Vtnsvr
New member
Altemur KILIÇ ANKARA, 09 Ağustos 2008 Cumartesi
Bazıları -işgal altında- düşmanlarla da yatar kalkarlar; Türkiye, henüz işgal altında değil, ama bizim bazıları, yalakalar vb. her gün düşmanlarla yatıp kalkıyorlar. Bu "değişmeceli" anlamda, ama gerçekte de Taraf avanesinden
Ahmet Altan ve Yasemin Çongar, Kandil Dağı'na gidip PKK ininde yatmadılar mı?
Bu insanlar, elbirliğiyle, Türk milletinin bütün değerlerini - vatanseverliği-milliyetçiliği, ordu sevgisini, AB/ABD baskılarıyla, harcamaktalar! Şu sırada, siz, PKK/DTP, Ermeni, Rum, AB ve Amerika olsanız, ülkenin en zayıf düştüğü bu zamanı, Türkiye'ye vurmak, Türklüğü yok etmek için en uygun zaman ve fırsat bilmez misiniz?
Başta, bugün, iktidarda Atatürk'ten, Atatürkçülükten, milliyetçilikten hiç nasibini almamış, AB'ye, ABD'ye -amaçlarına gönüllü hizmet eden bir iktidar var. Kendi emellerini yabancıların amaçlarıyla tevhit etmişler, daha doğrusu, onların işine çok yarıyorlar!
PKK'nın içeride ve dışarıda azgınlığı artmış durumda. Ve sözde "son çırpınışları" Güngören katliamı, Karacaahmet'ten Selimiye'ye, Birinci Ordu Karargâhı'na füze atmak!
Hani PKK "bitmişti"? AB-ABD bu terör örgütünü telin etmiş, Barzani ve Talabani PKK'ya karşı harekete geçmişlerdi? Ve şimdi TC bu adamlardan medet umuyor ve karşılık olarak, Talabani'nin Irak'ı ile işbirliğini geliştirecek ve hatta Barzani'nin Kuzey Irak'taki, bizce gayrimeşru yönetimini de tanıyacak, bölgenin "yeniden inşasına" yardım edecek. Bunun, aslında, "Büyük Kürdistan"ın "inşası olacağını bilmemek ve teferruat saymak için, Babacan gibi olmak gerek!
Kısacası, PKK'nın, son eylemleri Güngören katliamı son çırpınışları filan değil: Zamanı müsait buldukları için, "Biz hâlâ varız" deyip, boy göstermeleri! Ve AB desteğiyle "Barışçı çözümü", "teslimiyeti" zorlamaları!
Nasıl, şımarmasınlar ki... TC Devlet Başkanı Abdullah Gül, tam bu sırada- her gün şehitler verirken, şimdi DTP milletvekili, fakat dağlarda PKK "savaşçısı" olmaktan sabıkalı, davası dokunulmazlık korumasıyla rafa kaldırılmış Sabahat Tuncel adlı kadını, Çankaya'da, hem de Genelkurmay Başkanı'nın yanı sıra, resmi ziyafete davet ediyor!
Bu Babacan'ca bir "şekil" ayrıntısı değil, düpedüz dram! Bu, "Demokrasidir" diyorlar." DTP meşru bir partidir!" İşte, asıl hata da bu ya; APO'yu lider bilen, PKK'ya terör örgütü diyemeyen, Türkiye'nin eyaletlere bölünmesini açıkça talep eden DTP, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde!... Sabahat kadın da Çankaya'da ziyafette! Orgeneraller hapiste ve Gül ile Erdoğan mavi yolculukta!
Şimdi, AKP'nin "kapatılmaması" örnek olacak ve DTP de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılamayacak! Ve PKK'lı Tuncel'in Çankaya'ya davet edilmesinin, bir de politik "yan geliri" var; yerel seçimlerde Güneydoğu oyları!
Allah'ın ipi
Osmanlı'nın dönemleri vardı: "Yükseliş" dönemi. "Duraklama" dönemi. "Fetret" dönemi ve "İnkıraz-çöküş" dönemi. Şimdi de Türkiye'nin "gaflet ve ihanet" dönemini yaşamaktayız. "İnkıraz döneminin" odağı, "İrtica ve AB"!
İsmet Berkan, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar, bilumum yalakalar "akıl" veriyorlar: "Artık, Avrupa'nın çıpasına sarılalım" diyorlar! ...Yani Allah'ın ipine, bu devleti kuran Mustafa Kemal'in çıpasına değil de Avrupa'nın "çıpasına" sarılalım... Yani, şimdiye kadar Türkiye'yi, türlü şekillerde yıpratan ve yıpratmakta olan Avrupa'nın, AB Komiserleri'nin vb. "ipine"! Ne demişler: "Asılacaksan Avrupa ipiyle asıl!" Bundan daha fazla gaflet ve hatta ihanet olur mu?
Gül ve Erdoğan'ın iskeletleri
Ve gene dönelim Gül'ün ve Erdoğan'ın "dolaplarındaki iskeletlere": İktidara gelmeden önce, AB aleyhinde, Atatürk ve laiklik aleyhinde, Türklük hakkında söylediklerine!
Olacak şey değil ya, ölmeden önce bir muradım var: Cumhurbaşkanı beni Çankaya'ya, Başbakan da özel uçağına davet etsinler! Ben onlara çanak sorular sormam: Eskiden söylediklerini teker teker hatırlattıktan ve hatta dinlettikten sonra neden ve nasıl değiştiklerini sorarım! Merak ediyorum: O zaman mı yanlış yapmışlardı, şimdi takiye mi yapıyorlar? Bana kalırsa cevapları ne olursa olsun, şu sırada iktidarda olmamaları için en doğru gerekçe buradan çıkacak! İşte TC şimdi bu kişilere emanet. Allah sonumuzu hayretsin!
