imza
New member
- Katılım
- 9 Ara 2006
- Mesajlar
- 254
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Sonunda Yeni Şafak Gazetesi de dayanamadı ve Hüseyin Üzmez’e “Utan Be Adam” diyerek manşetten çaktı.
[Nuh GÖNÜLTAŞ] /BUGÜN
Bu tavır dini hassasiyeti olan gazeteler için çok ciddi ve güzel bir gelişme.
İçimizdeki beyinsizlere ve çirkeflere karşı tavır almaktan söz ediyorum.
Şu Hüseyin Üzmez vakayı adiyesi İslami hassasiyeti olan gazeteler için, başta da Vakit Gazetesi için tam bir turnusol kağıdı görevi görmekte.
Vakit Gazetesi’nden birilerinin de çıkıp “Artık yeter Hüseyin. Kes sesini. Otur oturduğun yerde. Yaptığın çirkeflikler ayyuka çıktı, ama sen hâlâ kanal kanal dolaşıp yaptığın adi icraatları anlatıyorsun” demesi lazım.
Demeliler!
Hüseyin Üzmez’in kanal kanal dolaşıp bir Müslüman’a hiç yakışmayan, bir Müslüman’da asla olmaması gereken bir üslup ve tavırla yaptığı konuşmalardan sonra bunun yapılması adeta vacip oldu.
Öyle ya da böyle. Seversiniz sevmezsiniz. Vakit Gazetesi’nin de kendine göre bir onur ve şerefi var ve Hüseyin Üzmez’in bunu beş paralık etmesine, değersiz bir pula çevirmesine izin verilmemeli.
Yani, sadece Yeni Şafak’ın ya da benim gibi birkaç köşe yazarının tepkisi ile bu hadiseyi atlatamayız.
Eğer bütün bu olanlardan sonra Vakit Gazetesi bu adama yazı yazdırırsa sadece yazıklar olsun derim.
Şimdi... Bizim gazeteler maalesef içimizden çıkan bazı olumsuz olayları görmezden geliyorlar.
Göstermiyorlar,
Perdeliyorlar.
Yazmıyorlar.
Oysa kendi dünyamıza ait olumsuz olayları da kendimiz görüp, yazıp, yorumlayıp kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi diğer gazetelerin yazmasından daha iyidir diye düşünüyorum.
Bu aynı zamanda meydana gelen olayın en doğru bir şekilde kendi okurlarımıza ulaştırılması açısından da çok önemli.
Siz yazmazsanız, diğerleri zaten yalan yanlış yazıyor ve sizin okurlarınız da sizin dünyanıza ait bir olayı diğer gazetelerden okuyor, öğreniyor.
Bu konuda daha önce de örnek bir olay olması bakımından yazdım.
Bir İslami cemaat liderinin kızı eroin komasına girmiş ve ölmüştü. Benim çalıştığım gazete bu olayı hiç görmedi mesela.
Belki gazetemin bu olayı görmemesi için kendine özgü bazı sebepleri vardı.
Ama bu olay da insanımız için müthiş bir ibret vesikasıydı. Müthiş bir sosyal olaydı.
Okuyucularımız bu olayı diğer gazetelerin verdiği şekilde öğrendiler.
Bu durum batıda böyle değil.
Amerika’da bulunduğum sürede Boston Globe gazetesi editörlerinin bir yazarları ile sorunu vardı. Yazar, Beyaz Saray çevrelerine yakın bir isimdi. Ancak bir kitaptan alıntı yapmış ve kaynak göstermemişti. Mike Barnicle adlı bu yazarın işine editörleri bu sebeple son verdiler.
Bu olay basın dünyasında patladı. Her yerde günlerce haberler çıkmaya başladı. Boston Globe gazetesi bu olayla ilgili, yazarlarının neden nasıl kovulduğunu anlatan haberlere gazetelerinde yer verdikleri gibi, yazarın düzenlediği basın toplantılarını ve bu konuda yaptığı bütün açıklamalara da sayfalarını açtılar.
Bizce de doğrusu buydu.
Neden başka gazetelere tiraj yaptıralım ki?
Neden bizim dünyamızla ilgili haberler onların bu dünyayı hiç bilmeyen yazarlarından, muhabirlerinden, editörlerinden yayılsın ki?
Üzmez olayı medyamıza ders olmalı.
Son bir not: Adli Tıp Hüseyin Üzmez’in taciz ettiği iddia edilen kızın ruh ve beden sağlığının yerinde olduğu tespitini yapmış. Bu rapor doğru ya da yanlış bilemem, ama asıl tespitin Hüseyin Üzmez üzerinde yapılması gerekmez miydi?
http://www.bugun.com.tr/yazar.asp?yaziID=44953