casemod case boyama

Obsessed

dead and gone
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
1,790
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
< çankaya >
Rengimiz siyah olacak. Bunu seçmek için birkaç küçük nedenimiz var. Siyah en popüler, bir şekilde de bağışlaması olmamasıyla aslında talihsiz bir renktir. Her hata üzerinde hemen gözükebilir. Ancak bunun yanında siyah, tüm renklerin en derinini sunar bizlere.

Şimdi, işimiz neyi nereden bulacağımız. Öncelikle kutu spreyleri bir çok otomotiv mağazalarından ya da nalburlardan edinebilirsiniz. Kutu spreylerde iki seçeneğiniz var: Enamels (emaye; parlatmak için) ve Lacquers (vernik). Emaye olanlar uzun ömürlüdür, uzun sürede kururlar ve tatmin edici parlaklıkları vardır. Vernik ise daha dayanıklıdır, çabuk kururlar ve en güzel parlaklıklardan birine sahiptirler.

Seçimimiz vernik. Çünkü ortalama bilgisayar kullanımı için daha dayanıklı. Örneğin makinanızı alıp LAN partilere gidiyorsanız üzerindeki boyanın taşıma esnasında yıpranmaması için dayanıklı olması gerekir. Bu boyamayı yapmamın sebeplerinden biri de aslında sıradan birinin de boyayla ne kadar güzel işler çıkarabileceğini göstermekti biraz da… Bunun için siyah akrilik bir boya seçtim.

************************************************** ***************************

İşe Başlayalım. Ne Gereklidir?...

Bütçenize göre ihtiyacınız olabilecek bazı malzemelerin listesi aşağıda:

● Astar boya: hangisi işinize gelirse kullanabilirsiniz.
● Zımpara kağıdı: Islak/kuru gri renkli zımpara kağıdı. 2000, 1500, 600 ve 400’lük zımpara
kağıtlarına ihtiyaç duyacaksınız.
● Zımparalama bloğu. Örneğin tahtadan düz bir blok edinirseniz, zımparalama işleminiz çok daha
düzgün olacaktır. Hatta blok olmadan işinizin çok zor olacağını söylemiliyim. Her marangozun
kapısının önündeki artık tahta parçaları arasından kolaylıkla bedavadan
bulabilirsiniz. Hazır olarak ta satılıyorlar ama bence extradan para vermeye hiç gerek yok.
● Pasta. Oto boya malzemesi satan yerlerden rahatlıkla bulabilirsiniz. „İnce“ olanlardan almaya
özen gösterin.
● Cila. Oto boya malzemesi satan yerlerden rahatlıkla bulabilirsiniz.
● Temiz, %100 koton bez.
● De-nature alkol.

( Bauhouse, Carrefour, MMM Migros, Real vs…) edinebilirsiniz. Ihtiyacınızdan biraz daha fazlasını almanız işinizin az malzemeyle yapılmasını önleyecek ve işinizin kalitesini arttıracaktır.

Evet, şimdi işimize başlayabiliriz. Birinci adımımız orijinal kısmı zımparalamamız. Bir adet zımpara kağıdını alın ve zımpara bloğu üzerine sarın. Bir kaba serin, sabunlu su doldurun ve elinizdeki zımparayı içinde biraz gezdirin. Bir miktar sabunlu su kasa paneli üzerine dökün. Tebrikler! Islak bir şekilde zımparalamaya başladık. Bu kısım en önemli noktalardan bir tanesi ve daha sonra da karşımıza çıkacak. Konu ile alakalı olduğunda bununla ilgili daha fazla detay vereceğiz. Zımparalama yaparken boya tozları sürekli surette zımpara kağıdınızın yüzeyini kaplayacak ve tırtıkların aralarını tıkayacaktır. Zımparanızı sürekli değiştirmek zorunda kalabilirsiniz.




Amaç, burada bunu metal’e indirmek değil, düz yüzeye getirmek. Sakın çok fazla bastırarak işin bir an önce bitmesi için uğraşmayın. Sabırla düzenli bir şekilde çok bastırmadan zımparalayın. Eğer alttaki metali çizerseniz ancak macunla düzeltilebilecek durumlarla karşılaşabilirsiniz ve bu da işinizi çok ama çok zorlaştırır. Ayrıca metale kadar inmek şu bakımdan da kötüdür:. Ürün üreticisi bir çok zorluklarla çeşitli kimyevi maddeler kullanarak bu metal’I kolayca boya tutacak şekilde yapıyor. Eğer siz kazıyarak metalin üzerindeki o tabakayı da alırsanız, çıplak metalin boya tutması oldukça güçleşecektir. Eğer metal yüzeyin üzerine küçük benekler şeklinde zarar verirseniz telaş yapmayın. Fazla derin olmadığı takdirde boya tutacaktır. Bu sadece yontmak için biraz eğimli olmasına neden olacaktır.





