Brezilya 6.1 - Türkiye 1.9

Vtnsvr

New member
Başlık ulusal maç sonrasındaki manşetlere benzedi ama neylersiniz... Türkiye ile Brezilya’nın büyüme verileri de global piyasadaki maçın skoru!..

Malum, Brezilya ve Türkiye global piyasalardaki karşılaştırmalarda hep birlikte kullanılır. Hatta, 2001 krizi sırasında dış yatırımcı için “ikiz” kabul edilmişti. 2001’de Türkiye üst üste yaşadığı krize “Dervişli” çözümler ararken Brezilya’da da moratoryumun eşiğine kadar gelinmişti.

Gelin görün ki, devran Brezilya için bu yıl daha şanslı davrandı. Özellikle petrol fiyatlarındaki artış, sığır eti ve soya fasulyesine yönelik dış talebin genişlemesinin de etkisiyle 2007’nin ikinci çeyreğinde yüzde 5.4 olan büyüme hızı 2008’in aynı döneminde yüzde 6.1’e yükseldi.

Ve... Brezilya: Petrol gelirlerinin kalkınma planına uygun kullanılmasının; üretim artışlarının dış talebe göre planlanmasının; hükümetin ekonomi politikalarındaki kararlı tavrının karşılığını aldı. Enflasyonun 6-7 yılda yüzde 2500’den yüzde 4’e kadar geriletilebilmesinden de bunu anlamak mümkün.

Sonuç? Dünya ekonomisinin küçüldüğü, enflasyonun arttığı, yeniden stagflasyon korkusunun ABD ve AB’yi sardığı sırada Brezilya gelişmeye çalışan ülkeler arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri oldu. Türkiye’nin büyüme hızını 3 kata yakın katladı!.. Ülke doğrudan sermaye yatırımcısının güvenilir ülkeler dizinine girdi.

Brezilya’nın dış sermayenin cazibe merkezlerinden biri haline gelmesinde; Brezilya Merkez Bankası’nın geçen nisanda kısa vadeli borçlanma oranlarını 11.75’e kadar yükseltmesinin de payı var. 2005’ten sonra ilk kez faizlerin yükseltilmesi sıcak para yatırımcıları için yeni bir açılım yarattı. Özellikle de Türkiye gibi Ortadoğu ve Kafkaslar’daki yeni paylaşıma komşu bir ülkeyi terk etmek için fırsat kollayan yatırımcılar için başlı başına bir fırsat oluşturdu!..

Cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranı geçen yıl yüzde -5.7’yle Türkiye’nin yumuşak karnı olduğunu pekiştirirken... Aynı oran Brezilya’da binde 27 idi.

Gözden kaçırılmaması gereken diğer bir nokta ise, Brezilya’nın büyümesini kısa vadeli sıcak para dediğimiz fonlar yerine doğrudan dış sermaye girişlerine dayandırması! Sadece 2007’de ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırım seviyesi yüzde 84 artarak 34.6 milyar dolara ulaştı.


Aynı global kriz sürecinde Türkiye’ye ne oldu da hızlı büyüme rüyasından uyandı derseniz...

1. IMF programı, kalkınma planının işlevlerini yok etmişti.
2. Kalkınma planları AKP hükümetinin kadrolarınca hazırlanmasına rağmen hiçbir zaman hükümetin öncelikleri arasında yer almadı.
3. Yüksek faize dayalı para politikaları zaman içinde sadece sıcak para girişlerini ülke içinde tutmak amacıyla kullanılır oldu.
4. Avrupa ekonomilerindeki daralmayla birlikte ihracata dayalı büyüme modelinin sorunları üretim ve istihdam üzerindeki etkileri belirginleşti.
5. Küresel ısınmanın arttığı bir dönemde tarımda devlet desteklerinin kaldırılması sektörün ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyecek şekilde küçülmesine neden oldu.

AKP’ye sorarsanız tabii ki bunlara bir de AKP’nin kapatılma davasını eklemek lazım!..

Ne var ki, son çeyrek verileri ekonomik küçülmenin AKP’nin kapatma davasının ardına sığınılmayacak kadar derin olduğunu göstermekte. Zira, ilk çeyrekte yüzde 6.7 olan büyüme hızının yüzde 1.9’a gerilemesinin kaynağında:

• Öncelikle üretim ve arz cephesindeki daralma var: İlk çeyrekte yüzde 7.0 büyüyen sanayinin ikinci çeyrekte yüzde 2.5’e gerilerken inşaat sektörü de ilk çeyrekteki yüzde 3.1’lik büyümesini ikinci çeyrekte tutturamayıp binde 9 büyüdü. Tarımsa, ilk yarıyıldaki yüzde 2.6’lık performansını sürdüremeyip yüzde 3.5’lik gerileyince 2008’in yavaşlama yılı olacağı kesinleşti.

• Devlet harcamaları yüzde 16.8 daralırken özel sektör harcamaları ise sadece binde 6 arttı.

• Mağazaların sık sık el değiştirmesi, vitrinlerdeki taksitli satış ilanları talep cephesinde de durgunluk rüzgârlarının estiğini göstermekte. Kaldı ki Merkez Bankası’nın faiz arttırımının da talebi frenlediği bir gerçek.

• AB’de büyüme beklentisinin yüzde 1.7’den 1.3’e gerilemesini Türkiye önemli bir uyarı olarak almalı ve... AB’yle olan ihracatının aynı seyirde devam etmeyeceği şeklinde algılamalı. Son yılların iç ve dış pazar açısından en hızlı büyüyen sektörü taşıt araçlarında toplam ihracatın ağustosta yüzde 8.2, otomobil ihracatında da yüzde 3.8 azalması bile durumu anlamak için yeterli.

Evet!.. Türkiye küçülüyor. 2001’de “benzer” hatta “ikiz ülke” tanımlamasıyla anılan Brezilya ise büyüyor. Brezilya’daki büyümenin ardındaki sosyoekonomik nedenleri, siyasal yapılanmaları ve baskıları yok varsayarak 6.1’lik büyümeye öykündüğümüz yok.

Ne var ki, aynı gerçeklik Türkiye için de söz konusu. 2008’e kadar süren rekor ekonomik büyümenin ardındaki: Ekonominin global firmaların çıkarları doğrultusunda yönetilmesi, iktidar partisinin çıkar odaklarının oluşturduğu nüfuz yolsuzlukları, emeğin kazanılmış haklarının sermaye lehine lağvedilmesi ve bu doğrultuda yeniden yapılanan siyasi baskı mekanizması yok varsayılamaz.

Gelin görün ki, Türkiye’nin ekonomi yazını büyümedeki yavaşlamayı hâlâ parti kapatma gibi nedenlere bağlama çabasında!

Türkel MİNİBAŞ

www.turkelminibas.net
 

ozgozg

New member
Imf ten ne zaman kurtuluruz o zaman gün yüzü görürüz. Yıllardır her gelen hükümet malesef bu adamlarla stand by anlaşması yapmıştır. Bildiğim kadarıyla dünyada tek biz kaldık. Brezilya ve Arjantin imf i kovduktan sonraki durumları ortada.
 

HTML

Üst