İhanetin ses kayıtları ortaya çıktı!

Zerkli ile padisahlar arasinda bir seylerin gectigi kesin.
Bu kadar zipladigina gore var bir sebebi.:)
 



daha önce başıma gelenleri kısaca bir hatırlayalım.


ghost031 nickini kullanan üye hayalet031 clonuyla da siteye girip biri banlandığında öbününü kullanmak suretiyle mutlu mesut yaşıyordu. ben bu üyenin clon üyelik kullandığını modlara bildirdim. modlar da bu üyenin 2 üyeliğini de banladılar. çünkü clon üyelik kullanmak yasaktır forum kurallarına göre.

sonra bu ghost031 denen küfürbaz, terbiyesiz üye onlarca clon üyelik alarak sitede bana küfürler etmeye, hakaretler yağdırmaya, aileme ve bana ağıza alınmayacak sözler söylemeye başladı. ve modları ve smodları da tehdit etti. benim üyeliğimi geri vermesseniz hergün onlarca clon alır herkese küfürler ederim diye.

bu olay 3-4 gün kadar sürdü. o süre zarfında siteye giren herkes bu ghost031, hayalet031, mur@tc@n,ö.f.k.11 gibi üyeliklerle bana, modlara ve smodlara küfür eden terbiyesiz, utanmaz üye ghost031 takma adlı ğyenin mesajlarını okudu.

sonra nolduysa hackhell yönetimi bir küfürbaz clona boyun eğdi ve üyeliğini geri verdi. kendilerine ve bana edilen onca küfüre rağmen.


sonra bu terbiyesiz ve utanmaz ghost031 takma adlı üye bana mesaj yolladı ramazan ayında olduğu ve oruç tuttuğu için ve bundan dolayı çok sinirli olduğu için böyle davrandığını söyledi. bu yaptığına özrükabahatinden büyüktür denir bizim oralarda. kendi terbiyesizliğini ramazana ve oruca mal ediyor.


şimdi bu mesajı okuyan bütün üyelere soruyorum: burada utanması gereken benmiyim yoksa önüne gelen herkese küfür eden ghost031 takma adlı üye mi?




gelelim osmanlıyla ilgili derdine. osmanlıya dil uzattığım yok sadece tarih derslerinde öğrendiklerimi yazıyorum. eğer bana inanmıyorsan bir tane inklap tarihi kitabı al ve çanakkale savaşından itibaren oku. eğer benim yazdıklarımda bir tane yanlış ve ya hakaret veyahutta senin deyiminle dil uzatma varsa bütün forumdan özür dileyeceğim. ama eğer yazdıklarım doğruysa sen çıkıp " evet zerkli doğru söylüyormuş. gerçekten de osmanlı yönetimi böyle yapmış. cahilliğimden ötürü özür dilerim" diyecek misin?









gelelim sana clon kokan üye:

senin gibi çoklarını gördüm. şu anda hepsinin üstünde "banned" yazıyor. dikkat et sende banlanmış üyelikler çöplüğüne gitmeyesin.
 
..........................

daha önce başıma gelenleri kısaca bir hatırlayalım.




sonra nolduysa hackhell yönetimi bir küfürbaz clona boyun eğdi ve üyeliğini geri verdi. kendilerine ve bana edilen onca küfüre rağmen.

ghost031 takma adlı üye bana mesaj yolladı ramazan ayında olduğu ve oruç tuttuğu için ve bundan dolayı çok sinirli olduğu için böyle davrandığını söyledi.
şimdi bu mesajı okuyan bütün üyelere soruyorum: burada utanması gereken benmiyim yoksa önüne gelen herkese küfür eden ghost031 takma adlı üye mi?

gelelim osmanlıyla ilgili derdine. osmanlıya dil uzattığım yok sadece tarih derslerinde öğrendiklerimi yazıyorum. eğer bana inanmıyorsan bir tane inklap tarihi kitabı al ve çanakkale savaşından itibaren oku. eğer benim yazdıklarımda bir tane yanlış ve ya hakaret veyahutta senin deyiminle dil uzatma varsa bütün forumdan özür dileyeceğim. ama eğer yazdıklarım doğruysa sen çıkıp " evet zerkli doğru söylüyormuş. gerçekten de osmanlı yönetimi böyle yapmış. cahilliğimden ötürü özür dilerim" diyecek misin?

