by_ajan
New member
" Herşey boş " der vaizler yazarı . " ...akıllılık nedir bilme , delilik ve çılgınlık nedir bilmek için yanıp tutuştum : anladım ki bu dahi ruh tedirginliği . Zira bilmede çok dert var : ve bilgiyi arttıran üzüntüyü arttırır . "
Tevrat ' ın Vaiz bölümündeki bu görüş bütün mitlere siner . Felsefe ve edebiyat insanın mutsuzluğunun kaynağını bilginin zehirli ağacında bulur . Russell , Mutluluğun Fethi ' nde buna Byron mutsuzluğu adını verir . Erasmus " Bilmemek mutluluktur " der . Krutch , İnsanlığın davasını yitirilmiş bir dava olarak görür . Cehalet erdem midir ? Bunuel , uçsuz bucaksız bir düzlükte etrafı suralarla çevrili bir ortaçağ kenti düşündüğünü söyler . Mitler insanların bilmesi gereken her soruyu cevaplar . İnsanlık için bütün kutsal kitaplar yeterlidir . Camus " Dünyanın mı güneşin etrafında döndüğünün yoksa güneşin mi dünya etrafında döndüğünün önemi yok " der , hayatı tehlikeye girdiği an davasından dönen Galile ' den bahsederken . Hitler düşünceden nefret eder . Nasyonal sosyalist parti iktidara geldiğinde kitaplar meydanlarda yakılır , düşünürler ya tutuklanır ya da Almanya topraklarını terk etmek zorunda kalırlar . Mussolini hükümdara kayıtsız şartsız itaati buyuran Makyavel ' i tüm zamanların en büyük filozofu ilan eder . İtaat . İşte önemli olan nokta da bu . Sürü mutludur . Yaşamak için ihtiyacı olan tüm cevaplar verilmiştir . Soru işaretlerine ihtiyacı yoktur insanoğlunun . Oysa rasyonal birey şüphecidir , sorgular ve ulaştığı gerçek karşısında boşlukta bulur kendini . Sartre bu karamsarlığın karşısına özgürlüğü ve sorumluluğu koyar . Mutlu olmak için tek yol inançtır . Tanrı ' ya , özgürlüğe , geleceğe ... Russell , Byron ' un bütün hazları tatmış bir serüvenci olduğunu söyler . Vaizler yazarı Yerüşalem kralı Davud ' un oğludur . Sarayında zevk içinde yaşar . En basitinden , karşılanan herşeyin değerini yitirdiği gerçeğine ulaşabiliriz belki . Ama yeterli değil kanımca . Buna bakarak Vaizler yazarının inançsız olduğunu da söyleyebiliriz . Çünkü tüm eylemi Tevrata aykırıdır . Mutsuzluğunun kaynağı herşeyin boş olduğu sonucuna varmasının sebebi karşılanan hazzı kadar eyleminin bilinçten yoksun olmasından doğan çelişkisindedir . Camus Don Juan ' ı mutlu bir adam olarak hayal ettiğini söyler . Don Juan bayağıdır . Her kadına aynı sözleri söyler . Sorgulamaz . Ama her eyleminde bilinçlidir . Bir gün kaybedeceğini bilir . Tıpkı cezalandırılan Sisyphos gibi o da herşeyi göze almış yazgısına boyun eğmiştir en başından . Bilir ve umut etmez . Bu bilgi sınırlarını bilmekten başka birşey değildir . Kendi küçük dünyasında kendine kadarını bilen kişi mutludur . Sonrası cinnet ...
(alıntıdır)
peki yukarıda ki sav ne kadar doğru? cehalet mutluluk mudur? sorusuna cevaben yazılmış bir yazı var yukarıda. sizce cehalet mutluluk mudur? yada mutlu insanlar cahil midir?
Tevrat ' ın Vaiz bölümündeki bu görüş bütün mitlere siner . Felsefe ve edebiyat insanın mutsuzluğunun kaynağını bilginin zehirli ağacında bulur . Russell , Mutluluğun Fethi ' nde buna Byron mutsuzluğu adını verir . Erasmus " Bilmemek mutluluktur " der . Krutch , İnsanlığın davasını yitirilmiş bir dava olarak görür . Cehalet erdem midir ? Bunuel , uçsuz bucaksız bir düzlükte etrafı suralarla çevrili bir ortaçağ kenti düşündüğünü söyler . Mitler insanların bilmesi gereken her soruyu cevaplar . İnsanlık için bütün kutsal kitaplar yeterlidir . Camus " Dünyanın mı güneşin etrafında döndüğünün yoksa güneşin mi dünya etrafında döndüğünün önemi yok " der , hayatı tehlikeye girdiği an davasından dönen Galile ' den bahsederken . Hitler düşünceden nefret eder . Nasyonal sosyalist parti iktidara geldiğinde kitaplar meydanlarda yakılır , düşünürler ya tutuklanır ya da Almanya topraklarını terk etmek zorunda kalırlar . Mussolini hükümdara kayıtsız şartsız itaati buyuran Makyavel ' i tüm zamanların en büyük filozofu ilan eder . İtaat . İşte önemli olan nokta da bu . Sürü mutludur . Yaşamak için ihtiyacı olan tüm cevaplar verilmiştir . Soru işaretlerine ihtiyacı yoktur insanoğlunun . Oysa rasyonal birey şüphecidir , sorgular ve ulaştığı gerçek karşısında boşlukta bulur kendini . Sartre bu karamsarlığın karşısına özgürlüğü ve sorumluluğu koyar . Mutlu olmak için tek yol inançtır . Tanrı ' ya , özgürlüğe , geleceğe ... Russell , Byron ' un bütün hazları tatmış bir serüvenci olduğunu söyler . Vaizler yazarı Yerüşalem kralı Davud ' un oğludur . Sarayında zevk içinde yaşar . En basitinden , karşılanan herşeyin değerini yitirdiği gerçeğine ulaşabiliriz belki . Ama yeterli değil kanımca . Buna bakarak Vaizler yazarının inançsız olduğunu da söyleyebiliriz . Çünkü tüm eylemi Tevrata aykırıdır . Mutsuzluğunun kaynağı herşeyin boş olduğu sonucuna varmasının sebebi karşılanan hazzı kadar eyleminin bilinçten yoksun olmasından doğan çelişkisindedir . Camus Don Juan ' ı mutlu bir adam olarak hayal ettiğini söyler . Don Juan bayağıdır . Her kadına aynı sözleri söyler . Sorgulamaz . Ama her eyleminde bilinçlidir . Bir gün kaybedeceğini bilir . Tıpkı cezalandırılan Sisyphos gibi o da herşeyi göze almış yazgısına boyun eğmiştir en başından . Bilir ve umut etmez . Bu bilgi sınırlarını bilmekten başka birşey değildir . Kendi küçük dünyasında kendine kadarını bilen kişi mutludur . Sonrası cinnet ...
(alıntıdır)
peki yukarıda ki sav ne kadar doğru? cehalet mutluluk mudur? sorusuna cevaben yazılmış bir yazı var yukarıda. sizce cehalet mutluluk mudur? yada mutlu insanlar cahil midir?