pLayßoy
Altın Üye
Coğrafya ve Kentleşme
İstanbul Teknik Üniversitesi
Sınav soruları ve cevaplar 1999
1. Planlamanın coğrafya ile ilişkisini ana çizgileriyle açıklayınız?
Planlama coğrafyanın birçok ilkesinin yerel ölçekteki uygulamalarıdır ve geçmişi çok eskilere gider. Planlama ile uğraşan ve bu eğitimin verildiği fakültelerde dekanlık yapmış olan ünlü coğrafyacı Bryan J.L.Beery “planlama, bilim olan coğrafyanın sanatıdır” değerlendirmesini yapan İngiliz Scott Raporundaki bu değerlendirmesi kendisine düstur edindiğini belirterek;
“Coğrafi geleceğimizin aktörleri olacak bölgesel planlama öğrencilerinin, geçmiş ve günümüz coğrafyasından öğrenecekleri çok şey olduğu” nu vurgulamaktadır. Bir kültür öğesi olan mimar ile coğrafyacının sıkı ilişkisi, çom güçlüdür ve coğrafyacılar tarafından ayrıca ele alınmaktadır.
2. Toplumsal ve kültürel coğrafya hakkında bilgi verip birbirleriyle ilişkilerini açıklayınız?
Toplumsal coğrafya: Mekan ve yerin toplumsal önemiyle ilgilenir. Yer duygusunu oluşturan beşeri elemanları ırk, etnik yapı, sınıf ve nesil cinsler ve cinsiyet açısından inceler.
Kültürel Coğrafya: insan kültürlerinin rolü üzerinde yoğunlaşmıştır. Bir nüfus ya da toplumun öğrenilmiş düşünce ve davranış özellikleri ya da bir grubun üyelerinin öğrenip yaşadıkları ve gelecek nesillere aktardıkları ortak hayat tarzı olarak tanımlanabilir gerçektende öğrenilen bir davranış olan kültür, kültürel normlar yoluyla şaşırtıcı bir bütünlükle nesilden nesile aktarılır. İnsanları bir kültür içinde birbirine bağlar ve onların içinde yaşadıkları dünyayı tanıma ve biçimlendirmelerine yardımcı olur. Kültür dinamiktir, her nesil miras olarak devir aldığı kültürü değişime uğratır ve ona yeni öğeler ekler. Kültür coğrafyası da böylece kültür grupları ve toplumun mekansal işleyişi bakımından mekansal çeşitliliklerini inceler; dil, din, ekonomi , yönetim ve diğer kültürel olguların bir yerden diğerine değişme ya da aynı kalma yollarını tasvir ve analiz üzerinde durur.
Toplumsal ve kültürel coğrafyanın halen yeniden canlanma ve yenilenme devresinden geçmesi, yeni yeni konuları araştırmaya açması bu iki alanın birlikte beşeri coğrafyanın en parlak alanlarından birisi yapar.
3. Yerleşme türlerini ve yerleşmeler üzerine etki eden faktörleri açıklayınız?
...
4. Şehirsel ve kırsal yerleşmeler arasındaki farklılıklar nelerdir?
Şehir ve kır yerleşmeleri arasındaki ayırım nispi bir ayırımdır: kır halkıyla şehir sakinini birbirinden ayıran keskin bir çizgi yoktur. Büyüklük bakımından bir ülkede köy olarak nitelenen bir yerleşme bir başka ülkede kasaba bir başkasında ise şehir olarak kabul edilmektedir – yerleşme tipleri arasında büyüklük sınırıyla ilgili uluslararası bir anlaşmaya varılamamıştır. En geleneksel ayırım kırsal yerleşmelerde halkın geçimini doğrudan topraktan- yeni primer üretimle- kazanmakta olmasına karşılık şehirsel yerleşmelerdekilerin genellikle sekonder ve tersiyer faaliyetlerle uğraşmalarına göre yapılandır. Bu ayırım bile yirminci yüzyılda artık iyice zayıflamıştır.
