlarının yapılmalı.''
haber