LifeForRent
New member
- Katılım
- 24 Eyl 2005
- Mesajlar
- 299
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Lise son sınıf öğrencisi Fatih Atakay, gününün büyük bir bölümünü bilgisayar başında geçiriyor.
Okuldan gelir gelmez bilgisayar başına oturan Fatih, az önce ayrılmasına rağmen arkadaşlarıyla chat’leşmeye başlıyor. Bazen sürekli aynı pozisyonda oturmaktan boynu tutulup, kolu uyuşsa da buna aldırmıyor. Fatih, annesinin yemeğe çağırmasına da kulak asmıyor. Çünkü internette yeni tanıştığı birine gerçek kimliğinden çok farklı şeyler anlatmakla meşgul.
İngiliz psikolog Mark Griffiths, “Yüzünüz akne dolu 15 yaşında bir delikanlı olabilirsiniz, ama sanal âlemde kendinizi Brad Pitt ilan edebilirsiniz.” diyerek özetliyor sanal âlemin albenisini. Fatih Atakay da Griffiths’in bahsettiği gençlerden biri. Her geçen gün bilgisayar başında geçirdiği saatlerin arttığını ve kendisi için çok önemli olan üniversite sınavına bile çalışamadığını düşünse de bir türlü engel olamıyor bu isteğine. Babasının derslerinde yardımcı olması için aldığı bilgisayarı chat ve oyunlar için kullanan Atakay, “Üniversite sınavında başarılı olamazsam ailem büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak. Bir an önce internet tutkusundan kurtulmam gerekiyor.” diyor.
İnternet; modern dünyanın belki de en iyi düşünülmüş buluşu. Düşünsenize milyonlarca insan dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yaşamaksınız sanal dünyada buluşup sohbet imkanı buluyor. Arama motorları aracılığıyla istenilen bilgiye, anında ulaşılabiliyor. Bu yüzden kullanıcı sayısı da her geçen gün artıyor. Bugün dünyada yaklaşık 200 milyon kişi internet kullanırken, her gün ortalama 15 bin yeni site kuruluyor. Saymakla bitmeyen faydalarına rağmen, internet aslında okul, aile ve iş hayatında tamir edilemez yaralar açıyor. Çünkü kumar gibi bağımlılık yapan internet, psikolojik ve fiziksel sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor.
Memorial Hastanesi psikologlarından Aslıhan Tozlu, bilgisayarın sigara, alkol, uyuşturucu ve kumar bağımlılığından ayırt edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bilgisayarın toplum tarafından daha kolay kabul gördüğünü ve bu yüzden daha tehlikeli olduğunu düşünen Tozlu, “Bilgisayar bağımlılığı diğer bağımlılıklardan daha tehlikeli. Çünkü aile ve toplum bu bağımlılığı normal karşılıyor. Bu da rahatsızlığın farkına varılmasını geciktiriyor.” diye konuşuyor.
Bağımlılığın belirtileri
Her gün internete girmek.
Günde en az 4 saat kullanmak.
Dünyadan el ayak çekmek.
Bilgisayar başında atıştırmak.
Uykusuz geceler geçirmek.
Zaman ayırdığını inkar etmek.
Sanal arkadaşlar yüzünden gerçek arkadaşlarını unutmak.
Sürekli maillerine bakmak.
İnternetten uzak kalındığında sinirlilik belirtileri göstermek
Sağlığı da tehdit ediyor
İnternet, depresif eğilimler, dikkat dağınıklığı, çekingenlik gibi birtakım psikolojik sorunlara yol açıyor. İlk zamanlarda kullanıcıyı ve çevresini çok fazla rahatsız etmeyen bu rahatsızlıklar zamanla kendini göstermeye başlıyor. Yavaş yavaş sosyal hayattan kopan genç, sadece hayatını devam ettirmek için bilgisayar başından kalkar oluyor. İnternet bağımlılığı fiziksel sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Örneğin klavyeyi ve fareyi kullanırken yapılan küçük hareketlerde el bileğinden geçen median sinir sıkışır, yapısı bozulur ve işlevini yapamaz hale gelir. El bileği sendromu denilen rahatsızlıkla elde uyuşukluk ve ağrı baş parmak hareketlerinde el sıkma gücünde azalma gözlenir. Belli bir duruşta uzun süre kalmakla boyun kasları kasılır, uyku saatleri azalır. Bu tür ilerleyen durumlarda mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerekiyor.
