CHP'li Okay kardeşi için yardım istemiş!

emekcii

New member
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
309
Reaction score
0
Puanları
0
CHP'li Hakkı Süha Okay, uyuşturucudan yargılanan kardeşi için Seyfi Oktay'dan yardım istemiş.



CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay, İstanbul'daki uyuşturucu operasyonunda tutuklanan kardeşi Mustafa Fehmi Okay için eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'la sık sık görüşmüş.

Zaman gazetesinin haberine göre, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Yargıtay'da sürecek dava için Oktay, "Şimdi ben orada iki başkanla görüştüm. Dedim, size ziyarete gelecek. Ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. Sizin oraya gitmeniz gerekli yani. Orada bir arkadaşı görevlendireceğim. O sizi buluşturacak. Onlar da sizi bekliyorlar." diyor. CHP'li Okay da "Sağ olsunlar, sağ olsunlar." karşılığını veriyor. Bakan Oktay'ın "Yani 14 ve 10 bekliyor sizi." sözleri üzerine de Okay, "Anladım. Sağ olsun, çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, Sağ olun." ifadelerini kullanıyor.

Bir başka telefon görüşmesinde ikili arasında şu konuşma geçiyor:

Okay: Bu şey için biraderim 9. Ağır Ceza'da.

Oktay: Evet burada değil mi?

Okay: Şeyde, İstanbul'da.

Oktay: İstanbul'da, peki ben şöyle düşüneyim. Bir kısa seyahat yapalım.

Okay: Yani şöyle yapalım mı? Ben...

Oktay: Hiç mahzuru yok onun.

Okay: Ben size ulaşayım da bu şu bir iki gün içinde bir araya gelebilir miyiz sizle?

Oktay: Tabii ne zaman isterseniz.

Okay: Oldu mu sayın bakanım, pekala. Sağ olun, teşekkür ediyorum. Sağ olun, çok saygılar sunuyorum.

Hakkı Suha Okay, kardeşinin uyuşturucu operasyonunda tutuklanmasının ardından yargıya güvendiği yönünde açıklamalar yapmıştı. Fehmi Okay'ın gözaltına alındığı günün ertesinde Okay, "Hukukun gereği ne ise onu saygı ile karşılıyorum." şeklinde beyanat vermişti.


CHP'li Okay kardeşi için yardım istemiş!
 
Biraz düşünüyorum da. Hiç aslı olmayan iftiralarla Başbakanı yeyip bitirmeye uğraşan biçareler , Eğer ki Başbakanın bir kardeşi yada bir yakını böyle bir suçtan dolayı ağır cezada yargılansa..... yok yok düşünemiyorum. Sanırım meclis bahçesinde darağacı kurarlar...
 
Adnan Menderese yaptıkları gibi 400 küsür gün işkence ederek öldürüler
sonra bayram ilan ederler

sonra işin yoksa 50 yıl Türkiye nin düze çıkmasını bekle

bu statükocular yokmu herşey beklenir artık
 
yardım istenilen konuda sayın chp li vekilin uyuşturucudan tutuklu kardeşi için... sanırsınız ki vatan millet sakarya için yardım istenmiş... yargıyı vicdandan çıkartıp cüzdanlara hapsedenlere ben burdan ne desem acep..:)) üzüm getir cep cep:))
 
bişey aklıma takıldı:

bu seyfi oktay ne zaman bakan dı? tarih olarak hatırlayan var mı?

peki hakkı süha okay'ın kardeşine zaman tutuklandı? tarih oalrak hatırlayan var mı?




alın size ufak bilgiler. kırıntılardan faydalanın

20 Kasım 1991-25 Haziran 1993 arasındaki Süleyman Demirel ve 25 Haziran 1993-5 Ekim 1995 arasındaki Tansu Çiller hükümetlerinde bakanlık yaptı. Oktay, en son CHP'den 1996-1999 arasında milletvekili seçildi.



hakkı süha okayın kardeşi 28 eylül 2009'da yakalanmış.


bakan beyle arasındaki tarih farkına bir bakın hele.

ilginç...
 
tarih saat falan filan....
bu telefon konuşması gerçekse eger yazıklar olsun bunlara çanak tutana

ha komplo ise pardon .........
 
