Bu ülkede kutuplaşma bir kader mi?

€rd@ls10

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
2 Ocak 2008
Mesajlar
16,867
Reaction score
0
Puanları
0

Bu karmaşık hayata biraz akıl erdirmeye çalıştığım yıllarda, siyasetle ilgilenecek yaşta olmamama rağmen büyük bir gerilimin varlığını sezerdim.

Demokrat Parti - Halk Partisi gerilimiydi bu.

Radyolar Demokrat Parti’nin Vatan Cephesi’ne kaydolanların isimlerini yayınlardı durmadan.

Seçim gezisinde atılan bir taş CHP lideri İsmet Paşa’nın başına isabet etmişti.

Adnan Menderes ve İsmet İnönü durmadan birbirleri aleyhine sözler söylerlerdi.

Kahveler, mahalleler, aileler, memurlar ikiye bölünmüştü.

Ülkede kavga vardı.

Bir süre sonra 27 Mayıs darbesi yapıldı ve radyolar, Yassıada’da yargılanan Demokrat Parti liderlerine yönelik ağır hakaret cümleleriyle doldu.

İdamlar, ülkenin bağrında onulmaz yaralar açtı.



***


Aradan üç beş yıl geçti. İlk gençlik çağlarıma geldim.

Türkiye’yi ve siyaseti daha dikkatli gözlerle izlemeye başladım.

Ülkede yine kavga vardı.

Ama bu sefer gerilimin adı değişmiş, kutuplaşmanın adı sağ ve sol olmuştu.

Devlet her taşın altında bir “komünist” arıyordu. İsmet Paşa’yı bile komünist olmakla suçluyorlardı.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idam ettiler.

Ülkenin yüreği bir kez daha kanadı.

Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit her gün birbirlerini suçladılar.

Sonra bu gerilim -birileri tarafından kışkırtılan- silahlı çatışmalara yol açtı.

Sağcı ve solcu olarak kutuplaşan gençler birbirini vurdu.

Beş bin insanımızı kaybettik.


***


Yine yıllar geçti.

Ülkede yine kavga vardı ama bu sefer kutuplaşmanın adı Türk-Kürt çatışması olmuştu.

50 bin yurttaşımızı da bu kavgaya kurban verdik.

Bu acılara rağmen, halkın olgunluğu sayesinde bu kadar ölüm, yurt sathında bir ırk ayrımı ve iç savaş çıkarmaya yetmedi.

Bu arada Türkiye yeni bir kutuplaşmanın, yeni bir gerginliğin eşiğine gelmişti.

Dinci-laik kavgası.

Son yıllardaki enerjimizi de 1000 yıldır Müslüman olan bir ülkede Neo-İslam ve laiklik kavgasına harcadık.


***


Galiba Türkiye’deki asıl gerçek, kutuplaşma ve kavga durumu.

Kutupların adı değişiyor; kâh Demokrat Partili, kâh Halk Partili, kâh komünist, kâh faşist, kâh Kürt, kâh Türk, kâh dinci, kâh laik oluyor ama kavga durumu değişmiyor.

Bu gidişle gelecek kuşaklar şimdi aklımıza bile gelmeyen nedenlerle kutuplaşacaklar.

İsimler sıfatlar değişecek ama kavga baki kalacak.

Aklımızı başımıza toplayana kadar.

Zülfü Livaneli

Kaynak
 
Geri
Üst