degazor35
TÜRK oğlu TÜRK
- Katılım
- 6 Mar 2007
- Mesajlar
- 5,674
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ülkücü Hareketin Türk siyasi tarihine girdiği andan itibaren, ülke dışındaki düşmanlarını aratmayacak ayarda -yerli düşmanları- çok hızlı bir şekilde saldırıya geçmişti.
Bunlardan birisi komünizmin yerli işbirlikçileri, diğeri ise siyasal İslamcılardı (yeşil komünistler). Bu iki dost; zaman içerisinde Ülkücülere ve Ülkücülüğe karşı ortak tavır alır, fikir birliği yaparlardı... Aradan geçen yıllar komünizmi tarihin çöplüğüne attı. Fakat dinin kıyamete kadar devam edeceği gerçeğinden dolayı, yeşil komünistlerin devri halen devam etmekte, ta ki; Türk Milleti bunların dindarlıkla alakası olmadığını öğrendiği güne kadar da devam edecek gibi görünüyor...
Bunca düşmanlığa maruz kalan Ülkücüler kimdi? Dillerinden Allah kelamını düşürmeyen, Kur'an a ve bayrağa sahip çıkmak için canlarını feda eden, cami ve mescitlerin müdavimi, tek düşünceleri yüce Türk Milletini; daha refah ve huzurlu yaşatmak olan insanlardı... Siyasal İslamcıların Ülkücü düşmanlığı, aynı değerlere inandıkları halde neden hiç azalmadı? Son günlerde neden arttı derseniz, bunun cevabı elbette ki açık ve nettir: Türk devleti ve onun necip milletini ecnebilerin gölgesinde tutmak, dinin yüksek değerlerini, Yahudilik ve Hıristiyanlık dinlerini gölgesinde eritmektir. Bu yüzden bizim gibi düşünürler fakat bizden değillerdir... Onlar; Ersagun Bey'in asırlar önce yaptığının intikamını alan Lavrens'in takipçileridir... İbadetleri de, duaları da Türk Milletini aldatmak için göstermelik ve sahtedir!
Ülkücülerin dine olan hürmetini, bu hürmetin gereği ibadetini gizlilik içerisinde yapmasını; yapmama noktasında değerlendiren bu zevat çok iyi biliyor ki, Türk Milliyetçileri; yüce İslam dinine bütün ruhu ile bağlıdır! Allah'a ve onun bütün emirlerine kayıtsız ve şartsız inanmış ve iman etmişlerdir. Bu uğurda şehitleri vardır. Yalana tenezzül etmez, edepte Hz. Osman'ı örnek alırlar...
Adalette Hz. Ömer onların ışığıdır. Türk milletine sadakati; Hz. Ebubekir'in sadakatine benzer, Hz. Ali yiğitliği ülküdaşlarımızın tamamında vardır. Allah'tan başkasına eğilmezler; törelerine bağlı, asil bir hayat tarzına sahiptirler. Din onların kutsalıdır. Hiçbir dünya menfaati için dini alçaltmaz, siyasete alet etmezler!
Siyasi rekabetin her atmosferinde Ülkücüleri; dini zayıf, kafatasçı hatta din karşıtı ırkçı olarak nitelemeleri, bunu da her fırsatta söylemeleri dün olduğu gibi bu günde devam etmekte; bu günde dindar insanlara iftira atmaktan çekinmemekteler... Türk insanının dinine olan bağlılığını siyasetlerinin temel taşı olarak gören bu grup; dincilikle dindarları kandırmaya devam etmekte, bu uğurda gerekirse yüce dinimizin temel değerlerini yumuşatmakta hiçbir sakınca görmemektedir!
Fakat tarihin her döneminde, dini besleyenlerle dinden beslenenler olmuştur; şimdide vardır... Peygamber duası almış şerefli Türk askerini bağrından çıkaran bu asil milleti baş tacı yapmak, onunla sevinip-onunla üzülmek; ülkücülük işte böyle bir şeydir... Bu değerleri kıyamete kadar yaşatmak; her Ülkücünün şerefle taşıyacağı vazifesidir! Siz dini her zaman çıkarlarınıza alet eden, üçkâğıtçı din istismarcısı siyaset cambazları; elimizden kaçamayacaksınız! Bu gün, dünden gelen iftiralarına yine her fırsatta devam eden, dini siyasete alet eden güruh bilmelidir ki; dinin sahibi yüce Allah yaptıklarınızın hesabını sorma fırsatını bizlere verdiğinde, yüce dinimizi ecnebilere peşkeş çekmenin de hesabı mutlaka sizden sorulacaktır!
Bu zavallı siyaset utanmazları Ülkücülere ne kadar iftira atarlarsa atsınlar; tarih ne yazacağını bilir! Her şey yüce Türk Milletinin gözünün önünde olmaktadır... Ecnebilere şefkat, Türk insanına kabalık gösterenler; Müslüman Türk Evlatlarına kameralar karşısında bile fırça atmaktan çekinmeyen ama ecnebilerin diplomatik hakaretlerine sessiz kalanlar; elbette ki bizimle aynı olamazlar! Cami harabesinde cuma namazı kılanlarla, kilise tamircileri asla aynı olamazlar!..
