M. Ö. 4. yüzyılda, Hindistan’ın kuzeydoğusunda, Brahmancılık'ın sert uygulamalarına alternatif olarak kurulan, Buddhacılık veya Budizm olarak bildiğimiz ekolün mimarı olan Gautama Buddha’nın yaşamı hakkında kesin ve net bir bilgi birikimine sahip değiliz.
Gautama’yı Himalayaların eteklerinde Lumbini Ormanı'nda dünyaya getiren annesi, doğumdan yedi gün sonra ölmüştür. Çocukluk ve gençlik çağını sorunsuz bir şekilde yaşayan Buddha, çevresindeki acılardan etkilenerek, ailesini bırakıp çok sıkı bir çileye girmiştir.
Yavaş yavaş etrafında bir cemaat oluşmuştur. Bundan sonraki yıllarda, öğretisini yoğun bir şekilde, Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Ganj Havzası'nda yaymaya çalışmıştır. 80 yaşına bastığı gün, Kuşinagara’da eceliyle ölmüştür. Hint adetlerine göre, cesedi yakıldıktan sonra külleri sekiz kişi tarafından paylaşılmıştır.
"Dünya, Ahiret'in tarlasıdır. İnsan, dünyada ihtiyar ve iradesiyle iyilik ve kötülükten ne yaparsa Ahiret'te onun karşılığını bulur" diyen Buddha’nın sözlerinden yola çıkan Budistler, onun anlattığı cehennemi kare kare resime döktü.
Budistlerin cehennem olarak çizdiği şekillerde korkunç ve dehşetli olaylar anlatılıyor.Budizme göre günah işleyenlerin atılacağı cehennem çukurunda iri yarı korkunç görünümlü zebaniler, insanlara akla hayale gelmedik işkenceler yapıyorlar.
Günahkarların diri diri derisi yüzülüyor ve etleri köpeklere yediriliyor.Kızgın demirlerle dağlanan günahkarlar, ateşten yapılmış kızıl kırbaçlarla dövülüyor.Yalan söyleyenler dillerinden çengele asıldıktan sonra altına yakılan ateşle adeta kebap ediliyor.Sırtlarına ateşten demir bilyeler konuluyor.Ağzından ateşten toplar yutturuluyor.İnsanlar kaynar kazanlara atılıp haşlama yapılıyor.bütün vücutları makinalarda çekilip kıyma yapılıyor ve başları kesilip lime lime ediliyorlar.
Gautama’yı Himalayaların eteklerinde Lumbini Ormanı'nda dünyaya getiren annesi, doğumdan yedi gün sonra ölmüştür. Çocukluk ve gençlik çağını sorunsuz bir şekilde yaşayan Buddha, çevresindeki acılardan etkilenerek, ailesini bırakıp çok sıkı bir çileye girmiştir.
Yavaş yavaş etrafında bir cemaat oluşmuştur. Bundan sonraki yıllarda, öğretisini yoğun bir şekilde, Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Ganj Havzası'nda yaymaya çalışmıştır. 80 yaşına bastığı gün, Kuşinagara’da eceliyle ölmüştür. Hint adetlerine göre, cesedi yakıldıktan sonra külleri sekiz kişi tarafından paylaşılmıştır.
"Dünya, Ahiret'in tarlasıdır. İnsan, dünyada ihtiyar ve iradesiyle iyilik ve kötülükten ne yaparsa Ahiret'te onun karşılığını bulur" diyen Buddha’nın sözlerinden yola çıkan Budistler, onun anlattığı cehennemi kare kare resime döktü.
Budistlerin cehennem olarak çizdiği şekillerde korkunç ve dehşetli olaylar anlatılıyor.Budizme göre günah işleyenlerin atılacağı cehennem çukurunda iri yarı korkunç görünümlü zebaniler, insanlara akla hayale gelmedik işkenceler yapıyorlar.
Günahkarların diri diri derisi yüzülüyor ve etleri köpeklere yediriliyor.Kızgın demirlerle dağlanan günahkarlar, ateşten yapılmış kızıl kırbaçlarla dövülüyor.Yalan söyleyenler dillerinden çengele asıldıktan sonra altına yakılan ateşle adeta kebap ediliyor.Sırtlarına ateşten demir bilyeler konuluyor.Ağzından ateşten toplar yutturuluyor.İnsanlar kaynar kazanlara atılıp haşlama yapılıyor.bütün vücutları makinalarda çekilip kıyma yapılıyor ve başları kesilip lime lime ediliyorlar.


