Zerkli olan biteni kendi pencerenden anlatmışsın ne ala. oysa bugünlerde sen birçok klon kullanıyorsun ama ben hiçbirini deşifre etmiyorum. Çünkü ben pis ispiyoncu değilim. Keşke olayları baştan ve dürüstçe anlatabilsen ama genelde böyle tarafsız yazdığını görmediğim içn senden çok şey beklemiş olurum diye düşünüyorum. gelelim özrüme. Benim hayatta öğrendiğim bazı düsturlarım vardır. Bunların olmazsa olmazlarındandır özür. Aslında Özür dilemek bir erdemdir. Bende kendimce o erdemi gösterdiğim kanaatindeyim ve o günden sonra senden alıntı bile yapmamaya çalıştım. Ama sen her zmanki provokatif tavrınla bana " Küfürbaz , clon , utanmaz . . vs.vs " gibi hakaretler etmeyi marifet sandın. Aklınca beni tekrar sinirlendirip yine küfrettirip banlatacaktın. Aynı NİHİLAN'ı tehdit ettiğin cümlelerdeki gibi. Ama zerkli ile yarım kalan işini diğer clon üyeliklerle devam ettirerek ortamı germeyi huy haline getirdin.

Gelelim Osmanlı ile ilgili konuya. Seninle ölümüne varım Osmanlıyla ilgili bütün iddialarını yalanlarım. Osmanlıyı emin oktayın tarih kitabından okursan yanılırsın. Çeşitli kaynaklardan okuyacaksın. Ve seninle sanalda değil gerçektede Osmanlıyı tartışırım.
 




eğer bu güne kadar 1 tane bile klon kullandıysam dünyanın en şerefsiz insanıyım.

peki aynı şeyi sen söyleyebilecek misin?

ve eğer klon kullandığımdan eminsen ve bunu şikayet etmiyorsan yazıklar olsun sana.

ve eğer bu mesajımı bir mod yada smod okuyorsa kendim hakkında ip taraması yapılmasını istiyorum. bakalım kim haklı.



ben hakaret etmiyorum. benim büyüdüğüm toplumda-ki bu anadolu toplumudur- orta yerde , ana avrat söven, herkese hakaretler yağdıranlara terbiyesiz, küfürbaz denir. eğer sizin oralarda bu normal karşılanıyorsa bilemem.


osmanlı konusuna gelince. laf salatası yapma. eğer söylediklerimin birini bile hala kaynak gösterip yalanyamıyorsan doğrudur demektir.

osmanlı konusunu en son nerelerden okuduğumu söyleyeyim : sınav dergisi kpss hazırlık, yedi iklim kpss hazırlık, murat açıköğretim kpss hazırlık ve bundan önce de üniversitede ve lisede milli eğitim müfredatındaki kitaplardan okudum. eğer hepsi aynı şeyi söylüyorsa doğrudur.
 

Benim büyüdüğüm toplumda-ki bu anadolu toplumudur- orta yerde , ana avrat söven, herkese hakaretler yağdıranlara terbiyesiz, küfürbaz denir. eğer sizin oralarda bu normal karşılanıyorsa bilemem.

Ecdadina kufreden ve hakaretler yagdiran birisinin,
Burada Anadolu kulturunden ornekler vermesi cok enteresan.
Zerkli erken baslamissin icmeye,kurumu kullaniyorsun ne ?
 
