1001Design
330i ///M3 Design
Bilmeyenler için ufak bir hatırlatma yaparak başlayalım anlatmaya. Counter-Strike: Condition Zero, bildiğimiz CS grafikleri ile bezenmiş bir single player oyunu. Ve tabii ki yapımcısı Valve. CS’nin kazandığı büyük başarıdan sonra Valve yapımcıları oyunu single player hale getirip sürmeyi planlamış, ama bu plan sürekli ertelene ertelene bu hale gelmişti. Oyun pazarında iyi bir yere sahip olsun diye ise CS 1.6’dan orijinal botlar kaldırılıp sadece Counter-Strike: Condition Zero ile sürülmesi kararlaştırılmıştı(son anda). Bu da CS 1.6 çıktığında herkesin “e hani botu bunun kardeşim” diyerek aranmasına neden oldu. Sonuç olarak Valve’dan Gabe Newell’in yaptığı açıklamaya göre oyun 18 Kasım’dan itibaren gerek kutulu halde gerekse Steam üzerinden (hayır, hayır, aynı kabus) internetten dosyaları çekilerek satın alınabilecek.
Condition Zero gerçekten o kadar çok konuşuldu ve spekülasyonlara neden oldu ki herkes büyük bir beklenti içine girdi. Ama kanımca bütün bu beklentiler, 18 Kasım günü bir hayal kırıklığına dönüşebilir. Neden mi?
Birincisi, tek yapay zeka unsuru, daha önce görmüş olduğumuz botlar. İkincisi, oyunda görebileceğimiz mekanlar çok tanıdık! Single player denince kimse karşısında inferno ya da dust beklemiyordu değil mi? Ama maalesef birçok bölüm bu bildik haritalarda geçiyor. En ilginci ise görevler. Oyunda bahsi geçen görevlerden birkaç örnek sunayım… Eğer easy game seçeneğini seçtiyseniz, ilk görev olarak dust’ta rakip takımdan bir botu öldürmeniz gerekiyor ya da inferno’da bir arkadaşı sniper tüfeği ile vurmak gerekiyor. Tabii zorluk arttıkça istekler de değişiyor. Buna bağlı olarak paranız arttıkça yanınıza takım arkadaşları alabiliyorsunuz. Zorluk seviyelerinde, zorluk arttığında daha az ölmeniz ve daha çok adam vurmanızdan başka değişen bir şey yok yani.
Oyunun tahmin edilen Türkiye satış fiyatı 40 ila 45 milyon TL arasında. Ama açıkçası bizim podbot’larla oynadığımızdan farklı bir artıyı şimdilik duyamadım. Bilinen tek artısı, grafiklerin (harita grafikleri) daha iyi olması ve bunun için yenilenmiş olması.
ALINTI
Condition Zero gerçekten o kadar çok konuşuldu ve spekülasyonlara neden oldu ki herkes büyük bir beklenti içine girdi. Ama kanımca bütün bu beklentiler, 18 Kasım günü bir hayal kırıklığına dönüşebilir. Neden mi?
Birincisi, tek yapay zeka unsuru, daha önce görmüş olduğumuz botlar. İkincisi, oyunda görebileceğimiz mekanlar çok tanıdık! Single player denince kimse karşısında inferno ya da dust beklemiyordu değil mi? Ama maalesef birçok bölüm bu bildik haritalarda geçiyor. En ilginci ise görevler. Oyunda bahsi geçen görevlerden birkaç örnek sunayım… Eğer easy game seçeneğini seçtiyseniz, ilk görev olarak dust’ta rakip takımdan bir botu öldürmeniz gerekiyor ya da inferno’da bir arkadaşı sniper tüfeği ile vurmak gerekiyor. Tabii zorluk arttıkça istekler de değişiyor. Buna bağlı olarak paranız arttıkça yanınıza takım arkadaşları alabiliyorsunuz. Zorluk seviyelerinde, zorluk arttığında daha az ölmeniz ve daha çok adam vurmanızdan başka değişen bir şey yok yani.
Oyunun tahmin edilen Türkiye satış fiyatı 40 ila 45 milyon TL arasında. Ama açıkçası bizim podbot’larla oynadığımızdan farklı bir artıyı şimdilik duyamadım. Bilinen tek artısı, grafiklerin (harita grafikleri) daha iyi olması ve bunun için yenilenmiş olması.
ALINTI