Bakan ne cevap vermiş bi zahmet onu da yayınlayın yoksa hukuk dışı birşeyler yapacağını mı açıklamış da arada kakanın cevaplarını yazamamışlar?
 
bişey aklıma takıldı:

bu seyfi oktay ne zaman bakan dı? tarih olarak hatırlayan var mı?

peki hakkı süha okay'ın kardeşine zaman tutuklandı? tarih oalrak hatırlayan var mı?




alın size ufak bilgiler. kırıntılardan faydalanın

20 Kasım 1991-25 Haziran 1993 arasındaki Süleyman Demirel ve 25 Haziran 1993-5 Ekim 1995 arasındaki Tansu Çiller hükümetlerinde bakanlık yaptı. Oktay, en son CHP'den 1996-1999 arasında milletvekili seçildi.



hakkı süha okayın kardeşi 28 eylül 2009'da yakalanmış.


bakan beyle arasındaki tarih farkına bir bakın hele.

ilginç...



Bu basit olarak anlattığın mantıiğın, konunun özü olmadığını az çok bu işlerin nasıl döndüğünü siyaseti takip eden biri olarak biliyor olman gerekir. Yukarıdaki telefon konuşmaları sana bu yönde bir şey anlatmıyorsa o başka. Siyaseten duruş sergilemek, taraf olmak yanlışlara göz yumup yapan bizdense bişey olmaz mantığıyla yaklaşmak günümüz siyesetçilerinin hastalığı. Fakat bu hastalığın seçmen kitlesine sirayet etmesi daha elim bence.

Her siyasi oluşum iktirdayken ''Buna AKP'de Dahil'' kendi kadrolarını oluşturmak derdindedir. Gerek bakanlığı döneminde gerekse milletvekilliği yaptığı dönemde, Seyfi Oktay hakim atamalarında ve HKSY Kurulu kararlarında bu siyasi kadro oluşturma derdinden uzak kaldığını söylemek gerçeği inkar etmektir.Dolayısıyla görev yaptığı dönemdeki kadrolaşmanın meyvalarını aradan uzun yılar geçtikten sonra bile toplayacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Görevde olsun olmasın; eğer iltimasla iş yapacaka adalet mensupları varsa Seyfi oktay'ın siyasi nüfuzu bu iltiması ortaya çıkarmak için yeterlidir.

Siyasetteki bu kokuşmuşluğu reddetmek ve inkar etmek yerine; İktidarı elinde bulunduranların siyasi kadrolaşmasını engelleyen tedbirler üzerinde kafa yormalıyız. Kimse çıkıpta benim partim yapmaz demesin. Adalet Bakanı Moğultayın sözlerini aratım burda alıntı yaptırmasın bana. Bugün Adalet sistemindeki siyasi baskını en büyük sorumlusu Moğultaydır.
 
Bu CHP lilerdeki pişkinliğe bakarmısınız

Adamın kardeşi Uyuşturucu baronunun sağkolu olarak yakalanmış içerde yatıyor. CHP li Hakkı Süha ise arka bahcesi yargıyla giz gizli kardeşini nasıl kurtarırm hesabı yapıyor

sonra Bağımsız yargı yok edilmek isteniyor diye Anaya mahkemesine koşuyorlar.


 
Bu basit olarak anlattığın mantıiğın, konunun özü olmadığını az çok bu işlerin nasıl döndüğünü siyaseti takip eden biri olarak biliyor olman gerekir. Yukarıdaki telefon konuşmaları sana bu yönde bir şey anlatmıyorsa o başka. Siyaseten duruş sergilemek, taraf olmak yanlışlara göz yumup yapan bizdense bişey olmaz mantığıyla yaklaşmak günümüz siyesetçilerinin hastalığı. Fakat bu hastalığın seçmen kitlesine sirayet etmesi daha elim bence.

Her siyasi oluşum iktirdayken ''Buna AKP'de Dahil'' kendi kadrolarını oluşturmak derdindedir. Gerek bakanlığı döneminde gerekse milletvekilliği yaptığı dönemde, Seyfi Oktay hakim atamalarında ve HKSY Kurulu kararlarında bu siyasi kadro oluşturma derdinden uzak kaldığını söylemek gerçeği inkar etmektir.Dolayısıyla görev yaptığı dönemdeki kadrolaşmanın meyvalarını aradan uzun yılar geçtikten sonra bile toplayacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Görevde olsun olmasın; eğer iltimasla iş yapacaka adalet mensupları varsa Seyfi oktay'ın siyasi nüfuzu bu iltiması ortaya çıkarmak için yeterlidir.

