AntidepresaN
New member
Camiler Nasıl Market Oldu?
İstanbul Büyükşehir'de 2. bomba: Ranta kurban giden cami alanlarına 'Kıyak kararlarla' alışveriş merkezi, hastane dikildi.
İstanbul’da yıllar önce, “Vatandaşın acil ihtiyacı” olarak gösterilip cami alanı olarak planlanan arsalar şimdilerde para basmaya başladı. İnsanların huzur içinde ibadet etmesi için yapımı planlanan camilerin yerinde şimdilerde ise konutlar, özel hastaneler hatta ve hatta alışveriş merkezleri yükseliyor. Böylece insanların ibadet ihtiyaçlarını gidermesi için planlanan araziler de büyük bir rantın kurbanı olmaktan kurtulamıyor.
Cami yerine hastane
Varan 1: Haksağ Sağlık Hizmetleri, Bahçelievler Yenibosna’da bulunan özel hastane, özel okul ve cami imar izinli 4 bin metrekare arazisini değerlendirmek için harekete geçti. Bu durum, Bahçelievler Belediyesi’nin 2003 tarihli Uygulama İmar Planı’nda böyle yer alırken, şirket bir süre sonra buraya özel hastane yaparak, aynı sene faaliyete geçti. İnşaat yapılırken, özel okul ve cami zorunluluğu gözönüne alınmadı ve arazinin tamamına şimdi adı Nisa Hastanesi olan özel sağlık merkezi kuruldu. Dahası yetkili mercilerden bile izin alınmadı.
Müftülüğe bile sorulmamış
İşin skandal tarafı ise tam bu anda başlıyor. Harekete geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise Belediye Meclisi ve İmar ve Bayındırlık Komisyonu aracılığı ile, çeşitli kereler yaptığı toplantılarla söz konusu arazinin tamamen özel hastane arazisi olduğunu onaylıyor. Yani önce özel hastane yapılmasına göz yumuyor, sonra hastanenin durumuna göre yeni plan hazırlıyor. Son toplantının tarihi ise 18 Nisan 2008. Böylece yasal olarak da herhangi bir pürüz kalmıyor. İşin daha garibi ise bu inşaat yapılırken İstanbul Müftülüğü’ne, “Bölgede camiye ihtiyaç olup olmadığı” sorulmamış bile. Dahası da var. Arazi, Atatürk Havalimanı’ndan dolayı, “Havamania” bölgesinde yer alıyor. Yapının uçuşlar için de her an tehlike yaratabileceğine dikkat çekiliyor.
Varan 2: Kadıköy İbrahimağa Mahallesi’ndeki eski imar durumuna göre yeşil alan ve dini tesis alanı olarak planlanan arsa ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu’a 17 kasım 2007’de cami alanı olarak giriyor, görüşmenin ardından birden bire konut ve iş merkezi alanı oluveriyor. Kadıköylüler’n ibadetlerini rahatça yapabilmeleri için planlanan cami, aniden konut alanı olurken, buna neden izin verildiğini sorusu da havada kalıyor.
Depremi de takan yok
Varan 3: İstanbul Büyükşehir Belediyesi sadece cami alanlarının ranta çevrilmesine aracılık etmiyor. Antik değer sahip eserler de bu arsa kıyımından nasibini alıyor. Silivri’de bulunan Akropolis Antik Yunan Mezarlığı’nın bulunduğu bilinen alan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nda alınan kararla Fatih Koleji’nin kullanımına açılıyor. Burada ise başka bir rezalet başlıyor. Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü, “Burası deprem bölgesi. En fazla iki kat” derken, okul bir anda 4 katlı oluveriyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, arsanın metrekaresinin okul yapımı için yeterli olmadığını bildiriyor. Bu arada basın mensupları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’a, bölgede Akropolis Antik Yunan Mezarlığı bulunduğunu hatırlatıyor. Başkan Topbaş bunun üzerine, “Ben kazdırdım, birşey çıkmadı” diye cevap veriyor. Bu arada, deprem tehlikesine açık bir bölgede fazla kaç çıkarak çocuklarımızın hayatını göz göre göre tehlikeye atanların kim olduğu da merak ediliyor.
