Revoo_
[D]evrimiçi
Bu gün hala ülkemizde kurulabilmiş veya kurulmuş da itibar görmüş gerçek manâda demokrat zihniyette bir parti yoktur.
CHP.Mustafa Kemâl tarafından Lozan dan sonra, hem memleketi idare etmek, hem de gerçekleştireceği kültür devrimlerine siyasal destek oluşturmak için kurduğu parti. Halâ resmi ideoloji partisidir.
Demokrat Parti: Kültür devrimlerini belli bir zaman içinde etkisiszleştirmek ve uzun vade de ilga edilen sistemi tekrar tesis etmek maksadıyla kuruldu. Sadece seçmen desteğinini bir işe yaramayacağını düşünüp. ABD ye sırtını dayadı. Fakat garip bir tecelli, dayadığı sırtı bizzat ABD tarafından hançerlendi.
Adalet Partisi : Demokrat Partinin devamı gibi ortaya çıkıp milletin oyunu kaptıktan sonra daha ziyade mason locaarının etkisinde kaldı. Liderinin Masonluğu zaten bilinen bir gerçek.
MSP: Açıkça söylemese de şeriat düzeninin memlekette tesisi için çalıştı. Refah/Fazilet/Saadet gibi türevleri görüldü.
MHP: Cuntacı Generallerin siyaste arenasındaki sözcülüğünü yaptı. 1970-80 arası sol ideolojiye karşı derin devlert ve Cunta tarafından açık destek gördü. O zamanlar bu muhteremler, "Kanımız aksa da zafer islamın" derlerken, Omzu bol yıldızlı cunta heveslisi generaller, devrimcileri "Allahsızlar", ülkücüleri de "Yiğitler" diye nitelemeye pek hevesli idi.
1980 ihtilali ile örgütsel anlamda sol zayıflatıldı. 1991 de SSCB çöktü. ABD nin kendisine yeni bir "Düşman" araması sonrasında "Aranan kan" bulundu. Yeni düşman İslâmdı. Cuntacılar artık "Gomonist" leri bırakıp "Lâiklik"türküsü söylemeye başlarken, Alparslan TÜRKEŞ ve ekibi 1993 ten itibaran "Karargah" dan kumandalı "Laiklik" yürüyüşlerinde "Arz-ı Endâm" eylemeye başlamıştı bile.
Bu ülkede MHP hakkında hiç bir şey bilmeyen birisi, her devir de omzu bol yıldızlı generallerin "Bildiri"leri ile, MHP nin siyasal söylemleri arasındaki paralelliğe dikkat ederse bazı şeyler çözülüverir.
TİP: 1965 seçimlerinde 15 mebus ile meclise girmeyi başardı. Parti başkanı merhum Behice BORAN idi. Marksist/Leninist bir çizgisi vardı. Fakat memleketteki mâlum yasalar nedeniyle yaşayamadı.TKP, adından anlaşılacağı üzere amacı Proleterya dikdatörlğü diye özetlenen sosyalist bir düzen kurmaktır
ANAP: İhtilal sonrsı kurulan hükumette ekonomiden sorumlu bakan olan merhum Turgut ÖZAL tarfından kuruldu. Bu bakanlık görevi ÖZAL'ı hayatı boyunca askerin vesayeti fikrinden kurtaramadı. Aşırı biçimde Amerikancı politikalar izledi.Bir taraftan demokrasiyi savunur görünürken, diğer taraftan ihtilalcilerin kapattığı partilerin yasaklarını savundu.
AKP: Görünüşte Erbakan ile fikir ayrılığına düşenler tarafından kuruldu. MSP nin amaçlarıyla aynı paralelikte olduğu iddia edilir. Partiyi kuranlar ise artık değiştiklerini söylemekteler. Bu partinin iktidara gelişini hazırlayan hiç bir fikiri alt yapı veya sosyo-ekonomik temel yoktur. Tamamen siyasal boşlukların ürünüdür. Bir de Lideri her iktidar öncesi "Mazlum" durumuna düşürülmüştür.Okuduğu şiir nedeniyle hapis yatması, 22 temmuz seçimleri öncesi düzenlenen "Laiklik" yürüyüşleri ve e-muhtiralar, oy patlamasında temel etken olmuştur.
Amacım, Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduğundan bu yana gerçek manâda bir Demokrat zihniyete sahip partinin henüz kurulamamış olduğu düşüncemi açıklamaya yöneliktir. Belli partilere karşı bir hasmane tavır düşüncesi içerisinde yazılmamıştır.