-Alıntıdır-
Okuldan gelir gelmez bilgisayar başına oturan Fatih, az önce ayrılmasına rağmen arkadaşlarıyla chat’leşmeye başlıyor. Bazen sürekli aynı pozisyonda oturmaktan boynu tutulup, kolu uyuşsa da buna aldırmıyor. Fatih, annesinin yemeğe çağırmasına da kulak asmıyor. Çünkü internette yeni tanıştığı birine gerçek kimliğinden çok farklı şeyler anlatmakla meşgul.
İngiliz psikolog Mark Griffiths, “Yüzünüz akne dolu 15 yaşında bir delikanlı olabilirsiniz, ama sanal âlemde kendinizi Brad Pitt ilan edebilirsiniz.” diyerek özetliyor sanal âlemin albenisini. Fatih Atakay da Griffiths’in bahsettiği gençlerden biri. Her geçen gün bilgisayar başında geçirdiği saatlerin arttığını ve kendisi için çok önemli olan üniversite sınavına bile çalışamadığını düşünse de bir türlü engel olamıyor bu isteğine. Babasının derslerinde yardımcı olması için aldığı bilgisayarı chat ve oyunlar için kullanan Atakay, “Üniversite sınavında başarılı olamazsam ailem büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak. Bir an önce internet tutkusundan kurtulmam gerekiyor.” diyor.
İnternet; modern dünyanın belki de en iyi düşünülmüş buluşu. Düşünsenize milyonlarca insan dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yaşamaksınız sanal dünyada buluşup sohbet imkanı buluyor. Arama motorları aracılığıyla istenilen bilgiye, anında ulaşılabiliyor. Bu yüzden kullanıcı sayısı da her geçen gün artıyor. Bugün dünyada yaklaşık 200 milyon kişi internet kullanırken, her gün ortalama 15 bin yeni site kuruluyor. Saymakla bitmeyen faydalarına rağmen, internet aslında okul, aile ve iş hayatında tamir edilemez yaralar açıyor. Çünkü kumar gibi bağımlılık yapan internet, psikolojik ve fiziksel sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor.
Memorial Hastanesi psikologlarından Aslıhan Tozlu, bilgisayarın sigara, alkol, uyuşturucu ve kumar bağımlılığından ayırt edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bilgisayarın toplum tarafından daha kolay kabul gördüğünü ve bu yüzden daha tehlikeli olduğunu düşünen Tozlu, “Bilgisayar bağımlılığı diğer bağımlılıklardan daha tehlikeli. Çünkü aile ve toplum bu bağımlılığı normal karşılıyor. Bu da rahatsızlığın farkına varılmasını geciktiriyor.” diye konuşuyor.
Bağımlılığın belirtileri
Her gün internete girmek.
Günde en az 4 saat kullanmak.
Dünyadan el ayak çekmek.
Bilgisayar başında atıştırmak.
Uykusuz geceler geçirmek.
Zaman ayırdığını inkar etmek.
Sanal arkadaşlar yüzünden gerçek arkadaşlarını unutmak.
Sürekli maillerine bakmak.
İnternetten uzak kalındığında sinirlilik belirtileri göstermek
Sağlığı da tehdit ediyor
İnternet, depresif eğilimler, dikkat dağınıklığı, çekingenlik gibi birtakım psikolojik sorunlara yol açıyor. İlk zamanlarda kullanıcıyı ve çevresini çok fazla rahatsız etmeyen bu rahatsızlıklar zamanla kendini göstermeye başlıyor. Yavaş yavaş sosyal hayattan kopan genç, sadece hayatını devam ettirmek için bilgisayar başından kalkar oluyor. İnternet bağımlılığı fiziksel sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Örneğin klavyeyi ve fareyi kullanırken yapılan küçük hareketlerde el bileğinden geçen median sinir sıkışır, yapısı bozulur ve işlevini yapamaz hale gelir. El bileği sendromu denilen rahatsızlıkla elde uyuşukluk ve ağrı baş parmak hareketlerinde el sıkma gücünde azalma gözlenir. Belli bir duruşta uzun süre kalmakla boyun kasları kasılır, uyku saatleri azalır. Bu tür ilerleyen durumlarda mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerekiyor.
-Alıntıdır-