FORD’a yok, Sinpaş’a var
Varan 4: Bundan birkaç sene önce Ford Otosan, Acıbadem’de araç parkı olarak kullandığı 182 bin metrekarelik arazisine konut yapmak ister. Mevcut imar planı, bir emsal konut alanı, yeşil alan, okul, park ve otoparktan oluşmaktadır. Koç Grubu, 2004’te plan değişikliği için Büyükşehir Belediyesi’ne başvurur; red cevabı alınca da araziyi 26 milyon dolara Ülker’in de ortakları arasında bulunduğu Sinpaş’a satar. Arazinin yeni sahibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başvurduğunda ise 1 emsalin 2 emsale çıkartılmasında sakınca görülmez ve aynı araziye konut, ticari alan, alışveriş merkezi ve rezidans yapılmasına izin verilir.
Gülen’e kıyak
Varan 5: Gülen cemaatine yakın ‘Çağ Eğitim Hizmetleri AŞ’ye tahsis edilen Hazine’nin İstanbul’daki en değerli arazilerinden biri olan Yenibosna’daki 114 dönüm, planda ‘ağaçlandırılacak alan’ niteliğindeki araziye, 30 dönümü iki emsal ile 60 bin metrekare inşaat izni verildi. İstanbul Sanayi Odası Vakfı’na ait 60 dönüm de bir emsal imar kazandı. Çağ Eğitim’in yıllık 201 bin YTL’ye en değerli Hazine arazilerinden birine sahip olduğuna” dikkat çekiliyor. İstanbul Emlakçiler Odası Başkanı Sabri Ateş, “Ağaçlandırılacak bir yer, bu hali ile değersizdi. Fncak imar değişikliğinden sonra az metrekaresi 3 bin dolar hesabıyla 90 milyon dolarlık bir arsa haline geliyor” dedi.
Toprak’a kıyak
Varan 6: Küçükçamlıca Libadiye’de Toprak Holding’e ait E5 bağlantı yoluna ve Libadiye Caddesi’ne cepheli 73.5 dönümlük arazi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından üç emsalle (217 bin 500 metrekare zemin üzeri, zemin altı serbest) ticaret, turizm, konut ve bilumum fonksiyonlarla imara açıldı. Uydudan dahi görülebilen imar değişikliğinden bir hafta sonra arazinin ilan yoluyla satışa çıkarıldı. Böylece Toprak Holding’in yeri yaklaşık 700 milyon dolarlık bir menkul değer haline geldi; borçlerinin ödenmesinin yolu açıldı.
Kaynak
İstanbul Büyükşehir'de 2. bomba: Ranta kurban giden cami alanlarına 'Kıyak kararlarla' alışveriş merkezi, hastane dikildi.
İstanbul’da yıllar önce, “Vatandaşın acil ihtiyacı” olarak gösterilip cami alanı olarak planlanan arsalar şimdilerde para basmaya başladı. İnsanların huzur içinde ibadet etmesi için yapımı planlanan camilerin yerinde şimdilerde ise konutlar, özel hastaneler hatta ve hatta alışveriş merkezleri yükseliyor. Böylece insanların ibadet ihtiyaçlarını gidermesi için planlanan araziler de büyük bir rantın kurbanı olmaktan kurtulamıyor.
Cami yerine hastane
Varan 1: Haksağ Sağlık Hizmetleri, Bahçelievler Yenibosna’da bulunan özel hastane, özel okul ve cami imar izinli 4 bin metrekare arazisini değerlendirmek için harekete geçti. Bu durum, Bahçelievler Belediyesi’nin 2003 tarihli Uygulama İmar Planı’nda böyle yer alırken, şirket bir süre sonra buraya özel hastane yaparak, aynı sene faaliyete geçti. İnşaat yapılırken, özel okul ve cami zorunluluğu gözönüne alınmadı ve arazinin tamamına şimdi adı Nisa Hastanesi olan özel sağlık merkezi kuruldu. Dahası yetkili mercilerden bile izin alınmadı.
Müftülüğe bile sorulmamış
İşin skandal tarafı ise tam bu anda başlıyor. Harekete geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise Belediye Meclisi ve İmar ve Bayındırlık Komisyonu aracılığı ile, çeşitli kereler yaptığı toplantılarla söz konusu arazinin tamamen özel hastane arazisi olduğunu onaylıyor. Yani önce özel hastane yapılmasına göz yumuyor, sonra hastanenin durumuna göre yeni plan hazırlıyor. Son toplantının tarihi ise 18 Nisan 2008. Böylece yasal olarak da herhangi bir pürüz kalmıyor. İşin daha garibi ise bu inşaat yapılırken İstanbul Müftülüğü’ne, “Bölgede camiye ihtiyaç olup olmadığı” sorulmamış bile. Dahası da var. Arazi, Atatürk Havalimanı’ndan dolayı, “Havamania” bölgesinde yer alıyor. Yapının uçuşlar için de her an tehlike yaratabileceğine dikkat çekiliyor.
