ßLu£
Banned
- Katılım
- 16 Eki 2007
- Mesajlar
- 6,839
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
0’a 0 elde var 0…
Oysa maçtan önce, çarşıdan, sizler için yaptığımız röportajlarda, taraftarımız farklı galip geleceğimizi umuyordu…
İşin doğrusu bende takımın, seyircisiyle buluştuğunda patlama yapacağını bekliyordum…
Kapalı ve İnönü muhteşemdi… Cuma akşamı ve Ramazan ayı olmasına rağmen, stat doluydu.
Birçok kişi, yanlarında getirdikleri, iftarlıklarıyla orucunu İnönü’nde açtı, görülmeye değer bir manzaraydı…
İnönü’nün dışındaki merdivenlerde oturmuş taraftarlar, açtıkları gazete kâğıdı üzerinde zeytin, peynir, domates, helva ve elbette pideden oluşan mütevazı yiyeceklerden oluşmuş sofralarında, en önemlisi umut vardı…
Birlikte paylaşılarak yapılan iftardan sonra, heyecan son noktada...
Başlama vuruşuyla birlikte, açılan bayraklarla başlayan tezahürat, tam bir şölen havasına soktu tribünleri…
Oyuna hızlı ve atak başlayan KaraKartal, atak üstüne atak geliştirdi ama final vuruşlarını yapamayınca skor tabelası da değişmedi.
Skor tabelasını değiştirmek elbette, golle olur. Hazırlık maçları dâhil Beşiktaş’ta görülen en büyük sıkıntı “gol” atmak…
Taraftar tribünde maç öncesi orucunu açtı, ama bizim futbolcular hala gol orucundan çıkamadı galiba…
Aslında ben şu anda takımın değişim içinde olduğunu düşünüyorum, gidenler, gelenler, sakatlıktan çıkacaklarla birlikte Beşiktaş istediği dengeyi bulacaktır.
Dün gece, maçı kazanmak için her şeyi yapan Kartal, ne yazık ki sonucu değiştiremedi.
Dakikalar geçtikçe, “o” top kaleden içeri girmedi, giremedi…
Bizde tribünde…
Döndük deliye…
Siyah Beyazlı futbolcular bu sene iki defa “kolay kazanırlar” diye favori gösterildikleri maçta sahadan beraberlikle ayrıldı…
Ankara da Gençlerbirliği ve dün oynanan Gaziantep maçı…
Dün gecenin en anlayamadığım oyuncusu Holosko oldu. Herhalde kendini ev de bırakıp gelmişti.
Beni deliye döndüren başka bir konu da; Beşiktaşlı yazarların “Beşiktaş” yazısı yazarken devamlı, Arda, Elano, Keita, Alex, Santos, gibi rakip takımların oyuncularını övmeleri…
Rakiplerin yazarları ve medya zaten onları yazıp yeteri kadar şişiriyor, onların sizin desteğinize ihtiyaçları olduğunu zannetmiyorum.
Yazacaksanız Beşiktaş için, Beşiktaşlı futbolcular için, bir şeyler yazın; eleştirin, yanlışlarını söyleyin, yol gösterin, ağabeylik yapın, ama rakip futbolcularla karşılaştırıp ezmeyin lütfen.
İnanıyorum, Beşiktaş’ın futbolcuları, bu sene kendi yıldızlarını kendileri parlatacaktır ve aralarından mutlaka “süper yıldız” çıkaracak…
Hiç kimsenin Beşiktaş yazıyorum diye sahte boyacılık yapmasına gerek yok…
Dönmeyelim deliye…
Oysa maçtan önce, çarşıdan, sizler için yaptığımız röportajlarda, taraftarımız farklı galip geleceğimizi umuyordu…
İşin doğrusu bende takımın, seyircisiyle buluştuğunda patlama yapacağını bekliyordum…
Kapalı ve İnönü muhteşemdi… Cuma akşamı ve Ramazan ayı olmasına rağmen, stat doluydu.
Birçok kişi, yanlarında getirdikleri, iftarlıklarıyla orucunu İnönü’nde açtı, görülmeye değer bir manzaraydı…
İnönü’nün dışındaki merdivenlerde oturmuş taraftarlar, açtıkları gazete kâğıdı üzerinde zeytin, peynir, domates, helva ve elbette pideden oluşan mütevazı yiyeceklerden oluşmuş sofralarında, en önemlisi umut vardı…
Birlikte paylaşılarak yapılan iftardan sonra, heyecan son noktada...
Başlama vuruşuyla birlikte, açılan bayraklarla başlayan tezahürat, tam bir şölen havasına soktu tribünleri…
Oyuna hızlı ve atak başlayan KaraKartal, atak üstüne atak geliştirdi ama final vuruşlarını yapamayınca skor tabelası da değişmedi.
Skor tabelasını değiştirmek elbette, golle olur. Hazırlık maçları dâhil Beşiktaş’ta görülen en büyük sıkıntı “gol” atmak…
Taraftar tribünde maç öncesi orucunu açtı, ama bizim futbolcular hala gol orucundan çıkamadı galiba…
Aslında ben şu anda takımın değişim içinde olduğunu düşünüyorum, gidenler, gelenler, sakatlıktan çıkacaklarla birlikte Beşiktaş istediği dengeyi bulacaktır.
Dün gece, maçı kazanmak için her şeyi yapan Kartal, ne yazık ki sonucu değiştiremedi.
Dakikalar geçtikçe, “o” top kaleden içeri girmedi, giremedi…
Bizde tribünde…
Döndük deliye…
Siyah Beyazlı futbolcular bu sene iki defa “kolay kazanırlar” diye favori gösterildikleri maçta sahadan beraberlikle ayrıldı…
Ankara da Gençlerbirliği ve dün oynanan Gaziantep maçı…
Dün gecenin en anlayamadığım oyuncusu Holosko oldu. Herhalde kendini ev de bırakıp gelmişti.
Beni deliye döndüren başka bir konu da; Beşiktaşlı yazarların “Beşiktaş” yazısı yazarken devamlı, Arda, Elano, Keita, Alex, Santos, gibi rakip takımların oyuncularını övmeleri…
Rakiplerin yazarları ve medya zaten onları yazıp yeteri kadar şişiriyor, onların sizin desteğinize ihtiyaçları olduğunu zannetmiyorum.
Yazacaksanız Beşiktaş için, Beşiktaşlı futbolcular için, bir şeyler yazın; eleştirin, yanlışlarını söyleyin, yol gösterin, ağabeylik yapın, ama rakip futbolcularla karşılaştırıp ezmeyin lütfen.
İnanıyorum, Beşiktaş’ın futbolcuları, bu sene kendi yıldızlarını kendileri parlatacaktır ve aralarından mutlaka “süper yıldız” çıkaracak…
Hiç kimsenin Beşiktaş yazıyorum diye sahte boyacılık yapmasına gerek yok…
Dönmeyelim deliye…
Itır Esen
Kaynak
Kaynak