Ecdadina kufreden ve hakaretler yagdiran birisinin,
Burada Anadolu kulturunden ornekler vermesi cok enteresan.
Zerkli erken baslamissin icmeye,kurumu kullaniyorsun ne ?

ecdada küfür derken ne kastettın kufrunu alıntı yaparmısın hepımız gorelım. afakı konusmayalım
 
ecdada küfür derken ne kastettın kufrunu alıntı yaparmısın hepımız gorelım. afakı konusmayalım

ben de anlamadım.

galiba padişahın atatürkü hain ilan etmesi, öldürülmesi için fetva çıkarttırması ve işgale ses çıkarmamasını ecdada sövme sanıyorlar.

ama ne akdar zorunuza giderse gitsin gerçek bu.
 
Bu kara lekeler oldukca bu serefsizler bizim ordumuzun icinde oldukca bu prduya rahat yok
artik bunlari temizlemeleri gerekiyor
yoksa kurunun yaninda yas ta yanacak
genelleme olarak görmemeliyiz bunlari aradaki hainleri ne kadar cabuk temizlerlerse o kadar hayirli olur
zaten ezelden beri bu terörün bitmemesini isteyenler vardi icerde
simdi fareler yavas yavas su yüzüne cikiyorlar
en sonunda millet devlet askeri kuvvetlerimiz kazanacak bu pisliklerden arinacagiz az kaldi azzz yavas yavas cikiyorlar kacacak yerleri dahi kalmayacak
 

Ne akdar zorunuza giderse gitsin gerçek bu.

Seninde ne kadar zoruna giderse gitsin ecdadima kimse hain diyemez.
Ecdadimi hain ilan edenler ve hain diyenler hainlerin ta kendisidir.

Ne akdar zorunuza giderse gitsin gerçek bu.:thumbup:
 
ßiℓgè Қrαℓ;5097286' Alıntı:
iyide zoruna gideceğini nerden biliyorsun.:001_smile:

Zoruna gitmedende ote bir duygu yasiyor bence.
Ecdadin adi bile onu rahatsiz etmeye yetiyor.
Karnindan degil sirtindan catliyor OSMANLI dedigin zaman.
 
iddalar ciddi tsk yine sessiz, açıklamaları yetersiz. Toplasan üç veya beş subayın karıştığı iddia edilen bu vakanın 3 yıl boyunca araştırılıyor olmasıda ayrı bir soru işareti. tsk sessiz ve hareketsiz kaldıkça anlaşılıyorki bu ve farklı iddialar daha çok gündeme gelecek. Belkide 3 yıl önce gereken gerektiği şekilde yapılsaydı bu iddialar hiç gündeme gelmeyecekti.ida edilen bu çeteleri tsk bünyesinden atamadıkça kendi ayağına kurşun sıkmaya devam edecek. Bu şahıslar eğer basında çıktığı şekliyle bu işleri bukadar rahat yapabiliyorsa arkaları sağlam demektir. Buda çibanların kesilip atılmasının konumları itibariyle sancılı süreç olacağını gösterir. Ama bu şart. Nekadar sancılı olursa olsun..Tabi unutmayalım şimdilik idda diyoruz. Ben şahsen. Bu tür insanların kurum içinde olduğunu düşünmekle birlikte, gerçekler açığa çıkmadan tam bir hüküm verme taraftarı değilim.
 
komik çocuklar sizi :)

benim ecdadım ülkenin bekaası için kardeşin katli vaciptr diyen değil bütün dünya senin olsun bir dost bir post yeter bana diyendir.

benim ecdadım fatih kanuni yavuz değil hacı bektaş pir sultan şeyh bedreddindir.

benim ecdadım zulmeden değil zulmün önünde dimdik onurlu duranlardır.

benim ecdadım ipe gönderen değil ipe gidendir.

komikliklerinizi gidin başka yerde yapın belki para kazanırsınız.
 
komik çocuklar sizi :)

benim ecdadım ülkenin bekaası için kardeşin katli vaciptr diyen değil bütün dünya senin olsun bir dost bir post yeter bana diyendir.

benim ecdadım fatih kanuni yavuz değil hacı bektaş pir sultan şeyh bedreddindir.

benim ecdadım zulmeden değil zulmün önünde dimdik onurlu duranlardır.

benim ecdadım ipe gönderen değil ipe gidendir.

komikliklerinizi gidin başka yerde yapın belki para kazanırsınız.