Yapmaya çalıştığınız şey, elinizdeki zımpara kağıdı ile yüzeyi en prüzsüz hale getirmek olmalı. Panel oluşturulduğunda, köşeleri ve işaretlediğiniz yerlerdeki, kusursuz bir pürüzsüz yüzeye sahip olmanızı engelleyecek olan küçük ve büyük benekleri yok etmek üzerinde durun. Beneklerin nerelerde olduğunu bulabilmek için yüzeye bir miktar siyah ya da koyu renkli toz atmanız da sizlere yardımcı olabilir. Tozu attıktan sonra üstteki tozları aldığınızda çukur ya da benek olan kısımlar kendini belli edecektir. Ayrıca detay olarak yapılmış çukurluklar ise işinizi ayrıca zorlaştıracaktır. Kasa kapaklarındaki açma oyukları buna güzel örnektir. Ön bezel’ler için el işi yeteneği gerekmektedir. Bir de düzenli olarak zımpara kağıdınızı sabunlu su içinde durulamanız yapacağınız herhangi bir hatayı engelleyecektir.

Bitirdiğinizde panelinizin bir bebeğin cildi kadar pürüzsüz olması gerekmektedir. Tabii ki kendi isteğinizle yaptığınız spotlar hariç. Aşağıda bir örneği bulunuyor.




Şimdi astar boya kısmına geçiyoruz. Fakat öncelikle yüzeyde herhangi bir toz, pudra ya da herhangi bir istenmeyen madde bulunmadığından emin olmamız gerekiyor. Bunun için denature alkollü bir bez kullanmamız yeterli olacaktır.





Ve işte, işin astar boya kısmındayız. Ilk once kenarlardan başlayın, daha sonra orta kısımlara. Ileri geri boyamaya devam edin. Her hat üzerinden tekrar giderek daha verimli olması açısından her hattan iki kez geçtiğinizden emin olun.

Boyamayı gölgede ve mümkünse rüzgarsız ve çimenlik olmayan bir alanda yapın. Eğer üzerinde böcekler varsa onları temizleyin. Çünkü böcekler boyanın güzel koktuğunu düşünürler, ya da hayatlarının değersiz olduğunu sanırlar, bu yüzden böyle saçma şeyler uğruna hayatlarını feda ederler. Ayrıca herhangi bir yolla işinize burunlarını sokmak ve işinize zarar vermek için bütün çalışma süreciniz boyunca ellerinden gelenin en iyisini de yapacaklardır. J Bu nedenle iyi havalandırılmış ve dış güçlere kapalı bir odaya ihtiyacınız olacak. Ancak kesinlikle maske kullanmaya özen gösterin. Ne yaparsanız yapın böcekleri toplamamaya çalışın. Işi sadece daha da zorlaştırmış olacaksınız. Herneyse, panelinizde iyi bir boyama yaptığınıza emin olun ve güneşte bir ya da daha fazla saat kurumaya bırakın. Birçok astar boya en az 30 dakikayı uygun görür. Siz yine de boyanızın etiketini control edin ve garanti olması için üstüne biraz daha zaman ekleyin.




Kuru ve iyi olduğuna emin olduğunuzda, işimiz tekrar ıslak zımparalamaya dönecek. Eğer bu aşamada da panele herhangi bir zarar verirseniz panik yok. Yapmanız gereken tekrar astar boya atıp beklemeniz ve ıslak zımparalamaya tekrar başlamanız. Elinizden geldiği kadar yüzeyi flat yapmaya çalışın ve denature alköllü bir bez ile tekrar ovalayın. Şimdi gerçek rengimize kavuştuk. Elinizdeki bezle neler topladığınıza bir bakın:





Ve şimdi işin resmi sonuna yaklaşıyoruz. Boyanızı çıkarın. Benim tercihim siyah, her ne kadar siyah gerçekten bir renk olmasa da, herneyse. Kutunun iyi sallandığından ve her ihtimale karşı yedek bir sprey kutusu aldığınızdan emin olun. İyiliğiniz için son kez panel üstünü iyice temizleyin. Öncelikle kenarlardan başlayın daha sonra da yüzeye. Astar boya aşamasında yaptığımız gibi her hattın üzerinden tekrar geçmeyi unutmayın. Boyamaya size yakın olan kısımdan başlayın en son da uzak tarafı boyayın. hızlı hareket etmeyin. Boya belli bir derecede kalın fakat çok kalın olmasın.

Boyalı panelinizi güneşte bırakabildiğiniz kadar uzun süre kuruması için bırakın. Gece de almayı unutmayın. Yoksa sisten ya da dumanlardan dolayı zarar görebilir. Şimdi sıra ıslak zımparalamaya geldi. Panelin yüzeyine dikkatlice bakın, tüm o gamze gibi şekilleri görebiliyor musunuz? Buna portakal-kabuğu da denebilir. Bunu istemezsiniz herhalde. Fakat ne yaparsanız yapın hiçbir sprey boya istediğiniz ölçüde güzel bir iş çıkarmayacaktır. Alttaki resime bir göz atın. Islak zımparalamadan sonra aşağıdaki gibi donuk bölgeler görebilirsiniz. Bunlar zımpara kağıdının dokunduğu yerler ve boyanın gelmediği ya da az geldiği noktalar olabilir.




