Borsa kuralları

:..asker..:

New member
Katılım
5 Tem 2005
Mesajlar
2,518
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Bahtın güzel olsun , mutlu yaşa!
Istanbul Menkul Kıymetler Borsasında alışveriş yapılırken uyulması gereken ve yazılı olmayan kurallar var. Eğer bunlara tamamen uyabilirseniz kazanma ihtimaliniz gerçekten çok yüksek olacaktır. Aşağıdaki kuralları ilk okuduğumda hepsine inanmamıştım fakat zaman geçtikçe kuralların önemini iyice kavradım. Umarım sizlere de faydalı olur. Kurallar Yusuf Sarının Borsada Teknik Analiz adlı kitabından alınmıştır.

• Riskinizi önceden sınırlayın. Spekülasyona ayıracağınız parayı önceden kaybedebileceğinizi kabullenin. Başka bir amaç için biriktirilen paralarla yapılan spekülasyonda alınan kararların sağlıklı olmadığı gözlenir. Başarılı alım satım kararları için zihnin bağımsız olması gereklidir. Kararların kaybetme korkusu altında verilmesi hatalı sonuçlar doğurabilir.
• Kendi kendinizi tanıyın. Spekülatif hareketlerde duygulara hakim olmak gerekir. Eğer girdiğiniz bir pozisyon gece uykularınızı kaçırıyorsa o pozisyonu mutlaka kapatmalısınız.
• Küçük başlayın. Bilmediğiniz bir alanda para kaybetme tehlikesi yerine kağıt üzerinde alım satım yaparak başlayın. Borsada tecrübeniz yoksa ilk alışlarınızı küçük miktarlarda ve fazla hareketli olmayan hisselerle yapın. Bu işe ilk defa başlıyorsanız hareketli hisselere girmeden alım satımdaki zamanlamanın önemini kavrayın.
• Ara verin. Her gün yapılan alım satımlar kişinin karar verme yeteneğini köreltebilir. Başarılı spekülatörler, hatalı kararlarının artmaya başladığını hissettiklerinde borsayı unutup tatile giderler.
• Seans içinde karar vermeyin. Kararlarınızı, etkilenmeyeceğiniz bir ortamda verin. Seans anında görüşlerinize ters düşen hareketlerin planlarınızı etkilemesine izin vermeyin. Daha önce düşünmediğiniz yeni fikirler oluşturmayın. İyice incelenmeden yapılan hareketlerin genellikle zararla sonuçlandığı gözlenir.
• Çoğunluğa uymayın. Yapılan istatistikler, çoğunluğun her zaman yanlış düşündüğünü göstermiştir. Herkesin bildiği fikirlerden, haberlerden kaçının. Bazı istatistik büroları aracı kurum ve bankaları arayarak borsa hakkındaki görüşlerini düzenli olarak sorar. Bu görüşler iyimserlik yüzdesi olarak her hafta yayınlanır. Yüzde 85'in borsayı çok iyi görmesi, düşüş belirtisi olarak kabul edilir. İyimserliğin yüzde 25 in altına düşmesi ise yükseliş belirtisidir.
• Kendi fikrinizle başkalarının fikrini birbirinden ayırın. Kendi kararlarımızı verdikten sonra başkalarının sizi etkilemesine müsaade etmeyin. Dış görüşlerden etkilenirseniz sürekli karar değiştirmek zorunda kalabilirsiniz. Çevrenizde her zaman sizi ikna edecek mantıklı sebepler olacaktır. Kararınızı değiştirirseniz daha sonra ilk kararınızın yenisinden daha doğru olduğunu göreceksiniz.