Haci bektasi veli hazretlerini alayim gerisi senin olsun.
FATiH SULTAN MEHMET HAN gibi yuce peygamberimizin hadislerine girmis bir insani,
Caglar acmis caglar kapamis birisinide agzina alirkende besmele cek.
YAVUZ SULTAN SELiM HAN icin diyecegim ise kilicina sagliktir.
Kurban olayim o ecdadaki!!
Ta o zamandan fitneyi gorupde dalini budagindan ayirt etmislerdir.
Fitne burnunu gosterir,fakat boy veripde filizlenemez.
Bir ALLAH dostu cikar dalini budagindan ayirt ediverir.
Sanada boyle hayiflanmak kalir.
 
Haci bektasi veli hazretlerini alayim gerisi senin olsun.
FATiH SULTAN MEHMET HAN gibi yuce peygamberimizin hadislerine girmis bir insani,
Caglar acmis caglar kapamis birisinide agzina alirkende besmele cek.
YAVUZ SULTAN SELiM HAN icin diyecegim ise kilicina sagliktir.
Kurban olayim o ecdadaki!!
Ta o zamandan fitneyi gorupde dalini budagindan ayirt etmislerdir.
Fitne burnunu gosterir,fakat boy veripde filizlenemez.
Bir ALLAH dostu cikar dalini budagindan ayirt ediverir.
Sanada boyle hayiflanmak kalir.




kılıcına sağlık haa

aynı şeyleri muaviye için yezid için şimri için de söylede düşmanlığının göstergesi tam olsun.


sen hacı bektaşı da alma. çünkü hacı bektaşın hiç bir görüşü senin zihniyetine uymaz. hacı bektaş sevgi insanıdır. senin zihniyetin gibi nefret gütmez.
 
Falih Rıfkı Atay’ın ÇANKAYA isim­li kitabının 174-175. sayfalarından aynen alarak dikkatinize sunuyorum.
Atatürk F.R. Atay’a diyor ki: “Yıldız Sarayı’nın ufak bir salonunda, Vahdeddin’le, âdeta diz dize denecek kadar yakın otur­duk. Sağında, dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap var. Salonun Boğaziçi’ne doğru açılan penceresinde gördüğümüz manzara şu: Birbirine paralel hatlar üzerinde, düşman zırhlıları. Bordalarındaki toplar, sanki Yıldız Sarayı’na doğrulmuş. Manzarayı görmek için, oturduğu­muz yerlerden, başlarımızı sağa-sola çevirmek kâfi idi. Vahdeddin hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı: “Paşa! Paşa! Şimdiye kadar, devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi, artık bu kitaba girmiştir. (Elini demin bahsettiğim kitabın üstüne bastı ve ilâve etti): Tarihe geçmiştir. O zaman, bunun bir tarih kitabı olduğunu anladım. Dikkatle ve sükunla dinliyordum. “Bunları unu­tun!” dedi. “Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa! Paşa! Devleti kurtarabilir­sin!”

Merak buyurmayın efendimiz dedim. Nokta-i nazar-ı şahanenizi anladım. Bana emir buyurduklarını­zı bir an unutmayacağım.” “Muvaffak ol!” hitab-ı şahanesine mazhar olduktan sonra, huzurundan çıktım. Naci Paşa, padişahın yaveri, fakat benim hocam, derhal benimle buluştu. Elinde ufak, mu­hafaza içinde bir şey tutuyordu.

“Zat-ı şahanenin ufak bir hatırası” dedi. Kapağının üzerine, Vahdeddin’in inisiyalleri işlemiş bir sa­atti. “Peki teşekkür ederim dedim.”

Şimdi sormak sırası bendedir. “Mustafa Kemal, Vahdeddin’in izniyle ve duasıyla Samsun’a çıktı” demek Atatürk düşmanlığı ise Atatürk’ün Falih Rıfkı’ya anlattıkları nedir?

