Buradan Bakınca !...

Vtnsvr

New member
Önümüzdeki günlerde,bir Bağımsızlık mücadelesi verilmediği halde,
Türkiye politikalarının şu şekilde gelişeceğini beklemek yerinde olur.
Amerika ve israil lehinde geliştirilen B.O.P. devam ettirilecektir.

Soğuk Savaşın akabinde başlatılan bu projede;Türkiye kilit roldedir,
Yeni Çağda,Türkiye tüm islam ülkelerine örnek teşkil edecektir.
Kapitalizme tam entegrasyon sağlanmıştır.

Acımasız kültür emperyalizmi ile Türk Ulusunun ırası yok edilmeye devam edecektir.
Uluslararası Tahkim Yasasının kılavuzluğunda uyum yasaları namı altında Türkiyenin Hukuki Alt Yapısı değiştirilmiş veTürkiye hukuki anlamda da emperyalizme bağlanmıştır.

Çıkarılan Medeni Kanun ve Ceza Kanunlarıyla da bireysel hak ve özgürlükler libere edilmiştir. Elhak,A.K.P.iktidarı ,Türkiye'nin Emperyalizme entegrasyonunun sağlanması ve diğer İslam Ülkeleriyle,emperyalizm kontaklarının kurulmasında pek başarılı olmuştur. İktidarın ,gözetimi altında ,Türkiye'de bu politikanın devamını sağlayacak fazla sayıda insan kaynağıda yetiştirilmiştir.Neoliberaller,numaralılar ve kafası boş inanla doldurulmuş dinciler gibi.

Sermaye grupları,medya ve devlet kadroları işgal altındadır.



-------------------
P.K.K ve temsil ettiği kitlenin siyaseti meşrulaştırılacaktır.
Laik ilke ,tanımlanarak esnetilecektir
Kıbrıs,Ege Kıta Sahanlığı,K.Irak,Ermenistan,Azarbaycan Karabağ ,İran,Afganistan;Türkiye'nin direkt veya endirekt ortağı olduğu uluslararası sorunlardır.
Emperyalizmin tarihteki en güçlü olduğu bu dönemde bu sorunlar çözülmelidir.
Emperyalizme ekonomik ve hukuki bağlılığı sağlayan Tahkim Yasasından sonra ve birçok uyum yasasından sonra,şimdi Türkiye'ye yeni bir anayasa gerekmektedir.
--------------------

A.K.P. si bu misyonunu yerine getirirken,Türk Toplumunda çok kırıp-dökmüştür.
Türk toplumu ,testere ile kesilmiş gibi ayrışmış durumdadır.
Yeşil Sermaye örgütlenmesi Araplaştıkça tehlike arz etmektedir.

Türkiye gibi kayıtsız ekonominin yoğun olduğu bir ülkede Araplaşmış Yeşil Sermaye hem yerli hemde diş sermaye için güvenilmez unsurdur.
El Kadı'ya yapılan kefillik,Türk ve batılı sermayelere verilmiş bir gözdağı idi.Arap sermayesinede teminat olmuştu.
Batı ileBirleşik Sermaye gruplarını piyasaları bozabilecek bu unsurun hal edilmesinde çekinceli davrandılar.
Kayıda girmeyen Yeşil Sermayenin bir kısmının İslami Terörü besleyip-beslemediği hep bir şüphe ile kaldı...

Türkiye'nin üst Yargı ve kurumlarıTürkiye'nin bu gidişinden endişelidirler.
Yurt Savunmasında şiarı;"İrtica ve bölücülükle"mücadele olan Türk Ordusu çok endişelidir.
--------------------
Anayasa:bir ülkenin;
-Genel esaslarını,
-Temel haklar ve ödevleri, kişi hakları ve ödevleri, sosyal ve ekonomik hakları ve ödevleri, siyasi haklar ve ödevleri
-Yasama
-Yürütme
-Yargı
-Mali Hükümleri
vazeden temel yasasıdır.
-------------------
Çok iştahlı olmasına rağmen.A.K.P; 22.Temmuz seçimlerinden bu yana hazırladığını beyan ettiği Anayasa tasarısını açıklayamıyor.
A.K.P., şimdi ,bence çok haklı olarak Anayasa Mahkemesine düşmüştür. Afra tafra yaparak,hukuka sığınacağı yerde,kendilerine oy veren kitleden bir siper yapıp saklanmaya yada dayanılmaz kirletme politikası uygulayarak iyi saatte olsunlardan medet ummaktadır. Her daim engin uçurumuna düşmektedir. Böylesine deşifre olmuş,Amerikanın dahi Irak'ı işgal ederken demokrasi havarisi kesildiği günümüzde;Faşizm'e,geçit verilemez.

