Bu vatanı kimler satıyor? (1.bölüm)

Maliyeci

New member
Katılım
30 Mar 2006
Mesajlar
162
Reaction score
0
Puanları
0
Yazının uzunluğu nedeniyle hemen kapatmayıp sonuna kadar okursanız pişman olmayacaksınız. Bu ülkede yaşanmış alttaki benzeri olayların devamını fırsat buldukça yazacağım.


1936'da ilk turk ucagini yapti.

Ankara'nin dogusuna ilk demiryolunu yapti.

Ilk yerli parasutu yapti.

1922'de ilk turk sigara kagidini uretti.

Bursa'da Sumerbank'in Merinos fabrikasini kurdu.

Istanbul bogaz'ina ozel kopru yaptirmayi projelendirdi.

Ilk sehir ve koy planlarini hazirladi.

1942'de Keban'a baraj yapilmali dedi.

Karabuk'te Demir ve Celik fabrikasini kurdu.

Izmit'te Seluloz fabrikasini kurdu.

Sivas'ta Cimento fabrikalarini kurdu.



Kim mi bu şahıs. Nuri demirağ. Arkadaşlar kendisi Cumhuriyet döneminin en zengin müteşebbislerindendir. Cumhuriyet’in ilanından sonra, fransızlar üstlendikleri demiryolu yapımını olarak bırakınca, 24 mart 1926 tarihinde kardeşini memurluktan ayırarak bu işi üstlendi. yurdun demirağlarla örülmesinde üstlendiği önemli rolden dolayı Atatürk tarafından "Demirağ" soyadı verildi.
1931 yılında, asya’yı avrupa’ya bağlayacak boğaz köprüsü projesini yaptı. amerika’dan uzmanlar getirtti. 4 yıl süren araştırmalarının sonucunda hazırladığı projeyi salih bozok, Atatürk’e götürdü. Atatürk çok beğendi. Hükümete gönderdi. Hükümet reddetti.
1934 yılında, yabancıların tekel oluşturarak çimentoyu 33 liraya satmaya başladıklarını görünce çimento fabrikası kurmak istedi. 13 liraya satmayı önerdiği halde fabrika kurmasına izin verilmedi.
Nuri demirag'in zamanında büyüklüğünü şöyle acıklamak gerekirse: nuri demirag'in Ankara'daki insaatlarında, vehbi koc'un insaat firması taşeronluk yapıyordu..
Cumhuriyetin ilk yıllarında 200 milyon lirayı geçmeyen devlet bütçesi nedeniyle dönemin zenginlerinden uçak almak için para istenir. O dönemde Vehbi koç 5 bin lira verirken Abdurrahman demirağ üç uçak parası 120 bin lira verir.
Nuri Demirağ:
"Siz ne diyorsunuz? Benden bu millet için birşey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Madem ki tayyare milletimiz için gereklidir, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim der."
Bunun Türk Hava Kurumu, 65 uçak satın almak için sipariş verdi. Nuri Demirağ milyonlarca lira harcadı ve hem fabrikayı hemde Kendi adını taşıyan NUD-36 tipi 12 adet uçak yapar.
Ancak Türk hava kurumu nuri demirağ’a verdiği uçak siparişini iptal etti. Olay mahkemeye yansıdı. İki ayrı bilirkişinin olumlu rapor yazmasına karşın THK uçakları almadı. Dönemin tek otoritesi İsmet İnönü'dür. O da İnönü'ye şu mektubu yazar:
ismet inönü’ye birer yıl arayla iki mektup yazdı. yanıt alamadığı mektuplarda şunları sıraladı:
“işçilerim ve fabrika personeli işsiz kalmıştır. tam ve yetkin bir iş alanı bulamamışlardır. bu kurum ülke savunması için yararlı bulunuyorsa derhal sipariş verilerek yaşatılmasının sağlanması isteğini mareşal hazretlerine çekilen telgrafa şimdiye kadar cevap alınmamıştır. bu uğurda şimdiye kadar harcanan birbuçuk milyon ile –hoş karakterim buna uygun değil ya– örneğin 15-20 han, apartman yaptırır,ılda 150-200 bin lira gelir alarak, istediğim yerde gezip tozardım.` `kısacası türk’e atasından miras ve dünyaya örnek ` `olmuş atçılığın bugünkü biçimi havacılıktır. `(...) `bir yıldan beri süren (ikinci dünya) savaşlarının hiçbirinde süngü süngüye savaşıldığı duyulmamıştır.vatanın savunması için düşmanların silahlarından daha üstün daha ` `bol araçla ve türk dehâsının ürünü olan `yeni yeni buluşlarımızla gerektiğinde dünyaya karşı koymaktan asla çekinmeyen kahraman türk askerleri donatmak, devleti yönetenlere ve başında bulunanlara aittir. atalarımız birkaç yüz yıl önce kaleler, hisarlar ve surlar içinde ve dışında savaşlar kazandılar, ülkeler ele geçirdiler diye biz de geçmişe mi geri dönelim? yerimizde mi sayalım? düşmanlarımızı alt etmek için onları en modern ve yeni icat silahlarımızla karşılamalıyız.” der. Ama cevap alamaz.

Bundan sonra THK, Fransa’dan kullanımdan kaldırılan "henrio" uçaklarını satın aldı. Gelen uçaklar kısa bir süre sonra hurdaya atıldı. Nuri demirağ, 10 milyonluk zararı sineye çekti. Çok geçmeden üzerinde fabrika ve uçuş etüt merkezi olan yeşilköy’deki arazisi yok fiyata kamulaştırıldı. Bedeli devlette para olmadığı gerekçesiyle 20 yıllık vadelere bölündü ve çerez parasına alındı.


Ben bu hikayeyi Muhittin Şimşek'in "Yarım Kalan Devrim Rüyası" isimli kitabında okudum ve çok etkilendim. Sizlerle paylaşmak istedim. Umarım okuduğunuza pişman olmamışsınızdır.
 
Bişiler Yapmaya Çalısmıs Biz Bunları Okuyarak.. Bazı Şeylerden Ders Almalıyız... O Adama Destek Çıkılsa Belki Dünyaya ConCortları F-16 Ları Hayalet Ucakları Biz Satıyor Olurduk...

Yazık
 
kımın bİ ELİ PARMAĞI VARSA HEPSİ GÜNLERİNİ GÖRECEK ...
 
sağol o itabı okumuştum ama çok zaman oldu bi kez daha okumak istdedim
 
yabancılar sinmiş içimize o gündede bugündede
 
Yazının uzunluğu nedeniyle hemen kapatmayıp

nie böle bi giriş yapıosunuzda modlar öcü gibi gösteriosunuz
 
"Mvardar" kardeş benim anlatmak istediğim olay senin kapatman değil. "Ya bu uzunmuş okumayayım deyipte windows penceresini kapatmayın diyorum" Ne kadar hasassın ya :)
 
ksra bakma hocam bizimde psikolojiyi anlayın :)
 
Geri
Üst