• Emin olmadığınız zamanlarda işlem yapmayın. Kendinizi her gün alım/satım yapmak zorunda hissetmeyin. Başarılı sonuca ulaşabilmek için disiplinli olmanız ve sabırla iyi fırsatları beklemeniz gerekir. Bir pozisyona girmişseniz sonucunu bekleyin. Şüpheleriniz varsa pozisyonunuzu kapatıp kenara çekilin.
• Serbest fiyatlı emir vermeyin. Kısa vadede alım/satım yapan spekülatörlerin serbest fiyatlı emirlerden kaçınması gerekir. Limitli fiyat emirleri kullanmak daha doğrudur. İnandığımız hissede birkaç basamak ucuz alma hesabını yapmayın.
• Aşağı doğru ortalama yapmayın. Önceden aldığınız bir hisse ucuzlayınca ek alımlar yaparak maliyetinizi ucuzlatmaya çalışmayın. Aşağı giden fiyatlarda hiçbir zaman ortalama yapılmaz. Eldekilerin satışı daha doğrudur. Yükselen fiyatlarda ek alım yapılması mümkündür. Bunun da piramit gibi kademeli yapılması gerekir.
• Yüksek miktarlardaki alımı tek fiyattan yapmayın. Büyük portföyler için yapılan alımları bir kaç güne ve değişik fiyatlara yayın. İlk alım yapıldıktan sonra hareketin doğru olup olmadığını gözleyin. Pazarın yönünde aksi bir değişiklik yoksa alıma devam edin.
• Kaybeden bir pozisyona hiç bir zaman ek alım yapmayın. Kendinize ve aldığınız hisseye ne kadar güvenirseniz güvenin eğer zarar ediyorsanız ek alım yapmayın. Aldığınız hissenin düşüyor olması, sizin piyasanın yönüne uyum sağlayamadığınızı gösterebilir. Maliyet düşürme çabası pozisyonu daha da kötüleştirebilir.
• Zararı kesin. Piyasa sizin düşüncenize ters hareket ediyorsa hata yaptığınızı kabul edin. Elinizdekini satın. Zararın neresinden dönülse kardır. Borsaya yeni girenlerin başarısız olmalarının en büyük etkeni hata yapmış olabileceklerini kabullenmemeleridir. Piyasa istediğiniz yöne dönsün diye beklemek yerine, pozisyonu zararla kapatmak disiplin ve irade gerektirir. Başarının sırrı buradadır.
• Zararı sevin. Zararda iken satış yapmak çok zordur fakat zararı sevmeyi öğrenmelisiniz. Çünkü zarar, karın kardeşidir. Onurunuzu zedelemeden zarar etmeyi kabullenirseniz, zararınız sınırlanacak ve başarınız artacaktır.
• Beklenenin tersini yapın. Piyasada beklenen bir olayın beklenen reaksiyonu görmemesi al/sat sinyalidir. Beklenen olumlu bir haberin açıklanmasından sonra sonra fiyatlar hala yükselemiyorsa düşüş olacaktır. Olumsuz olay ve haberler piyasayı aşağı doğru etkileyemiyorsa yükseliş olacaktır.
• Tepe ve dip noktalardan kaçının. Alçalan trendde fiyatın her yukarı çıkışı, trendin o seviyeden değişeceğini göstermez. Her dönüş noktasında burası en düşük yerdi diye alim yapmak size çok pahalı bir ders olabilir. Tepe ve dip noktalarının kendilerini ispat etmelerini beklemek daha az zararlıdır. En tepede satmak, en dipte almak çabasında olmayın.
• Söylentiyi alın, gerçeği satın. Eğer bir hisse için olumlu söylentiler yayılmaya başlıyorsa alın. Söylentilerin kesinleştiği anlaşılınca satın. Söylentiler ilk duyulduğunda hisseye talebi artırır. Dedikodular resmiyet kazandığında fiyat zaten yükselmiştir. Satış yapın. Siz yine de söylentilerle hareket etmeyin.

• Çok kısa vadede oluşan karı alıp hisseden uzaklaşın. Bazen satın aldığımız hisse birden hiç beklemediğimiz kadar hızlı yükselmeğe başlar. Yükselişin hep aynı tempoda devam edeceğini sakın düşünmeyin. Satış yaparak mutlaka kan realize etmelisiniz.
• Küçük hesaplar yapmayın. Seçtiğiniz hissenin yükseleceğine gerçekten inanıyorsanız ucuz almaya çalışmayın. Piyasa fiyatının 1000 lira altında almaya çalışırken hisseyi kaçırabilirsiniz. Bir kaç kademe ucuz almaya çalışmak bazen çok önemli fırsatların kaçmasına neden olur. Kararlı olun. Karar verdiğiniz zaman beklemeyin, uygulayın.
• İçinde bulunduğunuz trendleri izleyin. Fiyat trendi en iyi dosttur. Bir hissenin uzun trendi, orta vadeli trendi ve kısa vadeli trendi hakkında bilginiz olmalıdır. Bazen biri yukarı, diğeri aşağı doğru olabilir. Hangi zaman zaman diliminde alım satım yapmak istediğinizi tayin etmelisiniz.
• Trend dönüşlerini kollayın. Bazı spekülatörler alım satım kararlarını oluştururken dikkatlerini bu noktaya toplarlar. Fiyatın trend çizgisi dışına çıkması ve orada kendini ispat etmesi çoğunlukla trend dönüşünü ortaya koyar. Yükselen çizginin aşağı doğru geçilmesi sat, alçalan çizginin yukarı doğru geçilmesi al sinyali sayılır.
• Fiyat hareketleri ile birlikte işlem miktarlarını da izleyin. Fiyat ile işlem miktarının birlikte artması, alış sinyalidir. Yükselişin devam edeceğini gösterir. Fiyat azalırken işlem miktarının artış göstermesi satış işaretidir. Kararsız fiyat hareketlerinde miktar artıyorsa fiyatın yönü belli olana kadar bekleyin.
• Pazarın değişen momentumuna bakın. Eğer borsa her gün yükseliyor fakat yükseliş her gün daha azalıyorsa bu pazarın aşağı döneceğini gösterir. Momentum zayıflamaktadır. Borsa günlerdir düşüyor fakat düşüş hızı gün geçtikçe azalıyorsa yön değiştirme zamanı yaklaşmaktadır. Pazarın momentumu artmaktadır.
• Kuvvetli hareketlerin ardından düzeltme geleceğini unutmayın. Bir hisse kısa zamanda çok hızlı yükselmişse alım için gerilemesi beklenmelidir. Bazen bu gerileme toplam yükselişin yüzde 60'ına varabilir. Hızlı bir düşüşte satış kararı alındıysa düzeltme yaparak fiyatın biraz yükselmesi beklenir.
• Alım/satım kararlarınızı o günkü fiyata dayandırmayın. Fiyat çok düştü, atık düşmez veya çok yükseldi artık yükselmez sanmayın. Fiyatların alt ve üstüne kendiniz sınır koymayın. Çünkü fiyatlar sınır tanımaz. Bir kaç senede hiç ummadığınız kadar yükselebilir veya alçalabilir.

