Sercinho7
Dark Side of Creation
Bu akşam Rock’n Coke'ta izleyeceğimiz Cornell bomba açıklamalar yaptı.
Soundgarden ve Audioslave'in ön adamı bir kez daha yola tek başına devam etme kararı aldı. Chris Cornell, yeni albümünün ertesinde, Rock'n Coke randevusunun öncesinde Rolling Stone Türkiye'ye Seattle'da balık ayıkladığı günleri, Paris'teki restoranını ve Soundgarden'ın tekrar bir araya gelme ihtimalini anlattı. Tabii bir de konserde neler çalacağını...
"Sahnede kendimi o kadar da yalnız hissetmiyorum, arkamda bana eşlik eden bir grubum var çünkü. Tom Petty ve Bruce Springsteen'i düşün, aynen onun gibi bir şey işte," diyor telefonun diğer ucundaki Chris Cornell. Zack De La Rocha'nın ayrılması üzerine yeni bir solistle ve yepyeni bir isimle yola devam kararı alan diğer Rage Against the Machine üyeleriyle 2000'lerin hemen başında bir araya gelen Cornell, birlikte kaydettikleri üç stüdyo albümünden sonra, Şubat ayında gruptan ayrıldığını açıklamıştı. Kimilerine göre bu ani gelişmenin ardında anlatılanlardan daha farklı bir senaryo gizliydi; Cornell'in pasif duruşu Tom Morello ve geri kalan tayfanın politik tavrıyla örtüşmüyordu.
Geçen ay ikinci solo albümü Carry On'u yayınlayan Chris Cornell ise söylentilere pek de kulak asmıyor gibi. Rock'n Coke vesilesiyle yaptığımız sohbette sergilediği sakin ve pozitif tavır bunu gösteriyor en azından. Yeniden solo takılıyor olmaktan, daha doğrusu iş programını artık sadece kendine göre ayarlayabiliyor olmaktan gayet memnun; bu sayede karısı ve çocuklarıyla daha sık vakit geçirebildiğini söylüyor.
Soruların çoğuna verdiği cevapları bir şekilde buraya, yani aile hayatına bağlıyor, iki lafından biri 'Vicky' (yeni eşinin adı bu). Eşiyle birlikte olabilmek için Paris'e göç ederken neden hiç tereddüt etmediği anlaşılıyor böylece. "Asilik günleri geride kaldı," diyor. "Artık karım, çocuklarım var. Her şey değişti."
Tek başınıza yapmak istediğiniz çok şey olduğunu ve böyle hissettiğiniz için de grubu (Audioslave) daha fazla oyalamanın anlamı olmayacağını söylemiştiniz. Buna göre hareket ettiniz, sonuçtan memnun musunuz?
Önceden daha farklı bir kimliğim vardı, yani bir grubun üyesi olarak oluşmuş bir kimlik. Bunda da iyiydim, o kimliği iyi taşıyordum ve bundan zevk de alıyordum. Fakat başka bir şey yapmak istedim, öyle de yaptım. Açıkçası şu an bulunduğum noktadan fazlasıyla memnunum, yani solo olarak takılmanın bana çok daha iyi hissettirdiğini biliyorum.
Audioslave'den ayrılmak istediğinizi ilk ne zaman fark ettiniz? Yani, grup içinde bu kararı alan ilk kişi sizdiniz, değil mi?
Evet. Üçüncü Audioslave albümü Revelations'ı bitirmiştik ve ben kendi solo albümüm için şarkılar yazmaya başlamıştım. Evdeydim, Paris'te. Karım ve çocuklarım yanımdaydı. O ortamı bırakıp grupla yeniden iş başı yapmak zor geldi, yani evde ailemle kalıp şarkılarımla uğraşmayı tercih ediyordum. İlk olarak o zaman artık bir grupta yer almak istemediğimi anladım. Beş yıl gibi kısa bir zaman diliminde üç albüm yaptık ve çok fazla koşturduk. Olayın bir başka yönü daha var; sonuçta ortada bir de 'iş' var. Ortaklarınla kurduğun bir işletme gibi düşün grubu. Çözülmesi gereken şeyler, uzlaşma sağlaman gereken durumlar ortaya çıkıyor. Bir yere kadar bunu idare edecek gücüm vardı ama günün sonunda ben sadece müziği düşünmek istiyordum, iş meselelerini değil. Kendi başıma olduğumda bunlarla uğraşmak zorunda değilim, kendi şarkılarım var, kendi albümüm var, kararlarımı kendim veriyorum. Bu da başka bir sebepti işte.