Siyasetteki bu kokuşmuşluğu reddetmek ve inkar etmek yerine; İktidarı elinde bulunduranların siyasi kadrolaşmasını engelleyen tedbirler üzerinde kafa yormalıyız. Kimse çıkıpta benim partim yapmaz demesin. Adalet Bakanı Moğultayın sözlerini aratım burda alıntı yaptırmasın bana. Bugün Adalet sistemindeki siyasi baskını en büyük sorumlusu Moğultaydır.


bu senin dediğin şey ayıp olmasın sidik yarışı gibi ldu.

adalet bakanlığındaki kadrolaşma chp nin

milli eğitimdeki cemaatin

emniyetteki cemaaat ve ocakların

diyanetteki cemmatin

maliyedeki cemaatin

madencilik olduğu gibi cemaatin


yakalayan cemaatçi, yargı önüne çıkaran cemaatçi, yegılayan chp li diyelim.

peki bu cemaatçilerin ne kadar "temiz" iş yaptıkalrını nerden biliyorsunuz?

erzincan davası gözler önünde. bu ülkede bir cumhuriyet savcısının davasında hukuk katledilmektedir.

ergenekon davası ona keza.

dünyada hangi davada bir adamın eşiyle yaptığı romantik konuşmalar dava metninde yer alır?


hangi davada yürürken deliller devlet tarafından yok edilir?

hangi davada hukuk doktirininin açıkça belirttiği "kanunsuz delillere" dayanılarak insanlar suçlanır?

hangi davada insanlar hapise atıldıktan 1,5-2 yıl sonra neyle suçlandıklarını öğrenirler?

dünyanın hangi ülkesinde sadece hukuğu savunanlar darbeci-çeteci yaftasıyla taltif edilirler?

lütfen bana hukuktan bahsetmeyin.

sizin bahsettiğiniz hukuk fener davsında serçe ergenekon davasında şahindir.

2 gün önce hukuka sövenler konu ergenekon olunca hukuku över duruma geçenler ardından konu chp li bir bakanın kardeşi olunca hukuka demediğini bırakmayanlar birazcık samimi olurlarsa ne demek istediklerini anlatırlar.


ama ben burda hep aynı şeyi söylememe rağmen o samimiyet hiç karşıma çıkmadı.


samimiyet, samimiyet, samimiyet.


ayrıca şerefsizin sağcısı solcusu olmaz. şerefsiz şerefsizdir. bunu daha önce de defalarca söylemiştim. yine söylüyorum, yarın da söyleyeceğim.
 
Bakanın cevabı ne acaba asıl merak konusu olan o.
 
bişey aklıma takıldı:

bu seyfi oktay ne zaman bakan dı? tarih olarak hatırlayan var mı?

peki hakkı süha okay'ın kardeşine zaman tutuklandı? tarih oalrak hatırlayan var mı?




alın size ufak bilgiler. kırıntılardan faydalanın

20 Kasım 1991-25 Haziran 1993 arasındaki Süleyman Demirel ve 25 Haziran 1993-5 Ekim 1995 arasındaki Tansu Çiller hükümetlerinde bakanlık yaptı. Oktay, en son CHP'den 1996-1999 arasında milletvekili seçildi.



hakkı süha okayın kardeşi 28 eylül 2009'da yakalanmış.


bakan beyle arasındaki tarih farkına bir bakın hele.

ilginç...
keşke okay çıkıp konuşsa bilsek neyin ne oldugunu..
 

bu senin dediğin şey ayıp olmasın sidik yarışı gibi ldu.

adalet bakanlığındaki kadrolaşma chp nin

milli eğitimdeki cemaatin

emniyetteki cemaaat ve ocakların

diyanetteki cemmatin

maliyedeki cemaatin

madencilik olduğu gibi cemaatin


yakalayan cemaatçi, yargı önüne çıkaran cemaatçi, yegılayan chp li diyelim.

peki bu cemaatçilerin ne kadar "temiz" iş yaptıkalrını nerden biliyorsunuz?

erzincan davası gözler önünde. bu ülkede bir cumhuriyet savcısının davasında hukuk katledilmektedir.

ergenekon davası ona keza.

dünyada hangi davada bir adamın eşiyle yaptığı romantik konuşmalar dava metninde yer alır?


hangi davada yürürken deliller devlet tarafından yok edilir?

hangi davada hukuk doktirininin açıkça belirttiği "kanunsuz delillere" dayanılarak insanlar suçlanır?

hangi davada insanlar hapise atıldıktan 1,5-2 yıl sonra neyle suçlandıklarını öğrenirler?

dünyanın hangi ülkesinde sadece hukuğu savunanlar darbeci-çeteci yaftasıyla taltif edilirler?

lütfen bana hukuktan bahsetmeyin.

sizin bahsettiğiniz hukuk fener davsında serçe ergenekon davasında şahindir.