HİSSE SEÇİMİ
10 Eylül Cumartesi
BU YAZI 2003 yılının Mart ayında yayınlanan 'BORSADA KAZANMAK MÜMKÜN MÜ?' kitabından alınmıştır.

Borsadaki amatör yatırımcının öğrenmesi gereken en önemli şeylerden biri uygun hisseleri seçmektir. Daha önce de değindiğim gibi bazıları için uygun olan hisseler amatör borsa yatırımcısı için uygun olmayabilirler. Örneğin dedikodusu bol, temeli zayıf ancak yüksek getiri sağlama olasılığı olan bir hisseyi küçük yatırımcının taşıması zordur. Şans eseri hisseyi en dip noktadan almış olsa bile satış yeri destek ve dirençleri belli olmadığı için ve endeksle hiç bir şekilde paralellik göstermediğinden dolayı genellikle ya yarı yolda bırakmak zorunda kalır veya elde ettiği ekran kazancını sert hareketler sırasında geri verir. Ekran takibi yapan bir profesyonelin bu tip hisselerde kazanma şansı varken ortalama bir küçük yatırımcının genellikle şansı olamaz. Yani bir ilaç birini iyileştirirken diğerinde yan etki yapabilir.
Hisse seçiminin değişik kriterleri bir çok yerde anlatılmış olabilir. Eğer bu konuyu yabancı bir kitaptan okuduysanız, yazarın verdiği bilgilerin ve yaptığı önerilerin hangi borsa hakkında olduğuna dikkat edeceksiniz. Artık bildiğiniz gibi Amerikalı bir yazarın verdiği bilgiler İMKB gibi emerging market’ler için geçerli olmayabilir.

Kanımca İMKB’deki hisse seçim kriterleri aşağıdaki gibi olmalıdır:

1- Hissenin ait olduğu firmanın sahipleri veya bağlı olduğu grubun yapısı ile ilgili konular

2- Hissenin ait olduğu firma veya bağlı olduğu grubun geçmiş performansı

3- Hissenin ait olduğu firma veya bağlı olduğu grubun gelecekle ilgili beklentileri

4- Hissenin ait olduğu firmanın bulunduğu sektördeki konumu

5- Hissenin değeri ve piyasanın değeri

6- Hissenin ait olduğu firmanın lokalizasyonu

7- Hissenin ait olduğu firma veya bağlı olduğu grubun potansiyel siyasi etkinliği

8- Hissenin genel dağılımı




1- Hissenin ait olduğu firmanın sahipleri veya bağlı olduğu grubun yapısı ile ilgili konular

Türkiye de borsaya kote olan firmaların sahipleri farklı yapılardadır. Genelde firma sahipleri serbest piyasa ekonomisinden yana gözükürken üçüncü dünyaya egemen olan kurallarına uygun olarak ancak serbest rekabetin teorik kuralları ile ilgisi olmayan özel ilişkilerle devlet ihalesi veya teşvik kapma gibi prosedürler ile sıkı bir şekilde ilgilenirler. Bazıları ise bunlarla yetinmeyip bilumum illegal ve nonetik işlere bulaşırlar. Yani kapitalizmin bile teorik olarak suç saydığı yollara başvururlar. Eski ekonomi dergilerini tarayanlar yakın geçmişin bazı başarılı ve dinamik işadamlarının birkaç yıl sonra hırsızlıktan ve yolsuzluktan dolayı hapiste yattıklarını gözlemleyebilirler! Ayrıca bazı ‘saygın’ işadamlarının kendi şirketlerinin içini boşalttıktan sonra iflas dedikodusuyla diğer hissedarların hisselerine el koyma alışkanlıkları da mevcut. Bunların firmalarının borsa tahtaları ya dönem dönem kapalıdır veya sürekli kapanma tehdidi altındadır. Özetle bu tip kişilerin ve grupların hisseleri ile ilgilenmenin yatırımcılar için pek hayırlı sonuçlar vermeyeceği ispatlanmıştır!