Ayrılma kararınızı diğer grup üyeleri nasıl karşıladı? Bu onları şaşırttı mı?
Sanırım bunu anlayabildiler. Zaten onların da uğraştıkları başka başka işler vardı. Gurur duyduğumuz albümler yaptık, grup olarak ortaya çıkardığımız işten hepimiz memnunuz. Bir sorun yok.
Aranız kötü değil yani?
Hayır. Daha doğrusu, öyle olduğunu sanmıyorum. Onların da kötü bir şey hissetmediklerini düşünüyorum.
Audioslave sayfası kapandıktan oldukça kısa bir süre sonra Rage Against the Machine'in yeniden bir araya geleceği açıklandı. Siz böyle bir şey bekliyor muydunuz?
Şaşırmadım dersem yalan olur. Çünkü Audioslave 5 - 6 yıllık bir gruptu ve ben bu süre boyunca Zack ile iletişim halinde olmadıklarını biliyorum. Buna şahit olmadım en azından. Bu yüzden bir anda yeniden bir araya gelmeleri şaşırttı beni. Fakat daha sonra düşündüğümde gayet mantıklı geldi. Yani, neden olmasın ki? Özellikle Zack'in buna neden evet dediğini anlayabiliyorum. Sonuçta diğer üyeler RATM dağıldıktan sonra Audioslave'i kurdular ve bu grupla yol almaya devam ettiler. Albümler kaydedip turnelere çıktılar. Ama Zack böyle bir şey yapmadı. Bu yüzden yeniden Rage'in içinde olup bir şeyler yapmak istemesini doğal karşılıyorum. Rage çok iyi bir gruptu. Aralarında herhangi bir sorun yaşamadan yeniden sahne almayı beceriyorlarsa ne güzel.
Bu ara herkes size aynı şeyi sorup duruyordur muhtemelen, malum müzik dünyasında acayip bir re-union patlaması var. Soundgarden'ın da bu furyaya katılma ihtimali var mı size göre?
Hayır, hiç sanmıyorum. Bunu düşünmedim bile. Şu sıralar durum hakikaten de dediğin gibi ve ben çoğunun parayla ilgili olduğunu düşünüyorum. Genesis'in yeniden bir araya gelmesi kesinlikle bununla ilgili, Police'inki de öyle.
Sadece turne için bir araya gelenler hakkında mı böyle düşünüyorsunuz? Yeni bir albüm yapacak olsalar durum değişir mi mesela?
Para için birleşmiş olmaları kötü bir şey değil, hatta bunu gayet doğal buluyorum. Fanlarının onları tekrardan sahnede görmek istediği çok açık, yani ortada bu anlamda büyük bir talep olduğu belli. Genesis ve Police sahneye çıkıp hala çatır çatır çalabiliyorlar, bu yüzden ne için birleşmiş olduklarının pek bir önemi yok. Yeni bir albüm kaydetmeye niyetli olmayan gruplar pek bir şey de paylaşmıyorlar. Sadece bir araya gelip yüz yıl önce yazdıkları şarkıları prova ediyor ve sahneye çıkıyorlar. Fakat dediğim gibi, sahnede hala canavar gibi çalmayı beceriyor ve bu anlamda onları yeniden bir arada görmek için deliren fanlarını memnun edebiliyorlarsa ne güzel, hatta harika. Herkes bu işten bir şekilde kar ediyor. Mekanlar, bilet satıcıları, oteller vs. Müzik endüstrisini hareketlendiren bir durum.
Soundgarden'a gelince; paranın Soundgarden'ı yeniden bir araya getirecek bir güç olduğuna inanmıyorum. Tekrardan Soundgarden olmayı, birlikte yeni bir albüm kaydetmeyi istememiz gerekiyor. Birleşmenin tek amacı bu olurdu. Fakat dağıldığımızdan bu yana hiçbirimizin böyle bir istek duyduğunu hatırlamıyorum, bunun lafı bile geçmedi. Kimse de bize çıkıp böyle bir şey yapın demedi, böyle bir teklif getirmedi.