Zerkli bu aralar kankaların görünmüyor. Uzunefe ,banane ..
 
kılıcına sağlık haa

aynı şeyleri muaviye için yezid için şimri için de söylede düşmanlığının göstergesi tam olsun.


sen hacı bektaşı da alma. çünkü hacı bektaşın hiç bir görüşü senin zihniyetine uymaz. hacı bektaş sevgi insanıdır. senin zihniyetin gibi nefret gütmez.

Sen meraklanma biz kime ne kadar deger verecegimizi cok iyi biliriz.
Ehli beytide,Muaviyeyide,Yezidide,Vahsiyide,Simriyide taniyacak kadar kabiliyetimiz vardir.
Haci Bektasi Veli gibi bir insaninda felsefesini fazla carpitmayin.
O bir ALLAH cc dostudur.
Omrunu ALLAH cc emirlerini veyasaklarini anlatmaka gecirmistir.
Sadece icinden cimbizla insan sevgisini alipta kenara cikma.
Onun tum hayatini benimseyeceksin.
Hz ALi k.v oldugu gibi!
isinize gelen tarafi alip,gelmiyenini yok saymiyacaksiniz.
O zaman ikilemden kurtulursunuz.
Yoksa bu dusunce tarzi sizi bir adim ileri goturmez.
 
Sivil savcılar devreye girmeli

Sivil savcılar devreye girmeli
ym_heron_k.jpg

İnsansız hava aracı 'Heron'lardan görüntü alınmasına rağmen Hantepe baskını öncesi önlem alınmaması ve Dağlıca'da iki subay arasında geçen skandal konuşma, şehit ailelerini ayağa kaldırdı.

MİT'in ses kayıtlarında tespit edilen "Çok PKK'lı ölüyor, düşürün şu Heronları" konuşması karşısında hayrete düşen aileler, hukuk mücadelesine hazırlanıyor. Şehit er Vedat Kutluca'nın babası Abidin Kutluca, konuşmayı 'ihanet' olarak nitelerken, şehit Onbaşı Hakan Yutkun'un annesi Gülfiye Yutkun ise Genelkurmay'dan tatmin edici açıklama bekliyor.

heron.jpg


Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca köyüne 4 Ekim 2007'de terör örgütü PKK'nın yaptığı baskında şehit düşen 12 askerin aileleri, üç komutanın Heronların düşürülmesi yönündeki konuşmaları karşısında hayrete düştüklerini söylüyor. Şehit Uzman Çavuş Selçuk Gürdal'ın ikiz kardeşi Celalettin Gürdal, uzun zamandır Dağlıca baskınının aydınlatılması için askerî savcılığa başvurduğunu fakat bir sonuç alamadığını belirtiyor. Başvuruda bulunduğu dilekçelere cevap vermeyen askerî savcılığa güveninin kalmadığını ifade eden Gürdal, sivil savcıların soruşturma için devreye girmesini istiyor: "Heronlarla ilgili ortaya çıkan ses kayıtları hakkında sivil savcılık kanalıyla suç duyurusunda bulunacağım."