2- Hissenin ait olduğu firma veya bağlı olduğu grubun geçmiş performansı

‘Yayınlanan bilanço piyasa tarafından satın alınmıştır!’ veya buna benzer söylemler çoğu yatırımcı tarafından bilinse de ve bu cümle teorik olarak doğru olsa da pratikte bir şirketin bilançosuna bakarak bir çok şey öğrenilebilir. Örneğin bir şirketin esas faaliyet karı sürekli düşükse ve faiz geliri ile bilançosunu ayakta tutuyorsa yüksek faiz dönemi bittiğinde sorunların başlaması beklenebilir! Veya küçük bir şirkette genel yönetim masrafları aşırı fazlaysa bir şeylerin ters gittiği düşünülebilir. Kısa vadeli borçlar kalemi çığ gibi büyüyorsa ve şirketin yeni yatırımı yoksa şirketin uzun vadeli borçlarını ödeyebilmek için kısa vadeli borç sarmalına girdiği varsayılabilir! Şirketin stokları olması gerekenden fazlaysa gelecekte satış sorunu yaşayabilir. Yani bazı göstergeler şirketin karnesi gibidir. Sürekli zayıf notlar alan bir çocuktan aniden okul birinciliği bekleyemezsiniz.

3- Hissenin ait olduğu firma veya bağlı olduğu grubun gelecekle ilgili beklentileri

Bu konu İMKB deki hisseleri en çok etkileyen konulardan biridir. Gerek blue Chip’ler, gerekse diğer hisselerin endeksten bağımsız olarak yüksek prim yapmaları veya sert bir şekilde düşmelerinin en büyük nedenlerinden biri değişik beklentilerdir. Beklenti kelimesi İMKB’deki en ilginç kelimelerden biridir. Kullanım alanı ve süresi sonsuz olan bu kelimeye en iyi örnekler Wal-mart adında bir perakende devinin Tansaş’ı alma beklentisi ve Lufthansa havayollarının Çelebi firmasını satın alma beklentisidir. Beklentilerin bir bölümü ise gerçekten anlamlıdır. Örneğin bir holding’in enerji ile ilgili bir ihaleyi alma beklentisi veya bir firmanın GSM ihalesini kazanma beklentisi. Küçük yatırımcının göz önüne alması gereken bir nokta ise beklentilerin vadesidir. Örneğin yeni bir ürünü piyasaya süren bir firmanın o üründen para kazanması uzun sürebilir ve dolayısıyla beklenti doğru olsa bile yatırımcının vadesi beklentinin vadesi ile orantılı olmalıdır! İki yıllık vadeli bir beklentisi olan hisseyi aldıktan iki hafta sonra ‘bu hisse niye çıkmıyor?’ diye soran bir yatırımcının sıkılıp o hissede kalmayacağı ortadadır.

4- Hissenin ait olduğu firmanın bulunduğu sektördeki konumu

Firmaların bağlı bulundukları sektörlerdeki durumları, yani pazar payları, teknolojik özellikleri, hedef kitleleri ve sektörün geleceği de önemlidir. Örneğin büyük ve başarılı bir grup bir sektöre ilk kez giriyorsa ve o sektör ülke için yeni bir sektörse sonuç genellikle iyi olur. Koç grubunun Migros’u bu durum için en iyi örneklerden biridir. Küçük bir firma büyüklerin de içinde bulunduğu bir sektöre giriyorsa zorlanması beklenebilir. Elbette bu küçük firmaların sürekli başarısız olacakları anlamına gelmez ama şansları daha azdır. Bazen şanslarını iyi kullanan küçük firmalar doğru strateji ve taktikler sayesinde büyüklere karşı koyabilirler. Perakende sektöründe KİPA buna iyi bir örnektir. Diğer bir konu sektörün doygunluğa ulaşmasıdır. Eskiden lokomotif olan bir sektörün (örneğin tekstil sektörü) başarısı herkesi yatırıma teşvik edince piyasa doygunluğa ulaşır ve eski parlak günleri geride kalır.

5- Hissenin değeri ve piyasanın değeri

Yatırımcılar tarafından uzmanlara sıkça sorulan sorulardan biri ‘X hissesi iyi veya kötü mü?’ sorusudur. Bu soru tek başına oldukça soyut ve anlamsız bir sorudur. Bir hissenin iyi veya kötü olması bir çok şeyin yanında onun fiyatına ve piyasanın fiyatına da bağlıdır. Örneğin Ocak 2000 de neredeyse İMKB deki tüm hisseler kötü iken endeks dip yaptığında de ise sadece bazı hisseler iyidir. Aynı hisseyi 20000 TL den veya 2500 TL den de alabilirsiniz. Aynı hisse, fiyatı 2500 iken iyi, 20000 iken kötüdür. Tekrar olacak ama bir gömleği sezon başında, sezon sonu birinci indirimde, sezon sonu ikinci indirimde veya seri sonu mağazasından alabilirsiniz. Piyasanın fiyatı pahalıysa ucuz hisse aramak risklidir. Piyasa ucuzken ise her hisse ucuz değildir. Özellikle 100-200 liraya düşmüş hisselerin ucuzdan çok sorunlu olmaları daha olasıdır.

