Türk cinden korkmaz! Türk mitolojisinden alıntı yaparak bunun kanıtını sunacağım.
Cesteni Bey
Cesteni Bey (aslanların yürüyüşü ile yürüyüp) (Uçayan) sehrin arkasında durarak ileri geri dolaştı. Ondan sonra dört yol ağzına gelerek bu yolların arasıdan sayısız denecek kadar çok cinler gördü. Bu cinler insan etini yiyip kanini içiyor, barsaklarını vucutlarına dolandırıyorlardı. Yüzlerini korkunç hale getirip pek kuvvetli sesle haykırıyorlardı. Ellerinde de bayraklar vardı. Ateş gibi kızıl ve örgülü saçlarını omuzlarına bırakıyorlar, kapkara büyük dağlara benzeyen vücutlarını kaldırıp zehirli yılan gövdeleriyle yurüyorlardı.
Cesteni Bey bunları görünce yüreğini pek tuttu, bir kaplan gibi hiç korkup çekinmeden bu cinlerin arasina girdi. O zaman cinler Cesteni Bey'i görüp etrafına toplanarak: ( Hey, kimsin sen? Nasil oldu da kendi kendine bizim üstlü altlı dağ gibi dişlerimize lokma olmaya geldin) dediler.
Cesteni Bey bu sözü işittiği halde yureğini pek tutup hiç korkmadan cinlere şöyle dedi:
(Hey cinler, çabuk söyleyin bana, benim şehrimdeki insanları nasıl öldürüyorsunuz. Sizlere bu şehre girme iznini kim verdi? Benim şu keskin kılıcıma bakın, bununla gövedelerinizi keserek parça parça edip bırakırım. Şehrimizde milletin başına gelen bunca felaket haberi dururken hala dayanılacak değildir.)
Cesteni Bey'in bu sözünü duyduktan sonra, cinler öfkelenip karma karışık oldular. Öd koparip kendilerince bir türkü söyleyerek yumruklarını sıktılar. Kolkola girerek, dirseklerini tutuyor, ateş renkli kızıl saçlarını arkalarına salıverip alev gibi bayraklarıyla, gürz ve tokmakları ellerinde, Cesteni Bey'i mızraklayip, vurmaya çalısıyorlardı.
Birbirleriyle şöyle söyleştiler: (Daha ne bekliyorsunuz? Çabuk bunu mızraklayıp keselim, vücudunu parcalayıp öteki dünyaya gönderelim.)
Bunun üzerine Cesteni Bey var kuvvetiyle atlayarak (Urumki) adlı cini tepesindeki saçlarından yukarı çekip tuttu. Kılıcını yukarı kaldırıp , başını kesmek üzere vurdu. Böylece cinler Cesteni Bey'in gücünü, kuvvetini ve şanını görerek çok korkarak kaçtılar.