Kırsal yerleşme coğrafyası (ya da kır coğrafyası) kültürel coğrafi görünümün üç ayrı özelliği üzerinde odaklaşmaktadır.
a) yerleşme kalıbı: çiftçilik köy ve diğer yerleşme üzerinde odaklaşmaktadır.
b) Tarlaların kalıbı: üretim amaçlı olarak arazinin insan tarafından bölünmesiyle ortaya çıkan şekil
c) Ev ve çiftlik tipleri: mimari tarzları ve inşaat malzemesi de dahil olan. Kırsal yerleşmeler zaman içinde ve mekandan mekana gösterdikleri değişim ve çeşitlilikler bakımından da büyük önem taşırlar.
5. Şehirsel yerleşmelerin kökeni ve dağılışlarını açıklayınız?
İnsanların şehirsel yaşama geçmesi bitkilerin kültüre alınması ve hayvanların evcilleştirilmesi ile olmuştur.
Şehirler gıda üretiminin hemen ardından ortaya çıkmıştır. Kuru tarımdan sulu tarıma geçilmesiyle elde edilen gıda fazlası artmış ve daha fazla insan bundan beslenmeye başlamıştır bu sulu tarımı avantajlı duruma getirmiştir ve bu da nehirler boyunca yerleşmeye sebep olmuştur.
Gıda fazlalığını yönetecek toplumsal yapı eksikliği hissedilmeye başlandı. İster dinsel ister siyasal ya da ekonomik nedenlerle olsun çiftçiler, balıkçılar ve çobanlar kendi gıda fazlalıklarını şehirsel mal ve hizmetler karşılığında değiş tokuşa ikna edilmeliydiler. Bu ilk şehirlerde insan enerjisini düzene koymak ve kontrol için de ilk büyük ölçekli girişimler yapılmıştır.
6. “Cybercity” kavramını açıklayınız?
Bilgi çağının toplumsal-mekansal yerden yapılanma üzerinde yaratmaya başladığı etkiyi kimse göz ardı edemez. Bu devrimin şehirlere neler getirdiği ise henüz çok az araştırmaya konu olmuştur. Modern yüksek teknolojinin yarattığı etkiler yüzünden Soje (1996) son gelişme aşamasında Los Angeles’ ı yakın yılların bilgisayar programından ilhamla, simcity olarak adlandırmaktadır.
7. Modern ve post-modern şehirsel görünüm arasındaki farklılıklar nelerdir?
Modern şehir görünümleri:
A) Büyüklüğün mega yapılarla mekana yansıması (birkaç caddeden birden girişi olan, çok az mimari yarıntıya sahip dev yapılar)
B) Dümdüz mekanlar (gökdelenlerin meydana getirdiği şehir merkezi kanyonları, sonsuz banliyö manzaraları)
C) Akılcı bir düzen ve esneklik (görünümdeki sıkıntı verici, top yekün düzenlilik)
D) Sertlik ve donukluk (hız yollarının her yeri kaplaması ve doğanın ortadan kaldırılmasıyla ortaya çıkan görünüm)
E) Sürekliliği olmayan bir dizi şehirsel vizyon.(otomobilin egemenliğinden doğan, geniş alanlara yayılmanın sonucu)
Post-Modern şehir görünümleri:
A) Eski moda ama hoş mekanlar (düşünüp taşınılarak mekana kazandırılmış bir sevimlilik)
B) Yapılarda ince işlenmiş önyüzler (yayalar için, zengin ayrıntıları olan çoğu kez “eski” görüntüsü verilmiş)
C) Modaya uygunluk (şık modayı izleyen zengin görüntülü)
D) Yerel olanlarla yeniden kurulan bağlantı (tarihsel/coğrafi bir yeniden yapılanmaya gidilmesi)
E) Yaya ve otomobilin birbirinden ayrılması (modernistin otomobilden yana olmasından dönüş amaçlı)
Post-modern şehir görünümleri çok daha ayrıntılı, süslü-püslü, el emeğine dayalıdır. Farklılığı, çok kültürlülüğü, çeşitliliği ve belli modaları destekler.
8. Cumhuriyetin kuruluşunun İstanbul şehir içi yapısına olan etkisi nelerdir?
...