6- Hissenin ait olduğu firmanın lokalizasyonu

Bu konunun önemi 1999 yılının Ağustos ayında daha net bir şekilde ortaya çıktı. Hissenizin firması tek bir yerde lokalize ise veya değerli varlıklarının önemli bölümü tek bir yerde ise deprem gibi önemli bir doğa olayı veya yangın, sel gibi olaylardan büyük zararlar görebilir. Kötü lokalizasyonlara örnek fay hattı üzerinde kurulan TÜPRAŞ, PETKİM ve AYGAZ tesisleridır. Halbuki bölgesel bir felaket sırasında Migros gibi bir firmanın sadece bir bölümü zarar görecektir. Eğer fay hattı üzerinde kurulan bu şirketlerin tüm varlıkları orada olsaydı büyük bir felaketin sonuçlarını tahmin etmek zor olmazdı!

7- Hissenin ait olduğu firma veya bağlı olduğu grubun potansiyel siyasi etkinliği

Ahlaki değerlerle ilgisi bulunmayan bu kriter emerging marketlerin önemli kriterlerinden biridir. Türkiye de doruğa ulaşan yolsuzluk ve ahlaksızlığın meydana getirdiği bir ölçüttür. Bazı grupların yükselişi ve düşüşü bir parti veya bir politikacı ile paralel iken bazı firmalar ise at değiştirmeyi öğrenmişlerdir. Çok büyük grupların ise bu konuda fazla kaygıları yoktur. Çünkü reel anlamda piyasanın belirleyicisi zaten onlardır. Eskiden bu kriterin A.B.D gibi bir ülkenin piyasalarında fazla önemli olmadığını düşünenler Enron skandalından sonra fikir değiştirmiş olabilirler.

8- Hissenin genel dağılımı

Hissenin genel dağılımından kasıt hangi aracı kurumlarda ne kadar hisse var? değildir. Esas önemli olan takaslardaki yabancıların yüzdesidir. Genellikle yabancıların yoğun bir şekilde pozisyon tuttuğu hisseler yükseliş trendi sırasında yüksek primler yaparlar. Aracı kurumlardaki dağılımlar ise özellikle küçük hisseler için anlamsızdır. Eğer hangi aracı kurumda kimlerin kimler adına işlem yaptığını bilmezseniz hangi işlemin gerçekte ne anlam taşıdığını bilmeniz mümkün değildir.
Kısacası amatör borsa yatırımcısı için hisse seçmek kolay değildir. Doğru hisseyi seçen yatırımcı ekranda %50 zararda olsa bile zararının çıkacağı gün gelecektir. Yanlış hisseyi seçen yatırımcı ise yükseliş duasına çıkıp hayırsever bir spekülatörün hissesi ile ilgilenmesini beklemek zorundadır!


Dr.Arman Afrashi(KMX)
 
Bir yatırımcının teknik ve temel analizi nazara almama lüksü olamaz.

Duygusal ve bilinçsiz bir borsacı için hisse almak,pazarda domates almaktan daha kolaydır.Duygu seline kapılıp,hiçbir araştırma yapmadan gelişi güzel hisse alan bir yatırımcının bir süre sonra iman tahtasının tam üstünde bir yanma, bir sızı hissi duyması çok normaldir.Çünkü şans faktörü insanın karşısına her zaman çıkmaz.Hisseye yatırdığı para her geçen gün azalırken veya diğer hisseler uçarken kendi hissesinin demir atması,insanın psikolojisini,yaşantısını,velhasıl her şeyini etkiler.Hisse düşerken sanki kendi de yüksekten boşluğa düşmektedir.Bu yatırımcı artık borsaya girdiğine her gün lanet etmektedir.Hele hele bu hisseyi kredi ile edinmişse,depresyona girmesi kaçınılmazdır.

Bundan dolayı,borsalarda hisse senedi alacak yatırımcı,iktisat biliminin ve istatistik yöntemlerinin sunduğu nimetlerden azami şekilde yararlanmak zorundadır.

İktisat bilimi ile borsa arasındaki ilişki ;

İktisat biliminin ‘’arz talebe göre fiyat oluşumu’’hisse senedi borsalarının da temelini teşkil eder.İktisadi mal ve hizmetlerin fiyatını tayin eden yegane faktör, arz ve taleptir.Daha açık bir ifadeyle,arz sabit kalmak koşuluyla,talebin artması fiyatları artırır,tersi durumda ise fiyatlar geriler.Aynı şekilde arz artarken,talep sabit kalır veya azalırsa,fiyatlar geriler.Eğer arz ve talep her ikisi değişkense ,bu defa arz talep kanunu elastikiyet kuralları içinde vücut bulur.