Bazıları -işgal altında- düşmanlarla da yatar kalkarlar; Türkiye, henüz işgal altında değil, ama bizim bazıları, yalakalar vb. her gün düşmanlarla yatıp kalkıyorlar. Bu "değişmeceli" anlamda, ama gerçekte de Taraf avanesinden
Ahmet Altan ve Yasemin Çongar, Kandil Dağı'na gidip PKK ininde yatmadılar mı?
Bu insanlar, elbirliğiyle, Türk milletinin bütün değerlerini - vatanseverliği-milliyetçiliği, ordu sevgisini, AB/ABD baskılarıyla, harcamaktalar! Şu sırada, siz, PKK/DTP, Ermeni, Rum, AB ve Amerika olsanız, ülkenin en zayıf düştüğü bu zamanı, Türkiye'ye vurmak, Türklüğü yok etmek için en uygun zaman ve fırsat bilmez misiniz?
Başta, bugün, iktidarda Atatürk'ten, Atatürkçülükten, milliyetçilikten hiç nasibini almamış, AB'ye, ABD'ye -amaçlarına gönüllü hizmet eden bir iktidar var. Kendi emellerini yabancıların amaçlarıyla tevhit etmişler, daha doğrusu, onların işine çok yarıyorlar!
PKK'nın içeride ve dışarıda azgınlığı artmış durumda. Ve sözde "son çırpınışları" Güngören katliamı, Karacaahmet'ten Selimiye'ye, Birinci Ordu Karargâhı'na füze atmak!
Hani PKK "bitmişti"? AB-ABD bu terör örgütünü telin etmiş, Barzani ve Talabani PKK'ya karşı harekete geçmişlerdi? Ve şimdi TC bu adamlardan medet umuyor ve karşılık olarak, Talabani'nin Irak'ı ile işbirliğini geliştirecek ve hatta Barzani'nin Kuzey Irak'taki, bizce gayrimeşru yönetimini de tanıyacak, bölgenin "yeniden inşasına" yardım edecek. Bunun, aslında, "Büyük Kürdistan"ın "inşası olacağını bilmemek ve teferruat saymak için, Babacan gibi olmak gerek!
Kısacası, PKK'nın, son eylemleri Güngören katliamı son çırpınışları filan değil: Zamanı müsait buldukları için, "Biz hâlâ varız" deyip, boy göstermeleri! Ve AB desteğiyle "Barışçı çözümü", "teslimiyeti" zorlamaları!
Nasıl, şımarmasınlar ki... TC Devlet Başkanı Abdullah Gül, tam bu sırada- her gün şehitler verirken, şimdi DTP milletvekili, fakat dağlarda PKK "savaşçısı" olmaktan sabıkalı, davası dokunulmazlık korumasıyla rafa kaldırılmış Sabahat Tuncel adlı kadını, Çankaya'da, hem de Genelkurmay Başkanı'nın yanı sıra, resmi ziyafete davet ediyor!
Bu Babacan'ca bir "şekil" ayrıntısı değil, düpedüz dram! Bu, "Demokrasidir" diyorlar." DTP meşru bir partidir!" İşte, asıl hata da bu ya; APO'yu lider bilen, PKK'ya terör örgütü diyemeyen, Türkiye'nin eyaletlere bölünmesini açıkça talep eden DTP, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde!... Sabahat kadın da Çankaya'da ziyafette! Orgeneraller hapiste ve Gül ile Erdoğan mavi yolculukta!
Şimdi, AKP'nin "kapatılmaması" örnek olacak ve DTP de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılamayacak! Ve PKK'lı Tuncel'in Çankaya'ya davet edilmesinin, bir de politik "yan geliri" var; yerel seçimlerde Güneydoğu oyları!
Allah'ın ipi
Osmanlı'nın dönemleri vardı: "Yükseliş" dönemi. "Duraklama" dönemi. "Fetret" dönemi ve "İnkıraz-çöküş" dönemi. Şimdi de Türkiye'nin "gaflet ve ihanet" dönemini yaşamaktayız. "İnkıraz döneminin" odağı, "İrtica ve AB"!
İsmet Berkan, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar, bilumum yalakalar "akıl" veriyorlar: "Artık, Avrupa'nın çıpasına sarılalım" diyorlar! ...Yani Allah'ın ipine, bu devleti kuran Mustafa Kemal'in çıpasına değil de Avrupa'nın "çıpasına" sarılalım... Yani, şimdiye kadar Türkiye'yi, türlü şekillerde yıpratan ve yıpratmakta olan Avrupa'nın, AB Komiserleri'nin vb. "ipine"! Ne demişler: "Asılacaksan Avrupa ipiyle asıl!" Bundan daha fazla gaflet ve hatta ihanet olur mu?
Gül ve Erdoğan'ın iskeletleri
Ve gene dönelim Gül'ün ve Erdoğan'ın "dolaplarındaki iskeletlere": İktidara gelmeden önce, AB aleyhinde, Atatürk ve laiklik aleyhinde, Türklük hakkında söylediklerine!
Olacak şey değil ya, ölmeden önce bir muradım var: Cumhurbaşkanı beni Çankaya'ya, Başbakan da özel uçağına davet etsinler! Ben onlara çanak sorular sormam: Eskiden söylediklerini teker teker hatırlattıktan ve hatta dinlettikten sonra neden ve nasıl değiştiklerini sorarım! Merak ediyorum: O zaman mı yanlış yapmışlardı, şimdi takiye mi yapıyorlar? Bana kalırsa cevapları ne olursa olsun, şu sırada iktidarda olmamaları için en doğru gerekçe buradan çıkacak! İşte TC şimdi bu kişilere emanet. Allah sonumuzu hayretsin!