2 gün önce hukuka sövenler konu ergenekon olunca hukuku över duruma geçenler ardından konu chp li bir bakanın kardeşi olunca hukuka demediğini bırakmayanlar birazcık samimi olurlarsa ne demek istediklerini anlatırlar.


ama ben burda hep aynı şeyi söylememe rağmen o samimiyet hiç karşıma çıkmadı.


samimiyet, samimiyet, samimiyet.


ayrıca şerefsizin sağcısı solcusu olmaz. şerefsiz şerefsizdir. bunu daha önce de defalarca söylemiştim. yine söylüyorum, yarın da söyleyeceğim.


Okumaktan ve anlamaktan anladığın halde niye yazdıklarımın dışında şeyleri bana aitmiş gibi ortaya koyup, kendi bilinç altındaki seviyesi düşük şeyleri söylüyosun ki. Başından beri şunu söylüyoru; sen ve senin kafandki CHP'liler ve CHP Zihniyetine bu tavır sizi asla ve kat'a halka yaklaştırmaz, bunu ne zaman kavrayacaksınız.

Ben sağcı solcu gözetmeden Ülkemizdeki iktidara gelenlerin bir tutmunu ortaya koydum, bu durumdan seni rahatsız eden nedir? Kimseyi ayrı tutmadım, şu yapmaz demedim. Hatta ''AKP Dahil'' dedim.

Bunların içinde diğerlerinden kadrolaşma bakımından ayırdıığım Mehmet Moğultaydır. Bu işlerle az çok haşır neşir olanlar ne demek istediğimi bilir. İşim gereği yakınen ben biliyorum en azından.
 
" Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir "
K.Atatürk

Fakat Ne hikmetse 2007 yılının temmuz ayında % 47 oy almış bir parti az daha düzmece mevzuularla kapatılıyordu. Yani yaklaşık 20 milyon oy almış bir parti sadece 11 kişinin oyuyla kapatılacaktı. Yani Ulu Önderin yukarıdaki sözüne muhalefet edercesine egemenliği kayıtsız şartsız milletin elinden alacaklardı.

Şimdi çıkıp bağımsız yargıdan bahsediyorlar ama ses kayıtları. Yargıtay üyelerinin , hsyk üyelerinin , AYM üyelerinin birbirinden rezil çarpık ilişkilerini gün ışığına çıkarıyor. Bütün bunlara ek olarak Yine Halkın oyları ile seçilmiş meclisteki çoğunluk oyuyla kabul edilmiş anayasa değişiklik paketini Anti Demokratik hareket merkezi olan Parti tarafından AYM'ye götürülüyor ve bunun Yüce Atatürkün gönlündeki Egemenliğin gerçek sahibi olan "HALK" tarafından oylanmasının önüne geçilmek isteniyor.

Atatürk zamanında sözü edilen halk nereye gitti yada şimdiki Halk mozambikten mi geldi.
 
Okumaktan ve anlamaktan anladığın halde niye yazdıklarımın dışında şeyleri bana aitmiş gibi ortaya koyup, kendi bilinç altındaki seviyesi düşük şeyleri söylüyosun ki. Başından beri şunu söylüyoru; sen ve senin kafandki CHP'liler ve CHP Zihniyetine bu tavır sizi asla ve kat'a halka yaklaştırmaz, bunu ne zaman kavrayacaksınız.

Ben sağcı solcu gözetmeden Ülkemizdeki iktidara gelenlerin bir tutmunu ortaya koydum, bu durumdan seni rahatsız eden nedir? Kimseyi ayrı tutmadım, şu yapmaz demedim. Hatta ''AKP Dahil'' dedim.