Muhabbetlerimle,
İRFAN TOPÇU
Bunlardan birisi komünizmin yerli işbirlikçileri, diğeri ise siyasal İslamcılardı (yeşil komünistler). Bu iki dost; zaman içerisinde Ülkücülere ve Ülkücülüğe karşı ortak tavır alır, fikir birliği yaparlardı... Aradan geçen yıllar komünizmi tarihin çöplüğüne attı. Fakat dinin kıyamete kadar devam edeceği gerçeğinden dolayı, yeşil komünistlerin devri halen devam etmekte, ta ki; Türk Milleti bunların dindarlıkla alakası olmadığını öğrendiği güne kadar da devam edecek gibi görünüyor...
Bunca düşmanlığa maruz kalan Ülkücüler kimdi? Dillerinden Allah kelamını düşürmeyen, Kur'an a ve bayrağa sahip çıkmak için canlarını feda eden, cami ve mescitlerin müdavimi, tek düşünceleri yüce Türk Milletini; daha refah ve huzurlu yaşatmak olan insanlardı... Siyasal İslamcıların Ülkücü düşmanlığı, aynı değerlere inandıkları halde neden hiç azalmadı? Son günlerde neden arttı derseniz, bunun cevabı elbette ki açık ve nettir: Türk devleti ve onun necip milletini ecnebilerin gölgesinde tutmak, dinin yüksek değerlerini, Yahudilik ve Hıristiyanlık dinlerini gölgesinde eritmektir. Bu yüzden bizim gibi düşünürler fakat bizden değillerdir... Onlar; Ersagun Bey'in asırlar önce yaptığının intikamını alan Lavrens'in takipçileridir... İbadetleri de, duaları da Türk Milletini aldatmak için göstermelik ve sahtedir!
Ülkücülerin dine olan hürmetini, bu hürmetin gereği ibadetini gizlilik içerisinde yapmasını; yapmama noktasında değerlendiren bu zevat çok iyi biliyor ki, Türk Milliyetçileri; yüce İslam dinine bütün ruhu ile bağlıdır! Allah'a ve onun bütün emirlerine kayıtsız ve şartsız inanmış ve iman etmişlerdir. Bu uğurda şehitleri vardır. Yalana tenezzül etmez, edepte Hz. Osman'ı örnek alırlar...
Adalette Hz. Ömer onların ışığıdır. Türk milletine sadakati; Hz. Ebubekir'in sadakatine benzer, Hz. Ali yiğitliği ülküdaşlarımızın tamamında vardır. Allah'tan başkasına eğilmezler; törelerine bağlı, asil bir hayat tarzına sahiptirler. Din onların kutsalıdır. Hiçbir dünya menfaati için dini alçaltmaz, siyasete alet etmezler!
Siyasi rekabetin her atmosferinde Ülkücüleri; dini zayıf, kafatasçı hatta din karşıtı ırkçı olarak nitelemeleri, bunu da her fırsatta söylemeleri dün olduğu gibi bu günde devam etmekte; bu günde dindar insanlara iftira atmaktan çekinmemekteler... Türk insanının dinine olan bağlılığını siyasetlerinin temel taşı olarak gören bu grup; dincilikle dindarları kandırmaya devam etmekte, bu uğurda gerekirse yüce dinimizin temel değerlerini yumuşatmakta hiçbir sakınca görmemektedir!
Fakat tarihin her döneminde, dini besleyenlerle dinden beslenenler olmuştur; şimdide vardır... Peygamber duası almış şerefli Türk askerini bağrından çıkaran bu asil milleti baş tacı yapmak, onunla sevinip-onunla üzülmek; ülkücülük işte böyle bir şeydir... Bu değerleri kıyamete kadar yaşatmak; her Ülkücünün şerefle taşıyacağı vazifesidir! Siz dini her zaman çıkarlarınıza alet eden, üçkâğıtçı din istismarcısı siyaset cambazları; elimizden kaçamayacaksınız! Bu gün, dünden gelen iftiralarına yine her fırsatta devam eden, dini siyasete alet eden güruh bilmelidir ki; dinin sahibi yüce Allah yaptıklarınızın hesabını sorma fırsatını bizlere verdiğinde, yüce dinimizi ecnebilere peşkeş çekmenin de hesabı mutlaka sizden sorulacaktır!
Bu zavallı siyaset utanmazları Ülkücülere ne kadar iftira atarlarsa atsınlar; tarih ne yazacağını bilir! Her şey yüce Türk Milletinin gözünün önünde olmaktadır... Ecnebilere şefkat, Türk insanına kabalık gösterenler; Müslüman Türk Evlatlarına kameralar karşısında bile fırça atmaktan çekinmeyen ama ecnebilerin diplomatik hakaretlerine sessiz kalanlar; elbette ki bizimle aynı olamazlar! Cami harabesinde cuma namazı kılanlarla, kilise tamircileri asla aynı olamazlar!..
Muhabbetlerimle,
İRFAN TOPÇU