'Bu büyük taraftara şampiyonluk yakışır'

[yyildirayy]

Ligi tek başına kasıp kavuran Bordo-Mavili ekip pazar günü İstanbul'da gövde gösterisi yaptı. Olimpiyat Stadı'nı dolduran 60 binin üzerindeki taraftar herkese parmak ısırttı.

Galibiyetin kapısını açan Burak’ın penaltı golü her ne kadar tartışma yaratsa da, tribünlerin ve takımın coşkusu her şeyin önüne geçti.

BAŞLIĞIN HİKAYESİ

"Bu muhteşem tabloyu en güzel hangi başlıkla anlatabiliriz" diye düşünürken, akla gelen ilk isim Trabzonspor başkanı Sadri Şener oldu. Çünkü daha önce 13 Kasım'daki Bursa maçı için Şenol Güneş'ten başlık almıştık: Adamlar oynuyor. Şener'in başlığı maçın da etkisiyle daha çarpıcıydı: Bu büyük taraftara, şampiyonluk yakışır.

Olmaya doğru...

Yıllardır olmayanlar oluyor Trabzonspor’da aslında... Kongreler, ‘olağanüstü’ değil, ‘olağan’ şekilde yapılıyor, futbolun önüne geçmiyor. Muhalif kanat sadece ‘ben gelirsem’ diye değil, koltukta değilken de hem fikir hem de destek veriyor. Ölü toprağından sıyrılan tribünler o aceleci ‘yangın havasını’ her geçen hafta biraz daha terk ediyor, oynamayanı bile oynatıyor. Hep ‘yıldız arayan’ camia bazı yeteneklerin Trabzonspor’da ‘yıldızlaşmasını’ gururla izleyip, takıntılarından vazgeçiyor. Ve aslında bunlar da alt alta toplantığında, asıl ‘olması beklenen şey’ giderek yaklaşıyor. Liderliği, getirdiği ağırlıktan ziyade rakipleri strese sokacak avantaj olarak gördüğü, ortaya koyduğu ‘bilinçli ve paniksiz’ futbolla dikkat çeken Bordo-Mavililer, Olimpiyat Stadı’nda da sabrının karşılığını aldı. Maçın hemen başında savunmanın dalgınlığı Colman’ın ‘tilki takibiyle’ birleşince Burak, ceza sahası sol çaprazında buluştuğu topu gitmek isteyeceği en iyi yere yolladı, çatala 1-0 takıldı. Bu gol ‘gevşetti’ diyemeyiz ama biraz frenledi. Yarım saat yeni geçildiğinde Umut, karşı karşıya durumda iyi bir gol vuruşu yapamazken, hemen ardından Yattara aslında kendi fişini çekti. Takımı 4’e 3 giderken yaptığı egoistliğin faturasını kulübeye gelerek ödedi, hak da etti. 40’da ise duran top sıkıntısı tekrarlandı, Mahmut’un kafası Onur’un eldiveninden sekip direk sonrası Tum’un önünde kalınca skor tekrar şekillendi: 1-1.

Gölge eden penaltılar

Maçın kırılma anlarından biri de 53’te yaşandı... Marcin Kus’un ortasında Tevfik vurdu, gol sevinci için koştu ama Onur’u unuttu. Sağa yönelirken sola insanüstü bir hamle yapan genç file bekçisi, gol kadar önemli bir hamleye imza attı. Trabzonspor’un baskısı dakika dakika artarken, kafa topuna çıkan Umut’un yere inişi ‘penaltı’, cezayı kesen de Burak oldu. Ancak Buca maçından sonra bu ‘ucuz’ ikinci penaltı Trabzon’un futboluna gölge düşüren ikinci gelişmeydi. Gardı düşen Belediye’yi yıkan ve tribündeki ‘ateşi harlayan’ Alanzinho’nun nefis ortasında şık bir kafa golü atan Umut’tan başkası değildi: 3-1. Giderek yalnızlaşan Trabzon, böylece bu haftanın da kazananı olmayı bildi.

Serhat Demirtaş

Maçın hakemi ne yaptı?

Abartılı attı penaltı yok!

Hakem Bülent Yıldırım, temposu yüksek olan karşılaşmaya ayak uydurmaya çalıştı. Ancak sert hareketlere pek de önlem alamadı. Kart yerine sözlü uyarılar yapması, oyunu sertleştirdi ve kritik pozisyonların oluşmasına sebebiyet verdi. Özellikle Trabzon’un yediği golde Colman’ın, Holmen’e hiçbir müdahalesi yokken verilen faul kararı golle sonuçlandı. Holmen’ın, Burak’a ayağının tabanıyla yaptığı sert hareketin karşılığı ise sarı değil kırmızı olmalıydı. 73’te Belediye ceza alanına ortalanan topa Umut yükseldi. Arkasındaki Serhat ise Umut’un sırtına eliyle temasta bulundu. Ancak Umut’un pozisyonunu bozmadı. Umut ise abartılı bir şekilde yere düşünce, Bülent Yıldırım gereksiz bir penaltıya hükmetti. Kırmızı kart kararına gelecek olursak. Ekrem’in gördüğü ilk sarı kart gereksizdi ancak kırmızıya sebebiyet veren ikinci sarı kararı yerindeydi.

Serdar Tatlı





Kaynak​