Hisse senedi borsalarına kote edilen hisse senetleri,potansiyel arz stoklarıdır.Bu durumda bir hissedarın borsada satışa sunacağı (arz edeceği) hisse senetleri sınırlıdır.Buna karşılık fiziksel para ile desteklenen talep ise sınırsızdır.Bu kural sanal oyunun en önemli püf noktasıdır.Artık satışa sunulacak hisse miktarı ile sınırsız hisse talebi sanal arenada ancak fiyatlar ile dengelenir.


Bir yatırımcı için temel ve teknik analizin önemi ;

Rasyonel bir yatırımcı edineceği hissenin birinci olarak temel ,ikinci olarak teknik göstergelerini dikkate almak zorundadır.Temel veya teknik göstergelerden sadece birinin kıstas alınması yatırımcıyı hataya götürür.Çünkü bir hissedeki olumlu finansal göstergeler ve beklentiler mutlaka hisseye talep,olumsuz finasal veriler ve beklentisizlik ise satış şeklinde yansır.Bu aynı zamanda teknik göstergelerin harekete geçmesi demektir.Bir şirketin finansal durumunda yaşanan iyileşmeler derhal veya zaman içinde mutlaka hisseye olumlu yansıyacaktır.Bu nedenle yatırımcının temel veya teknik analize taraf olmak yerine konuya gri yaklaşımı daha kazançlı bir sonucu doğurur.Temel ve teknik analiz birbirini tamamlar.Bunun yanında karmaşık ve derin teknik ve temel analiz yöntemleri yatırımcıya tereddütlü bir hale sokabilir.Tereddüt ise bir yatırımcının en büyük düşmanıdır.Bu nedenle bu yazımızda sıradan ve bilinçli borsa yatırımcısına hitap edeceğiz.Çünkü karmaşık farklı sistemler bir yandan al sinyali üretirken,bir yandan da sat sinyali üretir.Bu bakımdan bir yatırımcının fiyat,hacim ve fiyat trendlerinden başka kriterlere itibar etmemesi en mantıklı yoldur..

Teknik analiz nedir ?

Hisse senedi fiyatlarının geçmişteki seyrini dikkate alarak,geleceğe yönelik tahminler geliştirir.Hissenin performansı yatırımcıların dikkate alması gereken en önemli kriterdir.Teknik analizden amaç geliştirilen yöntemlere göre alım ve satım aralıklarını tespit etmektir.Bir yatırımcı bir hisseyi teknik açıdan incelerken,geçmişte hisse ile ilgili çeşitli haberlerin hisseyi nasıl etkilediğine bakması gerekir.Böylece gelebilecek haberlere karşı daha duyarlı hareket imkanı bulur.

Bir yatırımcının kullandığı teknik analiz yöntemi ,yatırımcıya maksimum kazancı sağlaması gerekir,aksi halde sistemin sorgulanması şarttır.Teknik analizin gerektirdiği disiplini uygulayamayacak duygusal bir yatırımcının,teknik analizden bir fayda göreceğini sanmıyoruz.Borsaya duygusal bir bakışla yaklaşan bir çok yatırımcının borsadan çok büyük zararlarla çıktığı tartışılmaz bir gerçektir,borsa yükseliş trendinde olsa dahi.Teknik analiz disiplini duygusallıkla asla bağdaşmaz.Duygusal bir karakter taşıyan yatırımcıların borsadan uzak durmaları yada temeli sağlam bir hissede pozisyon alarak borsadaki gelişmelere kayıtsız kalmaları gerekir.Çünkü bu kayıtsızlıkta bazen inanılmayacak kazançları beraberinde getirmiştir.(Erdemir,Migros).

Teknik analizin esasını,hisse senetlerinin fiyat,hacim,fiyat ortalamaları ile bunlara ilişkin çizelgeler oluşturur.Teknik analize göre yatırımcıların hisse ile ilgili düşünce ve beklentileri hisse fiyatlarına yansır. Yatırımcıların hisse ile ilgili beklentileri kötüleştiğinde,artık hissedarlar hisselerini teknik sinyaller nedeniyle çoktan satmış,aksi halde ise pozisyonlarını daha baştan almışlardır.

Teknik analizden beklentimiz nedir ?

