Bu nefreti kusacak olan daha kaç Nuray Bezirgan vardır?

« ß@Dß®¥ »

Øяg¥ αηGєℓ
Katılım
25 Haz 2007
Mesajlar
3,889
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
вυяѕα
Nuray Bezirgan, tek başına bir meczup değildir…

Belki de o büyük bir dürüstlükle, yıllardır gizliden gizliye aşılanan o düşünceyi itiraf etmiştir…

Bu bir gizli eğitimidir…

Ve Nuray Bezirgan, “eğer ceza almayacaksam” diyerek o “gizli eğitimi” itiraf etmiştir.

Aslında şaşıracak bir şey yok:

Çünkü bu “Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı” ya da “Atatürk’ü değersizleştirme çabası” tarikat yuvalarında, gizli kuran kurslarında, hatta bazı imam hatip liselerinde ve özel eğitim kurullarında gizli bir ders gibi enjekte edilmektedir.

Bu zihniyette önce Atatürk’ü sıradan gibi gösterme adımı vardır.

Sonra “Îmamlar olmasa Atatürk ne yapabilirdi sorusu” vardır?

Müslümanlık bu eğitime kılıf olarak kullanılmaktadır.

Şimdi “Atatürk yerine Humeyni’yi sevdiğini söyleyen Nuray Bezirgan’ın şu sözlerine dikkat edin:
“ Atatürk'ün yetkiyi padişahtan alırken yani saraydan alırken laik bir Cumhuriyet kurmak için aldığını düşünmüyorum. Halk o zaman İslami değerler için savaştı. Nitekim Kurtuluş Savaşı’nın başlaması da Kahramanmaraş’ta Fransız askerlerinin Nene Hatun'un başörtüsüne uzanmasıyla olmuştur.

Devam ediyor:
“Maraş’ta Fransız askerleri bir kadının örtüsüne saldırıyor. Sütçü İmam buna karşı ilk ateşi açıyor. Böylelikle Kurtuluş savaşı başlıyor. Sonuçta cepheye cephanelik taşıyan kadınlar o dönemin insanları, o dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz hep Müslüman insanlar.”

Yani diyor ki; “Kurtuluş savaşını asıl Sütçü İmam başlattı. İmamlar ve Müslüman halk bu savaşı yaptı. Atatürk Cumhuriyeti kurarak onlara kazık attı..”

Bu kişisel bir görüş değildir.

Bu yıllardır süren “o eğitimin” sonucudur…

O eğitimde şu yalanlar vardır:

-Atatürk Padişah’tan yetki aldı… Sonra Padişah’ı yüzüstü bıraktı. Hatta sattı…
-Kurtuluş savaşı Sütçü İmam’la başladı.

Aslında bütün bu yalanlara yine Atatürk cevap veriyor…
Nerde mi?
Büyük Nutuk’ta…
Şimdi şu fotoğrafa dikkat edin:


epehad.jpg


Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşu için düzenlenen törende Fransız askerlerini kovanlar bir “imam”la simgeleniyor. O imam Fransız askerini öldürdükten sonra alkışlanıyor…

Ne Atatürk var? Ne silah arkadaşları ne de Türk askeri…

Orada kurtuluşu O “imam” simgeliyor…

Daha da vahimi, devlet töreninde imam cüppesi giydirilen Sütçü İmam, aslında imam değildi.

Yalnızca adı İmam'dı.

Ama gösteriyi Cumhurbaşkanı Gül'ün önünde düzenleyen İmam hatip lisesi olunca, kahraman sütçüye imam cübbesi giydirdiler.

Kahraman "imam" değil, yanlızca adı "İmam".

İmammış gibi törende cübbeyi giydirmek ayıp olmuyor mu?

Elbette o savaşta imamlar da vardı, köylüler de. Genç zabitler, genç öğretmenler yani top yekün millet vardı… Elbette Sütçü İmam bir kahramandır…

Ama bu olay yalnızca “İmam”la simgelenince durum değişiyor.

Türk askeri yok… Hasan Tahsin’in İzmir’de sıktığı ilk kurşun yok…

Maraş’taki “İmam” var…

Bu fotoğraf “Devlet töreni”yle verilince cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarını hem cesaretlendiriyor hem de ellerine bir koz veriyor.