Bunların içinde diğerlerinden kadrolaşma bakımından ayırdıığım Mehmet Moğultaydır. Bu işlerle az çok haşır neşir olanlar ne demek istediğimi bilir. İşim gereği yakınen ben biliyorum en azından.




hiç kimseye aitmiş gibi söylediğim bişey yok.

kadrolaşmadan bahsediyoruz değil mi?

bende kadrolaşmanın örneklerini verdim. bunda yanlış olan neresi var. eğer sence bu anlattığım şeylerin seviyesi bu kadar düşükse ve sen bu anlattıklarımla konu arasındaki bağıntıyı kuramıyorsan, sana çıktığın kaf dağından aşşağı inmeni tavsiye ederim. çünkü uzaktan herşey olduğu gibi görünmez.


kimin ne yaptığıylas ilgili söyleyeceğimi söyledim. istersen tekrar söyleyeyim. çünkü yazdıklarımı okumadığın anlaşılıyor.

şerefsizin sağcısı solcusu olmaz. şerefsiz şerefsizdir.

yeterli mi?


bu chp li yaftasından sıkıldım artık.

kaç kere söyledim ve kaç kere daha döyleyeceğim bilmiyorum. büyük harflerle yazayım belki derdimi anlatırım.


chp li değilim. geçmişte chp örgütü içinde gençlik kolu başkanlığı yapmış ve yönetime (baykal ve tayfasına) muhalif olmam nedeniyle paritden istifa etmiş ve örgütsel bağını kesmiş ve kişisel ve düşünsel aykırılık nedeniyle (büyük konuşmak gibi olmasın) kapısından içeri siyasi anlamda girmeyeceğim bir partidir. ama sen ve senin gibi akp hayranları ve tayyip düşkünleri kendinden olmayan herkesi yaftalamak gibi bir hastalığa kapıldığı için bana devamlı chp li yakıştırması yapıyorsunuz. yapmayın. artık kabak tadı verdi.


umarım gayet açıklayıcı olmuştur.
 

hiç kimseye aitmiş gibi söylediğim bişey yok.

kadrolaşmadan bahsediyoruz değil mi?

bende kadrolaşmanın örneklerini verdim. bunda yanlış olan neresi var. eğer sence bu anlattığım şeylerin seviyesi bu kadar düşükse ve sen bu anlattıklarımla konu arasındaki bağıntıyı kuramıyorsan, sana çıktığın kaf dağından aşşağı inmeni tavsiye ederim. çünkü uzaktan herşey olduğu gibi görünmez.


kimin ne yaptığıylas ilgili söyleyeceğimi söyledim. istersen tekrar söyleyeyim. çünkü yazdıklarımı okumadığın anlaşılıyor.

şerefsizin sağcısı solcusu olmaz. şerefsiz şerefsizdir.

yeterli mi?



bu chp li yaftasından sıkıldım artık.

kaç kere söyledim ve kaç kere daha döyleyeceğim bilmiyorum. büyük harflerle yazayım belki derdimi anlatırım.


chp li değilim. geçmişte chp örgütü içinde gençlik kolu başkanlığı yapmış ve yönetime (baykal ve tayfasına) muhalif olmam nedeniyle paritden istifa etmiş ve örgütsel bağını kesmiş ve kişisel ve düşünsel aykırılık nedeniyle (büyük konuşmak gibi olmasın) kapısından içeri siyasi anlamda girmeyeceğim bir partidir. ama sen ve senin gibi akp hayranları ve tayyip düşkünleri kendinden olmayan herkesi yaftalamak gibi bir hastalığa kapıldığı için bana devamlı chp li yakıştırması yapıyorsunuz. yapmayın. artık kabak tadı verdi.


umarım gayet açıklayıcı olmuştur.



Ben AKP'nin de bu kadrolamanın dışında olmadığını iddia ederken ve böyle bir konu başlığı açılmışken hemen savunma poziyonuna geçip, size biraz bilgi kırıntısı vereyim deyip ''kendinde tonlarca olduğun ima edip'' CHP Savunuculuğuna bürünürsen yaftalaman haksız değildir. Çünkü genel karesteriktik özelliğiniz gereği sütten çıkma ak kaşığı oynamakta üstünüze yoktur.

Şerefsizlik yaftasınıda öyle kolay kolay kimseye söylemem, sonuç olarak eleştirel bakış açısıyla olaylara yorum getirdiğimize göre, seviyenin bu kadar düşürüldüğü bir ortamda herke o seviyeye inmek zorunda değildir.

