Cumhurbaşkanı kimden "taraf"?

zerkli

New member
Katılım
7 Eyl 2008
Mesajlar
2,738
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
faşizm uygulayandan uygulanana bulaşan bir hastalı
Cumhurbaşkanı Gül, cumhurbaşkanı olduğundan beri her konuda "taraf" olduğunu unutarak "konumu gereği" bazı tartışmalara taraf olamayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün AKP ve CHP arasında yaşanan Anayasa tartışmaları ile ilgili olarak, "Cumhurbaşkanı olarak konumum, bu tip tartışmalara girmeye müsait değildir. Cumhurbaşkanı olarak, ben şu anda, konuyu takip ediyorum. Daha önce çeşitli görüşmelerde bulunmuştum. Onları da aktaracağım yerlere aktarmıştım. Dolayısıyla, konumumun gereğini yapmaya devam edeceğim. Şu anda bir yasama çalışması yapılıyor. TBMM'ye tasarılar sunuluyor. Komisyonlara gidiyor. Burada değiştiriliyor ya da değiştirilecek. Nihai şeklini alacak. Bunlar hep çoğulcu demokrasilerde, demokratik sistemlerde konuşularak, tartışılarak, partiler arasındaki diyaloglarla çözülecek konulardır. Demokrasinin zaten bir gereği de budur. Benim şu anda Cumhurbaşkanı olarak konumum, bu tür tartışmalara girmeme müsaade etmez" dedi.

Gül, bazı tartışmalara "taraf" olamayacağını söylese de cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğundan beri her konuda "AKP'den taraf" olmaktan geri durmadı. Katsayı farkının kaldırılması ile İmam Hatip Liseleri'nin önünün açılması, türban tartışmaları, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) mensupları ve rektör atamaları gibi başlıklarda "taraf" olmaktan geri durmayan Gül'ün "tarafsızlık" konusunda samimiyetine inanmak mümkün değil. Cumhurbaşkanı olarak konumunun hangi tür tartışmalara girmesine müsaade etmediği bilinmezken, Gül'ün "konum gereği tarafsızlığını" sınamak için son birkaç aya bakmak bile yeterli.

Hep aynı "taraftan" atadı
Gül, Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı son atama ile hukukçu olmayan bir üyeyi göreve getirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha önce de, Anayasa Mahkemesi raportörlüğü görevinden Denizcilik Müsteşarlığı'na bir ay önce Müsteşar Yardımcısı olarak atanan Dr. Alpaslan Altan'ı Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine getirmişti. Anayasa Mahkemesi raportörlerinin Anayasa Mahkemesi'ne atanması mümkün olmadığından, bu atamanın gerçekleştirilebilmesi için Alparslan Altan'ın planlı olarak Denizcilik Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcılığı'na atandığı belirtilmişti.

Üniversitelerde öğretim üyelerinin yaptığı seçimlerde birinci sırayı alan adaylardan neredeyse hiçbirinin yer almadığı YÖK listelerini onayladı. Seçimlerde 2. ya da 3. sırayı alan ancak AKP'ye yakınlığı ile bilinen ve "Türbana Özgürlük" bildirgesi imzacısı adayların rektör olarak atanmasını geleneksel hale getirdi. Son olarak da, seçim öncesi AKP'li vekillerle üniversitede toplantı yapan Prof. Dr. Hayri Coşkun'u, akademik ünvanı ile ilgili bir soruşturma yürütülüyor olmasına karşın rektör olarak atadı.

Anayasa değişikliği için elinden geleni yaptı
Gül, "Çankaya Sofrası"nda gazeteciler ve hukukçularıyla bir araya gelerek anayasa değişiklik paketini tartıştı. Sürecin aceleye getirilmemesi gerektiğini çok kez ifade eden Gül, anayasanın kesin olarak değişime ihtiyacını olduğunu özellikle vurguladı. Gül, 'Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'u da onaylamıştı. Söz konusu düzenlemeyle Anayasa değişikliklerinin halk oylamasına sunulma süresini 120 günden 60 güne indirmişti.