Bazı bölgelerin ise pürüzsüzce zımparalandığını görebilirsiniz (parlayan küçük spotlar ile). Kuzey ve güney doğrultulu zımparalayın, daha sonra doğu ve batı. En sonda ise 45 derece açılarla. Böylece 8 yönden zımparalamış olacaksınız. Zımparalarken daireler çizmeyin. Bu paneli baskıya maruz bırakabilir ve de yapmanız gerekenden daha derine inebilirsiniz.




Bunları yaparken evinizde bir çok karışıklığa ve düzensizliğe sebep olabileceğinizi unutmayın, ve bu yüzden elinizin altında yeterince temizlik malzemesi olduğuna emin olun. Bu boyama işini kesinlikle oturma odanızda ya da fırça yiyebileceğiniz yerlerde denemeyin. Şimdi tekrar bazı detayları halletmek için el becerinizi kullanmak zorunda kalacaksınız. Bu ilk tabaka boya için 600’lük (başlangıçta) ve 1000’lik (daha sonra) zımpara kağıtları kullanabilirsiniz. Herşey yeterince pürüzsüz göründüğünde 1000’lik zımparaya geçebilirsiniz. Panelin son görünüşü aşağıdaki gibi olmalıdır.




Bunu yaptıktan sonra bir kat daha boya atmak isteyeceksiniz (en az bir kat). Paneli temizleyip önceki aşamalarda yaptığımız gibi boyuyoruz. Önceki aşamalardaki gibi kurumaya bırakıyoruz (sabredebildiğiniz kadar bırakmanız önerilir). Tekrar ıslak zımparalama aşamalarını tamamlıyoruz (600’lük ile başlayıp sonra 1000’lik zımparalar ile). Aşağıdaki resimde görebildiğiniz gibi görünen kenar yeterince flat değil.



Bu noktada, paneli tekrardan zımparalamak (tabii metal yüzeye temas etmemeye dikkat ederek) ve bir kat boya daha atmak gerekecek. Ve ilk boyadığımız aşamaya geri dönüyoruz bu yüzden:



Görebildiğiniz gibi panel etraftaki nesneleri yansıtabilecek kadar flat bir konuma geldi. Bu aşama genelde bir çok kullanıcının işi bıraktığı nokta. Fakat bu böyle olmamalı. Bu yüzden bir kez daha zımparalama oalyına giriyoruz (sırasıyla 600, 1000, 1500, en son da 2000’lik ile). Işte son aşamada geldiğimiz nokta:




Şimdi üzerinde çalışabileceğimiz temiz ve flat bir yüzeye sahibiz. Pastanızı ve havlu kumaşınızı alın. Temizleyiciyi bezin üzerine dökün ve ovalamaya başlayın. Şişenin talimatlarına uygun olarak yüzey kuruyana kadar ovalamaya devam edin. Bezin kuru kısımlarını da kullanarak parlatabilirsiniz. İlk aşamadan sonra panelden bir görüntü:




Iyi bir yansıma alana kadar parlatmaya devam etmeniz gerekli. Bu 3-4 (az ya da daha fazla) kez sürebilir. Kendiniz tatmin olana kadar devam etmelisiniz. Fakat bazı hafif çiziklerin yüzey üzerinde kalabileceğini de unutmayın. Çünkü kullandığınız bez hafif aşındırıcı bir özelliğe sahip olabilir. Bunu bezinizin üstünde kalan boya kalıntılarından anlayablirsiniz.

Son durak: Parlatma-Sırlama. Temiz bir bezin üzerine bir miktar cila koyun ve dağıtın. Öncelikle ortalama bir baskı uygulayın. Birkaç kere aynı şeyi tekrarladığınızda (kendiniz parlaklıktan tatmin olana kadar) parlaklığı göreceksiniz. Işte şimdi sıra emeğinizin karşılığını almaya geldi. Panelinize bakıyorsunuz ve yüzünüz ve arkanızdaki herşey panelde. Iki aşama parlatmadan sonraki panel görüntüsü aşağıda:





Bir dip not olarak, boya bir ay veya daha fazla süre sertleşmez. Bu zamandan sonra oldukça sertleşecek ve hemen hemen çizilmesi bile zor bir kıvam alacak. Eğer bir veya iki kez daha parlatma işlemlerini tekrarlarsanız (ilerleyen zamanlarda) ve biraz da balmumu sürerseniz kasa kapağınız çok daha dayanıklı olacaktır.



teşekkür süz forum olmaz yorumda olabilir :durdurun
 
Geri
Üst