Aynı baskında şehit düşen er Vedat Kutluca'nın babası Abidin Kutluca, ortaya çıkan ihmaller ve hainlikler üzerine kahrolduklarını dile getiriyor. Ses kaydı belli olan komutanlar hakkında 3 yıldır işlem yapmayan ve faillerin bulunmasında ciddi bir soruşturma gerçekleştirmeyen Genelkurmay Başkanlığı'nın kendilerine karşı sorumlu olduğunu vurgulayan Kutluca, "Oğlumu toprağa gömerken baskınla ilgili içimde kuşku oluşmuştu. Türkiye'nin parasıyla alınan Heronların kendi askerimiz tarafından vurulmak istenmesi, bu vatana en büyük hainliktir. Askerî savcılık bu kadar zaman içerisinde bir sonuç alamadıysa, bundan sonra da alamaz. Benim hesabım ahirette görülecek." diyor. Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Hantepe mevkiinde konuşlu askerî birliğe 20 Temmuz'da teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit düşen 6 askerden Komando Onbaşı Hakan Yutkun'un ailesi de ihmal iddialarıyla ilgili Genelkurmay'dan tatmin edici bir açıklama istiyor. Acılarının çok taze olduğunu belirten anne Gülfiye Yutkun, "Gül gibi yavrumu gönderdim, tabutla geldi. Niye o tepeye götürmüş bırakmışlar yavrumu? Haberleri dinliyoruz, ihmal olduğu söyleniyor. Yok elektrikler kesikmiş, yok kameralar çalışmıyormuş. Oğlumuz nasıl öldü bilmiyoruz. Bize kimse doğru dürüst bilgi vermiyor." diye konuşuyor.

Hakan Yutkun'un teyze oğlu Gökhan Sevim ise şunları söylüyor: "Teyzem ve eniştem, 'Oğlumuz boşuna mı öldü, ihmal sonucunda mı öldü?' diyorlar. Ama yetkililer açıklama yapmıyor. Gençler olarak artık tedirginiz. Okumuyor olsaydım şimdi askere gidecektim. Şehit olmak sorun değil ama, kim için ne için ya da nasıl? Biz masa başında birilerinin kurduğu tezgâhlara göre mi şehit olacağız, yoksa vatan savunması için mi? Benim yaşımda olan her gencin kafasında bu soru var."

Askerî savcıların disiplin suçlarında soruşturma açmaya yetkileri olduğunu kaydeden Avukat Cüneyt Toraman ise Heronlarla ilgili soruşturmalarda askerî savcıların yetkisiz olduğunu savunuyor: "Örgütsel suçlarda soruşturma açma yetkisi sivil savcılarındır. Sivil savcılar sorumluluklarını askerî savcılığa devredemez. Aksi durumda suç işlemiş olur." Toraman, Heronlarla ilgili ağır ceza mahkemesi savcısının hemen soruşturma başlatması gerektiğini vurguluyor.


 
Falih Rıfkı Atay’ın ÇANKAYA isim­li kitabının 174-175. sayfalarından aynen alarak dikkatinize sunuyorum.
Atatürk F.R. Atay’a diyor ki: “Yıldız Sarayı’nın ufak bir salonunda, Vahdeddin’le, âdeta diz dize denecek kadar yakın otur­duk. Sağında, dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap var. Salonun Boğaziçi’ne doğru açılan penceresinde gördüğümüz manzara şu: Birbirine paralel hatlar üzerinde, düşman zırhlıları. Bordalarındaki toplar, sanki Yıldız Sarayı’na doğrulmuş. Manzarayı görmek için, oturduğu­muz yerlerden, başlarımızı sağa-sola çevirmek kâfi idi. Vahdeddin hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı: “Paşa! Paşa! Şimdiye kadar, devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi, artık bu kitaba girmiştir. (Elini demin bahsettiğim kitabın üstüne bastı ve ilâve etti): Tarihe geçmiştir. O zaman, bunun bir tarih kitabı olduğunu anladım. Dikkatle ve sükunla dinliyordum. “Bunları unu­tun!” dedi. “Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa! Paşa! Devleti kurtarabilir­sin!”

Merak buyurmayın efendimiz dedim. Nokta-i nazar-ı şahanenizi anladım. Bana emir buyurduklarını­zı bir an unutmayacağım.” “Muvaffak ol!” hitab-ı şahanesine mazhar olduktan sonra, huzurundan çıktım. Naci Paşa, padişahın yaveri, fakat benim hocam, derhal benimle buluştu. Elinde ufak, mu­hafaza içinde bir şey tutuyordu.

“Zat-ı şahanenin ufak bir hatırası” dedi. Kapağının üzerine, Vahdeddin’in inisiyalleri işlemiş bir sa­atti. “Peki teşekkür ederim dedim.”