İşte Nuray Bezirgan’ın dürüstçe itiraf ettiği şey budur…

Şimdi soralım bu nefreti içinde saklayan, gizleyen, zamanı gelince kusacak olan daha kaç Nuray Bezirgan vardır?



Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9154453.asp?top=1

Alıntıdır.​
 
Lisede yıllar oldu tabi. Milli güvenlik hocamız bir albaydı: İst. Fatih Askerlik Dairesi Başkanıydı aynı zamanda.

O zamanlar çok popüler olan bir konuyu konuşuyorduk. Türkiye- Yunanistan savaşı nasıl sonuçlanır.

Komutan çok alaycı bir tavırla şöyle demişti. ''Türkiye'de herkes bir kere işese tüm Yunan halkı boğulur. Merak etmeyin''

Şimdide bu sapık zihniyette ki insanların sayısı tahmin ediyorum ki % 10 civarındadır. Bu hiç azımsanamayacak bir rakam aslında. Kötü olan bu rakamın her geçen gün büyümesi. Çünkü şimdi iktidar ve tüm devlet imkanları onların elinde.

Fakat yine de Atasına sadık öyle yürekler var ki bu ülkede. Asla onlara boyun eğmeyecek.
 
şu bağnaz arkadaşlar bu kouya da verecekleri cevabı öğrenmişlerdir...
Öğretilenlerin yerlerden biri de Cemaat evleri:
dikkatinizi çekerim büyükşehirlerde bunlar farkedilmez ama anadolu da özellikle üniversiteye giden akıllı, Türkiye'yi ileriye götürecek çocukların Fakat parasız ailelerin çocukları bunlar, cemaat evlerinde barınmaları sağlanıyor. Bu çocuklar daha küçükler, üniversiteye yeni adım atıolar. Onları ellerindeler. Akşam 6dan sora evin imamı telle arıyor dışarda kalan çocukları... anlıcağınız saat 6dan sora dışarı çıkamassanız. Evde eğlence adına bir şey yok. İçeride ibadet adı altında ders çalışıp ülkeyi ileriye görümeleri gereken öğrencilere namaz kıldırılıp, sohbetler ediliyor. Namazın altını çizerim. Mutlaka kılmalısın. ÖZgürlük adı altında bağıran bu kesim, demokrasi isteyen arkadaşalr duyun. Bu böyle... İsteyen anadolu şehirlerini gezsin. AFyon, ısparta,denizli vb yerlerde pekala görebilirsiniz.

Bu çocuklarının elinden kimse tutmuyor. Ben ona sinirleniyorum. Bu bağnazlar, geleceği görüyorlar ve alttan alttan çalışıyorlar. Bence tehlike var arkadaşlar.. Buna birisinin el atması lazım.... bu öğrenciler okuma ve garanti altına alınmış bi yaşam upruna böle düşüncelere boyun eğmemeleri lazım.
 
Şimdi anayasa mahkemesinin kararına gerekçe arayacakmısınız? Şimdi "velev ki başörtüsünün siyasi bir simge" diyenlerin ne demek istediğini anladınız mı ??,

Bu arada Kurtuluş Savaşımızda türban için başlamış..Bilmiyorduk.Bu hanım sayesinde öğrendik...
Ayrıca Sütçü İmam ın mesleği imamlık değil sütçülük. Ve dahası Kahramanımızın ismi İmam. Atatürk ve İslam dinimizi karşı karşıya getirmeye çalışanlara duyurulur...
 
Provokotörler iş başında yine gerçekten kapalı olan bir kızı öyle bir programa çıkaramazsınız arkadaşlar... onun için genelleme yapıp durmayın boşuna fatih altaylının kim olduğunu iyi bir şekilde araştırın kimlere hizmet ettiğini bakın ortaya neler çıkacaktır...zamanında babalarımız annelerimiz sağ-sol kavgasına düşürdüler çok kavgalar edildi çok kanlar döküldü ceremesini yine biz çektik şimdide öyle bir konuda bizi kavgaya düşürmeye çalışıyorlarki türbanlı-türbansız diye ayık olun arkadaşlar oyuna gelmeyelim...
 
Geri
Üst