AKP'yi türlü yetkilerle donattı
Gül, 5952 sayılı 'Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'u da onayladı. "Terörle mücadeleye ilişkin politika ve stratejileri geliştirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak" amacıyla çıkarılan kanun ile "terörle mücadele" adı altında bütün yetki İçişleri Bakanlığı'nda toplandı. Kurulmasını onayladığı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nın "İstihbarat Değerlendirme Merkezi" adlı alt birimi aracılığıyla istihbari bilgilerin, Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Müsteşarlığa verilmesini sağladı. Müsteşarlığın "gizlilik içeren işler için" örtülü ödenekten faydalanmasına ve gizli bütçe olşuturmasına olanak sağladı.

Yargı reformundan "taraf"
Gül, yargıyla ilgili olarak da "tarafını" belli ederek, "Bu bir fasit dairedir aslında, kısır bir döngüdür. Bundan Türkiye'nin süratli bir şekilde çıkması gerekir. Bunun için yapılması gereken şey de gayet açıktır; çok süratli bir yargı reformu yapmak gerekir" dedi. Hukukçularına, Anayasa değişikliği ve yargı reformuna ilişkin taslak hazırlattı.

AKP'li belediyelerden "taraf"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek’in 2005 yılından beri gündemde tuttuğu Ulus'un talanına destek verdi. "Ulus Tarihi Kent Merkezi Projesi"ni desteklediğini ve Ulus’taki yoksul mahallerin temizlenmesi gerektiğini belirtti. Ulus Tarihi Kent Merkezi’nin korunması için hazırlanan detaylı plan ve projeleri yoksayan Gökçek, ilk olarak yetkisi olmadığı halde planları iptal ettiğini ilan etmişti. Açılan dava 2008 yılında sonuçlandığında mahkeme, belediyenin kararından hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığını belirtmişti. Bunun üzerine Gökçek, yeni bir plan hazırlatarak 2007 yılında Koruma Kurulu'nun onayını almıştı, ancak açılan dava sonucunda Ankara 10. İdare Mahkemesi kurulun kararını ve planları 2008 yılında iptal etmişti. Danıştay 6. Dairesi de İdare mahkemesinin kararını haklı bulmuştu. Böylelikle Gökçek'in 2005'ten bu yana planı yasallaştırmayla ilgili tüm girişimleri durdurulmuştu. Cumhurbaşkanı Gül, hukuki yollarla durdurulmuş bir talan projesine de destek verdiğini açıklamış oldu.

"Tam gün"den de "taraf" oldu
Sağlık emekçileri tarafından karşı çıkılan, sağlığın piyasalaştırılmasının önünü açacak "Tam Gün" adıyla bilinen 'Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı onayladı. Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin tamamen özel sektöre aktarılmasının önünü açtı.

(soL - Haber Merkezi)



Cumhurbaşkanı kimden "taraf"? | soL Haber Portalı
 
Milli iradeden taraf darbecilerden ise uzak şimdi anladın mı
 
fetullah gulenden ve terorizme destek verenlerden taraf... sehit adlarini sildirenlerden milli savaslarimizi sildirenlerden ve terorist adlarinin yazilmasi icin kanun cikaranlardan taraf... yani akp den bdp den imralidan taraf...
 
fetullah gulenden ve terorizme destek verenlerden taraf... sehit adlarini sildirenlerden milli savaslarimizi sildirenlerden ve terorist adlarinin yazilmasi icin kanun cikaranlardan taraf... yani akp den bdp den imralidan taraf...

Terörizme kimin destek verdiği 270 tane terörsit affeden sezer di senin haberin yok galiba
 
Terörizme kimin destek verdiği 270 tane terörsit affeden sezer di senin haberin yok galiba

o teroristlerin sagliklari ii deil diye rapor hazirlayanda saglik bakanligi idi.. hatta o teroristler affedilsin diye adalet bakanligi dosya gondermisti... ve hatta o donemin saglik bakanligindan bir teroristle ilgili olumcur kanser vakasi oldugu gerekcesiyle rapor duzenlenmisti... ve her ne hikmetse saglik bakanligi tarafindan bir kac aylik omru var yuruyemez halde denilen terorist dagda askerlerle catisirken olu ele gecirilmisti... ee tabiki o donem tayyip erdogan olayin ustunu ortmustu.. sorusturma izni vermemisti.. her zamanki gibi...
 
Kendinden taraf herkesin doğrusu ve bakış açısı farklıdır neden anlamıyorsunuz ..Herkes A.Necdet Sezer olmak zorunda mı?Ki onun ne kadar doğru bir tarafta olduğu meçhul zaten..
 
Geri
Üst