CPU'nuz hızlıysa sisteminiz hızlı(mı)dır

puppet

New member
Katılım
4 Haz 2007
Mesajlar
235
Reaction score
0
Puanları
0
Teknoloji Kandırmacaları -3-
CPU'nuz hızlıysa sisteminiz hızlı(mı)dır


Şahin Ekşioğlu'nun bir yazısından;

CPU’nun ne kadar önemli bir bileşen olduğunu söylemeye gerek yok. Diğer yandan PC’ler, mimari açıdan baktığımızda bir takım gibi çalışır. Her bileşen kendine göre belli bir öneme sahiptir ve çoğunlukla bileşenlerden biri olmazsa veya yetersiz çalışırsa, sistem açılmaz bile ya da ciddi sorunlar ortaya çıkar. Bu takım oyunu içinde bazı uygulamalar güçlü bir santrafor ister, bazı uygulamalarsa tam tersi sağlam bir defansla kendini daha iyi ortaya koyar. Öte yandan bazı uygulamalar bir kahraman aramaz ve çoğunlukla takım oyunu en iyi çözümdür. Örnek vermek gerekirse;

Diyelim ses ya da video işleme yapıyorsunuz. Bu, Adobe Premiere, Steinberg Cubase ya da Wavelab gibi uygulamalar çalıştırıyorsunuz demektir. Belirtmekte fayda var, bu gibi yazılımlar PC kaynaklarını çokça tüketir. Video işleme için duruma göre video encoding hızlandırıcısı olan bir ekran kartı hatta ayrı bir hızlandırıcı kart, ses işleme ve müzik için ASIO başarımı iyi bir ses kartı, normal bir PC’den farklı olarak işinize yarayacak donanımlardır. Bunun dışında bu uygulamalar tam anlamıyla birer bellek canavarıdır. Ayrıca bellek miktarı ne kadar fazla olursa olsun çalışılan ses ve video dosyaları büyük boyutluysa, sabit diskle sürekli haşır neşir olunacağı için hızlı bir disk, hatta tercihen SCSI ya da RAID arabirimi daha verimli bir çalışma ortamı sunar. CPU açısından baktığımızda bu gibi uygulamaların çok çekirdekli CPU’larla çok daha verimli çalıştığını ve işlemcideki çekirdek sayısının (örneğin 3B oyunların aksine) sonuca etki etme konusunda saat hızı kadar (hatta bazen daha fazla) önemli olduğunu söylemek mümkün. Yani yukarda saydığım uygulamalarla verimli bir çalışma için hem defans sağlam olmalı (defans derken niyeyse aklıma sabit diskler geliyor) hem iyi bir orta saha (bu da bellek sanki), hem de hızlı bir santrafor (CPU) şart. Bu üçlü gruptan birinde ortaya çıkacak zaafiyet başarıyı düşürür. Diğer taraftan 3B modelleme ve render işleri yapıyorsanız tüm yük CPU üzerindedir. Bu gibi uygulamalar için hızlı ve yeterli kapasitede bir bellek kitine ve paranızın yettiği en hızlı CPU’ya yatırım yapabilirsiniz. 3B render yazılımlarının çok çekirdeğin nimetlerinden sonuna kadar faydalandığının da altını çizmekte fayda var.

Gelelim 3B oyunlara. CPU’larda performans ölçümü yaparken oyunlar genellikle düşük çözünürlükte çalıştırılır. Bunun sebebi ekran kartında ortaya çıkabilecek bir darboğazın CPU’yu sınırlamamasıdır. Çözünürlük düşünce ekran kartı, saniye başına daha fazla kare için ekrana doku doldurabilir ve böylece CPU’nun gerçek performansı ortaya çıkar. CPU&GPU ilişkisi hakkında daha fazla bilgi için "Ne olacak bu ekran kartları"(aşağıda verdim :D) başlıklı blog yazıma bakabilirsiniz. Yeni 3B oyunlar, hızlı bir sistemde kenar yumuşatma ve gelişmiş filtreleme özellikleri devre dışıyken sorunsuzca oynanabiliyor. Kalite ayarlarına yüklenmezseniz makul bir çözünürlükte olması kaydıyla 1-2 yıllık bir makine bile sizi üzmeyecektir. Diğer yandan kalite ayarlarını artırdığınızda dananın kuyruğu kopuyor. Ekran kartı üzerindeki bellek miktarıysa, özellikle kenar yumuşatma ya da yüksek çözünürlük altında daha fazla önem taşımaya başlıyor. Ekran kartı dediğimde bir konuyu açıklığa kavuşturalım. 64 bit bellek arayüzüne sahip ekran kartlarını ciddiye alamıyorum açıkçası. Dolayısıyla en az 128 bitlik 256 MB bellekli ekran kartlarından bahsediyorum. 3B oyun dediğimizde CPU tarafında dikkat etmeniz gereken bir konu, oyunların hala çekirdek sayısına nazaran saat hızına daha iyi cevap verdiği. Yani 4 çekirdekli ama saat hızı düşük bir CPU alacağınıza 2 çekirdekli fakat saat hızı daha yüksek bir CPU tercih etmeniz daha iyi olacaktır. Tabii 4 çekirdekli saat hızı düşük bir CPU alıp overclock yapma yoluna da gidebilirsiniz. Ek olarak neredeyse tüm CPU saat hızına duyarlı uygulamaların aynı zamanda FSB’ye (Front Side Bus) karşı da hassas olduğunu unutmamak lazım. (ama bu başka bir blog yazısının konusu olsun).

Yok bana 3B oyun lazım değil oynarsam da kenar yumuşatmadan oynarım derseniz ekran kartı anakarta entegre bir sistem size yetecektir. Zira ofis uygulamalarında ve internet aleminde anisotropik filtrelemeye ya da kenar yumuşatmaya ihtiyacınız olmayacak. Dolayısıyla hiç kullanmayacağınız pahalı bir santrafora para ödemenize de gerek yok.