Soundgarden ve Audioslave'in ön adamı bir kez daha yola tek başına devam etme kararı aldı. Chris Cornell, yeni albümünün ertesinde, Rock'n Coke randevusunun öncesinde Rolling Stone Türkiye'ye Seattle'da balık ayıkladığı günleri, Paris'teki restoranını ve Soundgarden'ın tekrar bir araya gelme ihtimalini anlattı. Tabii bir de konserde neler çalacağını...
"Sahnede kendimi o kadar da yalnız hissetmiyorum, arkamda bana eşlik eden bir grubum var çünkü. Tom Petty ve Bruce Springsteen'i düşün, aynen onun gibi bir şey işte," diyor telefonun diğer ucundaki Chris Cornell. Zack De La Rocha'nın ayrılması üzerine yeni bir solistle ve yepyeni bir isimle yola devam kararı alan diğer Rage Against the Machine üyeleriyle 2000'lerin hemen başında bir araya gelen Cornell, birlikte kaydettikleri üç stüdyo albümünden sonra, Şubat ayında gruptan ayrıldığını açıklamıştı. Kimilerine göre bu ani gelişmenin ardında anlatılanlardan daha farklı bir senaryo gizliydi; Cornell'in pasif duruşu Tom Morello ve geri kalan tayfanın politik tavrıyla örtüşmüyordu.
Geçen ay ikinci solo albümü Carry On'u yayınlayan Chris Cornell ise söylentilere pek de kulak asmıyor gibi. Rock'n Coke vesilesiyle yaptığımız sohbette sergilediği sakin ve pozitif tavır bunu gösteriyor en azından. Yeniden solo takılıyor olmaktan, daha doğrusu iş programını artık sadece kendine göre ayarlayabiliyor olmaktan gayet memnun; bu sayede karısı ve çocuklarıyla daha sık vakit geçirebildiğini söylüyor.
Soruların çoğuna verdiği cevapları bir şekilde buraya, yani aile hayatına bağlıyor, iki lafından biri 'Vicky' (yeni eşinin adı bu). Eşiyle birlikte olabilmek için Paris'e göç ederken neden hiç tereddüt etmediği anlaşılıyor böylece. "Asilik günleri geride kaldı," diyor. "Artık karım, çocuklarım var. Her şey değişti."
Tek başınıza yapmak istediğiniz çok şey olduğunu ve böyle hissettiğiniz için de grubu (Audioslave) daha fazla oyalamanın anlamı olmayacağını söylemiştiniz. Buna göre hareket ettiniz, sonuçtan memnun musunuz?
Önceden daha farklı bir kimliğim vardı, yani bir grubun üyesi olarak oluşmuş bir kimlik. Bunda da iyiydim, o kimliği iyi taşıyordum ve bundan zevk de alıyordum. Fakat başka bir şey yapmak istedim, öyle de yaptım. Açıkçası şu an bulunduğum noktadan fazlasıyla memnunum, yani solo olarak takılmanın bana çok daha iyi hissettirdiğini biliyorum.
Audioslave'den ayrılmak istediğinizi ilk ne zaman fark ettiniz? Yani, grup içinde bu kararı alan ilk kişi sizdiniz, değil mi?
Evet. Üçüncü Audioslave albümü Revelations'ı bitirmiştik ve ben kendi solo albümüm için şarkılar yazmaya başlamıştım. Evdeydim, Paris'te. Karım ve çocuklarım yanımdaydı. O ortamı bırakıp grupla yeniden iş başı yapmak zor geldi, yani evde ailemle kalıp şarkılarımla uğraşmayı tercih ediyordum. İlk olarak o zaman artık bir grupta yer almak istemediğimi anladım. Beş yıl gibi kısa bir zaman diliminde üç albüm yaptık ve çok fazla koşturduk. Olayın bir başka yönü daha var; sonuçta ortada bir de 'iş' var. Ortaklarınla kurduğun bir işletme gibi düşün grubu. Çözülmesi gereken şeyler, uzlaşma sağlaman gereken durumlar ortaya çıkıyor. Bir yere kadar bunu idare edecek gücüm vardı ama günün sonunda ben sadece müziği düşünmek istiyordum, iş meselelerini değil. Kendi başıma olduğumda bunlarla uğraşmak zorunda değilim, kendi şarkılarım var, kendi albümüm var, kararlarımı kendim veriyorum. Bu da başka bir sebepti işte.