9. Dünyada şehirleşmenin yayılmasında en önemli etkeni ülke ve şehir örnekleriyle açıklayınız?
M.Ö.6000 yıllarından bu yana dünya da şehirler bulunmaktaydı fakat 1750 de sanayi devrimi meydana gelmesiyle makine teknolojisinin üretici güçleri önüne geçilmez bir değişim seli yaratmıştır. Önce maden kömürü, daha sonra petrolden gücünü alan makineler hammaddeleri mamül madde haline dönüştürdüler. Yeni yeni sanayi kolları ortaya çıktı ve üretilen maddeler çeşitlendi Yeni ticaret ve alış-veriş kalıpları dünyanın uzak kesimlerini birbirine bağladı. Yeni ekonomik sistemin “kapitalizmin” yüksek verimliliği bilimdeki ilerlemelerle birleşerk nüfusta hızlı bir büyümeye yol açmıştır. 1800 e doğru dünya nüfusu 1 milyarı aştı. Şehir, gittikçe daha çok insanın evi haline geldi; fabrika da iş çevresi.
İngiltere: 18-19 yy ların ilk sanayi- şehirsel ulusu olarak ortaya çıkmıştır. İng sanayileşince, aynı zamanda da şehirleşmişti. Köylüler kırları terk etmiş ve yeni sanayi şehirlerindeki fabrikalara göç etmişlerdir. Yüzyılın bitimine doğru ilk sanayi şehir olan Manchester da 52 dokuma tesisi oluşmuştu; böylece de fabrika şehri doğuyordu. 1800-1900 arasında şehirlerde yaşayanların sayısı %27 den %64 yükselirken sanayi devriminin etkileri de yerleşme kalıpları üzerinde tam anlamıyla hissediliyordu. İng nüfusunun yarıya yakını sanayileşmiş ve kuzeyde yaşamaya başlamıştı. Kırsal alanlardan olan bu akım İng çiftçi ülkesinden bir şehirli ülkesi haline getirmiştir.
İng de sanayileşmenin etkisiyle görülen değişmeler Avrupa kıtasına yayılmıştır. 1800 de Avrupa da 500bin nüfuslu tek şehir Paris iken; Paris,Berlin, Viyana, St.Petersburg ve Moskova nın nüfusları 1milyonu geçiyordu. Sanayi devrimi gelenek engelleriyle karşılaşmadan Amerikayı da sildi süpürdü. NewYork 1880 de nüfusu 1milyonu geçen ilk Amerikan şehri oldu.
İstanbul Teknik Üniversitesi
Sınav soruları ve cevaplar 1999
1. Planlamanın coğrafya ile ilişkisini ana çizgileriyle açıklayınız?
Planlama coğrafyanın birçok ilkesinin yerel ölçekteki uygulamalarıdır ve geçmişi çok eskilere gider. Planlama ile uğraşan ve bu eğitimin verildiği fakültelerde dekanlık yapmış olan ünlü coğrafyacı Bryan J.L.Beery “planlama, bilim olan coğrafyanın sanatıdır” değerlendirmesini yapan İngiliz Scott Raporundaki bu değerlendirmesi kendisine düstur edindiğini belirterek;
“Coğrafi geleceğimizin aktörleri olacak bölgesel planlama öğrencilerinin, geçmiş ve günümüz coğrafyasından öğrenecekleri çok şey olduğu” nu vurgulamaktadır. Bir kültür öğesi olan mimar ile coğrafyacının sıkı ilişkisi, çom güçlüdür ve coğrafyacılar tarafından ayrıca ele alınmaktadır.
2. Toplumsal ve kültürel coğrafya hakkında bilgi verip birbirleriyle ilişkilerini açıklayınız?
Toplumsal coğrafya: Mekan ve yerin toplumsal önemiyle ilgilenir. Yer duygusunu oluşturan beşeri elemanları ırk, etnik yapı, sınıf ve nesil cinsler ve cinsiyet açısından inceler.
Kültürel Coğrafya: insan kültürlerinin rolü üzerinde yoğunlaşmıştır. Bir nüfus ya da toplumun öğrenilmiş düşünce ve davranış özellikleri ya da bir grubun üyelerinin öğrenip yaşadıkları ve gelecek nesillere aktardıkları ortak hayat tarzı olarak tanımlanabilir gerçektende öğrenilen bir davranış olan kültür, kültürel normlar yoluyla şaşırtıcı bir bütünlükle nesilden nesile aktarılır. İnsanları bir kültür içinde birbirine bağlar ve onların içinde yaşadıkları dünyayı tanıma ve biçimlendirmelerine yardımcı olur. Kültür dinamiktir, her nesil miras olarak devir aldığı kültürü değişime uğratır ve ona yeni öğeler ekler. Kültür coğrafyası da böylece kültür grupları ve toplumun mekansal işleyişi bakımından mekansal çeşitliliklerini inceler; dil, din, ekonomi , yönetim ve diğer kültürel olguların bir yerden diğerine değişme ya da aynı kalma yollarını tasvir ve analiz üzerinde durur.