Performans adına yukarda verdiğim bazı ipuçlarından sonra, sisteminizin sıklıkla kullandığınız uygulamalar itibariyle nerde bel vereceğini yani takım oyununun nerde bozulacağını doğru tespit etmeniz çok zor olmayacaktır.
Şunu unutmayın ki modern CPU'lar hesaplama gücü açısından çok başarılı. Sisteminizin performansından memnun değilseniz büyük ihtimalle asıl sorun başka bir bileşendedir. Sizi yavaşlatan bileşeni doğru teşhis etmediğiniz sürece boşuna CPU'yu günah keçisi yapmayın. Zira bu durumda CPU'nuz çoğunlukla kendinden beklenen işi mükemmel yapıp tembel arkadaşı yüzünden oturup bekleyen bir işçi ya da sürekli koşup pas istediği halde pas alamayan santrafor konumunda olacaktır.
Disk birleştiricisini (defrag) sık sık kullanmanıza rağmen sabit diskinizin ışığı sürekli yanıyorsa bellek terfisi zamanı gelmiştir. Belleği 4 GB yapmanıza rağmen hala disk sürekli çalışıyorsa diskinizin performansı yetersizdir. Eğer elinizdeki zaten yeni bir diskse, RAID 0 ya da RAID 10 en iyi çözüm olacaktır. CPU’nuzu yeni terfi etmenize rağmen, sisteminizin oyunlardaki performansı sizi tatmin etmiyorsa ekran kartınız mızıkçılık yapıyordur v.s.
Çalışma sırasında Ctrl+Alt+Del yaptığınızda karşınıza çıkacak Windows Görev Yöneticisi / Performans penceresinde CPU kullanımı %60-70’in üzerindeyse CPU’nuzu değiştirmenizin zamanı gelmiş demektir. Yine bu pencerede kullanılan sanal belleği de görebilirsiniz. Dizüstü PC’ler için de iki çift lafım var bir sonraki blog yazımda…

Ne olacak bu ekran kartlarının hali?
Şu yeni çift GPU’lu ekran kartlarına bakıyorum da dut yemişe dönüyorum. Ekran kartları eskiden beri en iri bileşenlerdir tamam, üst sınıftakiler çift slot kaplarlar ona da tamam. Ama bu X2 ve GX2 kartlar hem boyutları hem de ağırlıklarıyla “pes” dedirtiyor artık. Her ne kadar GPU arenasında altı çizili bir Moore yasası yoksa da, rekabet şartlarına ek olarak nVidia ve ATI’yı daha hızlı grafik işlemciler üretmeye iten bir faktör daha var aslında. Peki nedir bu faktör?

Bildiğiniz gibi 3B oyunlarda poligonal ve fizik motoruna ait hesaplamalar hala ağırlıklı olarak CPU tarafından gerçekleştiriliyor. Ekran kartı ise temel işlevi olan sahneye, daha doğrusu poligonlara doku doldurma (texture fillrate) işinden sorumlu. Ekran kartının tam kapasiteyle doku doldurabilmesi için doku dolacak poligonların da CPU tarafında hesaplanıp sahneye aktarılması gerekiyor. Benzer şekilde CPU’nun tam kapasiteyle poligon hesaplayabilmesi için o poligonlara ait dokuların ekran kartı üzerinden sahneye aktarılması şart. CPU ya da GPU’dan birinin diğerinden daha geride kaldığı durumlarda temel kural devreye girer. Yani “Bir sistemin toplam performansını sistemdeki en yavaş bileşen belirler” kuralından bahsediyorum. Dolayısıyla CPU ve GPU’nuz yani ekran kartınız arasında belli bir denge olmazsa ödediğiniz para boşa gider.

Intel’in kurucularından Gordon Moore’un ortaya attığı Moore yasasına göre her 2 yılda bir (maliyetlerde önemli bir fark olmadan) CPU’lardaki transistor sayısının iki katına çıkması gerekiyor. Intel bu yasanın gerekliliklerini yıllardır aksatmadan yerine getirerek sektörü yönlendiriyor.

Şimdi ilk paragrafa dönersek grafik yongası üreticileri yeni GPU üretirken CPU’ları ve oyunları sürekli takip ediyorlar. Oyunlar da bir anlamda GPU’lara göre yazılıyor dersek yanlış olmaz. E peki tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan dediğinizi duyar gibiyim. Cevabı aldınız, aslında hepsi Moore’dan çıkıyor. Zira herkes Moore yasasının takip eden Intel'i takip ediyor.

CPU’larda paralel işlem mimarisine GPU'lara nazaran çok daha erken ve başarılı bir şekilde geçildi. Daha erken dediğimde sakın bana SLI&CrossFire (hatta 3dfx) demeyin. Ekran kartları paralel hesaplama yapabilen GPU’lu sistemlere geçeli epey oluyor farkındayım ama bu geçiş CPU’lara nazaran çok daha ilkel ve büyük bir maliyetle oldu. Büyük maliyet derken, sadece satın alma maliyeti değil, daha fazla güç tüketimi ve daha fazla gürültüyü de kastediyorum. Şimdi Intel’in ve AMD’nin yeni işlemcilerine bir bakın bir de AMD X2 ve nVidia GX2 kartlara bir bakın. Sonra da elinizi vicdanınıza koyup karşılaştırın. Teknoloji evrimi sürecinde GPU ve CPU yarışı kör topal devam ediyor ama yeni kartlara bakıyorum da bu iş ekran kartı tarafında garip bir hal aldı sanki.

Alıntıdır...
 
Geri
Üst