Teknik analizden beklenen en önemli beklenti,fiyat trendlerini yakalamaktır.Bundan amaç borsaya egemen olan büyük oyuncuların ve ekseriyetin düşüncesini yakalayabilmek ve ardına takılmaktır.Çünkü bu püf nokta,kazanmanın can damarıdır.Ferdi analizlerle piyasa ile inatlaşanların zarar etmeleri muhtemeldir. Borsada işlem gören hisse senetlerinin fiyat trendini anlamak her zaman mümkün değildir.Çünkü fiyatlar olağandışı hareketler ve spekülatörlerin şaşırtma maksadıyla yaptıkları işlemler nedeniyle sapma gösterebilir.Bu sebeple fiyat trendleri saptanırken hisse senetlerinin günlük veya haftalık ortalama fiyatlarında oluşan abartı ve standart sapmaların istatistiksel yöntemlerle telefi edilmesi gerekir,ancak bu şekilde doğrusal trendler oluşturulur.Bunun için bilgisayar programları geliştirilmiştir.

Teknik analizin temeli,

1-Hisse sentlerinin fiyatı arz ve talebe göre oluşur.
2-Fiyatlar bir trende göre (sürü psikolojisi ile) hareket eder.Çünkü trend yaşamın her safhasında vardır.

Teknik analizin özü grafikler ve grafikleri oluşturan göstergelerdir ;

Hareketli ortalamalar
Destek ve dirençler
İşlem hacimleri
Çizelgeler
Trendler

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı gibi,bir hissenin fiyatını ilgili hisseye oluşacak arz ve talep tayin eder,yön ise fiyat trendleri ile anlaşılır.Trendin gücünü ise işlem hacimleri belirler.

Güvenli ve basit bir hisse alım ve satım sistemine örnek ?

Hisse senedine olan talep miktarı,arzdan fazlaysa (satışa sunulan),fiyatlar yükselir ve devamlılık kazanırsa trendler oluşur.Fiyat trendlerini ortaya koyan en önemli göstergeler hareketli ortalamalardır.Hareketli ortalamalar yanında gücünü fiyatlardan ve hacimden alan onlarca al-sat sistemi geliştirilmiştir.Bunlardan başlıcaları momentum,macd,stokastik ve pozitif negatif işlem miktarıdır.

Hareketli ortalamalar,yatırımcıların en fazla dikkat etmesi gereken husustur.Çünkü bir hissenin 30,50 ve 100 saatlik,günlük,haftalık,aylık hareketli (basit,ağırlıklı ve üssel) ortalamaları ,trendin gidişatı ve yönü açısından yatırımcılara fikir verir.Ancak bu şekilde borsadaki ekseriyetin düşüncesi ile bire bir hareket edilir.

1-Tek ve kademeli ortalamalara göre pozisyon taşımak;

Eğer bir hissenin cari fiyatı 30 günlük ağırlıklı hareketli ortalamaların üzerine çıktığında kısa vadeli,50 günlük üssel hareketli ortalamalar üzerine çıktığında orta vadeli,100 günlük üssel hareketli ortalamalar üzerine çıktığında ise artık uzun vadeli yükseliş trendi başlamış demektir.Aynı durumu tersi içinde düşünebiliriz

2-Çift ve kademeli ortalamalara göre pozisyon taşımak;

a) 10 günlük hareketli ortalamaların,30 günlük hareketli ortalamaları kestiği (kısa vade)
b) 10 günlük hareketli ortalamaların,50 günlük hareketli ortalamaları kestiği(orta vade)
c) 10 günlük hareketli ortalamaların,100 günlük hareketli ortalamaları kestiği(uzun vade)

noktalar,pozisyon kapatma veya açma noktalarıdır.Bir yatırımcı yukarıda değindiğimiz sisteme benzer yöntemler geliştirebilir.Ancak bu sistemin genel kabul gören bir aralıkta olma zorunluluğu vardır.


Takas bir alım satım tekniğimidir ?

Yatırımcıların gücünü fiyatlardan,hacimden ve trendlerden almayan analiz yöntemlerine itibar etmemeleri gerekir.Örneğin hisse fiyatlarıyla ve fiyat trendleriyle hiçbir ilgisi olmayan takas dökümleri yatırımcıyı şaşırtabilir.Çünkü takas subjektif ,fiyat ise objektif bir göstergedir. Takas’da desise (kandırmaca) ihtimali olabilmesine karşı,arz talep sonucu oluşan fiyatlar için böyle bir ihtimal yoktur..Eğer hisseye talep varsa zaten hisse fiyatları yükselmektedir.Zira yükselen fiyatlar,derhal teknik sinyalleri üretecektir.Bu nedenle gücünü fiyat hareketlerinden almayan subjektif bir yönteme güvenmek,iktisat biliminin arz talep kanununa karşı gelmek demektir.