Ayrılma kararınızı diğer grup üyeleri nasıl karşıladı? Bu onları şaşırttı mı?
Sanırım bunu anlayabildiler. Zaten onların da uğraştıkları başka başka işler vardı. Gurur duyduğumuz albümler yaptık, grup olarak ortaya çıkardığımız işten hepimiz memnunuz. Bir sorun yok.
Aranız kötü değil yani?
Hayır. Daha doğrusu, öyle olduğunu sanmıyorum. Onların da kötü bir şey hissetmediklerini düşünüyorum.
Audioslave sayfası kapandıktan oldukça kısa bir süre sonra Rage Against the Machine'in yeniden bir araya geleceği açıklandı. Siz böyle bir şey bekliyor muydunuz?
Şaşırmadım dersem yalan olur. Çünkü Audioslave 5 - 6 yıllık bir gruptu ve ben bu süre boyunca Zack ile iletişim halinde olmadıklarını biliyorum. Buna şahit olmadım en azından. Bu yüzden bir anda yeniden bir araya gelmeleri şaşırttı beni. Fakat daha sonra düşündüğümde gayet mantıklı geldi. Yani, neden olmasın ki? Özellikle Zack'in buna neden evet dediğini anlayabiliyorum. Sonuçta diğer üyeler RATM dağıldıktan sonra Audioslave'i kurdular ve bu grupla yol almaya devam ettiler. Albümler kaydedip turnelere çıktılar. Ama Zack böyle bir şey yapmadı. Bu yüzden yeniden Rage'in içinde olup bir şeyler yapmak istemesini doğal karşılıyorum. Rage çok iyi bir gruptu. Aralarında herhangi bir sorun yaşamadan yeniden sahne almayı beceriyorlarsa ne güzel.
Bu ara herkes size aynı şeyi sorup duruyordur muhtemelen, malum müzik dünyasında acayip bir re-union patlaması var. Soundgarden'ın da bu furyaya katılma ihtimali var mı size göre?
Hayır, hiç sanmıyorum. Bunu düşünmedim bile. Şu sıralar durum hakikaten de dediğin gibi ve ben çoğunun parayla ilgili olduğunu düşünüyorum. Genesis'in yeniden bir araya gelmesi kesinlikle bununla ilgili, Police'inki de öyle.
Sadece turne için bir araya gelenler hakkında mı böyle düşünüyorsunuz? Yeni bir albüm yapacak olsalar durum değişir mi mesela?
Para için birleşmiş olmaları kötü bir şey değil, hatta bunu gayet doğal buluyorum. Fanlarının onları tekrardan sahnede görmek istediği çok açık, yani ortada bu anlamda büyük bir talep olduğu belli. Genesis ve Police sahneye çıkıp hala çatır çatır çalabiliyorlar, bu yüzden ne için birleşmiş olduklarının pek bir önemi yok. Yeni bir albüm kaydetmeye niyetli olmayan gruplar pek bir şey de paylaşmıyorlar. Sadece bir araya gelip yüz yıl önce yazdıkları şarkıları prova ediyor ve sahneye çıkıyorlar. Fakat dediğim gibi, sahnede hala canavar gibi çalmayı beceriyor ve bu anlamda onları yeniden bir arada görmek için deliren fanlarını memnun edebiliyorlarsa ne güzel, hatta harika. Herkes bu işten bir şekilde kar ediyor. Mekanlar, bilet satıcıları, oteller vs. Müzik endüstrisini hareketlendiren bir durum.
Soundgarden'a gelince; paranın Soundgarden'ı yeniden bir araya getirecek bir güç olduğuna inanmıyorum. Tekrardan Soundgarden olmayı, birlikte yeni bir albüm kaydetmeyi istememiz gerekiyor. Birleşmenin tek amacı bu olurdu. Fakat dağıldığımızdan bu yana hiçbirimizin böyle bir istek duyduğunu hatırlamıyorum, bunun lafı bile geçmedi. Kimse de bize çıkıp böyle bir şey yapın demedi, böyle bir teklif getirmedi.