Varan 2: Kadıköy İbrahimağa Mahallesi’ndeki eski imar durumuna göre yeşil alan ve dini tesis alanı olarak planlanan arsa ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu’a 17 kasım 2007’de cami alanı olarak giriyor, görüşmenin ardından birden bire konut ve iş merkezi alanı oluveriyor. Kadıköylüler’n ibadetlerini rahatça yapabilmeleri için planlanan cami, aniden konut alanı olurken, buna neden izin verildiğini sorusu da havada kalıyor.
Depremi de takan yok
Varan 3: İstanbul Büyükşehir Belediyesi sadece cami alanlarının ranta çevrilmesine aracılık etmiyor. Antik değer sahip eserler de bu arsa kıyımından nasibini alıyor. Silivri’de bulunan Akropolis Antik Yunan Mezarlığı’nın bulunduğu bilinen alan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nda alınan kararla Fatih Koleji’nin kullanımına açılıyor. Burada ise başka bir rezalet başlıyor. Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü, “Burası deprem bölgesi. En fazla iki kat” derken, okul bir anda 4 katlı oluveriyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, arsanın metrekaresinin okul yapımı için yeterli olmadığını bildiriyor. Bu arada basın mensupları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’a, bölgede Akropolis Antik Yunan Mezarlığı bulunduğunu hatırlatıyor. Başkan Topbaş bunun üzerine, “Ben kazdırdım, birşey çıkmadı” diye cevap veriyor. Bu arada, deprem tehlikesine açık bir bölgede fazla kaç çıkarak çocuklarımızın hayatını göz göre göre tehlikeye atanların kim olduğu da merak ediliyor.
FORD’a yok, Sinpaş’a var
Varan 4: Bundan birkaç sene önce Ford Otosan, Acıbadem’de araç parkı olarak kullandığı 182 bin metrekarelik arazisine konut yapmak ister. Mevcut imar planı, bir emsal konut alanı, yeşil alan, okul, park ve otoparktan oluşmaktadır. Koç Grubu, 2004’te plan değişikliği için Büyükşehir Belediyesi’ne başvurur; red cevabı alınca da araziyi 26 milyon dolara Ülker’in de ortakları arasında bulunduğu Sinpaş’a satar. Arazinin yeni sahibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başvurduğunda ise 1 emsalin 2 emsale çıkartılmasında sakınca görülmez ve aynı araziye konut, ticari alan, alışveriş merkezi ve rezidans yapılmasına izin verilir.
Gülen’e kıyak
Varan 5: Gülen cemaatine yakın ‘Çağ Eğitim Hizmetleri AŞ’ye tahsis edilen Hazine’nin İstanbul’daki en değerli arazilerinden biri olan Yenibosna’daki 114 dönüm, planda ‘ağaçlandırılacak alan’ niteliğindeki araziye, 30 dönümü iki emsal ile 60 bin metrekare inşaat izni verildi. İstanbul Sanayi Odası Vakfı’na ait 60 dönüm de bir emsal imar kazandı. Çağ Eğitim’in yıllık 201 bin YTL’ye en değerli Hazine arazilerinden birine sahip olduğuna” dikkat çekiliyor. İstanbul Emlakçiler Odası Başkanı Sabri Ateş, “Ağaçlandırılacak bir yer, bu hali ile değersizdi. Fncak imar değişikliğinden sonra az metrekaresi 3 bin dolar hesabıyla 90 milyon dolarlık bir arsa haline geliyor” dedi.
Toprak’a kıyak
Varan 6: Küçükçamlıca Libadiye’de Toprak Holding’e ait E5 bağlantı yoluna ve Libadiye Caddesi’ne cepheli 73.5 dönümlük arazi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından üç emsalle (217 bin 500 metrekare zemin üzeri, zemin altı serbest) ticaret, turizm, konut ve bilumum fonksiyonlarla imara açıldı. Uydudan dahi görülebilen imar değişikliğinden bir hafta sonra arazinin ilan yoluyla satışa çıkarıldı. Böylece Toprak Holding’in yeri yaklaşık 700 milyon dolarlık bir menkul değer haline geldi; borçlerinin ödenmesinin yolu açıldı.
Kaynak
