Bu Kanunla Beşikten Mezara O Şirketlerin Müşterileri Oluyoruz

W

WoLF

Guest
bu-kanunla-besikten-mezara-o-sirketlerin-musterileri-oluyoruz-1901111200_l.jpg


Geçen hafta Anayasa Mahkemesi Tohumculuk Kanunu hakkında benim de görüşüme başvurdu. Üyelere bir sunuş yaptıktan sonra sorularını cevaplandırdım.

Yasanın eleştirilecek epeyce yönü var. Bu yazıda en önemli bir yönüne değineceğim. Kanunun 15. maddesi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının 5.,6.,7. ve 8. maddelerdeki yetkilerini Türkiye Tohumcular Birliğine devredebileceğini (hem de muhtemelen sonsuz) belirtiyor. Tohumda dünyada büyük bir tekelleşme var. Çok az sayıda dev tohum firmaları piyasayı paylaşmış durumda. Üstelik bunların da önemli bir kısmı aynı zamanda tarım ilaçları üretiyor. Bu nedenle de şirketin tohumlarının daha çok tarım ilacı istemesi işlerine gelebiliyor. Hatta içlerinden beşeri ilaç üretenler de var. Beşikten mezara müşterileri oluyoruz. Hasta olursak bunlar için de daha iyi. Tohumu belirleyen uzaktan bir ürünün nasıl olması gerektiğini, hangi ilaçların kullanılacağını vb. belirlemiş oluyor. Ürünler besleyici değerlerini ve lezzetlerini kaybediyor. Tarım ilaçları ile zehirleniyor. Halkın da bunları modernleşme diye kabul etmesi isteniyor. Bu güç önce ekonomik olarak ele geçiriliyor. Ancak sonra kanunlarda belirleyici olabilirlerse kendilerine yönelik yasaklar getirebiliyorlar. Örneğin kanun köylülerin tohumlarını veya bunlardan üretilmiş fideleri satmalarına yasak getirdi. Bu firmalar ülkemizde de hâkim. Yerli firmaları satın aldılar. Kurumlara hâkim oldular. Bakanlığın devrettiği yetkiler tohum üretimi, sertifikasyonu, ticareti ve denetimi ile ilgili. Türkiye Tohumcular Birliğine şüphesiz büyük tohum firmaları hâkim oluyorlar. O zaman kamu yönetimi de firmaların eline geçmiş oluyor. Bu yetkiler eline geçtiğinde, tamamen kârı en çoğa çıkarmak için çalışan bu firmaların neler yapabileceklerini tahmin edebilirsiniz. Bu aslında tam bir sınıf tahakkümü oluyor. Hâlbuki Anayasanın 6. maddesi “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Egemenliğin kullanılması hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz “demekte. Bu 15. madde ise egemenliğin firmalara devri oluyor.

Firmaların egemenliği mi, millet egemenliği mi?

Prof. Dr. Tayfun Özkaya

Odatv.com

KaynaK
 
Güçlü devletlerin hepsi tarımda bir numaradır. Çünkü güç önce halkını beslemeyi başarmaktır. Amerikada 5 dolara sepeti doldururken Türkiyede 50 liraya anca 1 kilo et alabilirsin. İşte güç farkı bu. Sen daha içerdekini adam gibi besleyemezken dışardaki meselede söz sahibi olmayı bekliyorsun.

Adamlar 3 dolara 3 öğün tam protein ve mineral ihtiyacını karşılıyor. Bizimkiler eksik beslendiği için algılama iptal. Fişi çekmiş şarz etmiyo artık. Açlıktan midesi gruldar vekillerin altına çekilen son model mersoları alkışlar. Üstüne "helal olsun padişahıma" der. Yani olay bukadar vahim.

Bak nekadar önemli bir mevzu birtane mesaj bulamazsın. Yok, çünkü algılama düşük. Mevzunun ciddiyetini çözemiyo adam. O hangi siyasetçi kime ne demiş, kim kimi kapak etmiş, kim kime laf sokmuş onun peşinde. Türk siyasetinin zirvesi seviye yerlerde geziyor hakaret gırla, bizimkisinin altından toprağını çekikiyolar ayakta uyuyor, hala seviyesiz tartışmaları alkışlama derdinde...

Öteki tarafta sata sata fabrika bırakmadılar şimdide tarımı satıyorlar hala uyuyor. İsrailli şirketlerden aldıkları genetiği bozulmuş tohumlar daha toplanamadan fideykenmi ölür, yoksa toplandıktan sonra milletimi öldürür oda meçhul. Bu gün tohumuna sahip çıkamayan yarın toprağına hiç sahip çıkamaz...
 
BİZİ AÇ BIRAKACAKLAR.
KISIR yerli ürünleri önce ortadan kaldıracaklar sonra da tohum vermeyiz diyiverecekler.
 


Sevgili oscs, normalde milletin gülüp geçeceği fakat hayatın son derece ciddiye aldığı, şaka götürmez bir yanı vardır oda dengeli beslenmedir.

İnsanın bedenini ve ruhunu nasıl beslediği çok önemlidir. Sağlıklı ve dengeli beslenen insanların hayata dair konuları algılaması gerçektende çok yönlüdür.

Ben en yakınımdaki insanlardan biliyorum. Bu konu çok önemli.

Hasan amcam ve ailesi ağırlıklı olarak tahıla bağlı bir beslenme modeline bağlı. Sürekli karbonhidrat alıyorlar. Sosyal hayatı ilgilendiren konular hakkında söyledikleri, düşündükleri beni acı acı gülümsetiyor.

Nuri amcamlar sofrada tahıl dışında protein ve meyve-sebzede tüketiyor. Aynı sosyal konulara öylesine zengin ve farklı bakış açısıyla yorumlar getiriyor ki şaşıp kalıyorum.

Hasan ve Nuri karekterleri hayali değildir. İkiside gerçek ve amcamdır. Hasan amcam 100 dönüm tarlayı zor ekiyor ve şükrediyor. Nuri amcamın 6000 dönüm tarlası var ve genelde işleri yolunda. Hasan amcamın her işi sıkıntılı.

Topraksız vatan olmaz. Çağımızda gelişmiş ülkelerin çoğu Tarıma önem veren ülkelerdir. Sanayi, Tarım, Bilim ve Teknoloji gücün anahtarıdır.

 
Muhtemelen içki ile ilgili tartışma yaratan yasa bunun örtüsüydü.
 
Geri
Üst