Şimdi sormak sırası bendedir. “Mustafa Kemal, Vahdeddin’in izniyle ve duasıyla Samsun’a çıktı” demek Atatürk düşmanlığı ise Atatürk’ün Falih Rıfkı’ya anlattıkları nedir?

Zerkli bu aralar kankaların görünmüyor. Uzunefe ,banane ..





al sana vahdettin'in. biraz da burdan oku.


Kuvayı Milliye kuvvetlerine verilen ölüm fetvası [değiştir]

11 Nisan 1920 tarihinde Milli Mücadele başlatmak için kongreler düzenleyen içlerinde Mustafa Kemal Paşa'nın da bulunduğu Milliyetçi ileri gelenler hakkında ölüm fetvasını kaleme aldı. Bu tarihte Şeyhulislam olan Haydarizade İbrahim Efendi, Mustafa Sabri'nin kaleme aldığı fetvayı okuyunca imzalamayı reddetti ve istifasını verdi. Ağdalı bir dille yazılan fetvada özetle şunlar denmekteydi: Padişah'ın aksi emrine rağmen istilacılara karşı direnişe geçen milliyetçilerin öldürülmeleri caiz olmakla kalmayıp hatta her müslümanın dini görevidir. Bu uğurda ölenler şehit, kalanlar gazi sayılır. Haydarizade İbrahim Efendinin istifasının ardından fetva meselesinden vazgeçilmedi. Fetvayı imzalayacak birisi arandı ve Dürrizade Abdullah Efendi bulundu. Mustafa Sabri'nin yazdığı fetva Dürrizade tarafından verildi, Damat Feritin Onayı ve Padişah Vahdettin'in buyruğuyla duyuruldu.


Mustafa Sabri Efendi - Vikipedi


oku bakalım ney miş?

bir kez de yüksek sesle oku belki iç sesini duyamassın.


bir tane de sorum var. vahdettin ülkesini yani sahibi bulunduğu toprakları ve tebaasını neyle terketmiştir? terkederken kullandığı vasıta hangi ülkeye aittir?



al bu da banane ve uzun efe ile ilgili iddaların. baştan söyleyeyim kul hakkı yemek en büyük günahtır. bu linkten takip et. hatta smodlara sor ip taramasının sonucu ne oldu diye.

http://www.hackhell.com/oneriler-ve-sikayetler/94100-sikayet-ihbar-hatti-648.html#post5097508
 
al sana vahdettin'in. biraz da burdan oku.


Kuvayı Milliye kuvvetlerine verilen ölüm fetvası [değiştir]

11 Nisan 1920 tarihinde Milli Mücadele başlatmak için kongreler düzenleyen içlerinde Mustafa Kemal Paşa'nın da bulunduğu Milliyetçi ileri gelenler hakkında ölüm fetvasını kaleme aldı. Bu tarihte Şeyhulislam olan Haydarizade İbrahim Efendi, Mustafa Sabri'nin kaleme aldığı fetvayı okuyunca imzalamayı reddetti ve istifasını verdi. Ağdalı bir dille yazılan fetvada özetle şunlar denmekteydi: Padişah'ın aksi emrine rağmen istilacılara karşı direnişe geçen milliyetçilerin öldürülmeleri caiz olmakla kalmayıp hatta her müslümanın dini görevidir. Bu uğurda ölenler şehit, kalanlar gazi sayılır. Haydarizade İbrahim Efendinin istifasının ardından fetva meselesinden vazgeçilmedi. Fetvayı imzalayacak birisi arandı ve Dürrizade Abdullah Efendi bulundu. Mustafa Sabri'nin yazdığı fetva Dürrizade tarafından verildi, Damat Feritin Onayı ve Padişah Vahdettin'in buyruğuyla duyuruldu.


Mustafa Sabri Efendi - Vikipedi



Daha farklı bir kaynak rica etsem. Çünkü bu kaynak kendi kendini tarafsız olmamakla itham ediyor.

no5v6p.jpg
 
Geri
Üst