A.K.P; yukarıda belirtilen iç ve dış dinamikler nedeniyle,yeni Anayasaya el dahi süremez..
--------------------
Ne varki; C.H.P ve M.H.P de; A.K.P nin testere ile ikiye ayırdığı Türkiye'de,öbür kesime şirin gelmemektedir.Kendi aralarındada çatıştırılma tuzağına düşürülmüşlerdir.Herşeye rağmen ,Atatürkçü kitlenin C.H.P.sine dayanak yapmasına ihtiyaç vardır.
-------------------
Buradan baktığımda,kesin inandığım şudur ki;gelecek günler öncelikle Emperyalizm isteği doğrultusuna ,Türkiyeyi daha ileri derecede bağımlı kılacak yeni Anayasanın hazırlanması günleridir.Bu görev toplum mühendisleri tarafından halka sevdirilecek sinsi,çıkarcı ve naylon kişiler,partiler yahut hükümetlerce yapılacak olması kuvvetli bir olasılıktır.
--------------------
Buradan ben baktım ve ben gördüm.
Siz de bakın!
Olaki aynı şeyleri görebiliriz..
Aynı şeyi göremezsek ve siz A.K.P ni gelecekte görüyorsanız da aynı şey !
Benim sözüm Atatürk'çülere!
Her iki yolda da ;"Gözümüz Açık Olsun."

Ahmet Kılıçaslan AYTAR
 

64general1

New member
Mart 22, 2008
Zülfü LİVANELİ 22.Mart.2008

Dehşet duygusu

İlhan Selçuk’un sabaha karşı gözaltına alındığını duyduğum zaman bir dehşet duygusu uyandı içimde. Basın üzerindeki baskı inanılmaz boyutlara ulaştı. Ülkedeki mücadelenin ne kadar keskinleştiğinin ve nerelere kadar ilerleyebileceğinin bir kanıtını gördüm adeta. Bazıları, kendilerine karşı olan herkesi “Ergenekon” diyerek odaklaştırmak peşinde. Çılgınlık aklın yerini alıyor. Kutuplaşma bir iç çatışma yolunda ilerliyor.

Üç örnek

Bir kadın bakan vardı. Göz dolduran, geleceğin büyük lideri ve başbakanı olarak bakılan, son derece sevilen genç bir siyasetçi.
Bir gün işinden çıkıp evine giderken alışveriş yapmak için süper markete girdi. Çocuğuna küçük bir çikolata aldı. Çantasını karıştırırken telaş içinde özel kredi kartı yerine, devlet işlerinde harcaması için verilen kartı kullandı.
Yanlışlığı fark etmemişti ama ödemeler gelince iş ortaya çıktı.
Ve o parlak politikacı, yaptığı hatadan dolayı halktan özür diledi, bakanlıktan istifa etti; siyasetten tamamen çekildi.
Üç kuruşluk bir çikolata, geleceğin başbakan adayı genç kadının kaderini değiştirmişti.
Bu olay İsveç’te geçti.

***

Genç bir milletvekiliydi.
Partisinde çok seviliyor, siyasette hızla yükseliyor ve her gün basında övgüler alıyordu.
Göçmen kitlesine mensup olmasına rağmen ülkenin en etkili politikacılarından birisi haline gelmişti. Bakan olması konuşuluyordu.
Ama tam o sırada bir yanlışlık yaptığı ortaya çıktı.
Resmi görevle uçtuğu zaman kazandığı havayolu millerini, yakınlarına bilet almak için kullanmıştı.
Büyük bir ihtimalle kendisi farkında bile değildi bunun.
Sekreteri, ona ve ailesine bir seyahat ayarladığı zaman, herkesin yaptığı gibi birikmiş millerini soruyor ve onları kullanıyordu.
Ama olay ortaya çıkınca bu genç siyasetçi halktan özür diledi, siyasetten çekildiğini açıkladı, seçimlere girmedi ve yıllarca köşesinde oturdu.
Bu olay da
Almanya’da geçti.

***

Belediye başkanları, meclis üyeleri, bakanlar, milletvekilleri vardı.
Yapılan her ihaleden pay aldılar, imar izinlerini büyük paralara sattılar, inşaatlara daha fazla kat izni vererek “hava”dan para kazandılar, ulaştırma, gaz, iletişim, elektrik, inşaat, metro işlerini yapan yerli-yabancı şirketlere ortak oldular. Milyarlarca doları oldu. Bunları başka isimlerle, gizli hesaplarla Lichtenstein, Cayman Adaları gibi yerlerdeki bankalara yatırdılar.
Türkiye’nin ulusal servetlerini yabancılara
peşkeş çekerken, kendileri de başka isimler altında hisse sahibi oldular.
Sonra kiminin yargılanmasına Danıştay izin vermedi, kimi Meclis’e kapağı atıp dokunulmazlık zırhına kavuştu... Kısacası kimsenin burnu bile kanamadı.
Halk da onları “Seninle gurur duyuyoruz!” diye alkışladı.
Partileri ANAP, CHP, SHP, AKP vs. gibi değişik isimler taşıyordu ama yolsuzluk söz konusu olduğunda aralarında hiçbir fark yoktu.
Bu olay Türkiye’de geçti.

***

Bizde bir atalar sözü vardır “ört ki ölem!” diye, hatırlıyor musunuz?
Halk bu işten son derece rahatsız olup, yolsuzlukların hesabını sormaya karar verene kadar bu iş böyle gidecek.
 

HTML

Üst