CHP.Mustafa Kemâl tarafından Lozan dan sonra, hem memleketi idare etmek, hem de gerçekleştireceği kültür devrimlerine siyasal destek oluşturmak için kurduğu parti. Halâ resmi ideoloji partisidir.
Demokrat Parti: Kültür devrimlerini belli bir zaman içinde etkisiszleştirmek ve uzun vade de ilga edilen sistemi tekrar tesis etmek maksadıyla kuruldu. Sadece seçmen desteğinini bir işe yaramayacağını düşünüp. ABD ye sırtını dayadı. Fakat garip bir tecelli, dayadığı sırtı bizzat ABD tarafından hançerlendi.
Adalet Partisi : Demokrat Partinin devamı gibi ortaya çıkıp milletin oyunu kaptıktan sonra daha ziyade mason locaarının etkisinde kaldı. Liderinin Masonluğu zaten bilinen bir gerçek.
MSP: Açıkça söylemese de şeriat düzeninin memlekette tesisi için çalıştı. Refah/Fazilet/Saadet gibi türevleri görüldü.
MHP: Cuntacı Generallerin siyaste arenasındaki sözcülüğünü yaptı. 1970-80 arası sol ideolojiye karşı derin devlert ve Cunta tarafından açık destek gördü. O zamanlar bu muhteremler, "Kanımız aksa da zafer islamın" derlerken, Omzu bol yıldızlı cunta heveslisi generaller, devrimcileri "Allahsızlar", ülkücüleri de "Yiğitler" diye nitelemeye pek hevesli idi.
1980 ihtilali ile örgütsel anlamda sol zayıflatıldı. 1991 de SSCB çöktü. ABD nin kendisine yeni bir "Düşman" araması sonrasında "Aranan kan" bulundu. Yeni düşman İslâmdı. Cuntacılar artık "Gomonist" leri bırakıp "Lâiklik"türküsü söylemeye başlarken, Alparslan TÜRKEŞ ve ekibi 1993 ten itibaran "Karargah" dan kumandalı "Laiklik" yürüyüşlerinde "Arz-ı Endâm" eylemeye başlamıştı bile.
Bu ülkede MHP hakkında hiç bir şey bilmeyen birisi, her devir de omzu bol yıldızlı generallerin "Bildiri"leri ile, MHP nin siyasal söylemleri arasındaki paralelliğe dikkat ederse bazı şeyler çözülüverir.
TİP: 1965 seçimlerinde 15 mebus ile meclise girmeyi başardı. Parti başkanı merhum Behice BORAN idi. Marksist/Leninist bir çizgisi vardı. Fakat memleketteki mâlum yasalar nedeniyle yaşayamadı.TKP, adından anlaşılacağı üzere amacı Proleterya dikdatörlğü diye özetlenen sosyalist bir düzen kurmaktır
ANAP: İhtilal sonrsı kurulan hükumette ekonomiden sorumlu bakan olan merhum Turgut ÖZAL tarfından kuruldu. Bu bakanlık görevi ÖZAL'ı hayatı boyunca askerin vesayeti fikrinden kurtaramadı. Aşırı biçimde Amerikancı politikalar izledi.Bir taraftan demokrasiyi savunur görünürken, diğer taraftan ihtilalcilerin kapattığı partilerin yasaklarını savundu.
AKP: Görünüşte Erbakan ile fikir ayrılığına düşenler tarafından kuruldu. MSP nin amaçlarıyla aynı paralelikte olduğu iddia edilir. Partiyi kuranlar ise artık değiştiklerini söylemekteler. Bu partinin iktidara gelişini hazırlayan hiç bir fikiri alt yapı veya sosyo-ekonomik temel yoktur. Tamamen siyasal boşlukların ürünüdür. Bir de Lideri her iktidar öncesi "Mazlum" durumuna düşürülmüştür.Okuduğu şiir nedeniyle hapis yatması, 22 temmuz seçimleri öncesi düzenlenen "Laiklik" yürüyüşleri ve e-muhtiralar, oy patlamasında temel etken olmuştur.
Amacım, Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduğundan bu yana gerçek manâda bir Demokrat zihniyete sahip partinin henüz kurulamamış olduğu düşüncemi açıklamaya yöneliktir. Belli partilere karşı bir hasmane tavır düşüncesi içerisinde yazılmamıştır.