Toplumsal ve kültürel coğrafyanın halen yeniden canlanma ve yenilenme devresinden geçmesi, yeni yeni konuları araştırmaya açması bu iki alanın birlikte beşeri coğrafyanın en parlak alanlarından birisi yapar.
3. Yerleşme türlerini ve yerleşmeler üzerine etki eden faktörleri açıklayınız?
...
4. Şehirsel ve kırsal yerleşmeler arasındaki farklılıklar nelerdir?
Şehir ve kır yerleşmeleri arasındaki ayırım nispi bir ayırımdır: kır halkıyla şehir sakinini birbirinden ayıran keskin bir çizgi yoktur. Büyüklük bakımından bir ülkede köy olarak nitelenen bir yerleşme bir başka ülkede kasaba bir başkasında ise şehir olarak kabul edilmektedir – yerleşme tipleri arasında büyüklük sınırıyla ilgili uluslararası bir anlaşmaya varılamamıştır. En geleneksel ayırım kırsal yerleşmelerde halkın geçimini doğrudan topraktan- yeni primer üretimle- kazanmakta olmasına karşılık şehirsel yerleşmelerdekilerin genellikle sekonder ve tersiyer faaliyetlerle uğraşmalarına göre yapılandır. Bu ayırım bile yirminci yüzyılda artık iyice zayıflamıştır.
Kırsal yerleşme coğrafyası (ya da kır coğrafyası) kültürel coğrafi görünümün üç ayrı özelliği üzerinde odaklaşmaktadır.
a) yerleşme kalıbı: çiftçilik köy ve diğer yerleşme üzerinde odaklaşmaktadır.
b) Tarlaların kalıbı: üretim amaçlı olarak arazinin insan tarafından bölünmesiyle ortaya çıkan şekil
c) Ev ve çiftlik tipleri: mimari tarzları ve inşaat malzemesi de dahil olan. Kırsal yerleşmeler zaman içinde ve mekandan mekana gösterdikleri değişim ve çeşitlilikler bakımından da büyük önem taşırlar.
5. Şehirsel yerleşmelerin kökeni ve dağılışlarını açıklayınız?
İnsanların şehirsel yaşama geçmesi bitkilerin kültüre alınması ve hayvanların evcilleştirilmesi ile olmuştur.
Şehirler gıda üretiminin hemen ardından ortaya çıkmıştır. Kuru tarımdan sulu tarıma geçilmesiyle elde edilen gıda fazlası artmış ve daha fazla insan bundan beslenmeye başlamıştır bu sulu tarımı avantajlı duruma getirmiştir ve bu da nehirler boyunca yerleşmeye sebep olmuştur.
Gıda fazlalığını yönetecek toplumsal yapı eksikliği hissedilmeye başlandı. İster dinsel ister siyasal ya da ekonomik nedenlerle olsun çiftçiler, balıkçılar ve çobanlar kendi gıda fazlalıklarını şehirsel mal ve hizmetler karşılığında değiş tokuşa ikna edilmeliydiler. Bu ilk şehirlerde insan enerjisini düzene koymak ve kontrol için de ilk büyük ölçekli girişimler yapılmıştır.
6. “Cybercity” kavramını açıklayınız?
Bilgi çağının toplumsal-mekansal yerden yapılanma üzerinde yaratmaya başladığı etkiyi kimse göz ardı edemez. Bu devrimin şehirlere neler getirdiği ise henüz çok az araştırmaya konu olmuştur. Modern yüksek teknolojinin yarattığı etkiler yüzünden Soje (1996) son gelişme aşamasında Los Angeles’ ı yakın yılların bilgisayar programından ilhamla, simcity olarak adlandırmaktadır.