Haftanın beklentileri;

THY tehlike çanları;

THY’nın 1Y05 net karı %58 artışla 13 mn YTL, ancak esas faaliyet zararı oluştu
THY, satış gelirlerindeki %14 artıştan faydalanamayarak 1Y05’de 4 mn $ esas faaliyet zararına döndü. Ancak, 1Ç05’de 29 mn $ olan esas faaliyet zararı büyük düşüş gösterdi. THY, 1Y05’de de yüksek petrol fiyatlarından olumsuz etkilenmeye devam etti. Akaryakıt gideri iki kat artışla 228 mn $’a yükselirken, toplam satışların maliyeti içindeki payı 6 puan artarak %28’e yükseldi.
1Y04’de 35 mn $ olan net diğer faaliyet giderlerinin 1Y05’de 44 mn $ net diğer faaliyet gelirlerine dönmesi ve vergi tutarının yarı yarıya azalarak 11 mn $’a inmesi THY’nın net karını yükselten faktörler oldu. Ancak 1Y04’de 59 mn $’lık yüksek parasal kazancın 2005 yılında ortadan kalkması THY’nin net karındaki büyümeyi sınırladı.
THY’nın Mart sonunda 719mn $ olan net borcu Haziran’da 1.022 mn $’a yükseldi.

Turkcell’den muhteşem kar;

Turkcell ikinci çeyrekte abone sayısını l .2 milyon artırarak 25.6 milyona çıkardı. Günde 2.82 trilyon lira kâr eden şirketin altı aylık net kârı 389.5 trilyon liraya ulaştı.Ayrıca şirketin İrancell için hissesine düşen lisans ve sermaye payını parayı yatırdı.
Türkiye'nin en büyük GSM şirketi Turkcell, yılın ikinci çeyreğinde olağanüstü bir performans yakalayarak 254 trilyon liralık net kâr rakamına ulaştı. Böylece şirket gün başına 2.8 trilyon liralık net kâr elde etti. Turkcell'in altı aylık mali sonuçları hisselerinin işlem gördüğü IMKB ve New York Borsası'na açıklanırken, şirketin TL bazlı bilançosundaki altı aylık net kârı 389.5 trilyon lira olarak gerçekleşti. Şirketin net satışları ise 2.7 katrilyon liraya ulaştı. Şirketin abone sayısı ise üç aylık dönemde 1.2 milyon artışla 24.3 milyondan, 25.6 milyona yükseldi.

Turkcell, New York Borsası'na gönderdiği bilançoda da yılın ikinci çeyreğinde net satışlarının l milyar 46.5 milyon dolar, net kârının ise 214 milyon dolara yükseldiğini duyurdu. Açıklamada, şirketin ikinci çeyrekteki finansal ve operasyonel sonuçlarının beklentiler doğrultusunda gerçekleştiği, abone sayısındaki büyüme devam ederken, yeni abone kazanımında liderliğin korunduğu kaydedildi.

Vestel satılıyor mu ?

Zorlu Holding hakim hissedarı alıcı çıktığında Vestel’i satabilecekleri açıklamasında bulundu.Bu gelişme hisseyi hareketlendirebilir.

Borsada yabancı alımı 3 milyar dolara dayandı;

İstanbul Borsası’ndaki yabancı alımları 8 ayda 2.9 milyar dolara çıktı.

Yabancı yatırımcılar Ağustos ayında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda net 478 milyon dolarlık alım gerçekleştirdi. Yabancıların yılın ilk 8 ayında İMKB’de yaptıkları net alımların miktarı da 2.9 milyar dolar oldu.
Yabancı işlemleri satın alma ve birleşme beklentilerinin yüksek olduğu mali sektör ve perakende sektörü hisselerinde yoğunlaşırken, en yüksek net alımların gerçekleştiği ilk 15 hisse İMKB 30 Endeksi’nde yer alıyor.

Raymond James’in hazırladığı araştırma raporuna göre, Ağustos ayı itibariyle İMKB’de yabancıların payı yüzde 63.88 seviyesinde bulunuyor.Bu miktarın önemli bir kısmının vaktiyle Türkiyeden kaçan sermaye olduğu yolunda tahminler yapılıyor.
 
istanbul isletmenin eski hocalari cok iyiydi, simdikileri bilmiyorum

abimler daha ogrenciyken borsaya girmislerdi we cok iyi para kazanmislardi

cok degisik bir olay orasi
 
borsayla uğraşan bi tanıdık olsa girecen borsaya kendini de geliştiricen valla adamlar milyon dolarlara para demiyo
 
benim dayım İMKB de çalışıyor ama benim asla borsayla işim olmaz ..paylaşımın için teşekkürler dostum.
 
Leke' Alıntı:
imkB De tüyo alan varmı sölesin ona göre para bulalım .
:D
tüpraşa herkes artar diyor ama yani bakalım bugün yatırdık ancak %5 artabildi ....
yani bilirsin ama herhangi bir özelleştirmede borsa tavan yapar...
uzan grubunun özelleştireleceği haberi zaten bugün borsayı yükseltti bi de özelleştirme olacağı vakit daha fazla artar hisse konusunda biraz gündemi takip et derim ;-)
 
Geri
Üst