Yazdıklarını gayet iyi okuyorum tasalanma, senin şu an tasalanman gereken mesele ''alemi'' kaf dağında olmakla suçlarken kendinide melek olarak tayin edip herkese yüksekten bakma çabası içinde olmandır. Kimseye şu düşkünü bu düşkünü yaftasında bulunmadım. Yalnızca CHP'li dedim. Senin yukarıdaki seviyesiz cümlelerinle ''kırmızıyla işaretliğidiğim'' benim yazım arasındaki farkı aklı selim her insan evladı değerlendirip kararını verecektir.
 
bilmeyenlere dersler


kırıntı

a. 1. Bir şeyden ayrılan küçük parça:

TÜRK DİL KURUMU - Büyük Türkçe Sözlük



benim seyfi oktay için söylediği şey tam da budur. bir bilginin küçük bir parçası. bir otobiyografiden alınan küçük bir parça olsa olsa kırıntıdır. (lütfen 6. mesaja bakınız)



ben orda seyfi oktayın kadrolaşmasıyla ilgili en ufak bir şey söylemeden kadrolaşmayı gündeme getiren kişi bana kalmış kadrolaşmayı savunduğumu söylüyorsa klavyesinden çıkanı gözü görmüyor demektir. (lütfen 10. mesaja bakınız)


seviyeden bahseden kişi benim bahsettiğim şeylerin hangisini seviyesinin düşük olduğunu söylerse seviye konusu daha açık tartışılır. benim bahsettiklerimi seviyesi düşük diye tabir edene kaf dağından aşşağı in demek abes değildir. (lütfen 12. mesaja bakınız)



senden önce biri daha bana bu tarz bir yaklaşımda bulundu onada aynı cevabı verdim. sana da vereyim:


nasıl hitap edilmek istiyorsanız öyle hitap ediniz. ettiğiniz hitap şeklinde hitap edilirsiniz. kısacası gösterdiğin saygı kadar saygı görürsün. sen benim hangi partiye oy verip vermediğimi ya da hangi partiyi desteklediğimi ya da kimin hayranı -peşinden koşanı olduğumu bilmeden bana bir yafta vurusan bende sana aynı cahillikle yafta vururum. kimse kusura bakmasın. eğer hitabımla ilgili bir rahatsızlığın varsa şikayet mercii herzaman, herkese açıktır.


şerefsiz yakıştırmasına gelince: ordaki şerefsiz suç işleyen, işlemeyi adet haline getirmiş, bu yola geçimini sağlayan, başkalarına saygısı olmayan, pire kadar menfaat için koskoca ormanı yakabilecek karakterde vb. insanlar için söylenmiş bir laftır. ve o lafın orda kullanılma gerekçesi de " böyle insanlar solcu da olsa savunmam sağcı da olsa savunmam" mantalitesindedir. yoksa durup duruken kimseye şarefsiz diyecek kadar aşşağılaşmadım. lafları lütfen düzgün anlayın. ondan sonra seviye tartışmsına girin.


okunacak en büyük kitap insandır (hacı bektaş-i veli)

bu gibi sözleri kendimize rehber eylediğimizdendir, kimsenin tepesinden bakmak gibi ne bir gayretimiz ne de bir isteğimiz oldu. okumak insanların yüzlerine bakmayı tercih ederiz.

İnsanın cemâli sözünün güzelliğidir. (hacı bektaş-i veli)

ve bunun içindir ki güzel insanla güzel muhabbet etmeyi severiz.

yeterince yer kaplayıp insanları rahatsız ettik. kusurumuz varsa affola.
 


Bu konu kişisel dürtüşmeye dönüşmüş.

Zerkli yazdıklarında haklı. Ayrıca üslup, savunduğu konu, açıklamalar, genel çerçevede kesinlikle hakaret veya bir kişiyi veya onun özelliklerini aşağılar şekilde değil. Yanlış işler yapanı ayırt etmeden, taraf tutmadan hak ettikleri kelimeler ile tasfir etmiş. Şerefsiz halk düşmanıdır. Halk her hesimden oluşur. Sağcısı, solcusu, dincisi, milliyetçisi, liberali,....

Özetle:

Ben Zerkli kardeşimizin konuları anlama, konuları doğru ve tarafsız algılama, düzgün ve anlaşılır yazma yeteneğinden son derece memnunum. Eveleme geveleme yok.

 
Geri
Üst