7. Modern ve post-modern şehirsel görünüm arasındaki farklılıklar nelerdir?
Modern şehir görünümleri:
A) Büyüklüğün mega yapılarla mekana yansıması (birkaç caddeden birden girişi olan, çok az mimari yarıntıya sahip dev yapılar)
B) Dümdüz mekanlar (gökdelenlerin meydana getirdiği şehir merkezi kanyonları, sonsuz banliyö manzaraları)
C) Akılcı bir düzen ve esneklik (görünümdeki sıkıntı verici, top yekün düzenlilik)
D) Sertlik ve donukluk (hız yollarının her yeri kaplaması ve doğanın ortadan kaldırılmasıyla ortaya çıkan görünüm)
E) Sürekliliği olmayan bir dizi şehirsel vizyon.(otomobilin egemenliğinden doğan, geniş alanlara yayılmanın sonucu)
Post-Modern şehir görünümleri:
A) Eski moda ama hoş mekanlar (düşünüp taşınılarak mekana kazandırılmış bir sevimlilik)
B) Yapılarda ince işlenmiş önyüzler (yayalar için, zengin ayrıntıları olan çoğu kez “eski” görüntüsü verilmiş)
C) Modaya uygunluk (şık modayı izleyen zengin görüntülü)
D) Yerel olanlarla yeniden kurulan bağlantı (tarihsel/coğrafi bir yeniden yapılanmaya gidilmesi)
E) Yaya ve otomobilin birbirinden ayrılması (modernistin otomobilden yana olmasından dönüş amaçlı)
Post-modern şehir görünümleri çok daha ayrıntılı, süslü-püslü, el emeğine dayalıdır. Farklılığı, çok kültürlülüğü, çeşitliliği ve belli modaları destekler.
8. Cumhuriyetin kuruluşunun İstanbul şehir içi yapısına olan etkisi nelerdir?
...
9. Dünyada şehirleşmenin yayılmasında en önemli etkeni ülke ve şehir örnekleriyle açıklayınız?
M.Ö.6000 yıllarından bu yana dünya da şehirler bulunmaktaydı fakat 1750 de sanayi devrimi meydana gelmesiyle makine teknolojisinin üretici güçleri önüne geçilmez bir değişim seli yaratmıştır. Önce maden kömürü, daha sonra petrolden gücünü alan makineler hammaddeleri mamül madde haline dönüştürdüler. Yeni yeni sanayi kolları ortaya çıktı ve üretilen maddeler çeşitlendi Yeni ticaret ve alış-veriş kalıpları dünyanın uzak kesimlerini birbirine bağladı. Yeni ekonomik sistemin “kapitalizmin” yüksek verimliliği bilimdeki ilerlemelerle birleşerk nüfusta hızlı bir büyümeye yol açmıştır. 1800 e doğru dünya nüfusu 1 milyarı aştı. Şehir, gittikçe daha çok insanın evi haline geldi; fabrika da iş çevresi.
İngiltere: 18-19 yy ların ilk sanayi- şehirsel ulusu olarak ortaya çıkmıştır. İng sanayileşince, aynı zamanda da şehirleşmişti. Köylüler kırları terk etmiş ve yeni sanayi şehirlerindeki fabrikalara göç etmişlerdir. Yüzyılın bitimine doğru ilk sanayi şehir olan Manchester da 52 dokuma tesisi oluşmuştu; böylece de fabrika şehri doğuyordu. 1800-1900 arasında şehirlerde yaşayanların sayısı %27 den %64 yükselirken sanayi devriminin etkileri de yerleşme kalıpları üzerinde tam anlamıyla hissediliyordu. İng nüfusunun yarıya yakını sanayileşmiş ve kuzeyde yaşamaya başlamıştı. Kırsal alanlardan olan bu akım İng çiftçi ülkesinden bir şehirli ülkesi haline getirmiştir.
İng de sanayileşmenin etkisiyle görülen değişmeler Avrupa kıtasına yayılmıştır. 1800 de Avrupa da 500bin nüfuslu tek şehir Paris iken; Paris,Berlin, Viyana, St.Petersburg ve Moskova nın nüfusları 1milyonu geçiyordu. Sanayi devrimi gelenek engelleriyle karşılaşmadan Amerikayı da sildi süpürdü. NewYork 1880 de nüfusu 1milyonu geçen ilk Amerikan şehri oldu.